GELİYOR ADIM ADIM!..

Ayak seslerini duyuyor musunuz? Geliyor adım adım adım! Karanlığın en koyu anı aydınlığa en yakın olduğu zamandır. Her karanlık gecenin aydınlık bir sabahı vardır.

Evet, bazı gerçekleri görmekte, anlamakta fazla geç kaldık. Onun için de ağır bedel ödedik. Ve ödemeye de devam ediyoruz ve daha bir sürede ödemeye devam edeceğiz aslında. Çünkü o derin uykusundan uyanmamak için direnenler var hala aramızda. Kimi utangaç, kimi korkuyor bu arada. Aldananlar utanıyor, aldatanlar korkuyor olabilir.

Ne yazı ki dünyada bu gün bir seks skandalı, bir cinayet, bir terör eylemi, büyük bir vurgun ya da yolsuzluk çok daha fazla ses getiriyor. Yaşanan süreçte, iddia edilen mikroptan daha fazlası ilaç, aşı ve diğer tedavi yöntemleri sonucu hayatlarını kaybetti.

Bilim, siyaset, bürokrasi, media, herkes susuyor. Sanki ipnoz edilmiş gibi boş gözlerle çevrelerine bakıyorlar. İnsanlık tarihin en büyük komplolarından biri ile karşı karşıya!

Farkında mısınız, bir süredir Bill Gates, ElonMusk’dan, Dünya Ekonomik Forumu çevrelerinden bir ses çıkmıyor. İklimcilerden de. 5G konusunda da birileri artık öne çıkıp konuşmuyor pek, bizim saftirikler dışında. Starlinklerle uzay işgal edildi kimsenin umurunda değil, Bilim ve teknolojiyi din zanneden kimileri de zil takıp oynayacak nerede ise.Kapımıza gelen siber demokrasi değil, siber diktatörlük.           

Evdeki hesaplar çarşıya uymadı. Daha ileri de gidemiyorlar, geri de dönemiyorlar.  Kendi aralarında da ihtilaflar sözkonusu, gelecek için üzerinde uzlaştıkları bir yol haritaları da yok.

En büyük handikap da şu, eski uluslararası düzen de artık, bu saatten sonra canlılığını koruyamaz. 19.YY sonunda savaş yıllarında, Komunizm, Kapitalizmin, Faşizmin gölgesinde oluşan kavram ve kurumlarla 21.YY açıklamak artık mümkün değil. Son çıkış yolu çoktan geçildi. Dünya bir daha eski dünya olmayacak! Yeni bir milletlerarası düzenin inşası için de bir hareket yok. Din, ahlak, hukuk, felsefe, sanat, aile, sivil toplum herşey çökertildi. Bilim ve teknoloji tek başına bugünkü sorunu çözmeye yetmiyor.

ABD o zenginliğe ve güce, rezerv para olarak Dolara ve İngiltere LİBOR’ın finansal kontrol gücüne, eski saltanatına bir daha sahip olamayacak. BM bu hali ile devam edemeyecek, AB’de. DSÖ ve uluslararası, yerli işbirlikçileri er ya da geç, bir gün sanık sandalyesine oturtulacak. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi bu gücünü koruyamayacak.. Rusya o kadar büyük toprakları elinde tutamayacak, o en fazla toprağa sahip on ülke de. En büyük nüfusa sahip 10 ülke de bütünlüğünü koruyamayacak. Düşünsenize, iki ülke (Çin ve Hindistan) neredeyse, dünya nüfusunun yarısına sahip, Ve bu iki ülkenin sahip olduğu toprak 170 milyonluk Rusya’nın sahip olduğu toprak kadar değil. Hindistan’ın toprağı Çin kadar da değil. Evet, evet “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa”. 100 kişiye 1 pul, 1 kişiye 100 pul, o hesap!

Eğer bu belirsizlik daha bir süre bu şekilde devam edecekse, ülke ekonomileri ve buna bağlı sosyal olaylar ve sosyal olaylara bağlı siyasi olayların olması çok da sürpriz olmayacaktır. Bu belirsizlik mevcut ülkelerin istikrarsızlıklarını daha da artırarak, bölgesel ve uluslararası krizlerin patlak vermesine sebep olabilir.

Bu plandemi ve aşı çılgınlığına dayalı din, bilim, akıl, ahlak, hukuk dışı manyakça uygulamalar dünyayı böyle bir noktaya getirdi. Eğer bu soruna bir çözüm bulunmazsa dünya böyle bir tehditle karşı karşıya kalabilir. Onun için biz, bu salgın çetesine karşı “Hayır! Siz bizim ilahımız ve Rabbimiz değilsiniz, dayattığınız siber diktatörlüğü reddediyoruz” derken, dünyanın tüm akıllı, dürüst, erdemli ve cesur insanlarını, adalet, barış, hürriyet temelinde, yeni bir medeniyetin inşası için el birliğine çağırıyoruz.

Bir musibet, bin nasihatten daha iyidir. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Belki de bu musibet böyle bir hayır için vesile olacaktır. Bu işin ne kadar erken başarabilirsek, bu işin bundan sonraki kan ve can maliyeti, gözyaşı ve zaman maliyeti o kadar düşük olacaktır. Selam ve dua ile.