“TurcoVAC”ı unutun diyeceğim ama, şimdi bu kadar tanıtım yapıldı, para harcandı, olmaz. Eee madem SinoVAC oldunuz bir de TurcoVAC olun. Sonrasında zaten Türk işi mRNA hazır. Uğur Şahin diyor ki; "Türkiye'de BioNTech'e bağlı bir oluşum kuracağız. Ancak sadece üretim tesisi değil, yenilikçi girişimlerin Türkiye'de uygulaması yapılabilir mi, Türk hastaları üzerinde denenebilir mi." Tamam şimdi bulduk papazı. “Uluslararası denek merkezi” oluyoruz demek anlamına da gelebilir bu ifadeler.. Bu zat sosyal media’da “mRNA aşısını mucidi değil, asıl resmin görünmesini engelleyen örtücü” olduğu söyleniyor. Önümüzdeki günlerde bu kişi ve Biontech hakkında sürpriz açıklamaların gündeme gelmesi bekleniyor. Uğur Şahin’in son açıklaması da ilginç. Diyor ki, “Pfizer/BioNTech aşısı büyük olasılıkla Omicron'a karşı etkili”. Pazarlamacı dili kullanıyor. mRNA demiyor mesela, nasıl olduğunu da söylemiyor, Johnson&Johnson ya da Moderna filan da demiyor. Kekik büyük ihtimalle değil doğrudan etkilidir büyük ihtimalle” desek bizi alaya alırlar.
Global çete cephesinde de işler çok yolunda gitmiyor. Ama bu projeden tamamen vazgeçmeleri çok zor. Onun için hemen zamana yaymaları, hem de geri dönüşü imkansız kılacak radikal adımlar atmaları gerekiyor. Mesela Trump’a göre, Çin, kış olimpiyatlarından sonra Tayvan’a saldıracak. Yani 20 Şubat’ı beklememiz gerekecek. Zaten o zamana kadar da Demokrasi zirvesi, Davos filan bitmiş olacak.
Ankara 11. İdare Mahkemesi "Çift doz aşısızlardan haftada 2 PCR sonucu istenilmesinin" yürürlüğünü durdurdu. ABD’de federal mahkeme, tüm sağlık çalışanlarının Kovid-19 aşısı olması zorunluluğuna karşı tedbir kararı alarak 10 eyalette uygulamayı durdurdu. FDA ya da DSÖ bu işten vazgeçtik deseler, sanki Ankara inadında direnecek gibi gözüküyor.
Biliyorsunuz Lancet CoVID konusunda aşıların koruyucu olup olmadığı yanında bulaş konusunda olmayanlara göre daha riskli olduğunu duyurdu.
Bu arada Ankara 11. İdare Mahkemesi, "Çift doz aşı olmayanlardan haftada iki kez PCR testi negatif sonucu istenilmesine" dair işlemin yürürlüğünü durdurdu. Tabii ki bu karara rağmen işyerleri neden hala bu testleri istiyor bilmiyoruz. Dayatmasız Yaşam Partisi genel başkanı Av. Hacı Ali Özhan da, Sağlık Bakanını uygulamadaki yanlışlıklar sebebi ile istifaya davet etti. Hem aşı, hem PCR, hem maske, hem de tedavi için verilen ilaçların sağlık için çözüm değil risk oluşturduğu görülmüştü.
Dünyada garip şeyler oluyor. Ulus devletler ömrünü tamamlıyor derken Barbados İngiltere’den ayrıldı ve yeni bir Cumhuriyet olarak bağımsızlığını ilan etti. Barbados Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ve başbakanı kadın. “Rihanna” ise ülkede “ulusal kahraman” ilan edildi. Falkland için savaşan İngiltere Barbados için sesini çıkartmıyor.Evengelik ABD’de, Katolik bir Cizvid, aynı zamandaPedofoli-Satanist bir BİREY Cumhurbaşkanı seçiliyor,Lady Gaga’da İncil’e el basılarak yapılan yemin töreninde milli marş okuyarsa bundan sonra herşey mümkün! Dünya bu işlerle meşgulken Uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam, "Açlık virüsü çoğalıyor" başlıklı bir raporuna göre, dünyada her bir dakikada 11 kişinin açlıktan ölüyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO: Dünyada israf olan gıda 1.3 milyar ton. finansal değeri 1 trilyon $ diye açıklama yapıyor. Birileri aşırı beslenmeden OBEZ ve şeker hastası, ilaç ve zayıflamak için milyarlar harcıyorken, yoksullar yaşamak için bir bardak suya, süre, bir dilim ekmeğe muhtaç. Global çete ya da zenginler bunu görmüyor. “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa” Ama bu bugünün dünyasının bir gerçeği! Medeniyet denilen demokrasi maskesi takmış maskara mahlukun öteki yüzü bu!
Biz neyle meşgulüz? Faizi tartışıyoruz da, Faizi meşru gören Avrupa ülkeleri arasında faizin en yüksek olduğu ülke Türkiye. Politika faizi bizde %15, bizden sonra Belarus % 9.25, Ukrayna %8.5, Rusya %7.5, 5. Sırada Moldova%5.5. Sona doğru Polonya’nın altı %1’in altında Birleşik kırallık%0.1, Euro bölgesi %0
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" adı altında aslında birileri Global Reset sonrası çok farklı bir dünya hayal ediyor. MetaVerse’de "Yeni Dünya Düzeni"nde Cinsiyetsiz bir insan türünden söz ediliyor. Aslında o bir insan da değil, üretilen bir canlı/Genom, hatta hayvan bile olamaz. Bizlerbiyolojik insanların son örnekleriymişiz. TransHumanizmle yeni bir evreye geçecekmiş insanlık. Zaten artık bize GENDER diyorlar. Chip takılınca GENOMİK olacağız, Sonra Gen İmplantı ile KLONOİD olacağız. Tabi bu onların evdeki hesapları gerçekleşir ve biz de bu oltayı yutarsak! Aslında kim bu senaryoyu destekliyorsa, o da Tanrıyı tedavülden kaldırmak isteyenlerin trenine binmiş demektir. Onlar insanlığa ve dine savaş açmış demektir. Selam ve dua ile.
Hocam evet bende bu tiyatro ilk sahnelendiğinde inanan korkan tedbir alanlardandım ama çok sürmedi Allah akıl vermiş çok şükür düşünsenize bir virüs yada mikrob temas yada hapşırık tıksırık yoluyla yayılıyor peki 2,3 yıldır bu saçmalık dünya gündemini meşkul ederken ulan birtane akıl sahibi çıkıp demiyormu bu salgın bu kadar ölümcül tehlikeli ve aşırı hızla yayılıyor madem neden bu insanlar hala normal seyrinde yaşıyor şimdiye kadar bu vebanın girdiği yerde degil insan bir hayvan dahi kalmamalıydı yer yüzünde tek bir canlı kalmamalıydı madem bu kadar ölümcül hızla yayılan ve bu kadar uzun süren bir (PLANDEMİMİZ) var... ALLAHIN dediği olur... Allaha emanet ümmeti muhammed...