Yazan Sabahattin İSMAİL
-EGEMENLİK VE EŞİTLİĞİMİZİ "MARJİNAL" OLARAK NİTELEYEN VE TESLİMİYETİ SAVUNAN KANAL T YAYIN YÖNETMENİ RASIH REŞAT VE PATRONU NİYAZİ ŞANAL'A 2. YANIT
-İKİ EGEMEN-EŞİT DEVLETE DAYALI BİR MÜZAKEREYİ VE İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜ SAVUNUYOR MUSUNUZ?
AKOL gurup sahibi yapsatçı Niyazi Şanal'ın 800 bin sterlin ödeyerek satın aldığı Kanal T'nin başına getirdiği Rasıh Reşat, dün kendilerine verdiğim yanıta, KANAL T logosu altında yayınladığı bir yazıyla güya cevap verdi.
Böylece Niyazi Şanal'ın "kişisel görüşüdür, Kanal T'yi ve beni bağlamıyor" şeklindeki savunmasını da çürütmüş oldu.
Şanal, sahibi olduğu KANAL T logosu altında, genel yayın yönetmeni yaptığı kişinin yayınladığı yazıların kendisini bağlamadığını artık ileri süremez...
Ben ve kamuoyu, dün sorduğum sorulara, yaptığım eleştirilere ve KANAL T'DE CANLI YAYINDA TARTIŞMA davetime yanıt beklerken, Rasıh Reşat ve patronu Niyazi Şanal, hiçbir soruya yanıt vermedi, suçlama ve iddialarının arkasında durmadı.
NE YAZDI?
Rasıh Reşat, dünkü yazısında egemen eşitliğimizin, eşit uluslararası statümüzün teyidi ve iki devletli çözüm talebimizi "MARJİNAL TALEPLER" olarak nitelerken, kötü bir amacı olmadığını, sadece "alışılmış olmayan" talepler anlamında kullandığını iddia etti.
Roman, öykü, deneme, gezi notları gibi edebiyatın değişik alanlarında birçok kitabı olan, tarih, araştırma-inceleme eserleri ile birlikte toplam 33 kitabı bulunan, gazetecilikte/yazarlıkta 50 yılını dolduran, 10 binden fazla köşe yazısı yazan, edebiyat ve gazetecilikte onlarca ödül sahibi olan beni, " Türkçe bilmemekle" suçladı.
"Türk milliyetçisi olduğumu ama Türkçe bilmediğimi", o nedenle "marjinal" kelimesinin anlamını da bilmediğimi ve haksız yere kendisini eleştirdiğimi iddia etti.
Onca şey yazdığını, ama sadece "anlamını bilmediğim bu kelime üzerinden kendisini Rumcu ilan ettiğimi" ileri sürdü.
Kamuoyunda oluşan büyük tepkiden ürken patronu Niyazi'den hayli fırça yemiş olacak ki, kıvırdıkça kıvırdı, federasyona inanmadığını bile yazdı, Anavatan ile birlikte belirlenen ortak milli politika aleyhine söylediklerini inkar etti.
Oysa söyledikleri çok açıktı:
- "Rum yönetiminin yaptığı tutuklamalara neden olanlar, kendini milliyetçi sananlarla, masaya oturmamak için marjinal talepler ileri süren KKTC Cumhurbaşkanıdır" demişti....
- Bu marjinal taleplerden vazgeçilip masaya oturulmazsa inşaat sektörünün ve ekonominin çökeceğini ve sonra Rum tarafına yalvaracağımızı iddia ederek felaket senaryoları çizmiş, halkı tahrik etmeye ve sünnetçi korkusu vermeye kalkmıştı
- Aynen Hristodulidis gibi, " marjinal taleplerimizden vaz geçip şartsız masaya oturmamızı, yani teslim olmamızı istemişti.
Dün verdiğim sert yanıta cevaben yazdığı yazıda hiç bu konulara tek kelime değinmeden, " Türkçe bilmediğim için marjinal kelimesinin ne anlama geldiğini anlamadığımı, kendisinin bu kelimeyi kötü bir amaçla kullanmadığını" iddia ederek günah çıkarmaya kalktı.
