Cep Telefonlarını Kapalı Metal Ortamlarda Kullanmayalım!
Yazan Ali Osman DİLİPAK
Dünya Sağlık Konseyi’nin Özel Genel Kurulu; “5G ve Kablosuzu Keşfetmek, 5G ve kablosuz teknolojinin tehlikeleri” hakkında daha fazla bilgi edinmek için yapıldı. Genel Kurula konuşmacı olarak Dr. Pri Bandara, Karen Churchill ve Dr. Magda Havas katıldı.
Bandara Elektrokmanyatik kirlilik ve buna maruz kalışımızın oluşturduğu tehditler ile ilgili bir sunumda bulundu. Mikrodalga fırınlarla başlayan bu tehditin artık hayatımızın her anında karşılaştığımız bir tehdit olduğunu dile getirdi. Dr. Pri Mikrodalga fırın çalışırken ve yakınında durduğumuzda bunun bizi etkilediği ancak bugün neredeyse her evde bulunun wifi bağlantıları ile düşük yoğunlukta olsa, gün içinde sürekli radyasyona maruz kaldığımızı ifade etti.
Çocuklarımızın bundan çok etkilendiğini belirten Dr. Piri, çocuklarımızın ellerinden tablet gibi elektronik cihazları düşürmediğini ve bunların sürekli wifi ile veri iletişiminde bulunarak, bu cihazları sık kullanan çocuklarımız kötü yönde küçük yaştan itibaren olumsuz etkilendiğini, tableti başında uyumuş bir çocuk görseli eşliğinde anlattı.
Sıradan insanın teknolojiyi aktif kullanımıyla ilk başladığından bu yana Radyofrekans radyasyona maruz kalma riskinin 10, 18 kat arttığının da özellike altını çizdi.
Ayrıca Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı araştırmalarda RF/MW radyasyonun kardiyovasküler hastalıklara ve kansere yol açtığına dair kanıtlar bulduğunu da ifade eden Dr. Piri, DSÖ’nin yaptığı bir çalışmada radarlara yakın yaşayan insanlarda bu hastalıklara yakalanan insan sayısının çok fazla olduğunu tespit ettiğini de söyledi.
Dr. Piri sunumunda cep telefonunu uzun süre kullanınca beyinde oluşturduğu olumsuz etki yapan beyin taraması örneklerini ortaya koydu ve bu etkilerin uzun vadede insanlar üzerinde ne gibi olumsuz etkileri olacağının henüz bilinmediğini ifade etti.
Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Dr. Piri’ye, hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş cep telefonlarını kullanırken bu bahsedilen olumsuz etkileri en aza indirebilmek için kişilerin nelere dikkat etmesi gerektiğinin sordum.
Dr. Piri; Telefonları sürekli data gönderme ve alma gereksinimi duyan aplikasyonları yüklemeden kullanmamızı ve arka planda sürekli çalışan aplikasyonları kapatmak sureti ile telefonlarımızı kullanmamız tavsiye etti. Hatta kişiler işi gereği telefonu açık tutmak durumunda değilse konuşacakları zaman telefonunu açmalarını diğer zamanlarda uçak modunda kapalı tutmalarını önerdi. Telefonları cebimizde taşımamızın ve vücudumuza yakın tutmamızın zararlarını, kansere yakalanmış bir hastanın görselini göstererek ifade etti.
Cep telefonlarını kapalı metal ortamlarda (araba, asansör vs) gibi kullanmanın da büyük bir tehlike oluşturduğunu ve mikro yansıma ile bu ortamlarda kişilerin daha çok mikro radyasyona maruz kaldığını ifade etti. Özellikle yeni nesil arabalarda wireless (kablosuz) iletişimin daha yaygın kullanıldığını ifade ederek buradaki riske işaret etti.
