Öne Çıkanlar PFİZER Chabad Apocular Simon Mistriel Aykut İsmail Haniye

"SEÇİMDE HİLE VAR"

Yazan Muammer KARABULUT

Türkiye'nin tarihinde altıncı halkoylaması 12 Eylül 2010 tarihinde siyasi olarak gerilimli bir sürecin sonunda  yapıldı. Referandumdan bir hafta (6 Eylül 2010 bkz )  öncesinde de  23 Ağustos 2007 tarihli, “Seçimde Hile Olacak” başlıklı yazımı yayınladım.

TARİH BİZE GELECEĞİ GÖSTERİR…

İlgili yazı,  13. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerin yapıldığı gün olan 14 Mayıs 2023 tarihi sabahı tekrar günden olacağını ön gördüğümden dolayı tekrar  paylaştım. Çünkü 2010 yılında da, “yarın ne olacağını merak ediyorsanız, 2007 yılında yazdıklarımı okumanız yeterli olacaktır!..” diyerek yazmıştım.

Bugün de seçim sonuçlarını değerlendirdiğimiz DİLİPAK ile konu döndü dolaştı 23 Ağustos 2007 tarihli yazıma geldi. DİLİPAK tarihe not düşmek adına, “yazıyı 5gvirüsnew’de tekrar yayınla iyi olur.” dedi.

İşte o yazı…

İlgili yazı, AKP’nin seçimleri kazandığı 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrası yazılan ve “SEÇİMLERDE HİLE VAR!.” başlığı ile yayınlanan 11 dizilik araştırmanın özetidir.

Bir hafta sonra yapılacak olan seçimlerde de hile olacaktır. Nerden bildiğime gelince; seçim sistemi değişmedi, önlem alması gereken siyasi partiler hileyi önleyecek hiçbir çalışma yapmadı. Onun için yarın ne olacağını merak ediyorsanız, 2007 yılında yazdıklarımı okumanız yeterli olacaktır!..

Ekte ise; Yeniçağ Gazetesinde CHA’nın (Cihan Haber Ajansı) 23 Temmuz 2007 ve 28 Temmuz 2007 günü yayınlanan “EN DOĞRU SEÇİM” ilanı var.

- Hileli seçim; ABD’den dünyayı yönetmek isteyen birkaç varlıklı ailenin başvurduğu bir yöntemdir!...

- Hileye ilişkin ilk yazı Vedat YENERER’in 26 Temmuz 2007 günkü Yeniçağ Gazetesinde yayınlanan “YSK neden saklıyor?” başlıklı yazısı oldu.

Hileli seçimlere gelince, onu da direkt işin muhatabından dinleyelim… Muhatap ABD’li John PERKİNS’dir. PERKİNS, “Bir Ekonomik tetikçinin itirafları” isimli kitabında, kabaca dünyayı yöneten AB-D’li sapkınların yani “birkaç varlıklı ailenin ceplerine para” aktaranların (FED’in sahipleri), “kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet” olduğunu yazar. Demek oluyor ki, “hileli seçim” bir ülkeyi kontrol altında tutmayı hedefleyen güçlerin başvurdukları etkili bir yöntem. Onun için, sandık bazında değişen rakamlar ile gittikçe bollaşan 22 Temmuz 2007 seçim sonuçları, Türkiye’yi bir “gerici değişim” ile baş başa bırakırken, sessiz kalmak öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılan en büyük ihanet, olarak gözükmektedir… Çok basit, verdiğin oyun nereye gittiğini sorgulayacaksın…

- Hilenin en önemli ucunu belgeleyerek ortaya koyan ise MHP İzmir İl Başkanı Musavat DERVİŞOĞLU oldu!...

Gelelim, YSK kanunun ilgili maddeleri ve hilenin nasıl yapıldığına. YSK’nın 105. maddesine göre, “oyların sayımı ve sayım cetvellerine sonuçların geçirilmesi biter bitmez, sandık kurulu başkanı bu sonuçları, yüksek sesle ilan eder” diyor. Demek oluyor ki, seçimde görev almış herkes, kendi görev yaptığı sandıkta hangi partiye ne kadar oy çıktığını biliyor… Bundan sonra yapılacak olan, YSK’nın www.ysk.gov.tr adresinden “seçim sonuçları” oradan da, “sandık bilgilerine” girerek, seçim çevresindeki (il-ilçe) ilgili sandık numarasına ulaşmaktır. Sonra da, sandık kurulunda yüksek sesle ilan edilen sonuçların, resmi sonuç olarak verilen oy oranları ile karşılaştırılması vardır.

Aslında bu kontrolün, oy verdiğimiz siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatları tarafından resmi seçim sonuçları açıklanmadan önce yapılması gerekiyordu. Fakat, baskın seçim sonuçlarının televizyonlardan hızla yayınlanması ile AKP dışındaki tüm siyasi partiler de demoralize oldu. Ve ipin ucu da kaçtı. İp ucunu kaçırmayan tek kişi ise 23 Ağustos 2007 günkü Hürriyet gazetesinde Yalçın BAYER'in köşesinde, "SÖYLEDİKLERİM bir iddia değil gerçektir", diye devam eden yazının sahibi olan MHP İzmir İl başkanı Musavat DERVİŞOĞLU'ydu. DERVİŞOĞLU'nun tespitleri, seçim hilesinin olağanüstü boyutlarda olduğunu sergilerken, şimdilik diğer partilerin hiç birisinden ses çıkmadı. Bunun üzerine, Türkiye'deki seçimlere "hile" karıştırıldığını belgelediğinden dolayı sayın DERVİŞOĞLU'nu arayarak tebrik ettim. DERVİŞOĞLU'nun bir yıl öncesinden, seçimlerde hile olma olasılığına karşı tedbir alarak, İzmir ve ilçeler dahil sandık sandık özel bir program geliştirerek kayıt ettiğini, sabah kadar da MHP il binasından ayrılmadığını söyledi. Konuşmamız sırasında ise hemen elinin altından bulunan üç farklı seçim sonucu verdi.

İli: İzmir - İlçesi: Karşıyaka 2 nolu seçim çevresi, Onur Mahallesi.

Sandık No: 2180, Sandık kurulunda : MHP 50, CHP 131, AKP 1

Sandık No: 2180, Birleştirme tutanağında : MHP 30, CHP 99, AKP 74

İli: İzmir - İlçesi: Karşıyaka 2 nolu seçim çevresi, Yamanlar Mahallesi.

Sandık No: 2339, Sandık kurulunda : MHP 44, CHP 38, AKP 116

Sandık No: 2339, Birleştirme tutanağında : MHP 9, CHP 15, AKP 152

İli: İzmir - İlçesi: ...

Sandık No: 2355, Sandık kurulunda : MHP 22, CHP 164, AKP 27

Sandık No: 2355, Birleştirme tutanağında : MHP 16, CHP 42, AKP 145

CHP’nin Konya milletvekili Atilla KART ise “Raporumuza göre, AKP lehine yüzde 10’lara ulaşan bir değişiklik olduğu yönünde ön tahminimiz var.” dedi.

Hileli seçimlerin yapıldığı 22 Temmuz 2007 günü saat 17:00'de seçimlerin bitmesine rağmen, 17:30'da ilk sonuçlar bildirilmeye başlanmış, saat 20:00'de ise sahte oyların nerdeyse %99 sayılmış, AKP ise 367'nin üzerinde milletvekilini, %47 oy alarak çıkartmıştı. Fakat, ilerleyen saatlerde AKP'nin milletvekili sayısı 341 olarak ayarlandı. Konuyu elektronik ortamda takip edenler bile, hızla çıkan sonuçlara şaşırdı... Türkiye, AKP ile yakaladığı değişim ve gelişmişliğini elektronik seçimlere de taşıdı.

KIYASLAMANIZ İÇİN DİKKAT ÇEKİYORUM!

