Öne Çıkanlar Chabad PFİZER Simon Mistriel Aykut Apocular ABD

KKTC Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye Mektup Var!

Yazan Av. Seda OKGÜL

Sevgili Sağlık Bakanı Ali Pilli,

Sizin nezdinizde tüm Sağlık Bakanlarına ithaf olsun diyerek yazıyorum bu yazıyı. İade-i cevabınızı da bekliyorum.

Sağlık görevini yürütmek zor zanaattır. Adeta bir kaptanın bir gemiyi yürütmesine benzer. Sorumluluk ister. Teslim aldığı canı, malı teslim etmektir kaptanın görevi. Tıpkı yürüttüğünüz sağlık görevi gibi. Teslim aldığınız canı, teslim etmektir göreviniz. Tıpkı bir gemiyi yürütmekte olduğu gibi.

Bugün geldiğimiz noktada sondan başa doğru yazmak  gerek. Mesela aşılardan, ve mesela çocuklardan.

Aşılama girişimleri 2021 yılının başlarında başladı. Önce toplumun yaşlı kesimleri için önerildi. Sağlıkçılar, 18 yaşına kadar olanlar, neticede 18 yaşından küçük olanlara kadar indirildi.

Eylül 2021 tarihi itibarı ile “yüz yüze eğitim için aşı ol” kampanyası başlatıldı. Eğitim için aşı ol denildi. Eğitim hakkının neredeyse ön şartı oldu aşılar. Aşı olmayanlar ise haftada bir test yapma şartına tabi oldular. Tabii aşısıza test Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlar gereği ücretli oldu. Kimisi inandığı, kimisi ise ekonomik yönden gücü karşılayamayacağı için küçücük çocuklarını aşıladılar.

Bugün itibarı ile Kıbrıs Türk Tabipler birliği 5-11 yaşarası çocukların aşılanması gerektiğini bildirdi. Kimi sağlıkçılar üçü tamamlayana dördüncü dozu önerdi. Bir aşı karmaşasıdır da gidiyor KKTC’de.

Üçüncü dozlarını olmayan yetişkinler için 6 Aralık itibarı ile adapass dediğimiz aşı pasaportları iptal edilecek şeklindeki açıklamalar dile getirildi. Bu açıklamaları bilakis siz yaptınız. Neticede dediğiniz gibi de oldu. Aşı pasaportları iptal edildi. Ancak ne KKTC’de, ne de dünyanın hüçbir ülkesinde aşılama zorunlu değildi.

Nitekim aşlama zorunlu değil de, zorunda bırakılarak aşılanıyor insanlar. Kimisi çalışıp ekmeğini kazanmak, kimisi yurt dışına tedaviye başvurmak için. Çünkü aşı olmayana yaşamak bir eziyete dönüştürüldü.

Aşı olmadan seyehat ederlerse, yurt dışından döndüklerinde uzun karantina süreçlerine maruz bırakıldılar. Aşı olmadan çalışmak isterlerse, 72 saatte bir test yapılmak zorunda bırakıldılar. Kimileri için aşı olmak istemez ise, işten çıkarılmaya, kapı önüne konmaya başlandılar. Aşı olmadan eğitimine devam etmek isteyen üniversiteli için, sınıfına alınmama riski ile karşı karşıya kaldılar.

Ancak bugün hala aşı zorunluluğu yok KKTC’de ve tabii dünyanın hiçbir ülkesinde.

Ve ancak;

Bazı şeyler değişti Sayın Bakanım.

Amerika’da aşı zorunluluğu getirmeye çalışan Biden Hükümeti için aşı zorunluluğu durduruldu. İzmir İdare Mahkemesi PCR testi getirmeyen ve aşı olmayan öğrenciler için verdiği ihtiyati tedbir kararları ile Üniversitenin eğitim hakkını engellemeyeceğini duyurdu.

Neticede Sayın Bakanım,

Eğitim hakkı için, yüz yüze eğitim için aşı ol teşviki durduruldu. Eğitim hakkının gündemde “pandemi olsa dahi” engellenmeyeceği bir Mahkeme emri ile yazıldı ve durduruldu.

Anayasa Devletlerin bireylere ne kadar müdahale edebileceğini belirler. Aşılamak veya aşılanmak bireylerin tercihlerine bırakılmalıdır. Reşit bireyler, “kendi rızaları” ile ve “ bildirilmiş yan etkileri” kabul ederek aşılanmayı talep edebilirler. Ancak Anayasa’nın en önemli maddelerinden biri olan Hayat ve Vücut bütünlüğü hakkı, kişilere bedenleri üzerinde müdahale edilmeme hakkına sahiptirler. Kısacası hiç kimse kendi rızası olmaksızın aşılanamaz. Hal böyle iken teste tabi tutulamaz ve kimse kendisinin hasta olmadığını ısbata zorlanamaz.

