Eylül ayına girdik. Mevsimlerden sonbahar. Dilerim bu “son bahar” olmaz. Şeytani bir planın parçası olan “Global Resetçiler “yeryüzünde bir cennet” vadi ile “yeryüzünde bir cehennem” inşa etmek için kolları sıvamış gözüküyor.
5gvirusnews olarak hep ilk günden beri kanıtları ile sizleri, bu global tehdide karşı uyarmaya çalıştık. Bugün global bir network üzerinden insanlığa karşı kurgulanan global tehdide karşı bir “insanlık cephesi” kurmaya çalışıyoruz. Bu, 600 yıl önce bu topraklarda hayat bulan “AHİ EVRAN/ Evrensel kardeşlik” hareketinin yeniden hayat bulması, ihyası anlamına geliyor.
GlobalReset, TransHumanizm, NeuraLink, “Cinsiyetsiz ve ailesiz toplum, Tanrı’nın ve paranın, mülkiyetin tedavülden kaldırıldığı bir dünya”, StarLink, Kimerik canlılar, GENOM, Klonoidler, MetaVerse, NEOM hepsi ve daha fazlası bu şeytani planın birer parçası. Kimi “Tanrıyı kıyamete zorluyor” aklınca, kimi işi Tanrıya bırakmadan kendileri yeni bir dünya savaşı ile, RF, Laser, Biyolojik, Kimyasal savaşlarla insanlığın çok büyük çoğunluğunu yok etmek için kolları sıvamış gözüküyor, aşı, gıda, çevre, her şey buna göre şekillendirilmeye çalışılıyor.
Elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Yarın çok geç olabilir. Boşa geçirdiğimiz her dakika, bu işin süresini ve can maliyetini, ekonomik maliyetini artırmaktadır. Ve bu belaya karşı hem içeride, hem dışarıda dünya çapında, akıllı, erdemli, namuslu ve cesur insanların ittifakına ihtiyacımız var.
Ve önümüzde seçim var. Partiler, siyasetçiler size gelecekler. Siz bulunduğunuz her yerde, il ve ilçelerde, onlara gidin ve konuşun. Güzel söz ve hikmetle onlara gidelim, beyinlerine ve yüreklerine dokunalım. Taife giden peygamber gibi, ayağımıza taş atsalar, yolumuza diken dökseler, arkamızdan küfretseler de, sabırla, güzel söz ve hikmetle, onlara gidelim. Hatırlarsanız Hz. Musa Firavuna giderek güzel söz ve hikmetle Hakkı anlatmıştı. Hz. Musa, Hz. Harun Firavunun sarayında büyümüştü. Hz. Asiye Firavun’un hanımı idi. İnsanlık tarihinin en muhteşem kadınlarından biri Hz. Hacer Firavunun hizmetkarı idi. İnsanlardan değil, haksızlıklardan yüz çevirelim. Haksızlık yapan insanları da o yanlıştan kurtarmaya çalışalım. Ve biz de kendi nefsimizin, heva ve heveslerimizin, ihtiraslarımızın elinden yakamızı kurtaralım önce, tabi!
Biz, yasama, yürütme ve yargı çevrelerini, Mecliste grubu bulunan partilerden başlayarak, karar verici yönetici kadrolarla, tartışmadan, kendi mücadelemizi, korkularımızı, umutlarımızı paylaşmak istiyoruz. Karşı olduğumuz ya da yanında olacağımız birini aramıyoruz. Çünkü siyasi anlamda, kimseyle kol kola girmeyeceğiz. Böyle bir arayışımız yok. Her konuda da anlaşmayı beklemiyoruz. Ama herkesle dirsek teması kurmak istiyor ve bu temas kaybetmek istemiyoruz. Kimseyi bir protokol sırasında göre değil, kim kapısını açıp bize kulak vermek isterse onları dinlemeye hazırız. Kimin söyleyecek sözü varsa onları da dinlemeye hazırız. Bir monolog için değil, diyalog için yola çıkıyoruz.
Aslında bu yazı, STK, Medya ve bu konuda duyarlı, ilgili herkese açık bir çağrıdır. Bu ülke hepimizin. Birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, birlikte kazanacağımız tek bir zafer var.
Bizim arkamızda önce halk ve sonra halkın her kesiminden bilgili, dürüst ve cesur, adaletten yana, barıştan, özgürlükten yana insanlar var. Bu ilkelere sahip olmayan ya da öyle görünenlerle işimiz olmaz, olmamalı, ama her toplulukta her çeşit insanın olabileceğini de unutmamak gerek. Sonuçta biz bir insanlar topluluğuyuz. Birbirimizi beklemeyelim, yola çıkalım, aynı yöne gidenler yolda buluşurlar. (Yola çıktıklarımızı bırakıp, yolda bulduklarımızla yola devam edelim derken, yoldan çıkmayalım da!?) Selam ve dua ile.
İnsanının fıtratına savaş açanlarla asla sulh içinde olmayacağız...Hakikati susturmaya kimsenin gücü yetmez biz de hakikatin peşinde tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz inşAllah. Allah sizden razı olsun sürecin başından beri bizi bu konularda olağanüstü bilgilendiriniz size minnettarız.