Araştırmam, "hileli seçimler" ve oyların yeniden sayılması olduğundan dolayı, TBMM'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi fazlasıyla dikkatimi çekti... AKP Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayına "4 oy eksik çıkınca", oyları 5 kez !!! saydırdı. TBMM'de 446 üyenin oy kullanama süresi saat: 16.00 sona erdi. Mecliste oy sayım işlemeleri ise saat: 16.34'de ancak sonuçlandı. TBMM'de 446 oy, 36 dakikada bir de 5 kez itiraz edilerek sayılırken, YSK ile televizyoncular genel seçimlerde 36.056.293 oyu bir saat 30 dakikada saydı.

AKP’nin TBMM’de yaptığı hak aramayı, genel seçimlerle karşılaştırdığımda vatandaş ve siyasi partilerin sesiz kalınmasını bir türlü anlamadım. AKP’nin, TBMM oyları 5 kez saydırması ve kuşku duyması çok doğal ama diğer tarafta açıkça hile yapıldığı sandık sandık ortaya çıkmasına rağmen sesiz kalınması ise çok anormal idi.

Konuştuğum bir sandık başkanı ise; “Antalya il seçim kuruluna saat 18:30 da ilk sonuçları ben temsil ettim. Görevliye sandık sonuçlarını okudum tutanağa yazdı. Bilgisayar falan görmedim. Eve geldiğimde Türkiye'deki sandıkların %70'i açılmıştı.”

SEÇİMİ CHA YAPTI!

Türkiye 22 Temmuz 2007 seçimleri FGÖ kontrolündeki Cihan Haber Ajansının “30 bin kişi” çalıştırarak ürettiği haberler ile yönetildi!

Gerisini söylemeye gerek yok ama başta, KIRCA ve BİRAND olmak üzere diğerleri seçim sonuçlarına sanki kendileri elde etmişçesine anlattı. Aslında sonuçları servis yapan, tüm basın yayın organlarını yönlendiren CHA’dan başkası değildi. Bunu ben değil kendileri tüm detayları ile anlatıyorlar!!!

AKP dışındaki tüm siyasi partiler, gerici değişimin karşısında olduğunu ifade eden basın-yayın kuruluşları da dahil hileyi kesinlikle fark etmediler!…

Türkiye’den AB-D-İNG’li sapkınların istediği FGÖ’nün halkla ilişkilerini yürüttüğü “gerici değişim-devrim” süreci yeni anayasanın kabulü ile tamamlanacaktır. Türkiye’nin bu sürece nasıl geldiği, nerede hata yaptığı gibi bir çok mevzu, karşı olanlardan ziyade, ağırlıklı olarak gerici değişimi isteyenler tarafından bugünde olduğu gibi konuşulacak ve yazılacak… Benim değişim sürecinde, “en son” göstermek istediğim ise sonuca etki eden 22 Temmuz 2007 seçimlerinde hile yapıldığına ilişkin yüksek kanaatimdir. Çok fazla, seçim ve sandık detaylarına girmeden önce, herkesin sıkça söylediği genel bir kanıyı hatırlatmak istiyorum. O da, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olan çoğu basın yayın organlarının gerici değişime hizmet ettiği gerçeği ve “beslendiği” kaynaktır. Onun için şimdi herkes kendisini sorgulasın...

- Sözü edilen yayın kuruluşlarının başında gelen Kanal D ile ATV’nin sunucuları olan M. Ali BİRAND ve Ali KIRCA isimli kişilerin 22 Temmuz 2007 günü, seçim sonuçlarını ekranlara taşımadan önce sonuçları nasıl elde ettiklerini hiç merak ettiniz mi?

- Bence fazlaca merak edilmedi…

Her iki sunucu kişisel becerileri ile seçim sonuçlarını büyük bir telaşla, göz yanıltan sihirbaz hızına eş değer ölçüde kamuoyuna sunma yarışına girdiler.

ATV stüdyosunda Ali KIRCA’nın seçim sonuçlarını birlikte değerlendirdiği bir konuğu vardı. O konuk ifade edildiği üzere “seçim simülasyonu konusundaki ciddiyetiyle tanınan” Prof. Dr. Seyfettin GÜRSEL’dir. Şimdi, KIRCA’nın konuğu ile yaptığı konuşmaya bakalım; ATV’de, saat 17:00-18:00 aralarında seçim sonuçları, iki gün önce Konda’nın yönetim kurulu başkanı Taran ERDEM’nın öngördüğü gibi bilinmektedir. Doğudaki seçimler 16:00 da bittiği için, ellerinde erken gelen seçim sonuçları vardır. KIRCA, yayın sırasında sık sık “YSK ile görüşmeler devam ediyor saatler 21:00 olmadan elimize gelen sonuçları sizlerle paylaşacağız”, Prof’a dönerek de, “hocam şuan biz sonuçları büyük ölçüde tahmin ediyoruz ama YSK yasağından dolayı açıklayamıyoruz”, anlamına gelen ifadeler kullanır. Ali KIRCA’nın ilan edilen “her kesimden konukları” ise Ergun BABAHAN, Fehmi KORU, Yılmaz ÖZDİL, Aydın AYAYDIN, Nazlı ILICAK, Hasan CEMAL, Erdal ŞAFAK ve Mehmet ALTAN’dan oluşmaktadır.

M. Ali BİRAND’ın Kanal D seçim programının adı ise “Demokrasi Şöleni”dir. Yayında, Beyazıt ÖZTÜRK’ün köşesi, Koca Kafalar ve diğer milleti uyutacak olan konuklar vardır. Seçim sonuçlarının biran önce açıklanacağı stüdyonun dekoru sihirbazın gösteri yaptığı sahneye benzetilir.

Bu arada, T.C. Devletine ait olduğu bilinen TRT 1’de ise sunucu Zafer KİRAZ’ın konuğu ABD’li sapkınların kontrolünde olan FGÖ’ye ait Zaman gazetesinin Yayın Müdürü Ekrem DUMANLI’dır.

Tabii ki 2 kişiden birisi AKP’ye oy vermedi!... Yalnızca vermiş gibi sonuç çıkarttılar.

Dünyanın en güçlü milletine ve ordusuna karşı, silahsız gerici değişim-devrim için 22 Temmuz günü TV stüdyolarında muazzam bir telaş vardır. FGÖ bağlantılı çalışan Cihan Haber Ajansından (CHA) gelen bilgilere göre saat 17:52 olduğunda, “23. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için tüm yurtta açılan sandık sayısı, % 90’ı” aşmıştır. Türk milleti ordusu ile birlikte sandıkta teslim alınacaktır. Fakat, seçim yasakları saat 21:00 de biteceğinden dolayı, 30 bini aşkın FGÖ mensubunun elde ettiği seçmen bilgilerini sunucularımız açıklayamaz.

- Meydanlarda 30 bin kişiyi toplayamayan liderlerin arkasında gidenler, seçimi nerelerde kaybedildiğini anlıyor musunuz?

22 Temmuz seçimleri, siyasi partilerin seçimi değil, “İNSANLIK onuru ile rejim değişikliğinin” seçimiydi. Siyasi partiler bu basit farkı bile anlaşılır bir ifade ile Türk milletine anlatmadılar. Laik Cumhuriyetten yana olanlar “bir” olamadılar. Parti isimleri vermek istemiyorum ama hepsi liderleri ile birlikte kesinlikle çöptür. Ya onların kontrolünde olan veya ahkam kesen basın yayın kuruluşları, onlar da CHA’nın aylar öncesinden erken seçim için prova yaptığını, seçimlere 30 bin kişi ile hazırlandığını hiç duymadılar mı?

-Evet, duymadılar. Aradan 40 gün geçti hala görmüyorlar…

Ya, o Cumhuriyet mitingine katılan koca koca üniversitelere ne demeli, CHA 30 bin öğrencisini örgütledi fark etmediler bile.

Sonuçta CHA kadar olamadılar.

Hemen moralleri bozuldu.

İki miting yapmakla Cumhuriyeti kurtaracaklarını düşündüler! Zaten onu da yapamadılar, tehlike fark edilince Ankara mitinginden sonra kontrol “onların” eline geçti. Sonra, sokağa döktükleri halka bile sahip çıkamadılar, aynen 36 milyon kişinin oyuna sahip çıkmadıkları gibi. Onlar Cumhuriyet’e ise, hiç sahip çıkamadılar… Tabii ki 2 kişiden birisi AKP’ye oy vermedi!... Yalnızca vermiş gibi sonuç çıkarttılar.

