Öne Çıkanlar Refik Şevket İNCE İnsan Hakları Konseyi İbrikçi Çin Tavşantepe

SOKIRIMCILAR KKTC’DE KOLONİLEŞMİŞ

Yazan Sabahattin İSMAİL

YÜZLERCE YAHUDİYİ KKTC’DE MÜLK SAHİBİ YAPAN AFİK GROUP'UNA KARŞI YOĞUN ŞİKAYET VAR

Üniversite eğitimini İsrail'de yapan, bir dönem TC vatandaşlığından çıkarılan, sonra da KKTC vatandaşı yapılan, kaynağı belirsiz yüz milyonlarca dolarla KKTC 'de binlerce dönüm arazi satın alan, İskele, Esentepe, Tatlısu sahillerinde 10 binden fazla konut inşa eden, Filistin topraklarındaki soykırımın mimarı, Siyonist köktendinci sapkın Yahudi tarikatı CHABAD’ın KKTC hahamı Azimov ile işbirliği yapan AFİK GROUP direktörü Simon Mistriel Aykut ve oğlu Yaacov Afik ile ilgili paylaşımlarımı anımsayacaksınız.

Resim; 2010 yılında birlikte kadef kaldıran KKTC'nin sözde CHABAD'çı hahamı Azimov ve Simon Mistriel Aykut

Geçtiğimiz günlerde, Simon'un yaptığı Caesar projelerinden konut alan ve kendilerini "SİMON MAĞDURLARI" olarak tanımlayan bazı kişilerin davetleri üzerine İskele'ye gittim.

Davet eden kişiler beni önce, Simon Mistriel ve Yaacov Afik'in İskele sahillerinde yaptığı/yapmakta olduğu binlerce konuttan oluşan dev apartman/villa sitelerine götürerek yasaları nasıl pervasızca çiğnediklerini yerinde gösterdiler. Sonra nasıl mağdur edildiklerini anlattılar

SAHİL VE PLAJ İŞGAL EDİLDİ

KKTC Anayasasına göre sahiller halkın malıdır ve 100 metrelik sahil şeridi içine inşaat yapılamaz, sahiller halkın kullanımına kapatılamaz. Bu yönde mahkeme kararları da var.

Buna karşın, KKTC vatandaşı yapılan Simon Mistriel ve Afik Yaacov, İskele sahilinde yaptığı CAESAR BEACH projesinde denize 15 metre mesafeye 220 villa yapıp sattılar. Kumsalı babalarının malı gibi kapatıp "CAESAR BEACH" adı ile özel plaj haline getirdiler. Yoğun şikayet yapılmasına karşın İskele Belediyesi, Kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı ve hükümet ise bu yasa dışılığa seyirci kalmaya devam ediyor.

Niye? Simon bu sessizliği acaba nasıl sağlıyor?

Aşağıdaki fotoğraflarda denize 15 metre mesafede kumsal üzerine inşa edilen bir villa görülüyor.

KALDIRIM İŞGAL EDİLDİ

Apartman blokları ve villalardan oluşan 3072 dairelik CAESAR RESORT sitesinde ise geniş kaldırımı işgal ederek üzerine CAFE PARİS adlı bir restoran/Cafe inşa ettiler.

CHABAD KKTC HAHAMI AZİMOV ile de burada buluştuğuna dair fotoğraflar var. Yine aynı şekilde Belediye, Kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı ve hükümet, tüm şikayetlere karşın bu işgale de seyirci kalıyor.

Acaba neden?

Aşağıdaki fotoğraflarda da kaldırımın tümüyle nasıl işgal edildiği ve bu Cafede CHABAD KKTC HAHAMI AZİMOV ile buluşması görülüyor. Yani CHABAD ile işbirliği civarında derken yalan yazmıyoruz.

UCUZA ARSA ALIMI İÇİN BASKI

Mağdurların verdiği bilgiye göre Simon Mistriel, CAESAR RESORT sitesinde Hüseyin Sayılı adlı KKTC vatandaşına 7-8 yıl önce bir işyeri kiraladı. Hüseyin Sayılı bu iş yerine SAYILI MARKET adlı büyük bir süper market açtı. Yakın geçmişte ise Simon Mistriel ona, 12 daire karşılığında Caesar sitesi yanındaki 13 dönümlük çok değerli arazisini devretmesini istedi. Olumsuz yanıt alınca marketi boşaltması için baskı yapmaya başlamış ve tahliye davası açmış. Dava sürüyor.

