Yazan Dr. Erdem ULAŞ
CBD ve THC konusu birçok insan için hala soru işareti. Bu yakın zamana kadar Avrupa’da da bir tartışma konusu iken Dünya Sağlık Örgütü’nün 2 sene önce verdiği öneriye uyarak 2 Aralıkta alınan karar ile Avrupa Parlamentosu CBD’nin narkotik bir madde olmadığına karar verdi.
Yani CBD, Avrupa ve Amerika için bir tartışma konusu değil. Dünyanın büyük bir bölümü CBD’nin faydalarını kabul etmiş durumda. Kozmetikten gıdaya birçok CBD katkılı ürün marketlerden alınabilir.
CBD ve THC ARASINDAKİ FARKLAR
Birçok makalemizde bu konuyu detaylı olarak inceledik. İlk kez okuyanlar için özet geçmek gerekirse CBD ve THC kenevirde bulunan 140 üzerinde kanabinoidden sadece ikisi. Arasındaki en önemli fark ise THC psikoaktif etkilere sahip bir kanabinoid iken CBD psikoaktif bir etki göstermez! Bu sebeple tüm gelişmiş ülkeler CBD’nin narkotik bir madde olmadığını kabul etmiş durumda.
CBD NEDİR?
CBD’yi anlamak için önce Endocannabinoid sistemi (ECS) anlamak gerekir. Endocannabinoid sistem (ECS) CB1 ve CB2 reseptörleriyle çalışan ve tüm memelilerde bulunan bir iletişim ağıdır. Kısaca ECS vücudumuzdaki hormonların, hastalıkların ve duygu durumumuzun yönetiminden sorumludur. Yani CBD, insan vücudunda ECS sistemi tarafından üretilen bir maddedir. Dışarıdan CBD takviyesi alınarak ECS desteklenir. (Oral yolla)
CBD THC’ye DÖNÜŞÜR Mü?
Bu iddia, 2016 yılında yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ve Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) CBD’nin THC’ye dönüştürüleceği sonucuna varan bir araştırma makalesi (Merrick 2016) yayınlandı.
Merrick çalışmasında, CBD’nin THC’ye dönüşüp dönüşmeyeceğini test etmek için yapay mide asidi kullanıldı. Yapay asit ile laboratuvar ortamında yapılan deneylerde CBD’nin THC’ye dönüştüğü sonucuna varıldı. Ancak durum böyle değil. Merrick makalesinden bu yana birçok araştırma yapıldı.
Nahler 2017
Avusturya ve Almanya’daki bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma (Nahler 2017) Merrick makalesini yalanlıyor. Nahler araştırmasında Merrick’in aksine canlı insan denekleri kullanıldı ve hiçbir hastada THC etkisi görülmediği sonucu ortaya çıktı.
Esas nokta, canlı insan deneklerle yapılan çalışmaların, bir tıp laboratuvarının kontrollü ortamında yapılan çalışmalardan farklı olmasıdır. Ayrıca midede bulunan doğal koşulların yeniden yaratılması imkansızdır.
Russo 2017
Yine 2017’de Ethan Russo yaptığı araştırmada (Russo 2017), CBD ile ilgili birçok farklı yanılgıyı inceledi. THC’ye dönüşümden bahsederken, herhangi bir canlı denek çalışması tarafından desteklenmediğini belirtiyor. Ayrıca insanlarda CBD’nin THC’ye dönüşümünü gerçekleştirebilecek enzimlerin bulunmadığına dikkat çekiyor.
Hayvan deneyleri Wray 2017 – Palazzoli 2018
Hayvan denekler kullanılarak yapılan çalışmalar (Wray 2017), Merrick çalışmasını çürütüyor. Wray 2017 araştırmasında domuzlara arka arkaya beş gün CBD verildi. Hayvanlardan alınan plazma ve kan örneklerinde THC saptanmadı. Sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada ise (Palazzoli 2018), yüksek CBD dozları uygulandıktan sonra kanlarında CBD dışında hiçbir şey tespit edilmedi.
SONUÇ
THC, CBD ve diğer kannabinoidlerin nasıl etkileşime girdiğine ve vücuda nasıl etki ettiğine dair yapılan farmakokinetik bir araştırma (Huestis 2007), CBD ve THC’nin eşzamanlı olarak alındığında CBD’nin THC’nin yan etkilerini azaltabileceğini iddia ediyor. Dünyada her ikisini de kullanan milyonlarca kişinin yorumlarına bakınca da CBD, THC'nin ortaya çıkardığı psikoaktif etki, sedasyon durumunu gidererek dengelediğini anlatmaktadır.
İnsan ve hayvan deneklerinde yapılan araştırmalar, CBD’nin asidik mide koşulları altında THC’ye dönüştüğü iddiasını defalarca çürütmüştür. İnsanlarda, çok yüksek CBD dozları aldıktan sonra bile midede THC’yi dönüştüğüne dair bir kanıt yoktur.
Türkiye'de bu tarz yorum yapan ve halen "uyuşturucu" tabir eden zihniyetin ve bilim adamlarımızın uyanması ve doğruları kanıtlarıyla ispatlı şekilde anlatması elzemdir.