Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Adaylar belli olmaya başladı. Erken seçim konusu zaten hep gündemdeydi. Seçimlerin normal zamanına 1 yıl kala, üye eksikliğinden erken seçim olmuyor. Diğer bir konuda, bir yıl önceden yapılmayan seçim yasası, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde geçerli olmuyor. Onun için bu Haziran ayı önemli. Sonrasında bir yol kalıyor, Erdoğan Meclisi feshederse ya da Meclis Erdoğan’ı görevden alırsa herhalde 90 gün içinde seçime gitmek gerekecek. Ya da bir erken seçim yasası çıkartılması gerekecek. O zaman yine yeni seçim yasası ile ilgili düzenlemeler gündeme gelecek.
Şimdi yeni muhtemel gündem, seçimin belirlenen tarihte yapılıp yapılamayacağı, ertelenip ertelenmeyeceği ya da seçim yapılsa bile seçimlerin iptal edilip edilmeyeceği gibi bir sürü iddia gündeme gelecek.
Tabi bir diğer tartışma konusu da Erdoğan’ın aday olup olamayacağı olacak. Yani rahat bir seçim olmayacak.
O işler bir şekilde hallolacak da, seçmen bu süreçte ne yapacak ya da ne yapmalı.
Daha önce hangi partiye oy verirseniz verin, parti üyesi olun ya da olmayın, söyleyeceklerim herkes için.
Önce “def-i mazarrat celb-i menafiden evladır”. Önce hangi partiye ya da adaya oy vereceğim diye düşünmeyin, önce, ŞU KİŞİLER’E YA DA PARTİLERE OY VERMEYECEĞİM deyin. Bunu bir kenara yazın.
2. ADIM. Geri kalanlar içinden EN İYİLER’i seçim. Bir defa asgariden akıllı- bilgili, dürüst ve cesur olsun. Bunlar olmazsa olmaz. Seçilenler “partisinin milletvekili” değil, “Milletin vekili” olacak. Ülkeyi ve bu ülke halkının meşruiyet temelinde kucaklayabilecek insanlar olsun.
Burada bir sorun var. Bu kişiler sizin partinizden olmayabilir. O zaman, Cumhurbaşkanlığı için başka bir partiye, Milletvekilliği için başka bir partiye, Büyükşehir ve İl belediye başkanlığı için başka partiye, İlçe Belediye Başkanlığı için başka bir partiye, Belediye Meclis üyelikleri için başka bir partiye oy vermeyi göze alabilecek misiniz. İsterseniz bir düşünün.
İsterseniz fanatik bir partici değilseniz, ve partinizde iyiliği artıran, yanlışları engelleyen bir rol üslenemiyorsanız orada ne işiniz var. Zaten Milletvekili ve İş adamı değilseniz kimsenin sizden aidat istediği de yok. O zaman orada ne işiniz var. Bir partinin üyesi olup, başka bir partinin adayına oy vermek ağır gelebilir. Peki yanlışta olsa, kötü de olsa, hırsız da olsa, ahmak da olsa, hain de olsa, ahlaksız da olsa, gidip yine ona oy mu vereceksiniz. O zaman size söyleyecek bir sözüm yok.
Eğer değilse, Parti üyeliği Katolik nikahı değil. Zaten orada iyi, doğru, güzel ne varsa ondan ayrılmıyor, ona karşı olmuyorsunuz. Ama iyinin yanında kötüyü de kabul etmek zorundaysanız orada durmayın. Bir kişi ya da kuruluşta, 999 iyi bir kötü varsa, biz o kötüye karşı çıkalım. Orada 999 kötü ve bir iyi söz ya da iş varsa, onları hakka çağıran bir iyi varsa ondan vazgeçmeyelim.
3. ADIM.. Eğer bazı bölgelerde idealinize uygun parti ya da aday yoksa, sadece milletvekilliğinde değil, eksik gördüğünüz her yerde bağımsız aday gösterebilirsiniz ve sosyal media’da çağrı yapıp yardımlaşabilirsiniz.
Burada bu işin bir de 4. ADIM’ı var. Bu seçim sürecinde aktif olarak meydanlarda olun. Siyasilerin, adayların size gelmesini beklemeyin, onların oldukları yere gidip, soru sorun. Taleplerinizi iletin. Söz alın ve sözlerini kayda alın. Yarın sözlerinde durmazlarsa onlardan hesap sorun.
Şimdiden bu konuda hazırlık yapın. Çevrenizdeki kişiler, gruplar, platformlar, Medya mensupları, STK temsilcileri, iş adamları ile temas kurun. Temas kurduklarınız namuslu kişiler olsun. Şimdiden bu taleplerinizi basında, STK’larla, istişare toplantılarda, ev toplantılarında dile getirmeye başlayın isterseniz.
Bu seçim kampanyasının şifrelerini söyleyeyim: 5G, Plandemi, TransHumanizm, NeuraLink, StarLink, İklim, Gıda, DSÖ, BillGates, ElonMusk, Biden/Kamala, DAVOS, Bilderberg, FED, LIBOR, NATO, Ukrayna, İstanbul Sözleşmesi, LGBTQ+, Lanzarote vesaire..
Hadi, ülkem’in tüm erdemli insanları birlik olun! “Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, haklı’dan yana, zalime karşı, haklı düşmanımız da olsa, haksız babam da olsa”, diyebiliyor musunuz. Hadi bir HAK, ADALET, UHUVVET CEPHESİOLUŞTURALIM, KUVA-İ MİLLİYE RUHU İLE “MÜDAFA-İ HUKUK NAMINA!
Namuslu insanlar namussuzlar kadar akıllı, dürüst, cesur ve dayanışma içinde değilse, vay halimize.
Adalet, barış, hürriyet için, farklılıklarımıza rağmen, barış içinde bir arada! Selam ve dua ile.
Not:Bu süreçte çağrılarımız 5Gvirusnews, platform hesaplarında, ayrıca ben www.dilipak.com, Twitter, YouTube Abdurrahman Dilipak, Panorama Media, ayrıca FaceBook ve İnstagram hesaplarımla aktif olacağım inşallah