Yazan Muammer KARABULUT
DSÖ aynen 12 Mart 2020 tarihinde COVİD-19’da olduğu gibi, Domuz Gribi’ni pandemi ilan etti. O zaman Bill Gates olmadığı için, DSÖ virüsün ilk görüldüğü Nisan 2009 tarihinde yaptığı açıklamayla “altı ayda 2 milyar insanın bu hastalığa yakalanacağı ve 100 milyon insanın öleceği” gibi bir kehanette bulunarak, Domuz Gribi’ni dünyanın bir numaralı gündemi haline getirdi.
Domuz Gribi salgını ortaya çıktığı günden beri DSÖ, henüz çok yeni bir hastalığın büyük oranlarda ölümlere neden olacağı gibi açıklamalar yaparak dünya kamuoyunu paniğe sokup çok aşırı önlemler ve harcamalar yapılmasına neden oldu.
Daha önce gündemimize giren Kuş Gribi, varlık olarakta daha büyük olan Domuz’dan küçük olduğu için unutmuştuk. Elimizde, Kuş Gribi salgınında dünya çapında, “toplam 385 tane insan vakası tespit edilmiş ve bunların 243’ü ölümle” sonuçlandığı bilgisi kalmıştı.
Ama Kuş Gribi ile ilgili oluşturulan panik ortamından, tavukları kapalı ortamlarda hızlı büyümeleri için verilen antibiyotikler ve suni yemlerle besleyen, endüstriyel tavuk üretim çiftlikleri büyük karlar elde etmesine neden olmuştu.
Büyük tavuk çiftliklerinin sıhhi koşulları üzerinde ciddi hiçbir inceleme yapılmazken, DSÖ küçük aile çiftliklerinde serbest dolaşan tavukları kuş gribine sebebiyet verdikleri gerekçesiyle imha ettirmişti.
Hatta 2006 tarihli bir haber de, Prof. Dr. Ceyhan DSÖ ile Iğdır Sağlık İl Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında nasıl sıkı fıkı çalıştığını anlattıktan sonra şöyle konuştu: "Şu anda ciddi bir sıkıntı yok. Fakat bölgede tek bir kanatlı hayvan bırakmayacak şekilde itlafın sağlanması gerekiyor." dedi. Ceyhan, emir verdi, “Hiç kanatlı kalmamalı.” kalmadı da…
Bu durum köy tavukçuluğunu bitirmiş, köylerde bile endüstriyel çiftliklerde üretilen tavuklar yenmeye başlanmıştır. Tersine kuş gribinin yayılma tehlikesinin daha çok olduğu büyük tavuk çiftlikleri ise kuş gribi söylentilerinden hayli karlı çıkmıştır.
Aslında imha edilmesi gereken tavuklar değil ilaç şirketleri idi. Çünkü Kuş Gribi tedavisinde etkili olduğu iddia edilen Tamiflu (Oseltamivir) ilacının milyarlaca satışından hem ilacı üreten Gilead Sciences hem de pazarlamasını yapan, Kuş gribine karşı etkili Tamiflu - Oseltamivir adlı başlıca ilaçların ticari haklar sahibi olan Roche firması büyük paralar kazanmıştı!
3 Mart 2009 tarihli bir haber, “Tamiflu grip virüsüne karşı etkisini yitirdi. ABD'de yapılan bir araştırmada, gribe karşı kullanılan en yaygın ilaç ‘Tamiflu’"nun en basit grip virüsüne karşı etkisini yitirdiği belirlendi. ABD hükümetine bağlı Hastalıktan Korunma ve Kontrol Merkezi (CDC), "Tamiflu"yu, "H1N1" adıyla bilinen en yaygın grip virüsü üzerinde denedi.
Araştırmanın sonucunda virüs örneklerinin yüzde 98'inin, Tamiflu'ya karşı dirençli olduğu ortaya çıktı.
Kandırılmıştık ama Roche ilaç şirketi iyi para kazanmıştı!.. Hiç değilse para için insan sağlığı ile dalga geçerek virüs peydahlayacaklarını ve nasıl pandemi ilan edeceklerini öğrenmiştik.
Bu arada 2009 yılında DSÖ Mevsimsel grip, ikincil komplikasyonlarla birlikte çok sayıda hastalığa ve bağışıklık sisteminde sorunu olan hastalar gibi yüksek risk grubu içinde yer alan kişilerde ölüme neden olabildiğini ve tahminlerine göre her yıl “500 bin kadar insan grip ile bağlantılı komplikasyonlar nedeniyle hayatını” kaybettiğini de açıklamıştı.
İşte bu bilgi de bizim kazancımızdı. Çünkü 2020 yılında var edilen COVİD-19’u 2 dakikada çözeceğimiz bir bilgiydi.
Evet tarihi tekerrür eder. Bunun faydası var. Ama tekrarlatmamak çok önemli!..