Partilerin il, ilçe ve seçim bürolarında çalışan görevlilerin dikkatleri TV’lerin üzerindedir. Partilerin tek tek sandık dökümlerini alarak sonuca gitme alışkanlığı yerini, “CHA’nın sandık başında aldığı sonuçlara istediği değişikliği yaparak TV’lere aktarmasına” bırakmıştır. Bu saatler, bizim için çok gerekli olan ve bugün MHP İzmir İl Başkanlığı hariç hiçbir siyasi partide olmayan sandık bilgilerinin hızla eridiği saatlerdir. Bu arada açıkça yazıyorum, AKP hariç, her hangi bir siyasi parti, bende şu ildeki tüm sandık sonuçları var DİYEMEZ!..

CHA’nın ise 22 Temmuz akşamı son hamleyi yapmak için önünde tek engel vardır. Seçim sonuçlarının erken açıklanması. O da TV stüdyolarında, erken seçim sonuçlarını erken açıklama isteğine dönüşür. Baskı gittikçe artar. Karşı konulmaz istekle ilgili “ilk ajans” haberi yine CHA’dan gelir... Ajans “YSK’dan sürpriz: Yasak erken kalkıyor, seçim yasaklarını saat 19:00 itibarıyla kaldıracağı bildirildi.”

Haber Zaman online sayfalarında saat 18:24’de gözükür… Böylelikle, henüz zaman olarak hazırlıklarını tamamlayamayan, asıl muhatabı olan seçim kurullarından sonuç alamayan Anadolu Ajansı da saf dışı bırakılır.

YSK başkanı Muammer Aydın dört dakika sonra (18:30) aynı sayfalarda, “Türkiye genelinde seçim sonuçlarını etkileyecek herhangi bir sorun” yaşanmadığı için, “durum böyle giderse seçim yasaklarını saat 21:00'den önce de kaldırma konumundayız” dedi.

TV sunucularının görünen baskısından dolayı 22 Temmuz 2007 günü karşımızda 21:00’den önce seçim yasağının kalkmasını, “seçim sonuçlarını etkileyecek her hangi bir sorun” olmadığından dolayı sonuçların açıklanmasını erkene alan bir YSK başkanı vardır!...

Alınan karar nasıl bir karar ise en son baktığım 12 Eylül 2007 günü, “23. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde Yüksek Seçim Kurulunca Alınan Kararlar” arasında yer almadığı gibi web sitelerinde en ufacık bir bilgi yoktur.

YSK’nın 16 Temmuz 2007 tarihinde oybirliği ile aldığı 668 nolu kararda, 298 sayılı kanunun 80. maddesinde öngörülen yayın yasağı ilgili uygulama usul ve esaslar şu şekilde belirtilmiştir. “Seçim günü saat 18.00’e kadar radyolar ve her türlü yayın organları tarafından seçim ve seçim sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılması yasaktır…Saat 18:00 ile 21:00 arasında ancak radyolarda Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçim ile ilgili olarak verilecek haber ve tebliğler yayınlanabilir. Saat 21:00’den sonra bütün yayınlar serbesttir”, denilerek yayınlarla ilgili yasak kapsamı belirlenmiştir.

Her ne kadar, “saat 21:00’den sonra bütün yayınların serbest olduğuna, ancak Yüksek Seçim Kurulunca gerek görülmesi halinde saat 21:00’den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar” verilebileceği belirtilmişse de, verilecek olan karar ve duyurusu konusunda açıklık olmadığından dolayı, YSK’nın kalbini dinleyen ve seçim haberi üreten ise yalnızca CHA’da vardır.

YSK’nın 22 Temmuz 2007 günü aldığı karar zaman açısından resmi gazetede yayınlanması söz konusu olmayacağı gibi, YSK’nın 16 Temmuz 2007 günü sonuçların 21:00 yerine 22 Temmuz 2007 de 19:00 da açıklanacağına ilişkin aldığı karar, “Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı ile seçime katılabilecek siyasi parti genel başkanlıklarına gönderilmesine, karar özetinin Başkanlık duyurusu olarak” duyurmamıştır… Özetle, YSK kendi aldığı karara da uymamıştır!...

TV’lerde, başta BİRAND ve KIRCA ile konukları tarafından yaratılan heyecan ile CHA’nın ürettiği haberler aynı paraleldedir. YSK başkanı ise seçim sonuçlarının erken açıklanmasına ilişkin verdiği kararda, üyeleri ile birlikte karar vermesini hatırlatır. Çünkü böyle olmalı ki, CHA’nın verdiği haber akışına göre sırada “YSK Başkan ve üyeleri, seçim yasaklarının saat 21.00'den önceki bir saatte kaldırılması ile ilgili görüşmek üzere toplandı”, haberi vardır. CHA’nın haberi Zaman’da 18:30’da görünür!...

Demek oluyor ki, YSK Başkanı Muammer AYDIN, Başkan vekili Ahmet BAŞPINAR, Hasan ERBİL (üye), Mehmet Rıza ÜNLÜÇAY, Necati SÖZ (üye) Cenker KARAOĞLU (üye) ve Hüseyin EKEN (üye) 18:30’da toplandı ve seçim sonuçlarının saat 21:00 yerine 19:00 yayınlanmasına gerekçesi ile birlikte karar verdi.

YSK’nın zorlandığı saatlerde nihayet, Anadolu Ajansı 18:31 de ilk haberini geçer. A.A’nın verdiği haber göre, “yayın yasağı YSK'nın kararı ile saat 19:00'dan itibaren serbest” bırakılacaktır.

Canlı yayında olan TRT ise yayın yasağı 19:00'da kalkacağını 18:11’de yayınladı!!! Haberde, “Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, Türkiye genelinde seçim sonuçlarını etkileyecek herhangi bir sorunun yaşanmadığını bildirdi. Kurul, seçim yasaklarının saat 21.00'den önce kaldırılmasını görüşmek üzere toplandı.” (!!!)

YSK’nın kararı TRT 18:42’de verdiği habere göre de “Yüksek Seçim Kurulu saat 19.00'dan geçerli olmak üzere yayın yasağının kaldırılmasına karar” verdi.

YSK’nın aldığı karara neden uymadığını araştırırken, YSK yazı işlerinde görevli Murat ILGAZ’a ulaştım. YSK’nın 22 Temmuz 2007 günü seçim sonuçlarının saat 19:00 alınmasına ilişkin aldığı kararın saatini sordum. Zamanı tam olarak hatırlayamadı ama YSK aldığı karara ilişkin tarihi olmayan ama C.05.0.İMİ.0.88- sayılı Muammer AYDIN imzalı bildiriyi faksladı. Bildiride, “298 sayılı kanunun 80. maddesinde yer alan yayın yasağı Yüksek Seçim Kurulunun 22/07/2007 tarihli ve 692 sayılı kararı ile Saat: 19.00’dan itibaren serbest bırakılmıştır. İlgililere ve görevlilere duyurulur.” yazılıydı… Ama karara ilişkin ilan sanki sonra kaleme alınmış gibi duyurusu TRT dahil hiçbir yerde yoktu!!!

- O zaman, YSK’nın üyelerinin imzaladığı karar metnine ne yazıldı?

- Karar siyasi parti genel başkanlıklarına yollandı mı? (yollanmadı)

- AA.’na TRT’ye fakslandı mı? (her hangi bir haber yayınlamadığı göre yok)

Farkındaysanız, TRT 18:11, CHA 18:30’da YSK toplandı derken, AA. ise 18:31’de YSK’nın aldığı karardan bahsetmektedir. Önemli olmasına rağmen nedense AA. haberinde YSK’nın aldığı karara ilişkin hiçbir ayrıntı yoktur. Aslında YSK’nın yayınladığı bir bildiri olsaydı, AA bu duyuruyu ayrıntılı olarak abonelerine geçerdi!...