TAPU VERMİYOR, TAPU HARÇLARI ÖDENMİYOR

AFİK GURUP'tan konut alan mağdurlar Suphi Giritli, TC vatandaşı Z. D. Ve. A.S. adlı kişiler 5-8 yıl önce sözleşme ile aldıkları konutların tapularını alamadıklarını ve kendileri gibi konut alan binlerce kişiye daha tapularının verilmediğini de belirtiyorlar.

Resim; Simon'un tapu vermediği KKTC Vatandaşı Suphi Giritli  

3 konut alan ve aşağıda fotoğrafı görülen Suphi Giritli adlı vatandaş, tapuyu devralacakları gün ödemeleri gereken KDV ve Trafo katkı payının, 8 yıl önce konutlarını aldıkları gün peşin olarak kendilerinden alındığını ifade ediyorlar.

Simon Mistriel'in ifadesiyle on bin civarında konut sattığı göz önünde tutulursa bunun toplamda 50 milyon sterlinden (2 milyar 100 milyon TL) fazla bir miktar tuttuğunu, Tapu verilmediği için bu paranın devlete ödenmeyip inşaatlar için kullanıldığını, ayrıca tapular çıkmadığı için ödenmesi gereken yüzde 12'lik tapu harcının da devlete ödenmediğini ve KKTC maliyesinin toplamda milyarlarca sterlin tutan korkunç bir kaybı olduğunu belirtiyorlar.

Mağdurların belirttiğine göre kendileri 8 yıl öncenin satış bedeline göre KDV ve trafo katkı payı ödediler. Tapuları verilmiş olsaydı bu konu kendileri için o gün kapanacaktı.. Ancak tapular verilmediği için hesap kapanmadı. Bu durumda tapuların çıkacağı tarihte konutların bugün üçe katlanmış olan rayiç bedelleri üzerinden KDV ve Trafo katkı payı talep edilecek.Böylece şirketin tapularını vermemesi nedeniyle, ödemiş oldukları miktarın iki-üç katı ilave ödeme yapmak zorunda kalacaklar.

KKTC Maliye Bakanlığı Afik GROUP'un bugüne dek kaç konut sattığını ve kaç tanesine tapu verdiğini mutlaka ortaya çıkarması gerekiyor. Herkes bu konunun takipçisi olmalı. Çünkü KKTC Devletinin korkunç bir gelir kaybı söz konusu

YASA DIŞI AİDAT TOPLANIYOR

Simon Mistriel, Yaacov Afik / AFİK GROUP 'un şikayet konusu olan bir diğer dayatması ise "BAKIM ÜCRETİ" adı altında yasadışı olarak keyfi aidat toplaması...

Yasaya göre aidatlar, konut alanlar tarafından oluşturulacak site yönetim kurulu tarafından harcamalar hesaplanarak belirlenir ve vergi dairesi onaylı makbuzlarla toplanabilir. Gelir ve giderler şeffaf şekilde, konut sahiplerinden oluşan site Genel kuruluna sunulup onay istenir.

Oysa Simon Mistriel ve oğlu Yaacov Afik, bunların hiçbirini yapmıyor. Sitelerin bakımı için ayrı bir şirket kurdular. Bu şirket ise keyfine göre kendisi aidat belirliyor; dayatma ile topluyor, nereye, ne kadar harcadığı konusunda kimseye hesap vermiyor. Topladığı para muhasebeleştirilmiyor ve kimseye hesap verilmediği için akıbeti bilinmiyor. Oysa hiçbir şirketin yasa dışı şekilde para toplaması, Devlete ve konut sahiplerine hesap vermemesi söz konusu olmamalı.

