Yazan Muammer KARABULUT
Dünyayı kontrol eden küreselciler, DNA’nın keşfinden sonra geliştirdiği teknolojik mRNA projesine göre insan, ya insan olarak kalacak ya da yarı robot olacak!
-Başarabilirler mi?
Dünyadaki insanlar bu değişimi, tahminen %0.1 de olsa DSÖ’nün 11 Mart 2020 tarihinde ilan ettiği plandemi ile fark etti.
Burada %0.1’i küçümsemeyelim! Çünkü karşısındaki güç %0.00001 olduğu için tedirgin oldular. Küresel darbeyi yapanlar kontrollerindeki hükümet, yaygın ve sosyal medya güçleri ile bu şeytani planın karşısında duran %0.1’i etkisizleştirmediği gibi, yine tahminen %1’i buldu…
Artık insanın aleyhine gelişen teknolojinin bu durumunu %1’in direnci belirleyecek!
Dünyadaki durumla Türkiye’deki gelişmeler hemen hemen aynı ve hep birlikte yaşıyoruz!
Farkındaysak yaşadıklarımız aynı zamanda Türkiye’nin bağımlılık karnesiydi. Türkiye’de olmayan virüsle ilan edilen salgın kararına karşı İNSAN’a yapılan zulme;
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere,
TBMM’de grubu bulunan veya bulunmayan siyasi partiler,
Bakanlar,
Valiler,
Kaymakamlar,
Büyük veya küçük belediyeler,
Muhtarlar,
STK’lar,
Devlet veya özel hastane başhekimleri
Devlet veya özel üniversiteler olmak üzere bir tanesi karşı açıklama yapmadı!
Yalnızca salgın için alınan tedbirlerin hukuka aykırı olduğunu söyleyen, tedbirlerin insana sağlığına zarar verdiği yönünde Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinin Cumhuriyet Savcısı Eyüp AKBULUT soruşturma başlattığını açıkladı!..
Cumhuriyet Savcısı AKBULUT soruşturmasını iki dosyadan oluşturdu;
Birinci dosya; “maske ve aşıların içeriği itibariyle insan hayatı ve sağlığına zararlı oluşu.”
İkinci dosya; “hidroksiklorokin (DSÖ zararlı dedi.) uygulaması başta olmak üzere kovit tedavisi ve aşı dolayısıyla meydana gelen ölümler.”
Bugün Cumhuriyet Savcısı AKBULUT’un her iki dosyası hakkında, bilim dünyası insanlara zarar verildiği konusunda ortaya binlerce delil koydu ve bilimsel makale yazdı!.
Ama bunları soruşturalım diyen bir Cumhuriyet Savcısı, ilk önce soruşturmadan alındı sonra görevden, sonra öğrendik ki soruşturma da kapatıldı!
Burada asıl olan bu soruşturmanın kapatılması idi. Zaten savcının açtığı soruşturmaya ilişkin kendini feda ederek açıklama yapmasının nedeni, yapılan soruşturmaya ilişkin kamuoyu yaratarak soruşturmanın devamın sağlamaktı.
Ne yazık ki soruşturmanın devamı sağlanamadı.
Onun sorumlusu da başta Cumhurbaşkanı olmak üzere,
TBMM’de grubu bulunan veya bulunmayan siyasi partiler,
Bakanlar,
Valiler,
Kaymakamlar,
Büyük veya küçük belediyeler,
Muhtarlar,
STK’lar,
Devlet veya özel hastane başhekimleri,
Devlet veya özel üniversitelerdi. Bunların hiçbirisi Eyüp AKBULUT’a ve soruşturmasına sahip çıkmadı! Adı geçen kurumlardan birisi çıkıpta, Cumhuriyet Savcımız bu soruşturmayı ‘insanımız’ yani vatandaşımız için yapmalıdır diyemedi.
Türkiye’de şahsım, Dilipak ve dolayısı ile 5gvirüsnews ile savcının soruşturma açtığı davaya müdahil olanlarla birlikte elimizden geleni yaptık. Ama yeterli olmadı! Onun için ülke insanlarımızın, Cumhuriyet Savcısı Eyüp AKBULUT’a yeteri kadar sahip çıkmaması en büyük üzüntümdür.
Demek ki, Türkiye’de A-Z’ye sınıfta kaldık! Ama bağımlılık konusunda tam not aldık ve sınıfı geçtik. Ülkemiz insanlarının büyük sıfırlamaya çok hazır olduklarını da gördük.
Ve Türkiye’nin geleceği mRNA’da!
Şimdi insanın küresel sapkınlara teslim etmiş bir TÜRKİYE’de, seçimleri 6’lı masa veya diğerleri kazansa ne olacak?
-Türkiye’de, “mRNA projesine” göre kazanan LGBTQ olur!
Diğer tarafta savaşı kazandığımızın veya notları düzelttiğimizin en kuvvetli göstergesi ise Eyüp AKBULUT’un görevine dönerek soruşturmayı tamamlaması olacaktır!. Yani bütün mesele insan olmak veya insan olmamak…
Akbulut...