YSK üzerinde baskı kurulması, kamuoyunda telaş yaratılması gibi sonuçların yaratılmasının tek sorumlusu, seçim sonuçlarının tek yetkili ajansı gözüken FGÖ hizmetinde olan CHA’dadır.

CHA verdiği seçim sonuçları ile sonucu gidildi. Nasıl gidildiğine gelmeden önce, Seçimlerde Hile Var!...IV bölümde bahsettiğim bir bilgiyi, sunucuların söylediği, “seçimler elektronik ortamda yapıldı” yalanı üzerine tekrar hatırlatmak istiyorum. Antalya il seçim kurulunun dibindeki bir okulda görev yapan bir sandık başkanı ile görüştüm. Kendisi, “Antalya il seçim kuruluna saat 18:30 da ilk sonuçları ben temsil ettim. Görevliye sandık sonuçlarını okudum tutanağa yazdı. Bilgisayar falan görmedim. Eve geldiğimde Türkiye'deki sandıkların %70'i açılmıştı.”

Seçimlerin yetkin ajansının başka bir referansta Türkiye’nin en büyük haber ağına sahip olan Doğan medya ait www.milliyet.com.tr 21 Temmuz 2007 günü, “SEÇİM SONUÇLARINI NASIL AKTARACAĞIZ?.” sorusuna açıkça, Milliyet.com.tr Cihan Haber Ajansı'ndan alacağı anlık verileri okurlarına dakikası dakikasına aktaracak” duyurusu ile vermiştir. Koskoca DHA’da seçim sonuçlarına karışmayacaktır. O Kanal D, ATV ve diğerlerinde görev yapan koca koca sunucular, CHA’nın ürettiği seçim sonuçlarını değerlendirecektir...

Giriş Notu; “Seçimde hile var” dizisinde bugüne kadar yaptığım açıklamaların hepsi, açık belgeler üzerine yapılan soru ve analizler ile ortaya çıkmaktadır. En basiti, FGÖ’nün Cihan Haber Ajansını seçim günün 30 bin kişi çalıştırarak, seçim sonuçlarına nasıl etki yaptığı, CHA’nın seçim sonuçlarını “kullanan ve kullanmayan” basın-yayın organları hala bir yanıt vermemiştir!!!

Çok yazdık ve dikkat çektik, Anayasayı değiştirecekler diye… İsteyen AKP değil, AB-D’li sapkınlardır!!! Sivil Anayasa falan hepsi palavra. Mevcut T.C. Anayasa’sının arka bölümünde Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948’de ilan edilen, 1- “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi.” 4 Aralık 1950’de Roma’da kabul edilen, 2- “İnsan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasına ilişkin sözleşme” vardır. Her iki sözleşme de T.C. Devleti Anayasasını bağlayıcı niteliktedir. İnsan hak ve özgürlükleri en üst düzeyde ele alınmıştır. Daha bitmedi, Anayasa değişikliği ile ne istiyorlar biliyor musunuz? Fener Rum Kilisesinin ekümenikliği. İşte o zaman, ne T.C. Devleti, ne de laiklik kalacak. Türbanla milleti kandırıyorlar! Patrikhanenin ekümenikliği konusunda laf söyleyen bir AKP’liye hiç denk geldiniz mi?

Çok açık anlaşılacağı üzere seçim sonuçlarının hızlı verilmesinin nedeni, “hızlı sunucuların” anlattığı gibi seçimlerin hızla elektronik ortama atılması falan gibi bir palavra yoktur... Ortada CHA’nın yönlendirmesi vardır... Onu da, nasıl kandırıldığınızı daha iyi anlamanız için  dikkatlice http://www.milliyet.com.tr/2007/07/21/son/sonsiy01.asp adresinde yazılı olan metinden takip edelim, “Bu kez sizi ilgilendirmeyen illerde 'açılan sandık sayıları' ile zaman geçirmenize gerek kalmayacak. Sabaha dek ara vermeden güncellenen bilgilerle, haritalar, tablolar, çizelgeler, grafikler ile Türkiye genelinde ve tüm illerde son durumu anında görebileceksiniz. Üstelik spikeri beklemeden, sıralamayı kendiniz yaparak, dilediğiniz bilgiye sadece bir ‘tık’ uzaklıkta durarak... Sandıklar açıldıkça o anki oy oranına göre hangi partinin kaç milletvekili çıkarabileceği bilgisini de sizlere aktaracağız. Partilerin en çok oy aldığı iller, seçilmeyi garantileyen milletvekillerinin kişisel bilgileri illere göre Türkiye'nin siyasal tablosu... Seçim haberleri, kazanan milletvekilleri ile söyleşiler, liderlerin ilk açıklamaları, siyaset kulislerinde konuşulanlar ve uzmanların değerlendirmeleri de milliyet.com.tr okurlarının ayrıcalıkları olacak... Bu seçimlerin medyada galibi internet olacak. Türkiye internet sayesinde teknolojiyi kullanarak seçim sonuçlarına istediği anda, istediği şekilde ulaşmanın kolaylığını yaşayacak, Türkiye bir kez daha milliyet.com.tr sayesinde habersiz kalmayacak...”

- Bunların hepsi YSK’nın elektronik ortamda elde ettiği verilerle değil, CHA’nın haberleri ile olacaktır !!!

Seçim sonuçlarının, 21:00 yerine 19:00 da açıklanacağını duyuran CHA’nın ilk haberi yine Zaman Onlin de http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=567368 18:51 yayınlanır… Ama haberde ajansı isim yoktur!

İlk seçim sonucu haberi Büyükanıt'ın sandığıdır!!! Ve sandıktan CHP birinci çıkmıştır. “Büyükanıt'ın oy kullandığı Çankaya İlköğretim Okulu'ndaki 1125 numaralı sandıktan, CHP: 138, AKP: 44, MHP 43, BTP: 1, GP: 8, DP: 6, Hulki Cevizoğlu: 7 ve Şükrü Erbaş: 1 oy” çıkarken. “Aynı sandıkta Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu da oy” kullandığı haberi verilir

- Aynı haber, www.hurriyet.com.tr 19:06 da yayınlanır!!!

CHA kaynaklı http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=567367 adresinde diğer imzasız haber 18:53 de gözükür. Haber de Cumhurbaşkanın oy kullandığı sandık sonuçları vardır.

EN HIZLI İSTİFACI

Nihayet 19:12’de AKP’den ilk açıklama gelir. CHA’nın haberine göre, AKP Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, “Oylarımız şu an itibariyle yüzde 50 civarında gözüküyor. Nasıl başlarsa öyle gider inşallah” der. CHA’nın verdiği seçim sonuçları diğer bir siyasi partide istifaya neden olur. Zaman online de saatler 19:47 gösterdiğinde, “Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, görevinden istifa” ettiğini duyurur. AĞAR açıklanan seçim sonuçlarına göre en hızlı istifacı olarak siyasi tarihe geçer…

Hileli seçim günü, Türkiye’nin iç ve dış politikası şekillendirme gayreti!...

Yeniçağ gazetesinin yaptığı gafleti mi, hainlik mi?

CHA’dan “En doğru seçim” ilanı!!!

Fransa’da Sarkozyan’nın seçildiği tam elektronik seçimlerde oyların sayımı bir gün sonraya sarkarken, ANKA’nın 22 Temmuz 2007 günü, saat 20:47 de Zaman online düşen haberine göre, Fransız basını “Ak Parti'yi övdü”. Henüz baskı yapmayan Le Monde’nin internet sayfasında, “İslamcı hareketten çıkan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin parlamentodaki tam çoğunluğu elde edeceği”ni duyurdu…

Ve 22 Temmuz 2007 günü saat 19:00 olduğunda seçimleri AKP %100 kazandı.

İki saat (19:00-21:00) içinde;

-DYP başkanı istifa etti. Sen çekil dendi.

-DTP grup kuracak kadar milletvekili çıkarttı. Fazla yok.

-MHP oylarını % 100 artırdı ve el sıkışacağının mesajını verdi.

-CHP’de ise deprem oldu.