Son olarak konut satılan kişilere bir yazı gönderilerek, bu yıl için aylık yeni BAKIM ÜCRETLERİNİN belirlendiği duyuruldu ve evin büyüklüğüne göre herkesten 60- 85 sterlin (2750-3600 TL) arası aidat ödemeleri istendi. Ödemeyenlerin sıkıntı yaşayacakları da ifade edildi. Bu ise havuz, spor salonu vb imkanlardan yararlanmalarının güvenlik tarafından engellenecekleri anlamına geliyor.

Bu konuda konut sahiplerine gönderilen yazıların ve kesilen yasa dışı makbuzların bir örneği aşağıdaki fotoğraflarda var.

KARA LİSTE VE YASAKLI KİŞİ

Bu dayatmanın yasa dışı olduğunu belirten ve site yönetimi oluşturulmasını isteyen kişiler, eşleri ve çocukları ise oluşturdukları kara listeye alarak "YASAKLI KİŞİ" ilan ediliyor.

Sitenin malı olan ve kullanma hakları bulunan spor salonu ile havuza sokulmuyorlar.

Yasal haklarının engellenmesi karşısında polise şikayette bulunanlara ise, "polislik bir konu yok, hukuk davası açmanız gerekir " yanıtı veriliyor

ORTAK ALANA RESTORAN- CAFE İNŞAATI

Mağdur konut sahiplerinin anlattığına göre, Simon Mistriel, Yaacov Afik/Afik GROUP siteden konut alanların ortak mülkiyeti sayılan ve site yönetimi tarafından yönetilmesi gereken ortak alanlara da 5 restoran 1 Cafe inşa etti. Sitenin ortak mülkü üzerine inşa edilen bu işyerlerinş kendileri çalıştırıyor ve gelirlerini de kendileri alıyor. Siteye ait ortak alan olması nedeniyle site yönetimine ödenmesi gereken kiralar ödenmiyor. Çünkü site yönetimi yok ve ısrarla oluşturulmuyor. Eğer site yönetimi oluşturulsa ve buraların kirası alınsa, bu para ortak bakım giderleri için kullanılacağından aidatların bu denli yüksek olmayacağı belirtiliyor.

AİDATLARIN HESABI VERİLMİYOR

Mağdurların belirttiğine göre, AFİK GROUP tarafından inşa edilen 10 bin konut sahibinin her birinden ortalama 80 sterlin aidat alınsa ayda 800 bin sterlin ( 33 milyon 600 bin TL) yılda 9 milyon 600 bin sterlin ( 403 milyon 200 bin TL) civarında bir para toplanıyor. Bunun yarısı bile harcansa, onlara yılda 5 milyon sterlin (210 milyon TL ) civarında bir para kalıyor.

Mağdurların belirttiğine göre bu paranın hesabı vergi dairesine verilmiyor. Kesilen makbuzlar da Vergi Dairesi onaylı değil. Bu durum yasa dışı ve suç teşkil ediyor.

Aşağıda vergi dairesi onayı olmayan bu makbuzlardan bir örnek var.

Resim; Simon'un yasadışı milyonlarca Pound aidatı topladığı makbuz...

RESMİ SU SAATLERİ YOK

Mağdurların şikayetçi olduğu bir diğer konu ise satın aldıkları konutlara Belediyenin sahibi olacağı müstakil su saatlerinin konmaması.

Buna göre Caesar Resort sitesinde Belediyenin sahibi olduğu sadece tek bir su saati var. Afik GROUP adına olan bu su saati ile belediyeden su alınıyor. Şirket daha sonra konutlara taktığı yasadışı su saatleri üzerinden evlere su veriyor. Parasını da kendi belirlediği yüksek fiyat üzerinden onlardan tahsil ediyor. Belediyenin gönderdiği düşük fiyat üzerinden tek su faturasını da tahsil ettiği bu paradan ödüyor. Mağdurlara göre belediyeden su ucuza alınıyor, ancak kendilerine yüksek fiyattan satılıyor. Arada her yıl miktarı belirsiz büyük bir para şirkete kalıyor ve kimseye bunun hesabı verilmiyor..

Oysa bu uygulama yasal değil. Ama Belediye buna göz yumuyor .Yasaya göre Her evin Belediye tarafından takılan müstakil bir su saati olmalı. Herkes kullandığı suya karşılık Belediyenin gönderdiği faturayı direk Belediyeye ödemeli. Afik GROUP 'un su saati takma, Belediyenin suyunu yüksek fiyata satma ve su parası tahsil etme yetkisi yok. Acaba Belediye buna niye göz yumuyor? Simon onları acaba nasıl ikna etmiş?

