5gvirusnews Haber Merkezi İskele / Yazan ve Araştıran Muammer KARABULUT / 9 Aralık 2023
KKTC’de soykırımcı çocuk katili CHABAD’ın üzerini örterek açıklama yapan Başbakandan sonra bir açıklama da Cumhurbaşkanı Tatar’dan geldi. Cumhurbaşkanı İsrailli şirketlere mülk satışı iddialarını değerlendirirken, bu konuda belgeye dayanmadan açıklama yapılmasını eleştirdi ve “bu konuda ciddi spekülasyon yapılıyor” dedi. Yetmedi, “KKTC Dingonun ahırı değildir… Yatırımcıların KKTC tapusuna itibar ettiği için yatırımların eskiye nazaran artış gösterdiğini…” ve bir de yatırımcının, “KKTC yasalarına güvendiğini” söyledi.
GAFLET VE HATTA DALALET İÇİNDELER
Eğer bir ülke, örgütlü taşınmaz toprak ve mülk alınmak sureti ile işgal ediliyorsa ve o ülkenin Cumhurbaşkanı da büyük bir pişkinlikle yukarıda bazılarını sıraladığım böylesi laflar ediyorsa, ne kadar büyük bir gaflet ve hatta dalalet içinde olduğunu söylemek gerekiyor.
Çünkü Cumhurbaşkanın bahsettiği yatırımcı KKTC’ye, kendi ifadeleri ile “Yahudiliği Kıbrıs'a Getirmek” gibi bir amaçları var. Bu amaçlarını da 2007 yılında açıkça ifade ediyorlar. Ve 2008 yılında CHABAD KKTC’ye Chaim Hillel Azimov adında birisini yolluyor. O da çok kısa sürede, “Kuzey Kıbrıs Yahudi Merkezi, Büyüyen Cemaate (CHABAD) Hizmet Veriyor” diye övgüler düzülüyor.
Zaman, 7 Kasım 2023 tarihini gösterdiğinde, KKTC’nin yasalarına değil yürütmenin içindekilere güvenerek, yasal olmayan faaliyet gösteren terör örgütü evinin balkonuna asttığı, "Kuzey Kıbrıs Tüm Yahudilerin Adresi” yazılı tabelayı indirmek isteyen Girne Kaymakamını arayan bir Cumhurbaşkanı vardı.
O zaman, -neden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar CHABAD’ı koruyor, sorusunu sormamız gerekiyor. Bu bağlamda ilk akla gelen, -acaba CHABAD’ı bilmiyor mu olur.
ERSİN TATAR CHABAD’I TANIYOR, TÜRKİYE’NİN VE KKTC’NİN ÇIKARLARINI TANIMIYOR!
Ersin Tatar CHABAD’ı makamında kabul edecek kadar tanıyor! Kendisine watsup’dan bir çok haber yolladım. Yine tanıdığım danışmanları aracılığı ile CHABAD konusu bilgisine geldi. Ama hiçbir şey yapmadı, görmezden ve duymazdan gelerek gelişmelerin üstünü kapatarak zamanla unutulacağını düşündü. Fakat bu düşünce, Gazze’de yaşanan insanlık dramı karşısında gücünü, direncini ve düzeni sağlamak üzere alışkanlık haline gelen tavırları da derinden etkiledi. Antisemitizmin arkasına gizlenen CHABAD’çılar iyice görünür oldu. Onun için de, belki şimdilik fark edilmiyor ama Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Bakanlık yapanların bir çoğu ile beraber diğerleri KKTC’de CHABAD’ın bataklığına girdiği için, verdikleri demeçler ile aslında çırpınışlarını görüyoruz.
Neden KKTC’de sorumlu olanlar, gerçekleri konuşmak ve/veya özür dilemek yerine bir şey yok gibi hareket ediyorlar?
