Yazan Muammer KARABULUT
Siyasetçi için MASKE takan makbul insandır.
Siyasetçilerin MASKE takmayanı, aşı olmayanları kısacası DSÖ’nün tedbirlerine uymayanları sevmedikleri anlaşıldı.
Eğer uçak toplu taşıma aracı kapsamına girerse, 2 vakte kalmaz maskeli yaşam sona erecek.
Nihayet Sağlık Bakanın bahsettiği 1000 sınırının altına indik. Ama bu sefer de 3 kez tekrarlama eşiği getirdi. Eğer 2. gün 1001 oldu, hemen bir üç gün daha üst üste 1000’nin altın inmesini bekleyeceğiz.
Salgınla hastalık çok dikkat isteyen bir hadise olduğundan dolayı bu tür açıklamaları fazla tartışmıyoruz.
Sonra bir bakarsınız, vaka sayısı 1002 oldu tekrar maskeye devam etmezseniz salgın yine pik yapar. TTB bağlı hekimler ayaklanır. Sonra da bakan suçlu olur. İşte -bakan vaka sayısı 1002 olduğundan toplu taşıma araçlarında tekrar maskeyi zorunlu yapmadı da korona tekrar bulaştı, diye haklı olarak tepki göstermeye başlarlar.
Tabii ki bu arada dünyada vaka sayısı 1000’in altına düşünce maske kalkar diye hiçbir bilimsel çalışma bulunmuyor. Gerçi maske korur diye de bir çalışma yok. Ama olsun, KovİT salgının en önemli sembolü maske, o olmadan salgını hissedilmez!
Herşeyi düşünürdüm de Sağlık Bakanlığının halkın akıl sağlığını bozacağına, halk sağlığını mizah dönüştüreceğini hiç akıl etmezdim. O da oldu.
Çok biline yalan, az bilinen doğrudan evladır.
Diğer bir ifade ile yaygınlaşmış hatalar az bilinen doğrulara tercih edilir,
Yani yeni tabiri ile da Yaygın Toplumsal Kabul, kabuldür doğru veya yanlış olmasına bakılmaz.
Sonuçta eğer yanlış çok kullanıyorsa yanlış doğrudur. Onun için siyasetçiler, bu kabulden dolayı bu iğrenç yalanı doğru olarak kabul etti ve karşı duramadı.
Bir de maske sağlığa zararlıdır takılmasın, zorunlu olmasın ve takmayanlara ceza kesilmesin diye yürütme istemli dava açmıştık.
Davalı İçişleri Bakanlığı iki sene sonra yaptığı savunmada, maskenin zorunlu olduğuna ilişkin bir genelge yayınlanmadığını söyledi. Ama kolluk güçleri ceza kesmiş. (bkz)
Sizin yazılarınızı okumak son derece keyifli:)) zekasını konuşturan insanlara her zaman büyük hayranlık duyuruyom.. :))) Güldürürken öğreten yazılarınız hep daim olsun...