-AKP aldığı oy ile 367-400 arasında milletvekili çıkarttı. Uzlaşma sonucu Cumhurbaşkanını seçti. T.C. Anayasasını değiştirdi!...

- AKP’nin, iç ve dış politikası belirlendi!...

- Bir korku, bundan daha iyi diplomatik olarak ifade edilebilir mi?

YSK’nın seçim sonuçlarına ilişkin kararlarının ayrıntısına girmek istemiyorum ama tarihler 31 Temmuz 2007’yi gösterdiğinde hala sandık bazında sonuçları açıklanmamıştı! YSK’nın, seçim sonuçlarının basın yayın kuruluşları tarafından verilmesini kontrol altına alamaması ve iki saat erken çekmesi, kontrolün CHA geçmesine neden olmuştur.

Seçim sonuçlarının nasıl verildiğine ilişkin, Zaman online da saat:22:22’de yer alan, “CİHAN’ın büyük başarısı, uykusuz geceleri geride bıraktı” başlıklı taze habere göre, “Cihan Haber Ajansı, seçim klasiğini bozmayarak Tüm Türkiye genelinde sonuçları ilk olarak açıkladı. Cihan, seçim yasağının kalktığı 19:00'da Türkiye genelinin üçte birine ait sonuçları abonelerine iletti. Bu Türk seçim tarihinde bir rekor. 16. Genel seçime de damgasını vuran Cihan Haber Ajansı, 21:00'dan itibaren hedefini %80 olarak belirlemişti. Cihan çalışanlarının üstün gayreti sonucu ülke genelinin yüzde 88'i tamamlanarak büyük bir başarıya imza atıldı. İstanbul'un da aralarında bulunduğu bazı şehirlerde yaşanan küçük çaplı sıkıntılar sonuçların daha da erken verilmesini engelledi. Cihan böylece kendi rekorunu da geçmiş oldu. Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Bülent Korucu, erken saatte seçim sonuçlarını açıklamalarını espirili bir şekilde değerlendirdi. Korucu, ‘1989'dan beri 8 büyük seçim yaşadım. Cihan'dan önce seçim keyfimiz vardı, sabahlara kadar heyecanla bekliyorduk. Cihan ortaya çıktıktan sonra gazetecilerin sabahlama heyecanını bitirdi.’ 2002 seçimleriye birlikte parlayan Cihan Haber Ajansı, bu başarısını 2007 genel seçimlerinde perçinledi. Basın kuruluşları arasında seçim çalışmalarında ipi tek başına göğüsleyen Cihan, tüm Türkiye'de 30 bin elemanını sandık başına gönderdi. Sandıkların açılmaya başlandığı 17:00'den itibaren sonuçlar bölgelerden anında sisteme girildi. Cihan Haber Ajansı'nın İstanbul'daki merkezinde de son kontroller yapılarak sonuçlar tüm televizyon, gazete ve internete verildi. Türkiye sonuçları Cihan'dan öğrendi. Doğu bölgelerinde oy kullanımının erken bitmesi ve sandıkların açılması ardından ilk sonuçlar 12:00 gibi ajansın merkezine geldi. İlk bilgiler yayımlanmamak üzere anında abone olan basın kuruluşlarına ulaştı. Kuruluşlar seçim yasağının sürdüğü 19.00'a kadar yayın yapmadı. Seçim heyecanının yaşandığı İstanbul Cihan Seçim Koordinasyon Merkezi'nde 100 kişi hummalı bir şekilde çalıştı. Sandık sonuçlarının girildiği sistem yedekli yapıldığı için herhangi bir riskin ortaya çıkması ihtimali de asgariye indirildi. Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Bülent Korucu, geçen seçimde seçim yasaklarının 20:30'da bittiğini, bu yıl ise 2 saat geri alınarak 19:00'a çekildiğini hatırlattı. Geçen seçimde yasağın bittiği saatte sonuçların yüzde 40'ını açıkladıklarını, bu seçimde bazı sıkıntılara ve yasağın bitişinin erken saate alınmasına rağmen 19:00 itibarıyla yüzde 30'u açıklayarak önemli bir başarıya imza attıklarını söyledi. 30 binin üzerinde çalışanın 2 ayı aşkın bir süredir yoğun bir tempoda çalıştığını, ter döktüğünü ifade eden Korucu, ‘Büyük bir hedef koymuştuk. Abonelerimize herkesten önce sonuçları açıklayacaktık. Şükürler olsun mahcup olmadık, emek ve fedekarlıklar meyvesini verdi. Tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum’ dedi.”

Anlaşılacağı üzere, karşımızda seçim günü 30 bin kişiyi 2 ay çalıştıran bir organizasyon var. Fakat, kendi ifadelerine göre Türkiye’de yaşayan 20 bin Yahudi oyunun nereye gittiğini CHA Kudüs muhabiri İsrail’den bildiriyor. Üstelik, 22 Temmuz 2007 günü, saat 20.44’de…

Merak edilen diğer bir hususta, kendisini ATATÜRKÇÜ, cumhuriyetçi, vatansever, onurlu, dürüst ve faziletli gören basın yayın organları veya oralarda yazı yazanlar, uzunca süredir yazdığınız yazıyı görmüyorlar mı? Diyerek bana çok soru sordular. Yazı dizine yorum gönderdiler. Açık açık örnek vermek istemiyordum ama geçen gün seçim sonuçları ve hileli seçimi konuşurken dikkatli bir Yeniçağ okuyucusu bana seçimlerden sonra, “iki kez Yeniçağ gazetesinde CHA ilanı yayınlandı” dedi.

Yeniçağ gazetesinde birinci tam sayfa ilan 23 Temmuz 2007 günü, ikinci tam sayfa ilan ise 28 Temmuz 2007 günü yayınlanmış…

Yeniçağ gazetesinde yazan Vedat YENERER’de, Yeniçağ gazetesinde YSK’yı sıkıştırır ve nihayet 26 Temmuz 2007 günü “YSK neden saklıyor?” başlıklı yazı yazar. Neden saklıyor diye sorduğu ise geç açıklanan sandık sonuçlarıdır. Fakat, YENERER’in gazetesi 28 Temmuz 2007 günü CHA’dan bir tam sayfa ilan daha alır. Vedet YENERER bir daha yazmaz. İlanda kullanan, “En doğru seçim” başlığı ise Türk milleti ile dalga geçmektedir. Bu arada MHP’ye küsen milliyetçilerde Yeniçağ gazetesinde avlanmaktadır.

Ve o gazete her gün bir de utanmadan sağ köşesinde, Türk bayrağı, ATATÜRK’ün resmi ve sözlerini yayınlar sizleri kandıracaklar ya…

Bir haber ajansı, bir gazeteye hangi ihtiyacından dolayı tam sayfa ilan yayınlatır? Ben söyleyim 0, 0 ve 0. Çünkü bir ajansın bir gazete okuyucuna pazarlayacağı hiç bir mevzusu yoktur. Ama CHA’nın pazarladığı bir seçim sonucu vardır.

Bu da inandırıcı olmalıdır.

Bakın, CHA 23 Temmuz 2007 günü “En doğru seçim” başlıklı ilanı Yeniçağ gazetesinde “Dün akşam Türkiye’nin dört bir yandan gelen sandık sayımları, medyadan dakika dakika takip ettiniz. Resmi sonuçlar açıklanmadan seçim sonuçlarını öğrendiniz. Cihan Haber Ajansı olarak, sandık başlarından ve seçim merkezlerinden bize haber gönderen değerli çalışma arkadaşlarınıza, bizden haber alan televizyon kanalları, internet siteleri değerli çalışma arkadaşlarımıza, bizden haber alan televizyon kanalları, internet siteleri ve diğer kuruluşlara, özellikle de duyarlı halkımıza bizi seçtikleri için teşekkürlerimizi sunarız.”

- CHA seçimlerde 30 bin kişi çalıştırdı. "5 TATBİKAT YAPTIRDI" 24.000.000. YTL harcadı. Karşılığında ise en fazla 540.000. YTL para kazandı. Aradaki fark seçim hilesi olarak sandığa girdi!!! CHA en büyük parayı 60.000. YTL ile TRT ödedi!!!



