Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Mayıs ayına fırtına gibi giriyoruz.
Mayıs ayının her haftasında bir olay var. Nisan’ın son günlerinde Gezi, Soros ve Kavala gündemdeydi. O yetmedi, Maske-Mesafe uyarıları ile tanıdığımız, mahkemelik olduğumuz Uşak valisi Merkeze alındı. Niçin alındı onu bilmiyoruz, ama basında söylenen kocasının Kavala hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis kararına verdiği tepkiyle ilgili olduğu söyleniyor.
Bayram öncesi Kavala’ya destek veren Gezi’cilerin protestoları vardı. Bir taraftan da maske yasağının kısmen kaldırılmasına tepkiler vardı.
Gariptir, kadir gecesinde ülke genelinde milyonlarca insan omuz omuza saf tuttu. Camilerde maske takanlar %10 bile değildi. Bu insanlar yarın toplu taşıma araçlarına binecekler ama o zaman maske takmak zorunda kalacaklar. Peki ya maçta, camide, lokantada ne olacak. Dostlar alışverişte görsün kabilinden bir iş. Wuhan’da bir yarasadan mikrop kapan biri tüm dünyayı hasta ediyor, biz vaka sayısını 1000’in altına indirene kadar maskeye devam diyoruz.
Aslında gayet basit: “Vaka sayısı 1000 in altına ineceek, indir” diyin, iner. Şu hali ile bulaş daha hızlı artar aslında öyle bir mikrop varsa. Bakıyorum dışarıda maskesini kimi cebinde taşıyor, kimi koluna takmış, kimi çantasına koymuş. Varsa mikrop her yere bulaştırıyorlar. Birinin aklı mı bu kadar, ya da onlar çok “akıllı”(!?) da bizimle dalga mı geçiyorlar bilmiyorum. Yoksa bu yapılan işin, akıl, mantık, bilim ve siyasetle bir alakası yok. Ne yaptığını bilmeyen birilerinin yaptığı bir gibi.
Bayram arefesinde 1 Mayıs, 3 Mayısta Türkçülük günü ve Dünya basın özgürlüğü günü, 2-3-4-5 Ramazan bayramı. 6 Mayıs Hıdırellez, 19 Mayıs var sırada, sonra 27 Mayıs, Ardından 29 Mayıs İstanbul’un fethi.
Görünen o ki, Mayıs ayı zor geçecek. Haziran daha da zor geçecek. Bu aylarda bazı bakanlar gidebilir. İç politika, Dış politika, sosyal olaylar açısından riskli bir dönem.
Tabi, seçim tartışması, ittifak arayışları da bu işin bir başka yönü.
Bu arada bakarsınız bazı milletvekillerinin milletvekillikleri düşürülmüş. Bir bakmışsınız HDP kapatılmış. İçeriden dışarıdan tepkiler, protestolar. Ekonomik durum için kalıcı bir çözüm üretilemiyor. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya da işler iyiye gitmiyor. Ankara henüz rotasını tam belirlemiş değil. Ermeni soykırımı iddiaları sebebi ile ABD ile bir restleşme yaşandı. Kavala olayından sonra AB ile de işler eskisi kadar iyi gitmeyebilir. Ankara rotasını bu durumda Rusya’ya çevirebilir ama orada da sorunlar var. İsrail’le ilişkiler düzeliyor derken, Ramazan bayramından sonra sürpriz gelimler yaşanabilir.
2 ay sonra, yani Mayıs Haziranın ardından Temmuzun 2. Haftasının başında Kurban bayramı var. Bu iki bayram arası 2 ay zor geçeceğe benziyor. Daha dikkatli ve sabırlı olmamız gerek.
Siyaset, bir bütün olarak, genel anlamda bir çözüm üretemiyor. Tek anlaştıkları noktada batıdan gelen tavsiyeler. Onları “mümkün olan tek doğru” gibi kabul eden bir akılsızlıkla siyasiler uluslararası düzenin peşinden gidiyorlar. Sağlık bitti, sıra İklim, Gıda ve Hayvancılık’ta. Ve tabi Bilişim, sanayi ve teknoloji yanında, içişleri, savunma, dışişleri, eğitim, aile, kültür hemen hepsi gözetim altında.
Bu zorlukları aşmak için önce kendi aramızda çatışmadan, dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor. Bu kriz uzun sürecek, onun için sabırlı olmamız gerekecek. Bu konuda göstereceğimiz zeka ve performans bu krizin süresi ve tahribatı, bedeli konusunda belirleyici etkiye sahip olacaktır.
Global bir Şeytani tehdide karşı, gelecek günler geçen günleri aratmasın diye, global bir dayanışma ile şimdi sesimizi yükseltme zamanıdır. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm teklifi bizim teklifimiz olmamalıdır. Adalet, barış, özgürlük temelinde bir erdemlilik ittifakına muhtacız, birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için. Ramazan bayramınızı tebrik ediyorum. Selam ve dua ile.
