Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Sağlık Bakanı, “kapanma olmayacağını” söyledi ama DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge: "Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkelerde sonbahar ve kış aylarında Covid-19 salgınının zorlayıcı bir hale gelebileceğini söyledi."
Neyse en azından önümüzdeki birkaç ay kapanma yok. Sonrasında zaten 2023! Ufukta seçim var. Ve kesinlikle bu seçimlerde Pandemi süreci, Global Reset politikaları, İstanbul sözleşmesi sandığa yansıyacak.
Tamam Ekonomi çok önemli, Siyaset de. Ama Din de önemli, Aile de önemli, Gençlik de, Hukuk da önemli. Adalet herşeyin temeli. Adalet yoksa Barış bir illizyondur. Adalet ve Barış yoksa hiçbir Özgürlük güvende olmayacaktır. Bazıları Ekonomi ve Siyaseti gözüne çok yaklaştırınca arkasında bir ormanı kaybediyor. Ve zaten diğer sorunlar çözülmeden ne ekonomi düzelir ve ne de siyaset.
Bakalım el mi yaman, bey mi! Olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz. Herşey mümkün. Bu süreçte tehdit, şantaj, kaset, dosya her şey servis edilebilir. Siyaset, Bürokrasi, İş, Media, STK, Cemaat dünyasında herkes sütten çıkmış ak kaşık değil. Bu seçim zor bir seçim olacak. Her anlamda, herkes için zor bir seçimden söz ediyoruz.
Bu seçim çok partili dönemden bugüne en kritik seçim olacak. Hiç kimse hayal kurmasın, seçmen göreceksiniz sürpriz yapacak. Çok büyük bir ihtimalle sonuç kimseyi memnun etmeyecek. Ve Türkiye yeniden erken seçime gidecek. Seçimin ne zaman nasıl olacağını da bekleyip göreceğiz.
Bu arada henüz ortaya çıkmamış bir hastalığın, başlamamış salgınına karşı İlaç ve aşı stoğu hazır olduğunu söyleyen bir siyaset ve bilim adamlarımız var. Mikropların topu toplanıp gelsin, arkamızda DSÖ var, ne mutlu bize. (!?) Yoksa doğmadık çocuğa don mu biçiyoruz. Herkes bol keseden, kendi kesesinden yesin içsin, saltanatımız var bizim. Ne yani itibardan tasarruf olur mu!. Aslı yok pandemisine karşı doz doz, Alman’ından Çin’ine, yerlisinden yabancısına her çeşit aşımız var. İster karma yaptır, ister sek yut bu oltayı! Ananı da al gel, danana da(Koyunları ve danaları da aşılıyorlar ya!) yaptır aşı, bebe’ne de dede’ne de yeter! Bedava nasıl olsa, bir doz yetmez çifter çifter yaptırın, şanımız var bizim! bizim. (Sahi Aslıyok yaylasındaki koyunlara ne oldu!) Koyun’u bir kenara bırakın oyun’u görün. Boşuna demiyoruz “OYUN’u görmeden OY’unu verme”!. Hey kekliğim hey. Kekliği düz ovada avladılar, kanadını kanadına bağladılar, sonra da pişirip yediler. O eskidendi, şimdi o şarkının yeni versiyonu şöyle: (Sponsor DSÖ) seçmeni hastahanede avlayalım, kanadını kanadına bağlayalım. Sonra olacakları bilmek için kahin olmaya gerek yok. Neva Ciftcioglu Banes Twitter’de yazmış, “Bir falcının 3 vakte kadar sizin kiminle, hangi şehirde ve düğün salonunda hangi konuklarla nasıl evleneceğinizi söylemesiyle, bir sağlık kurumu ve görevlisinin 3 vakte kadar nerede, hangi şiddette, ne kadar sureli bir salgın hastalık olacağını söylemesi aynı şeydir!” Biz boşuna mı, “Bilim kurulu” değil, “Filim kurulu” ya da “Bill’in kurulu” diyoruz! Artık artırılmış sanal gerçeklik diye bir şey var, siber kahinlerimiz var yapay zeka ve yapay bilincle donatılmış. Biliyorsunuz insandan tanrı olma sürecinin ilk adımını NeuraLink ve Trans Humanizm projesi ile hayata geçiren Elon Musk efendimiz kendi beynini kopyalayarak buluta yükledi. Onlar söylüyorsa doğrudur. Quantum teknolojisi ile donatılan yapay zekanın Derin Fütüristik yorumu bilimsel bir kehanetin kapılarını arıyor. Bu “Seküler bir yapay kehanet” anlamı taşıyor, “Siber Religio” açısından.
Neyse, bu haftalık da bu kadar! Allah sabır versin, gönlünüze ferahlık versin. Selam ve dua ile.
Bilgilendirdiğiniz için için teşekkür ederim .)