İskele Belediye Başkanı bu sorunun yanıtını vermeli.

İNTERNET ŞİRKET DAYATMASI

Mağdurların şikayetçi olduğu bir diğer konu ise fahiş İnternet ücretleri ve kendisinin anlaştığı internet şirketine abone olma dayatması.

Konut sahipleri, daha ucuz hızmet veren başka bir internet şirketine abone olmak istiyorlar. Ancak Simon Mistriel kendilerinin anlaşma yaptığı İnternet şirketinden başka bir şirketten hızmet alınmasına izin vermiyor.. Oysa kendileri konutları yıllar önce satmış, aradan çıkmaları gerekiyor ve dayatma yapma hakkı yok. Anlaşılan bu iki Yahudi inşaatçı konutları satmışlar, paralarını almışlar ama hala herşey kendilerinin malıymış gibi davranıyorlar. Yasanın öngördüğü şekilde Site yönetim kurulları oluşturulmuyor ve Siteleri keyiflerine göre diledikleri gibi yönetiyorlar. Bu ise bugüne dek KKTC inşaat sektöründe görülmemiş birşey...

KONUTLARINI SATAMIYORLAR

Mağdurların anlattığına göre konut sahiplerinin istedikleri zaman konutlarını satmaları da engelleniyor.

Satılan konutların tapuları verilmediği ve satışlar sözleşme üzerinden yapıldığı için engelleme yapma imkanları var ve bunu yapıyorlar.

Evini satmak isteyenlerden sözleşme değişikliği yapmak için 3 bin sterlin (126 bin TL) istiyorlar. Ayrıca konut sahibinin satın aldığı fiyatla, sattığı fiyat arasındaki farkın da yüzde 12'sini talep ediyorlar.

Bu tür yöntemlerle konutunu satmak isteyen kişilerin köşeye sıkıştırıldığını belirten mağdurlar, konutların Simon Mistriel'in şirketi tarafından düşük fiyatla geri alındığını, daha sonra ise 2-3 kat yüksek bir fiyatla başkalarına satıldığını ifade ediyorlar. Birçok kişinin bu konuda mağdur edildiğini belirtiyorlar.

OTO PARK İÇİN 2000 STERLİN

Mağdurların belirttiğine göre siteden konut alan kişiler araçlarını eğer üstü kapalı bir park yerine park etmek isterse Afik GROUP 'a 2000 sterlin (94 bin TL) ödemek zorunda.

Ayrıca su ve elektrik saatleri için de 2'şer binden toplan 4000 sterlin (168 bin TL) ödemeleri gerekiyor.

DAVA AÇIYORLAR

Afik GROUP 'dan konut alan TC vatandaşı Z.D. Simon Mistriel ile bu konularda tartıştığı için konut satış sözleşmesi feshedildi.

Ancak HAKSIZ FESİH yapıldığı gerekçesiyle açtığı davayı kazandı. Mahkemede uzlaşma yoluna gidildi. Simon Mistriel konutu çok ucuza satın alma teklifi yaptı. Ancak bu talebi reddedildi.

Taksit ödemelerinde birkaç aylık bir gecikme olması halinde sözleşmeler derhal feshediliyor. Ödenmiş olan miktardan önemli bir miktar ceza olarak kesildikten sonra geri kalan az miktardakş para iade edilerek sözleşme feshediliyor. Konut fşyatları yükseldiği için, daha sonra 3-4 kat daha yüksek bir fiyata başkalarına satılıyor. Bu şekilde birçok kişinin mağdur edildiği belirtiliyor

Yaklaşık 50-60 site sakini biraraya gelerek bu sorunlar, yasa dışı uygulamalar ve dayatmalar için Simon Mistriel ve Afik GROUP aleyhine dava açma kararı aldı. Avukat tutmak için her ay aralarında para topluyorlar, avukatlarla görüşüyorlar

Ancak işleri zor. Çünkü Simon Mistriel ve CHABAD'IN kolları ahtapot gibi her yanı ve birçok kişiyi sarmış durumda....