Yemezler.
Türkçem çok iyidir. Dinlediğimi ve okuduğumu çok iyi anlıyorum.
KIVIRMAYA GEREK YOK
Fazla kıvırmaya gerek yok.
Niyazi Şanal ve maaşlı memuru Rasıh Reşat'a sorum nettir:
- Anavatan Türkiye ile birlikte belirlenen, TBMM ve MGK tarafından onaylanan, CB Erdoğan tarafından BM Genel Kurulunda, KKTC’de ve Anavatanda defalarca vurgulanan ortak milli politikamızı savunuyor musunuz?
Yani KKTC'nin TANINMASI anlamına da gelen egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz teyid edilmeden masaya oturulmaması yönündeki ortak milli politikamıza destek veriyor musunuz?
Evet mi hayır mı?
Bu kadar net.
Kıvırmaya, laf çevirmeye, "ama ben öyle demek istemedim, yanlış anladınız, Türkçe öğrenin, doğru anlayın..." demeye, top çevirmeye, laf kalabalığına hiç gerek yok.
NİYAZİ ŞANAL'A SORULAR
Bu bağlamda Niyazi Şanal'a dün sorduğum ama yanıt alamadığım soruları bir kez daha tekrarlamak istiyorum
1- AKOL gurup olarak yayınladığınız reklamlarda binlerce konut yaptığınızı söylüyorsunuz. Sattığınız tüm konutların tapusunu verdiniz mi? Hepsinin vergi ve harçlarını devlete yatırdınız mı?
2- Siz ve yönetim kurulu üyeleriniz yıllar itibarıyla ne kadar kurumlar vergisi, ne kadar gelir vergisi ödediniz?
3- Kullandığınız yüz milyonlarca sterlinin kaynağı nedir? Bunca parayı ne zaman, nerede kazandınız? Türk, Yahudi, Rus, İngiliz ortağınız, gizli ortağınız veya finansörünüz var mı?
4- Bir yapsatçı müteahhit olarak hiç ilginiz olmayan medya alanına niye girme gereği
duydunuz? Maaş verdiğiniz yönetici ve çalışanlar vasıtasıyla Rum tezlerini halkımıza, makamlara ve siyasetçilere baskıyla dayatmak için mi? Onlar vasıtasıyla, Halkı, Anavatan ile birlikte belirlenen ortak milli siyasete karşı kışkırtmak, Rum yönetiminin istediği şartlarda masaya oturtmaya çalışmak, yani Rum milli politikasının lobisini yapmak için mi?
5- Milliyetçi olduğunu iddia eden bir yapsatçı medya patronu olarak, KKTC'de kazandığınız parayı, Rum milli politikasını ileri götürmek için KKTC aleyhine mi kullanıyorsunuz? Milliyetçilik bu mu?
6- 800 bin sterlin ödeyerek satın aldığınız KANAL T'nin başına getirdiğiniz ve maaşını ödediğiniz "Rasıh Reşat'ın söyledikleri benim görüşlerimi yansıtmıyor, ben milli politikayı savunuyorum" diyorsanız, programında, milli Rum politikasını savunan bu kişiyi hala KANAL T'nin Genel yayın yönetmeni olarak tutacak mısınız? Övündüğünüz milliyetçiliğiniz bu mu?
RUM LOBİSİ
Bu vesileyle, dün yazımda yer alan ve Milli Mücadele Vakfı'nın dünkü açıklamasında da vurgulanan önemli bir hususu yeniden vurgulamak istiyorum
İçimizde Rum yönetiminin lobiciliğini yapan ve CTP ile, bazı müteahhitlerden, bazı Ticaret Odası üyelerinden, malum sivil toplum örgütlerinden ve bazı medya kuruluşları ile Türkiye-KKTC düşmanı malum sözde gazetecilerden oluşan bir Rum lobisi vardır.