Dr. Piri, kendisini ve ailesinin evde cep telefonlarını kesinlikle kullanmadıklarını ve bilgisayarlarında internete wireless (kablosuz) değil kablo ile bağlanarak internet kullandıklarını, kablo ile internet kullanmanın sağlığımızı korumak dışında, daha güvenli ve hızlı bir iletişim yöntemi olduğunu da belirtti.
Aile olarak 5 yıldan fazla bir süredir evde kablosuz hiçbir iletişime izin vermediklerini ve bu durumun yaşam kalitelerini çok olumlu bir şekilde etkilediğini, çok uzun süredir hasta olmadıklarını, hiçbir zaman başağrısı yaşamadıklarını ve çok kaliteli bir uyku uyuduklarını ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
Daha sonra 5G konusunda önemli çalışmaları ile bilinen Dr Magda Havas söz aldı. Magda 13 ülkede 140 gönüllü ile “Safe and Sound Pro II Genişband RF metre ölçüm cihazı” ile ölçüm yaptıklarını ifade etti. Bu cihazı olabildiğince çok kişiye ulaştırıp, dünyanın çeşitli noktalarında mümkün olan en çok veriyi alıp bunları raporlamak olmak ifade etti.
“Yerelde şehrinizle övünüyor musunuz” başlığı altında bir kampanya ile gönüllerle birlikte bu ölçümleri yaptıklarını ve bu başlık altında;
-Mikrodalga fırınınızla övünüyor musunuz,
-Aracınızla övünüyor musunuz,
-Okulunuzla övünüyor musunuz gibi bir çok alt başlıkta RF ölçümleri yapıp bunları kamuoyu ile paylaştıklarını ifade etti.
Amerika dışında dünya ölçeğinde de RF metre ile ölçüm yapan gönüllerin paylaştığı verilerle siyah, kırmızı, sarı ve yeşil renk kodları ile en yüksekten en düşüğe olmak üzere bir risk haritası oluşturduklarını ve bunu www.globalemf.net web sitelerinde kamuoyu ile paylaştıklarını açıkladı.
Elde ettikleri veriler incelendiğinde teknolojiyi yoğun kullanan gelişmiş ülkelerde ölçümlerin çok yüksek çıktığını ifade eden Magda, Avusturalya, Brezilya, Kanada, Amerika gibi ülkeleri ilk sırada sayarken Afrika kıtasındaki ölçümlerin düşük kaldığının altını çizdi.
Yaptıkları çalışmalar esnasında 5G ile Covid arasında da bir paralellik olduğunu fark ettiklerini ifade eden Dr. Magda Havas, özellikle Milimetrik Dalga teknolojisinin bulunduğu bölgelerde vaka sayılarının da yüksek olduğunu gördüklerini ifade etti.
Haritada 5G kullanılan bölgelerle, O bölgedeki Covid vakalarını karşılaştırarak tezini veri ve görsellerle destekledi.
Dünya Sağlık Konseyi’nin ortağı olan 5gvirusnews-platformu olarak Havas’a sunumunun bitiminde, belgelediği risk ve tehditler ortadayken ve bunun zararlarından kişi ayırt etmeksizin herkes etkilenecekse, nasıl 5G teknolojisine karar vericilerin, teknoloji şirketi sahiplerinin ve çalışmalarına izin verdiklerini veya destekleyebildiklerini, bunun bilgi eksikliğine mi dayandığı ve böylesi büyük bir tehdide bu kişilerin gözlerini kapamasının arkasındaki motivasyonun ne olduğunu sordum.
Dr. Magda Havas bu sorumuza karşı, “bu verileri önemsemiyorlar ve inanmıyorlar, çok da onların ne düşündüklerini umursamıyorum. Ayrıca bildiğimiz doğruları daha güçlü bir şekilde anlatmalıyız ve bu tehdit konusunda insanları bilinçlendirmek için kararlılıkla çalışmalarımıza devam etmeliyiz.” dedi.
Not : İlgili toplantının tamamı için ( bkz )