- ATATÜRKÇÜ CHP, sözde milliyetçi olan MHP, özgürlük adına Kürtlerin kanını AB-D'li sapkınlara satan DTP ve diğer siyasi partiler ile anlı şanlı basın-yayın kuruluşlarının hiç birisi seslerini çıkartamadılar...

YSK'nın elektronik seçim değil, CHA'nın seçim sonuçlarındaki etkisini biraz daha somutlaştırmak için FGÖ'ye ait AKSİYON dergisinin 30 Temmuz 2007 tarihli, 660 sayısından takip edelim. AKSİYON'daki habere "SEÇİMİN GALİBİ YÜZDE YÜZ CİHAN" başlığı atılmış.

Haberde ise; "Türkiye bu seçimlerde de sandıktan çıkan sonuçları Cihan Haber Ajansı'nın verilerinden izledi.

Ajansın müthiş çalışması Türkiye'yi, seçim sonuçlarını 3 saatte alabilen nadir ülkelerden biri haline getirdi. Gözler bilgisayar ekranında, eller telefonda herkes Anadolu'nun dört bir yanından ajans merkezine akan verilere konsantre olmuş. Bilgisayar başında çalışanlar ne kadar sakinse, ortada koşuşturanlar da o kadar telaşlı. Her lahza içeri biri giriyor, biri çıkıyor, cep telefonları ile konuşup talimatlar yağdıran birkaç kişi ise kareyi tamamlıyor. Sakin konuşma duymak neredeyse imkânsız; heyecan ve hızın doruklarında dolaşılıyor. Stüdyodaki teknik işlerle ilgilenen birkaç kişi ise nispeten daha sakin. Sisteme dışarıdan gelen kötü niyetli hacker saldırılarını anında püskürtmek veya arıza varsa hemen bunu gidermek onların görevi. Sabah saatlerinde başlayan koşturmaca, saat 16.00'dan itibaren tavan yapıyor.

Cihan Haber Ajansı'nın seçim koordinasyon merkezindeki 22 Temmuz mesaisinden bir kesit, bunlar 2002 genel ve 2004 yerel seçimlerinde sonuçları en hızlı şekilde abonelerine ileterek haklı bir şöhret kazanan ajansın vereceği seçim hizmetinin bu kez taliplisi daha fazla. Esasında, son üç seçimdir Türkiye'de siyaseten Ak Parti'nin yüksek oy oranları konuşulsa da, medya boyutunda Cihan'ın başarıları konuşuluyor. Ajansın olağanüstü ön hazırlığı ve seçim gecesi çalışması, sonuçların alışılmadık bir hızda elde edilmesini sağlıyor. Öyle ki, 22 Temmuz gecesi saatler 21.00'i gösterdiğinde sonuçların yüzde 90'ı sandıklardan alınmış ve televizyon ekranlarına yansıtılmış durumdaydı.



30 BİN KİŞİLİK ORGANİZASYON

Gelişmiş Batı ülkelerinde bile zor rastlanan bu hızın mimarı, Cihan'ın yurt geneline dağılmış 30 bini aşkın çalışanı ve merkez ekibiydi elbette. Dev kadronun başındaki isim, Genel Müdür Bülent Korucu, 30 bini aşkın insanla bir organizasyon yapmanın ne kadar zor olduğuna dikkati çekerek, izledikleri yöntemi şöyle aktarıyor: Her işi en küçük parçalara ayırıp, en basite indirgeyerek anlatmaya çalıştık. Herkesin işini daraltmaya çalıştık ve çok karmaşık görünen bir olayı basite indirgedik. YSK'nın yaptığı gibi sandık görevlisi, bina görevlisi ve ilçe sorumlularından oluşan bir yapılanmaya gittik. Sonuçta matbu evraklarımız, verilen seminerler ve küçültülen işlerle sistem makine gibi işledi. Birbirini tamamlayan; ama aynı zamanda birbirlerinin yaptıkları işi de denetleyen bir organizasyon çıktı ortaya.

Bülent Korucu, son seçimlerde hep Cihan'ın başarısının konuşulduğunu; ancak bir noktanın atlanmaması gerektiğini vurguluyor: Müşterimiz olan televizyonlara ve diğer yayın kuruluşlarına da teşekkür ediyorum. Biz ham veriyi onlara ulaştırdık; ama onlar da bu bilgileri ilginç, anlaşılır ve dikkatli şekilde halka sundular. Bu bir bayrak yarışıydı ve biz bayrağı onlar devrettik, onlar da iyi götürdü.

TEMİZ SEÇİM İÇİN, TEMİZ MEDYA ŞART

Cihan, her seçimde sonuçları ilk veren kurum olma çabasında. Sonuçta bu hem bir gelir kaynağı, hem de prestij. Peki, bu gibi klasik gerekçelerin dışında seçim sonuçlarını erken vermenin başka faydaları da yok mu? Genel Müdür Korucu, bu noktada haber ajanslarının ve medyanın çok önemli bir işlevine işaret ederek, seçim süreçlerinin sağlıklı işleyip işlemediğini denetleme görevinin basın kuruluşlarında olduğunu vurguluyor: Bu anlamda Cihan'ın organizasyonu önemli bir demokrasi hizmetidir.

Ajansın hizmetleri sayesinde Türkiye'nin seçim sonuçlarını artık 3 saat içinde alabilen bir ülke haline geldiğine ve bu durumun ülke imajına da çok olumlu katkılar yaptığına değinerek, Temiz bir seçim isteyen her partinin bu gibi çalışmaları desteklemesi lazım diyor. Aslında Cihan'ın çalışması seçimler konusunda göz ardı edilen bir gerçeği daha su yüzüne çıkarmış oldu. Birçok insan belki bilmiyor; ama her seçmenin seçim sonuçlarını denetleme hakkı yasal olarak var. Yani herhangi bir görev ve sıfatınız olmasa bile sayım başladığı andan itibaren seçmen kartınızı göstererek, sayıma nezaret edebilirsiniz. Korucu, kendilerinin de bu haktan faydalandıklarını dile getiriyor.



Cihan Haber Direktörü Hakan İnce, seçim öncesi en büyük endişelerinin mükerrer veri girişi olduğunu belirterek, bunu engellemek için ciddi eğitim çalışması yapıldığını, provalara ağırlık verildiğini, hatta eğitim filmleri bile çekildiğini aktarıyor. Bütün büyük kanalların, ciddi gazetelerin ve belli başlı internet sitelerinin seçim sonuçları için Cihan'a güvenmesinin sorumluluğu çok arttırdığını da vurgulayarak, Ancak büyük gün gelince beklentimizin çok üstünde bir performans görüldü. Sayımı ilk bitiren il Siirt oldu diyor.

RÜYAMDA HELİKOPTERLE SANDIK SAYDIM!

Sonuçların umulanın çok öncesinde alınmasının birçok televizyonda canlı yayın planlarını bozduğunu da aktarıyor İnce ve kendilerine gelen ilginç sitemlerden bahsediyor: Birçok meslektaşımız bizi arayıp sitem etti, sabaha kadar çalışacak gibi organize olduk; ama sizin sonuçlar hemen gelince canlı yayınlarımızı erken bitirmek zorunda kaldık dediler. Gazeteler ise taşra baskılarını çok geç saatlere bırakmıştı; ama onlar da sonuçlar gelince, erken baskıya girdi. Bize şaka yollu olarak, planlarımızı bozdunuz dediler. Ajansın erken sonuçları duyulduktan sonra bütün illerde siyasi parti temsilcileri de Cihan bürolarına akın etmiş; çalışanlar siyasi parti ayrımı gözetmeksiniz her gelene yardımcı olmuş.