Aşılanmak artık hasta olmayı engellemiyor Sayın Bakan. Bulaştırmayı durdurmuyor. Hastahaneye yatmaya engel olmuyor. Ağır hasta olmanı, hatta ölümü de engellemiyor Sayın Bakan. Bunların hiçbirini engellemediği gibi, vakaları da sona erdirmiyor. Pandemiyi de bitiremiyor. “Artık daha sıkı tedbirler alacağız” dediğinizde çift doz aşılıların aşısız sayılması, hatırlatma dozları, ek 4. Dozları ve kim bilir arkasından kaç doz daha enjekte edilmesi gerektiği de bilinmiyor.

Şimdi gelelim 18 yaşından küçüklere. Yasal olarak bir yetişkin olarak kabul etmediğimiz küçüklere.. Rızası temin edilemeyen küçüklere.. Bir anne ve baba olarak bilgilendirilmeyen ailelerin bin bir zorlukla yetiştirdiği, geleceği teslim edeceğimiz küçüklere.. Milyonda bir dahi bu hastalıktan ölme riski olmayan küçüklere..

Daha da küçülüp 5-11 yaşa kadar inelim. Yürümeyi yeni öğrenmiş, okumaya yeni başlamış, hayatta tek bildiği elindeki bebeğine yatak yapıp uyutmaya çalışan küçük Ayşe’ye veya bir futbol takımının kalecisi olmayı hayal eden küçük Ahmet’e.

Bilim ile hukuk arasına bir yerlere gelelim. Aşılar pandemiyi bitirmeyecekti ve bitiremedi, beklenen başarıyı gösteremedi. İnsanlar kendilerinin doğuştan sahip olduğu hakları kaybetmemek için aşılandı, ancak bilmedikleri sanırım Anayasanın onlara bu hakkı kullanmamak istememelerinin en büyük gerekçesi olmasıydı.

Ama Ayşe ve Ahmet.. Önemli olan 18’lere kadar uzanan Ayşe ve Ahmet’ler Sayın Bakanım. Bilimde başarısız olan aşılardan, Anayasadaki haklarından habersiz yaşayıp rızası olmayan, olamayan çocukların, başarısızlıkların kurbanı olmamasıdır.

Hatırlıyorum.. “aşı olmayacağım” demiştiniz. Hatırlatmak istedim. Neticede biliyorum sağlık görevini yürütmek zor zanaattır. Bir gemiyi yürütmeye benzer. Kaptan teslim aldığını teslim etmekle sorumludur. Aldığı canı, malı aldığı gibi teslim etmekle.. Gemiyi en son kaptan terk eder. Gemi sakın batmasın Bakanım..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hilal Badur 3 yıl önce

Harikasınız.oglum Kıbrıs ODTÜ de.2 sinovak yaptırmak zorunda kaldık.3 ay sonra 3.yu olmak zorundaymis.ne yapmalıyım.ben yaptırmakta direnen bir öğretmenim.

Avatar
S 3 yıl önce

Yaptirtmayin.

Avatar
Zafer 3 yıl önce

Harika bir okadar da düşündürücü bir mektüp tebrik ediyorum.
Ders cıkarmak lazım olup bitenlerden.Bazı gazeteler hep aşı olmamıştı veya aşıya karşıydı bu yüzden öldü diye yazıyorlar ama aynı gazete kalemleri aşısı vardı ama buna rağmen koronadan öldü diye yazamıyorlar en yakın akrabası bile ölse bunu yazamıyorlar.O zaman benim aklıma şu geliyor DSÖ devletlerin hükümetlerine belli bir bütçe para hibe ediyor ve hükümetler susuyor.Keşke samimi olsak ve 2023 secimlerinde aşıyı ve maskeyi hayatımızdan kaldıracam diyenler kazansa ve eski hayatımıza dönebilsek BİZ KENDİMİZİ ALLAH İÇİN DOĞRULAR İÇİN VE EVLATLARIMIZ İÇİN FEDA ETSEK

Avatar
Ayşe 3 yıl önce

Yazık ana vatan yavru vatan aynı kuyuya düşürülmüşüz. Ahir zaman imtihanındayız direne direne kazanacağız. Sonra da hesap soracağız hem dünyada hem ahirette.