ÇOCUKLARIMIZI ZALİMLERE BIRAKIP VEDALAŞMAK MI İSTİYORUZ?
Yazan Muammer KARABULUT
Artık büyük kaosun sonun gelindi yaşananların resmi de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Ortalık savaş sonrası insan manzaralarının içsel resmini gösterdiği için görünmüyor. İşte bu resmin görünmesi için çaba harcamalıyız.
Totaliterizmin maskesini düşürmek ve insanları uykudan uyandırmak için medya anlatılarını, kirli propagandayı, kitle kontrolünü, siyaseti, psikolojiyi, tarihi, felsefeyi, dili, filmi, sanatı, müziği, edebiyatı, kültürü ve sağlığı tek tek ele almalıyız.
Yaşadıklarımız, derinliği çok güçlü olan bir küresel darbedir.
Dünya insanlarının varlığı ve geleceği için çok güçlü bir imdat çığlı atmalıyız!
DSÖ’nün 11 Mart 2020 yılında ilan ettiği salgınla birlikte ağır küresel bir darbe yaşanıyor. Hükümetlerin küresel bağımlılıkları, kurumların insanlara adaletsiz davranmasına neden oldu. O darbenin ölü ve yararlıları, ağır yaşamsal ve toplumsal etkileri ile birlikte ağır bir şekilde davam ediyor.
TEK DÜNYA ZULMÜ
Dünya Sağlık Örgütü aradan geçen zaman içinde Halk Sağlığı kisvesi altında, tek dünya zulmünün yasal altyapısı oluşturdu.
Ve öyle ileri gittiler ki, ABD tarafından Ocak 2022'de DSÖ Genel Direktörü Tedros A. Ghebreyesus'a, egemen ulusların yasalarının yerini alan mutlakıyetçi yetkiler veren Uluslararası Sağlık Tüzüğü (UST) armağan edilmek istendi.
Kamuoyu mühendislerinin yoğun propagandasına karşı duranlar, susturulmaya ve karalanmaya çalışıldı. Dünyayı uyarmaya yardımcı olan Afrika uluslarının da etkin muhalefeti sayesinde, bu değişikliklerin biri dışında hepsi engellendi. Fakat hayırseverlerin nüfus azaltma gündemi yasallaşacak ve hayatta kalanların dijital olarak köleleşeceği muhakkaktır.
Artık birden fazla dünya liderine, dünyanın işleyişini yöneten politikacılara sistemli çağrılar yapmalıyız. Zaman geçirmeden, uluslararası tüm sistemler ve teknolojinin insan menfaatine olan boyutu ile yeniden yapılandırılmalı ve bu durum hakkında raporlar yazılmalı, geniş katılımlı tartışmalar yapılmalıdır!
Tüm bunları, çocuklarımızı ve çocuklar için yapmak zorundayız.
Ne yazık ki küreselciler, küresel darbe yapma konusunda da deneyim kazandılar, bu son küresel acil çağrı olmayacak ve çeşitlendirerek devam etmek isteyeceklerdir. Onun için plandemi döneminde edindiğimiz tecrübelere çok ihtiyacımız olacak. Yine çaresiz ve korkmuş olarak yakalanırsak, geriye dönüşü olmayan bir yola girdik demektir.
Tabii ki eğer çocuklarımızı zalimlere bırakıp vedalaşmak istiyorsak bunlara kafa yormaya gerek yok!
yazınıza katılıyorum. Ama bu çığlığı atacak insan bulmak çok zor