Seçim organizasyonunun başarılı olmasında büyük emeği geçen Cihan editörlerinin bu işe ne kadar konsantre oldukları, rüyalarında bile oy saymalarından anlaşılıyor. Ajansın geçen seçimde en çok zorlandığı il olan Sivas'ın sorumluluğunu üstlenen Abdullah Balcı, özellikle 22 Temmuz'a günler kala rüyalarında bile sandık peşinde koşmuş: Helikopterle Sivas'ın üzerinde dolaşıyorum. Aşağıya ip sarkıtıyorum, sandıkları yukarı çekiyorum, sayıp tekrar geri bırakıyorum. Sivas geçen seçimde bizi en fazla zorlayan il olduğu için bu sene çok üzerinde durduk, rüyalarımıza kadar girdi. İçinde tam 1.107 köy barındıran Sivas'ta 3 Kasım seçimlerinde 24 saat sonra bile kesin sonuç alamamış Cihan ekipleri. Balcı, bu kez gece 11.00'de sonuçların yüzde 98'inin ulaştığını belirtiyor. Hatta Cihan'ın çalışması tabanda öyle makes bulmuş ki, elemanların yetmediği bazı Alevi köylerinde sonuçları ulaştırmak için Alevi dedeleri de seferber olmuş. Balcı, bir Alevi dedesinin kendilerine 15 köyün sonucunu gönüllü olarak getirdiğini söylüyor.

Cemalettin Çandır ise başka bir ilginç noktayı hatırlatıyor. Cihan'ın 22 Temmuz'da sandık sonucunu yerinde alamadığı tek bölgenin Maltepe Askeri Cezaevi olduğunu söylüyor. Oradaki sandıkta toplam 4 mahkûm oy kullanmış. Maltepe'de durum böyle; ama bu seçimde cezaevlerinde de çalıştı Cihan ekipleri. Mesela Paşakapısı Kadın Tutukevi'nde görev yapan Saray Süt, oradaki sonuçları anında merkeze ulaştırdı. Mesut Çevikalp ilginç bir ayrıntı daha veriyor. Cihan'ın merkezine ilk sonuçlar, oy verme işleminin başlamasından sadece 2 saat 20 dakika sonra, sabah saat 09.20'de Mardin Kızıltepe ilçesinin bir köyünden ulaşmış. Diğer ilginç ayrıntı ise Malatya'nın Pütürge ilçesinden. Orada açılan ilk sandıktan toplam 77 oy çıkmış. Oyların 76'sı Ak Parti'ye, kalan biri ise Türkiye Komünist Partisi'ne verilmiş. Tunceli'de Cihan'ın sadece 30 elemanı görev yapar. Buna rağmen ildeki sayım koordinatörü Ali Haydar Gözlü'nün olağanüstü gayretiyle bu ildeki neticeler gece 21.00'de merkeze ulaştırılır.

Seçim gibi çok önemli bir olayı, Cihan'da izlemenin eşsiz bir deneyim olduğunu vurgulayan Cihan Haber Editörü Bertan Golal ise meselenin biraz içini burkan yönünü de belirtmeden geçemiyor: Herkes sizin rakamlarınızı kullanıyor; ama profesyoneller dışında izleyiciden pek azı bunun sizin eseriniz olduğunu biliyor.

5 TATBİKAT YAPILDI

Cihan Satış Direktörü Erdal İnce'nin verdiği bilgilere göre 17 ulusal, 5 yerel kanal, 15 internet sitesi ve 10 ulusal gazete kullanmış ajans verilerini. Bu arada hemen hatırlatmakta yarar var. 22 Temmuz'un provası, ön hazırlık döneminde birçok kez tekrarlanmış Cihan ile müşteriler arasında. Toplam 5 tatbikat yapılmış, illerden seçim sonuçları alınmış ve müşteriye aynen seçim oluyormuş gibi ulaştırılmış. Uzun sözün kısası, bugün herkesin alkışladığı başarının arkasında ciddi bir emek, sağlam bir teknik altyapı ve elbette özverili saha ekibi ile işini çok iyi bilen merkez ekip bulunuyor.

Merkez ekip demişken, sonuçları merkeze ve müşterilere aktaran bilgisayar sisteminin kurucusu, Cihan Bilgi İşlem sorumlusu Mahir Doğan'ı atlamak olmaz. Doğan, bu süreçte sisteme birçok hacker saldırısının olacağını tahmin ettiklerini ve tedbirlerini buna göre aldıklarını belirtiyor. Nitekim bunların hepsi yaşandı 22 Temmuz gecesi. Seçim sonuçlarının takibi için secim.cihan. com. tr adresi kullanıldı. Bütün ekip 22 Temmuz akşamına kadar aynı şifreleri kullanarak tatbikatları yaptı. Doğan, seçim gecesi bütün şifreleri değiştirdiklerini ve böylelikle gelecek saldırıların başarı şansını ortadan kaldırdıklarını söylüyor. Arada yapılan birkaç hacker saldırısı da müşteriye fark ettirilmeden hemen çözülmüş. Burada önemli olan, sistemde ara istasyonların olmaması. Mesela Hakkari'den sisteme girilen sonuçlar, 15-20 saniye içinde onları bekleyen televizyonların ekranlarına düştü bu sistem sayesinde. Sandıktan sonuç al, bunu bölgeye geç, o merkeze geçsin, merkez de kanallara versin gibi bir prosedür olmadı. Bu durum haliyle sonuçların umulandan çok daha hızlı alınmasını sağladı.

Sonuçta sistem ne kadar iyi çalışırsa çalışsın, merkez ekip ne kadar uzman olursa olsun, sahadan sağlıklı veri gelmediği taktirde, bu işi kotarmak mümkün olmayacaktı. O bakımdan Cihan'ın benzersiz başarısını överken, sandık başlarındaki, okullardaki ve seçim kurullarındaki isimsiz kahramanların hakkını da teslim etmek gerekiyor.

CİHAN SADECE SEÇİMLERDE Mİ ÇALIŞIYOR?

Son zamanlarda Cihan Haber Ajansı hep seçimdeki başarısıyla anılıyor. Aslında sadece Türkiye'de değil, yurtdışındaki haberciliği ile de adından söz ettiren bir ajansı, sadece seçim günleri hatırlamak haksızlık. Genel Müdür Bülent Korucu da bu hususa işaret ederek, Seçimlerde yapılan iş, yıl içine yayılmış aktivitelerin sonuçlarından sadece biridir. Yıl içinde gerçek bir haber ajansı gibi davranmasa, seçimde bu başarıyı elde etmesi mümkün değil diyor. Ajansın taşradaki ciddi yapılanması olmasa, seçim günü 30 bin kişiyi idare etmenin ve oradan çok başarılı iş çıkarmanın mümkün olmayacağının da altını çiziyor. Aslında ajansın merkez ve bölge ofislerinde toplam 184 kadrolu personeli; yurt içi ve yurtdışında ise yaptıkları haber başına ücret alan 600 muhabiri var. Seçim dönemi devreye giren 30 bin kişinin büyük çoğunluğu ise üniversite öğrencileri.

Dünyanın birçok yerinde ofis açan Cihan'ın, Kabil, Kerkük, Erbil gibi haberin çok yoğun olduğu bölgelerdeki canlı yayın araçlarından, uluslararası ajanslar da faydalanıyor. Bülent Korucu, özellikle Avrasya coğrafyasında etkin olmayı hedeflediklerini vurguluyor.

Cihan'ın çok farklı ve özgün bir çalışması da, yerel televizyonlara günde üç kez verdiği haber hizmeti. Merkez binadaki stüdyolarda, tamamen profesyonel bir ekip tarafından hazırlanan haber bültenlerinden toplam 82 yerel kanal faydalanıyor. Ajans bu özelliğiyle yerel kanalların güçlenmesine katkı da yapıyor. Türkiye'de yerel medyanın hak ettiği değeri bulamadığını düşünüyor Genel Müdür Korucu: Reklâm pastasının büyük bölümü İstanbul'da olduğu için bu iş Anadolu'da çok zor şartlarda yapılıyor. Bu açıdan hazır haber bülteni hizmeti onlar için çok önemli. Kendilerine sınıf atlattığımızı söylüyorlar. Onlara hem içerik, hem de teknik olarak, ulusal kanalların kalitesinde bir haber yayını yapma imkânı veriyoruz. Elbette bu hizmet bültenle sınırlı kalmıyor. Talep edenlere teknik destek verdiklerini, birikimlerini paylaştıklarını da belirten Korucu, bu durumun hem pastayı büyüttüğünü hem de yerel medyadaki kalite talebini artırdığını belirtiyor."

