Suriye, son günlerde Türk askerlerinin olduğu bölgelere dron saldırısı yapmaya başladı. Dronlar İran yapımı. Rusya, Suriye’nin saldırıları destekleyen adımlar atıyor. Türkiye uzun zamandır Irak ve Suriye sınırlarında 30-40 km’lik bölümünde güvenlik hattı oluşturma peşinde. Irak yönetimi ilk defa Türkiye’nin güvenlik gerekçeli harekâtına ses çıkarmayacağını açıkladı. Suriye ise İran ve Rusya etkisiyle PKK karşı yapılacak bir harekâtı desteklemiyor. Türkiye ile terör odaklı işbirliği yapmaya yanaşmıyor. Oysa harekat yapılacak bölgenin kontrolü ABD destekli PKK ve türevlerinin elinde. Amerika ilginç bir şekilde son günlerde Türkiye ilişkilerinde olumlu bir havaya büründü. Öte yandan ikinci İsrail’in kurulması işlemine son hızla devam ediyorlar. PKK ve türevlerinin dayanağı bugüne kadar Amerika idi. Şu an Türkiye’nin Amerika ile yaptığı ikili temaslarda Türkiye’nin yapacağı sınır ötesi harekatına karşı bir tavır geliştirmedi. Perde arkasında Kıbrıs, İncirlik üssünün kullanılmasının genişletilmesi, Montrö anlaşmasının esnetilmesi, Karadeniz’e çıkış ve İkinci İsrail devletinin kurulmasında Türkiye engelini kaldırmak istiyor. Amerika bize vermediği hava savunma silahlarını PKK ve türevlerine verme safhasında. Son bir yıldır PKK ve türevlerini hava savunma silahlarını kullanma becerisi kazandırdı. Bunun anlamı Türkiye bundan sonra sınır ötesi harekata kalktığında uçakları büyük bir risk altına girecek. Veya imkânsız hale sokacak bir gelişme. Amerika Irak harekatı öncesinde Türkiye’ye toprak verme talebi bugün Suriye için geçerli. Türkiye ikinci kez bu oyuna gelir mi? Sınırlarının ötesinde ikinci İsrail’e rıza gösterir, Türkiye’nin bekasını tehlikeye atar mı? Zaman gösterecek.
İran, Türkiye’nin bölgeyle ilgili dış politikalarının tamamen karşısında olmaya başladı. Oysa kısa bir zaman önce İran Cumhurbaşkanı Türkiye’ye gelmişti ve büyük umutlar beslenmişti. İran, Azerbaycan Zengezur Koridoru veya Nahçıvan koridorunun açılmasına karşı çıktığı gibi son günlerde Ermenistan’ı da koridor açmama konusunda açıktan kışkırtmaya başladı. İran aynı zamanda Irak’ın kaynaklarını sömürüyor. Bu konuda Irak yönetiminde yüksek sesli itirazlar yükseltmeye başladı. (Asıl sorun yaratanlar Irak ve İran’ın devrim muhafızlarıdır. Subaylar yaptıkları yolsuzluklarla aşırı zenginleştiler) İran Lübnan başbakanının söylediği gibi girdiği ülkelerin sistemini zehirliyor. Aynı şey bugün Yemen içinde geçerli.
Öte yandan Filistin halkının lideri Mahmut Abbas İsrail ve Amerika’nın desteğiyle Hamas’ı tasfiye ederek Filistin’in başına geçmek istiyor ve Türkiye’nin desteğini istiyorlar. Projenin sahibi Katar. Mısır tarafının yaptığı açıklamalara bakıldığında Mahmut Abbas’ın liderliğine sıcak bakıyorlar. Bu nokta da Türkiye’nin desteği bölge için hayati bir konuma yükselti. Filistin halkının çoğunluğu Mahmut Abbas liderliğine sıcak bakmıyor. Mahmut Abbas İsrail’in varlığını tanırken Gazze’nin yeniden yapılandırılması konusunda İsrail’e işbirliği teklif ediyor. Hamas ise İsrail’in varlığını tanımadığı gibi Gazze’nin geleceğinde tek söz sahibi olmak istiyor. İsrail tarihinin en uzun süre görev yapan başbakanı ve İsrail devletin kuruluşundan sonra doğan ilk başbakanı olan Binyamin Netanyahu iç siyasette zor duruma düştü. İsrail’de heran her şey olabilir. Öte yandan Lübnan Hizbullah’ı bahanesiyle İsrail Lübnan’ı işgal edebilir. Hazırlıklarını tamamladı.
Türkiye, Bölge sınırları değişirken kendi sınır ötesi güvenlik hattını zaman geçmeden oluşturmalıdır. Görünen o ki karşımıza bu defa İran’ın paramiliter kuvvetleri de çıkacaktır. Türkiye ilan ettiği 30-40 km. hattını 3 nokta da kama şeklinde 70-75 km. ileriye taşıyabilirse sonra ki gelişmelerde avantajlı bir pozisyona geçebilir.
