Öne Çıkanlar DSÖ Mumuyacı Cumhurbaşkanı Erdoğan Biyolojik Savaş Hılful Fudul

HER ŞEY BU RESİMDE

Yazar: Muammer KARABULUT

Aslında Trump’lı ABD, DSÖ’yü bırakmadı. Bırakan Bill Gates’in kontrolünde olan  DSÖ’dür.

ABD, DSÖ’ye en fazla mali katkı sunan ülke konumundaydı. Organizasyona 2020 ve 2021 yıllarında toplam 232 milyon dolar mali yardım yapması öngörülüyordu. Ama artık bu yardım olmayacak.  ABD’nin DSÖ’ye karşı frene basmasının ardından,  örgütün ikinci bağışçı statüsünde olan  5 nüfuslu Bill Gates’den  100 milyon dolar  geldi. 1 milyar 393 milyon nüfusu olan Çin’de hemen kesenin ağsını açtı. Daha önce 40 milyon dolar olan yardımını, 2 milyar dolara çıkartacağını duyurdu.

Çünkü yeni dünya düzenin kuruluşunda operasyonun merkezi, Pentagon değil, 12 Mart 2020  tarihinde Covid-19 adı ile sanal salgın ilan eden DSÖ olmuştu.

HENRY ALFRED KİSSİNGER 40 DEFA ÇİN’E GİTTİ

Belki de her şey Nixon’ın ulusal güvenlik danışmanı, 27 Mayıs 1923 Almanya doğumlu Amerikalı siyaset bilimci, diplomat ve Nobel Barış Ödülü sahibi Henry Alfred Kissinger’in 9-11 Temmuz 1971’de Pekin’e  yaptığı bir ziyaret ile başladı.  Sonra bu ziyaretler sıklaştı. 1973’te Mao Zedong, ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile Sovyet hegemonyasına karşı mücadele  konusunda aynı paralelde olduklarını söyledi. Şubat 1974’te Mao, üçüncü dünya ülkesi olarak tanımladığı Çin üzerinden, “Üç Dünya Teorisi”’ni oluşturduğunu ilan etti. Bu teorinin, 1974 yılının Nisan ayında Deng Xiaoping tarafından BM Genel Kurulu’nda duyurusu yapıldı.

Asıl aktör ise Çin’e 40 defa ziyaret yapan Henry Kissinger’den başkası değildi. Küresel güçlerin uydurdukları komünizm ile Çin, dünya ekonomisinin üretim merkezi olacaktı. ABD ile Avrupa,  ekonominin temel unsurunun, üretim ve istihdam olduğunu anlayacaktı.

KİSSİNGER ÇİN’DEN BÜYÜK

Küresel güçlerin komünist Çin ile işbirliğinin bütün ayrıntıları, Henry Kissinger’in Çin adıl kitabında var. Kitabın kapağından da anlaşılacağı üzere veya kimin daha büyük olduğu ve ideolojilerin ne işe yaradığı daha iyi bilinsin diye Henry Kissinger’in ismi Çin’den daha büyük yazılmıştır. Kitap tanıtımında da ifade edildiği üzere, "Son derece zekice yazılmış bir kitap.”

Şimdi ABD ile Çin arasında, “Yüzyılın düellosu” denilen hadise, tez ve anti tez savaşı değil de nedir?  Güya ABD ile Çin arasında ki savaşın aslı, “kapitalist emperyalizm ile sosyalizm” arasındaki mücadeleymiş. Onun için, ABD’yi de yaratan ve   Henry Kissinger’i diplomat olarak kullanan güçleri tanıyalım. Ondan sonra da o ideolojileri, Moa’nun üç dünya teorisi gibi nasıl yaratıldığını görelim. Eğer inancınızda büyük boşluklar varsa, ABD ile Çin beraberliğinden,  adı komünist Rusya’dan, sosyal emperyalistliğe terfi ettirilen  Rusya’ya karşı olma teorisine inanalım.

AŞİRET REİSLERİNİN KOÇ BAŞI

İşte bu bağlamların sonucunda tabii ki 4. Sanayi devrimi ile birlikte yeniden paylaşım başladı..Veya diğer bir deyişle 3. Dünya savaşı, resmi olarak DSÖ tarafından 11 Mart 2020 tarihinde Covid-19 yalanı ile başlatıldı. DSÖ’nün görevi yalnızca Covid-19 gibi salgın hastalık ilan etmek değil. Aynı zamanda dünya nüfusunu kontrol etmek için de her türden yaptırım kararı aldırmaktır. Tabii ki bu gelişmelerden ABD başkanı Trump’ın haberin yok. Çünkü asıl güç, küresel aşiret reislerinin koç başı olarak kullandıkları Çin.

ABD’den sonra Avrupa’da çaresizlik içinde. Çin Araştırmalar Enstitüsü (MERICS) Çin’in, 2000-2006 yılları arasında Avrupa’ya 100 milyar Euro yatırım yaptığını belirttikten sonra 2020 yılına gelindiğinde bu rakam  trilyon doları aştı. Günümüzdeki ve gelecekteki Çin,  Henry Kissinger’in, “On Chine” adı ile yazılan kitabın Türkçe kapağında ki vahşi yaratık gibi.  

ABD, İngiltere, AB, Japonya, Rusya ve Hindistan gibi dünya ekonomisinin güç odakları, bundan sonra bu vahşi yaratıklara karşı varlıklarını, ancak DSÖ’den ayrılarak ve 5G teknolojilerine karşı durarak sürdürebilirler.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.