Sanırım televizyonlarda yayınlanan seçimlerin kimin kontrolünde olduğunu, FGÖ'nün ışık evlerinde yetiştirdiği talebelerinin nasıl canla başla çalıştığını anlamışınızdır. Tabii ki, il, ilçe ve köylerde görev yapan, verileri bilgisayara giren görevlilerin sayısı ve kimler olduğunu bilmiyorum... Ama onlarında çoğunun FGÖ mensuplarından oluştuğunu kuvvetle tahmin ediyorum. Fakat, AKSİYON'da Cihan Haber Direktörü Hakan İnce röportajında "Sayımı ilk bitiren il Siirt oldu" beyanının karşısında, ilk kesin sonucun saat 20:45'i gösterdiğinde Bayburt'tan geldiği haberinin, http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=567394 adresinde yayınlanmasını hiç anlamam.

CHA Satış Direktörü Erdal İnce'nin verdiği bilgilere göre 22 Temmuz 2007 günü geçtikleri haberi, "17 ulusal, 5 yerel kanal, 15 internet sitesi ve 10 ulusal gazete" kullanmıştır. Merak ettiğim CHA'ya söz konusu kuruluşlar ne kadar ücret ödemişlerdir? Çünkü, KORUCU, çoğu üniversite öğrencisi, "30 binin üzerinde çalışanın 2 ayı aşkın bir süredir yoğun bir tempoda çalıştığını" ifade ederken. Çalışan 30 bin kişinin telefon, yakıt, yemek gibi diğer giderler hariç, 30.000 kişi X 400 YTLX 2 Ay = 24.000.000. YTL'dir.

Yaptığım kısa bir araştırma ile CHA, 22 Temmuz 2007 günü verdiği ekstra hizmet için TRT'den 60.000. YTL, diğer TV'lerden ise yarısını tahsil ettiği bilinmektedir. O zaman Cihan'nın kendi verilerine göre, 16 TV X 30.000 YTL = 480.000. YTL + 60.000. YTL de TRT, toplam 540.000. YTL kazanç elde etmiştir.

CHA'nın 22 Temmuz 2007 seçimlerin sonucunda tahmini açığı 23.460.000.YTL gözükmektedir. Yine 13 Eylül 2007 günü CHA'nın 0212 551 54 41 nolu telefondan Mustafa BİLEN ile yaptığım görüşmede, bir erken seçimi öngördüklerinden dolayı ilgili çalışmalara 7-8 ay önce başladıklarını ve seçim sürecine görev yapan kişilere (30 bin) CD yolladıklarını, aylar öncesinden tüm sandıkların tek tek kontrol ettiklerini söyledi.

Oylar sandıktan çıkıp çuvallara oradan da bilgisayarlara girdi. Oyların başına orada ne geldiğini ise seçim sonuçlarını 2 saat erken vermek uğruna tahmini 23.460.000. YTL harcayan FGÖ'ye sormak gerekiyor. Aslında, sorunun yanıtı ve uyarısı Princeton Üniversitesinde görevli Prof. Edward William FELTEN'den geldi. FELTEN, kötü niyetli kişilerin ABD seçimlerinde oy pusulularını tahrif ederek, sonuçları diledikleri gibi etkileyebileceğini öğrencileri olan Ariel J. Feldmann ve J. Alex Halderman ile ispatladı.

Prof. Dr. Edward W. FELTEN'e ulaşılabilecek tüm adresler aşağıda, YSK'nın kullandığı programı kendisine bildirin "kötü niyetli" kişilerin neler yapabileceği konusunda tüm detayları versin...

web adresi; http://www.cs.princeton.edu/~felten

e-maili : [email protected] Bu posta adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır.



Açık adresi;

Dept. of Computer Science

Princeton University

35 Olden Street



Princeton, NJ 08540



Tel : (609) 258-5906

Fax : (609) 258-1771

GİZLİ OYLARIMIZ VAR

Nevşehir il genel seçim sonuçlarının 25 Temmuz 2007 tarihine kadar YSK'nın web sitesinde kalan sonuçlar hiç değinmeyeceğim. Ama I. Türkiye Cumhurbaşkanı A. GÜL'ün, "bizim gizli oylarımız var." sözleri ile hileli oylardan söz ettiğini hep düşüneceğim...

Sonuç; Türkiye'de 22 Ekim 2007 tarihinde yapılan seçimleri ile "ABD tarzı yeni sivil darbe" olmuştur. Nasıl önceki askeri darbelerde, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları seslerini çıkartamadılarsa aynen şimdi de çıkartamıyorlar... Söz konusu yazı dizisini ve nasıl hile yapıldığını farkındaysanız, hileyi yapanların itirafları ile verdim. ATATÜRKÇÜ CHP, Milliyetçi olan MHP, özgürlük adına Kürtlerin kanını AB-D'li sapkınlara satan DTP ve diğer siyasi partiler ile anlı şanlı basın-yayın kuruluşlarının hiç birisi seslerini çıkartamadılar...

Nedeni, o siyasi partileri ve o haber veren kuruluşların hepsini AB-D'li sapkınlar satın aldı.

Ve onların kontrolüne girdi.

ABD'li sapkınlardan korkmayın. ABD'li sapkınlar can çekişiyor. ABD'li sapkınlar bastığı karşılıksız doların yüzünden battı. ABD dünyanın en borçlu ülkesi... ABD'li sapkınlar, ABD'de bile sevilmiyor. ABD'li sapkınları en çok seven, Türkiye'deki üç-beş işbirlikçi ile AKP hükümetinin bazı pazarlamacıları...

Türk Milleti referandumda son şansını kullanacak... Oyuna sahip çık... Dünyanın, en şanslı insanları sizlersiniz. Çünkü, dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyorsun... Eğer isterseniz, önünüzde kimse duramaz!..  

Anahtar Kelimeler:
FGÖYeni ÇağCihanCHPAKP
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Halil 2 yıl önce

Çok geç kalmışız

Avatar
Ahmak Yeroğlu 2 yıl önce

Seçim bizzat hiledir. Bu seçimler varken chp asla iktidar yüzü görmez. Chp hariç partiler kapatılıp chp.li Kaymakamlar atanarak onların yönetiminde açık oy değil gizli oy atanan chp milletvekillerine açık tasnifle müsamere tamamlanmalıdır. Başka türlü ne yapsan olmaz.

Misafir Avatar
cemil c. 1 yıl önce @Ahmak Yeroğlu

Seçim bizzat hiledir. İşte Akp zihni,yeti.

Beğenmedim! (0)
Misafir Avatar
cemil c. 1 yıl önce @Ahmak Yeroğlu

2023 Seçim sonuçları bu ekonomik iflasa, bunca anket sonucuna göre eşyanın tabiatına aykırıdır. Her seçimin %52 Akp olması tesadüfmü. Suriyeli TC alan seçmen sayısını konut satışı kadar kabullenmek doğrumu. Havaalanlarında beyana tabi oy kullanımı normal kabul edilmelimiydi. CB oy pusulası sıralamasın YSK da yapılan biçimi ve hep aynı çıkması ve YSK da görevli Chp li avukatın aşırı pasifliği doğrumu. İstanbul, Ankara ve diğer illerde Chp nin veri alamadığı yerler çok çok fazla bu normalmi. Kimki şaibeli olayları ortaya çıktığı yerler için noktasal değerlendirip, bunların kısmi olduğunu söylüyor ve seçimin genelini etkilemediğini söylüyorsa şüphe duyuyorum. Unutmayın Akp sadece İstanbulda değil, seçimi kaybettiği en küçük birimde bile sonucu kabul etmezken, Chp nin anında teslimiyeti beni şüphelendiriyor. %25'i bir artıramayacak kadroların yönetimde kalmak için gösterdiği bu azmini hiç bir seçimde görmedik. Neden?

Beğenmedim! (0)