DEVLET MÜDAHALE ETMELİ

Özetle Simon Mistriel ve oğlu Yaacov Afik'e ait olan Caesar İnşaat şirketi, binlerce konutu sözleşme ile satmasına karşın sitelerden çekilmiyor. Site yönetimlerini konut sahiplerine devretmiyor. Oraları hala kendisinin malıymış gibi hareket ediyor, dayatmalar, baskılar ve emrivakiler yapıyor, konut sahiplerinden kanun dışı para tahsilatları yapıyor. Bunları yapabilmek için de konut alan kişilere tapu vermiyor.

Binbir emrivaki ve dayatma ile konut sahiplerini sömürmeye, yasaları çiğneyerek kendi aklına göre kimseye hesap vermeden yasadışı şekilde "BAKIM ÜCTETİ" adı altında aidat toplamaya, itiraz edenleri kara listeye alıp sitelerin sosyal alanlarına sokmamaya devam ediyor.

Devletin, Kaymakamların, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının bölgeye gidip mağdur vatandaşlarla konuşması, şikayetlerini dinlemesi, yasadışı aidat toplanmasının önüne geçmesi, tapuların çıkarılması için Simon Mistriel'e baskı yapması, her eve belediye tarafından su sayacı takılmasını sağlaması, sahil ve kaldırım işgallerine son vermesi gerekiyor.

Bunların yapılmaması halinde nedenlerini de halka açıklamaları gerekiyor.

MECLİS ARAŞTIRMASI ŞART

Hükümetin bugüne kadar bu konu üzerine eğilmemesinin nedeni Simon'un sınırsız ve kaynağı belirsiz para gücü mü?

Siyasilerle kurduğu özel ilişkiler mi?

Bunun sorgulanması ve bu konuda bir Meclis Araştırma Komitesi kurulması gerekir.

KKTC Devleti, Simon Mistriel ve Yaacov Afik'e bu toprakların onların egemenlik alanı olmadığını, keyiflerine göre değil yasalara göre hareket etme zorunda olduklarını, sattıkları konutların tapularını en kısa sürede alıcılara vermeleri ve milyarlarca sterlin tutan vergi ve tapu harçlarını hazineye yatırmaları gerektiğini anlayacağı şekilde anlatmalıdır

KKTC, köktendinci, Siyonist CHABAD'IN, hahamların ve İsraillilerin serbestçe at oynattığı bir ülke olmaktan kurtarılmalıdır.

AKLA GELEN SORULAR

Bu bağlamda Gazze'de binlerce çocuk dahil 32 bin sivili katleden İsrailliler KKTC’de mülk alıp kolonileşirken, KKTC 'de yaşayan Yahudiler İsrail’de askerlik yaparken, acaba burada kazandıkları paranın ne kadarını İsrail’e transfer etmektedirler.?

Acaba İsraillilerin sahibi olduğu ve geçmişte listesini yayınladığım onlarca

inşaat şirketinin KKTC’de kazandıkları paraların ne kadarı çocuk katillerine gitmiştir?

İskele'de konuştuğumuz ve Simon Mistriel ile geçmişte çok yakın görüştüğünü söyleyen, ona arazi verip karşılığında 3 daire alan Suphi Giritli, onun 15 yıl kadar önce çok parası olmadığı için her defasında tek apartman inşa ettiğini ve ancak onu sattıktan sonra yeni inşaata başladığını ancak şimdi aynı anda birçok site yaptığını, yüzlerce dönüm arazi aldığını, şimdiye dek milyarlarca sterlin tutan 10 bin konut inşa ettiğini ve bu paranın kaynağının mutlaka araştırılması gerektiğini söylemişti

Acaba varlığı belgelenen kökten dinci CHABAD ile İLİŞKİSİ bu sorunun yanıtı olabilir mi?

Kullanılan büyük paraların ana kaynağını bulmak için, devlet bu konuyu da ciddi şekilde araştırmalıdır

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mine 9 ay önce

Vatandaş ayaklanmalı bu konuda. Tabi devlette konuya ağırlık vermeli. Satılmışlık heryerde malesef.