Bu işbirlikçi ve teslimiyetçi güruh,
Rum yönetimi başkanı Hristodulidis'in ağzıyla, Anavatanla ortak belirlenen milli politikanın " marjinal ve içi boş olduğunu, iki devletli çözüm, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün teyidi talebimizden vaz geçilmesini, masaya şartsız oturulmasını ve kaldığı yerden federasyon görüşmeyi" savunmaktadırlar
Devamla, hep bir ağızdan " şartsız olarak derhal masaya oturulmazsa inşaat sektörünün ve ekonominin çökeceğini, tutuklamaların devam edeceğini, bunun sorumlusunun milli politikayı savunan milliyetçiler olduğunu" papağan gibi tekrarlamaktadırlar.
Bunlar, AKEL, Rum yönetimi ve emperyalistlerle yakın temas içinde olan işbirlikçi, teslimiyetçilerdir
Bunlar, Rumun ve başta İngiltere olmak üzere emperyalizmin ETKİ AJANLARIDIR
Bunların bir kısmı içimizde devşirilen ve sadece kritik zamanlarda harekete geçirilen UYUYAN AJANLARDIR
Bunlar Rum psikolojik harekat merkezine hızmet eden Psikolojik savaş elemanları 5. KOL mensuplarıdırlar....
Rum yönetimi kaynaklı, Halkımızı kışkırtmaya yönelik, planlı bir kara propaganda ve psikolojik harekat uygulaması yaparak, yıpratma, yıldırma, baskı altına alma, teslimiyeti dayatma politikası uygulamaktadırlar.
Hedefleri KKTC’ye diz çöktürerek Milli politikamızdan vazgeçirmektir
Bu güruh, KKTC’nin ekmeğini yeyip Hristodulidis'e hızmet etmektedir
Bu güruh, kişisel maddi/siyasi/ ideolojik menfaatleri için servet sahibi oldukları KKTC 'ye ve Anavatan'a ihanet içindedir
Devletimiz ve Anavatan uyumuyor.
Bunların kim olduğu, neyi niye yaptıkları biliniyor.
Bu devlet, binlerce şehit pahasına, kanla, canla kurulmuştur, halka emanettir. Emaneti korumakta kararlıyız.
KKTC sahipsiz değildir.
3-5 işbirlikçi, teslimiyetçi 5. Kol mensubu şarlatanın yaygaraları karşısında susacak, sinecek değiliz..
HODRİ MEYDAN DEMİŞTİM
Dün de vurguladığım gibi Türk milliyetçileri, fazla paradan yönünü şaşıran 3-5 yapsatçı müteahhit ve yahudi inşaat şirketlerinin ülkemizi yağmalamasını önlemek ve, KIBRIS FİLİSTİN OLMASIN, TOPRAKLARIMIZI YABANCILAR ELE GEÇİRMESİN, ÜLKEDE YABANCI GETTOLAR VE KOLONİLER OLUŞMASIN, DEMOGRAFİK YAPIMIZ BOZULMASIN, ALT YAPISIZ ONBİNLERCE KONUT YAPILMASIN, PİSLİKLERİ TOPRAĞIMIZI VE DENİZLERİMİZİ KİRLETMESİN, TARIM TOPRAKLARI BETONLAŞMASIN.... " diye mücadele etmektedir.
Masaya şartsız dönülmesini ve federasyon görüşmelerinin kaldığı yerden başlamasını isteyenler ise cebinden başka birşey düşünmeyen, maddi çıkarları için Anavatan ile belirlenen ortak milli politikadan, egemenlikten, eşitlikten, bağımsızlıktan yani KKTC’den vaz geçilmesini savunacak kadar para düşkünü olan, işbirlikçi, teslimiyetçi zavallılardır.
Biz vatanseverlere yönelik suçlamalarınızı tartışmak için sizlere hodri meydan demiş ve KANAL T'de açık tartışmaya davet etmiştim
Davetime yanıt gelmedi.
İddia ve suçlamalarınızın arkasındaysanız, kaçmayın, cesur olun.
Hodri meydan
T deki yazıyı okudum amatör ve demogajik bir yazı bunların ne mal olduğu belli patron para vermesin. Bir gün durmaz. rakibine geçsin ilk küfür bu eder.