Yazan: Muammer KARABULUT
CIA’nın Ergenekon kumpasında yargılandığım 13 Haziran 2013 tarihli davadaki savunmamda: “AKP veya hükümet ile ilgili en fazla 3-4 yazı yazmışımdır. Bunlardan biri de -bugün gerekçe olan- Saddam Hüseyin öldükten sonra, 13 Ocak 2007’de yazdığım “ABD ERDOĞAN’I DA ASAR” başlıklı yazı olduğunu söylemiştim.
Sonra biliyorsunuz, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşananlar var. Eğer o günkü süreç, bu şekilde bastırılmasaydı, küresel güçlerin ülkemizdeki aparatı FETÖ denilen yapı ERDOĞAN’ı ailesi ile birlikte silecekti. Belki ben de hâlâ içerde olurdum. İşte o günlerden önce ve sonra, yaşadıklarımızın öğrettiği bir gerçek vardı: ortaklığı bozup küreselcilerin ekseninden çıkar ve onlara karşı durursan seni silerler! Ondan sonra ne yaparsan yap, bir daha asla affetmezler. Artık küresel güçlerin karşısında, “hain” damgasını yersin.
Dünyanın son 200 yıllık tarihi, bu türden liderlerin asılması, vurulması ve koltuklarından edilmesinin örnekleri ile doludur.
Geçmişe uzanmadan son 5 ayda yaşadığımız üç örneği hatırlatmak istiyorum; 20 Mayıs 2024 tarihinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, helikopter kazasında yaşamını yitirdi. 31 Temmuz 2024'te Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye, İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın göreve başlama törenine katıldıktan sonra sabahın erken saatlerinde, Tahran’daki evinde suikasta kurban gitti. Son olarak da dün (27 Eylül 2024) İsrail ordusu, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğünü açıkladı.
Şimdilik Ortadoğu bataklığında, mezhep çatışmasının ve bölünmenin nasıl sonuçlar doğurduğunu seyrediyoruz. Kısaca Sünni Hamas’a sessiz kalan Hizbullah varken, sıra Hizbullah’a gelince bu sefer de İdlip’de sevinenler ortaya çıktı. İsrail, “Çok yakında Suriye’deyiz” diyor. İran’dan her zaman olduğu gibi çatlak ses çıkıyor. Hatta Hizbullah’ı gözden çıkarttığı bile konuşuluyor. TBMM’nin 16 Ağustos 2024 tarihinde canlı yayınlanan oturumunda, Filistin lideri olarak bilinen Mahmud Abbas yaptığı konuşmada Gazze’ye doğru yürüyüş yapacağını söylemişti. Ama henüz bu yürüyüş gerçekleşmedi.
Bölgede en güçlü ses Türkiye’den çıkıyor. İsrail ile tarihte ilk defa bu kadar çok karşı kaşıya geldik. KKTC’de Gazze’deki soykırımın ilk sıradaki destekçisi olan CHABAD’ın Girne’de 15 yıldır asılı olan tabelası indirildi. Yine CHABAD’ın Antakya’da yaptığı hırsızlıktan dolayı askıya alınan Mendy Chtirik soruşturması başlatıldı. İsrail’e yapılan ihracat durduruldu. MİT, ittifak halinde olduğu MOSSAD’a operasyon yapmaya başladı. İsrail artık, Türkiye’nin kendi başına hareket ettiğini söyledi. Bozulan ilişkilerden dolayı ERDOĞAN’a ağır hakaretler etmeye başladı.
BBC’nin, 20 Eylül 2023 tarihinde, yalnızca İsrail bayrağı vererek yaptığı haberde, BM Genel Kurulu için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail Başbakanı Netanyahu ilk kez yüz yüze bir araya gelmişti. Ve karşılıklı ziyaretin bahsedildiği bir zamanda araya İsrail'in araya 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze’de başlattığı soykırım girince, Türkiye ile el sıkışması sadece on yedi gün sürmüştü. Ve Gazze, halklar arasında dünyanın bölünmesine neden olan bir başlangıç oldu. İsrail’in koçbaşı olduğu yeni dünya düzenini kurma savaşına karşı olan herkesin mücadelesi de fiilen başladı. Karşı çıkanlar birer birer ya öldürülecek, ya etkisiz hale getirilecek ya da görevlerinden edinilecek. Bunların arasında ERDOĞAN’ın da olduğunu söylemek kehanet veya falcılık değil. Karşımızda kendi yeni düzenlerine karşı gelecek, kendilerinden olmayan, inançlarını kabul etmeyen herkesi ortadan kaldırmayı hedef yapmış bir küresel güç ve bir de onların başlattığı 3. Dünya Savaşı var.
Ona bişeycik olmaz