PKK, İTALYA GÖRÜŞMELERİ
İtalya uzun zamandır PKK’ya maddi ve manevi yardım ediyor. İstihbaratımız sadece olan olayları izlemekle yetiniyor. Oysa burada ki bir avuç PKK’lı söndürülebilirdi. İtalya’nın PKK’lı yöneticilerle askeri işbirliğini kapsayan görüşmesi, uyarılacak, kınanılacak seviyeyi geçmiştir.
6 Mart 2020 ‘de İtalya’nın Fossalto Belediyesi PKK Terör Örgütü Lideri Abdullah Öcalan’a Fahri hemşehrilik vermişti. Öcalan’a gösterilen ilgi, bu caninin işlediği ağır insanlık suçlarını görmezden gelen bir gelişmedir. 40 bini aşkın masum insanın katledilmesinden sorumlu, uyuşturucu ve insan ticareti, kara para aklama, çocuk kaçırma ve diğer örgütlü suçlarda kabarık bir sicile sahip olan, AB terör örgütleri listesinde kayıtlı PKK’nın ve elebaşının meşrulaştırılması girişimleri hız kesmeden devam ediyor. İtalya’nın geçmişte PKK’ya on binlerce topuk mayını temin etmesi sonucunda yüzlerce sakat kalan gazilerimiz vardır. Terörizmle mücadelede uluslararası iş birliği ruhuna aykırı işler yapan İtalya’nın ülke bütünlüğünde kaşınacak çok hassas zafiyetleri vardır. İtalya ile dostane görüşmelerin sonuç vermediği açıktır. Türkiye bu seçeneği düşünmelidir.
RUSYA UKRAYNA CEPHESİ
Ukrayna kaynakları savaş içinde eridi. Ukrayna zor durumda. Zelenski, 2019'dan beri Ukrayna'nın altıncı ve şu anki devlet başkanı olarak görev yapan Ukraynalı komedyen. Batıya güvenerek ülkesini tam bir yıkıma götürdü. Şimdi Türkiye’de ve savaşı durdurmanın yolunu arıyor. Ünlü stratejistlerin yanıldıkları temel konu; Rusya, Ukrayna savaşı ile savaş gücünü geliştirmesidir. Karadeniz hakimiyetini tamamlanmasında, Odesa’nın alınması kesinleşmiş görünüyor. Ukrayna’nın sanayi bölgesi ve büyük ekonomik ve kültürel Donets Havzası (Donbas) Rusların elinde, batıdaki sanayi bölgelerinin tamamı harabe haline geldi. Ukrayna’nın basit imalat sanayi tesisleri bile imha edildi. Rusya savaş süresince hiçbir zaman Ukrayna’ya karşı tam gücünü göstermedi. Zamanı iyi kullandı. Uygun fırsatı yakaladığında başka bir Avrupa ülkesiyle kapışabilecek gücü elinde tutuyor. Libya’da ve Suriye’de birliklerini savaş süresinde azaltacağı beklenirken, artırdı. Nükleer silahları kullanmaya hiç bu kadar yaklaşmadılar. Ruslar nükleer silahlarda caydırıcılık safhasını, ‘ilk kullanan biz olmayacağız’ safhasına geçirmişti. Yaklaşık bir yıldır üçüncü aşamaya geçmiş ve ‘Varoluşsal bir tehdit olursa nükleer silahları ilk önce biz kullanırız’ söyleminde iken bu hafta başında dördüncü safhaya geçerek ‘ 6 maddelik şartları sayarak bunlar olursa kullanmaktan çekinmeyiz’ safhasına geçtiler. 6 maddelik şartlı kullanım varoluşsal bir tehdit içermiyor. Kısaca Rusya’nın nükleer silahları kullanması gündemde. İngiltere ve Almanya ilk sırada ki hedefleri. Şimdiye kadar görülmedik siyasal gelişmeler, olayları her yöne evrilebilir seviyeye getirdi.
Batıyla ilişkilerinde sorunlar yaşayan Türkiye’yi Rusya ekonomik açıdan kilit altında tutuyor. Türkiye Batı ve Rusya arasında sıkıştı. Rusya PKK’nın Suriye yönetimi kuvvetlerine katılmasını istiyor. Bölgede izlediği politikada ikinci bir İsrail devletinin kurulmasına karşı duruyor. Bölgede Suriye ve İran ile aynı düzlemde politika üretiyor. Türkiye’nin yapacağı harekat bu açıdan önemli stratejik kırılmalar getireceği ve sonuçları olacağı kesindir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Şubat için planlanan Türkiye ziyaretinin ertelendiği bildiriliyor. Rus medyasında ziyaretin, Nisan sonunda ya da Mayıs başında gerçekleşeceği kaydediliyor. İstihbarat kaynaklarında ise farklı yorumlar var. Görünen o ki Putin Türkiye’nin Suriye ve Irak bölgelerine yapacağı kara harekatı öncesinde Türkiye’ye gelmek istemiyor.
Türkiye içeride seçim düzleminde magazinsel hareket ederken dışarıda kalıcı değişimlerin arifesinde.