Yazan Abdurrahman DİLİPAK
CoVID’de başımız belası, PCR’de, Maske, Mesafe, Musluk, HES ve aşı hepsi baş belası.
NFK’nın dediği gibi “Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu”.
Yetmedi, dahası var.
“Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilaç;
Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilaç;
Bülbüllere emir var: Lisan öğren vak vaktan;
Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!
Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!”
Bill’in adamları, “zamane dahili ve harici bedhahları olarak” her yerdeler..
“Medeniyet denilen maskara mahluk” dört koldan saldırıyor. Bu “tek dişi kalmış canavar” insanlığa karşı “topyekun bir savaş” sürdürüyor. Ama bunu birileri anlamak istemiyor.
Sırada iklim değişikliği var, Sentetik et var, Neuralink var, Chip var, Great reset, Yeni normal, Global Health Pass., Performans Pass., Yeni para, Trans humanizm hepsi arkası arkasına gelecek.
Neyse kendi aralarında uzlaşamıyorlar. İşler yolunda gitmiyor. Yalanları ortaya çıkmaya başladı.
Bu mRNA konusu dehşetli bir senaryo. O “m” Messenger, yani mesajcı. O “m”e ne yüklerseniz o, o olur. Bunu her anlamda kullanabilirsiniz. Ve bu sistemler dışarıdan manipule edilebilen sistemlerdir. Bu anlamda Starlink ve 5G hayati öneme sahip.
CoVID bana göre Globalist çetenin örgütlediği hem bir plandemi, hem de bir korku pandemisi.
Bugün bu CoVİD’in en zayıf halkası PCR yalanı. Bu yalanı iktidarlara, akademi ve halka anlatabilirsek bu komplo çöker. Bu konuda duyarlı olan herkesi PCR konusunda daha aktif olmaya, seslerini yükseltmeye çağırıyorum. Kavgacı bir uslub bize fayda sağlamaz. Bu konuda sesimizi yükseltmek yerine, daha akıllı ve tatlı bir uslubla, güzel söz ve hikmetle bu gerçeği ısrarlı bir şekilde, sürekli olarak anlatmamız, gündemde tutmamız gerek.
Bizim mücadelemizi hukuk içinde kalarak sürdürmemiz gerekiyor. Politik kavga, demagoji ve polemiklere alet olmamamız gerekiyor. Birbirimizi kazanmak üzere bir dil kullanmamız daha iyi, daha güzel ve daha doğru olacaktır.
Ama tavrımızı da açık ve net olarak ortaya koymamız gerek. Ben, mal, can, namus akıl, inanç ve nesil emniyetini tehdit eden hiçbir işin parçası olmayacağım. Din, Ahlak ve Hukuka aykırı bir tavır içinde de olmayacak. Yasa hukuka uygun değilse, yasaya karşı yine hukuk içinde kalarak direneceğim. Zira hukuka uygun olmayan, yani insanların, 5 temel emniyetini korumayan, kamu yararını engelleyen ve kamu zararına sebeb olan bir uygulama suçtur. Devletin, Anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet sebebi Adalettir. Adalet yoksa Barış teslimiyettir. Adalet ve barış yoksa hiçbir özgürlük güvende olmayacaktır. Bütün insanlığın Hak ve hukukuna uygun olmayan bir teklif benim teklifim olmayacaktır. Haklı olmak, kimseye haksızlık yapma hakkı da vermez. Ve son söz: “Devlete sadakatım dinime; Müdafa-i Hukuk’a sadakatımın teminatıdır” / öyle olması gerekir. Kuva-i Milliye’nün üssül esası budur! Selam ve dua ile.
MÜSLÜMAN UYANIK OLMALI İŞİN ÖZETİ BU...