Yazan Muammer KARABULUT
Kasım 2007’den Ağustos 2021’e kadar aşı tanımı için, “Kişinin bağışıklık sistemini belirli bir hastalığa karşı bağışıklık üretmesi için uyaran, kişiye hastalıklardan koruyan bir ürün” olarak tanıtıldı. Ve genellikle iğne enjeksiyonları yoluyla yapılır, ancak ağızdan veya buruna püskürtülerek de uygulanabilirdi. Ancak Eylül 2021’de mRNA sıvıları “aşı” diye piyasaya çıkınca tanımı değiştirdiler. Yeni değişiklik göre, “Vücudun hastalıklara karşı bağışıklık tepkisini uyarmak için kullanılan bir HAZIRLIK” olarak tarifi yapıldı.
Evet doğru söylüyorlardı mRNA sıvıları, kısacası gelecekte DNA’larımızı kontrol etmek için yapılan “HAZIRLIK” idi.
Ve o “HAZIRLIK” için, ruhsat almaya veya FAZ 1, 2, 3 ve 4 gibi ilaçların geçmesi gereken aşamalardan geçmesine gerek yoktu.
Tanımlar CDC’ye aittir. Ama DSÖ’de bu tanıma aynen uymuştur.
Şimdi ise yine CDC çevreleri ile birlikte yani küresel güçler DSÖ’nün Uluslararası Sözleşme Tüzüğü ile “Yeni Pandemi” kurallarını değiştiriyorlar. Aynen “aşı” da olduğu gibi “HAZIRLIK” yapıyorlar.
Nedeni, yeni teknolojiyi bağladıkları yapay zeka ile insan vücuduna hakim olmak…O “HAZIRLIK” da aynen mRNA zehri gibi olacaktır.
ARTIK DSÖ’YE KARŞI ÇIKMAYAN İNSAN OLDUĞUNU DA KABUL ETMİYOR DEMEKTİR.
DSÖ’nün 11 Mart 2020 tarihinden itibaren uydurduğu planlı salgın ile mRNA’nın sonuçlarına tanıklık ettik. Onun için, Artık DSÖ’ye karşı çıkmayan, insan olduğunu da kabul etmiyor demektir.
Sözün, yazının bittiği AN'ları yaşıyoruz.