KKTC’DE TOPRAK SATIŞI RÜŞVET AĞINA GİRDİ
KKTC’de bu sorunun arkasında yaptığım araştırmaların sonucunda, başta kısaca RÜŞVET olduğunu söylemem gerekiyor! İşte o RÜŞVET çarklarının içine dolaylı veya dolaysız girenler bir türlü Gazze’de çocukları öldüren, soykırım yapan, hastaneleri, inanç merkezlerin bombalayan Netanyahu’nun bağlı bulunduğu örgüt olan CHABAD’ı görmüyorlar. Eğer görürlerse vatandaşın tepkisinin daha büyük olacağını biliyorlar. Yine bundan sonra aldıkları RÜŞVET ile CHABAD’ın, “Yahudiliği Kıbrıs’a getirdiklerini” de itiraf etmiş olacaklar.
Korkunç olan ise KKTC’de örgütlü her türlü taşınmaz alan CHABAD terör örgütünün 2008 yılında atadığı Haim Azimov’un hiç görülmeden hareket etmesidir. Aynı görünmezlik Azimov ile aynı yıl adaya gelerek yatırımlara başlayan Aykut Simon Mistriel için de geçerlidir. Bugün endişelenmeyin, “Yahudi kolonisi iddiaları doğru değildir.” diyen Cumhurbaşkanının, “yabancı yatırımcı” olarak gördüğü yalnızca bir inşaat şirketinin faaliyetlerine bakalım…
ÜÇÜN BİRİ İSRAİL KAMU KURULUŞU
Görünürdeki organizatör şirket Dumika Construction Ltd. 2009-2010 yılında İskele ve Esentepe’de tamamlayacağı, uluslararası kalkınma ve inşaat ile uluslararası finans konularında köklü ve deneyimli üç şirketi bir araya getirerek Caesar Resort-Sea and Sun Bay projesini gerçekleştirmiş. Bahsedilen üç grup, AFİK Ltd., Technologies Group Ltd ve Outdoor Company Ltd’dir.
RUM YÖENETİMİ YENİ ÖĞRENMİŞ!
KKTC vatandaşı yaptığımız Yaakov Afik grubun en derin üyesi olup, Aykut Simon Mistriel’in eşinin ilk kocasından olmadır.(bkz) Kendisinin oturma müsaadesi olduğu Güney Rum Yönetiminde de yatırımları var. Geçen aylarda (Temmuz 2023) Rum Ortodoks Kilisesi işgali görünce soruşturma açılmasına neden oldu. Asıl neden Güney’de işgalin görünmesi olsa da güya “işgal altında olan Kuzey’de” de inşaat faaliyeti yürütüyorlarmış. Bunu da adının Güneyindeki devlet 2023 yılında görmüş.(bkz) Mazeretleri Kıbrıs adasının klasik uydurmalarına benzemiş. Soruşturma açanlar, acaba 2003 yılında Güney’de faaliyete geçen CHABAD terör örgütünün varlığında bihaber mi?
Sorusundan sonra bunların arasında en dikkat çekici olan, merkezi İsrail’de bulunan ve kayıtlara kamu kuruluş olarak geçen Technologies Group’tur.
Bu arada ABD’de dönemin Cumhurbaşkanı (2007) Yahudi lobisinin adamları ile görüşür.. Nihayet işler iyi gidince de 2009 yılında ödül törenine katılır.
KKTC’de adı çok bilinen Aykut Simon Mistriel 7 Mayıs 2013 yılında iktidardaki Ulusal Birlik Partisi’nin Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaş yapılmış.
Aykut Simon Mistriel de kendisine ilk el uzatan UBP çevresi ile birlikte yaptığı inşaatlar katlanarak büyümüş. Büyümede gördüğümüz manzaranın bir tarafında örgütlü taşınmaz alanlar, diğer tarafında ise örgütlü RÜŞVET yiyenler var. Zaten çıplak gözle de adada 3-4 saat içinde bu manzara görülüyor. Bir de henüz proje aşamasında olan ve inşaatı başlayacak olan yatırımlar var.
Görünürde inşaat olunca mimar gerekiyor. O da UBP ilçe başkanlığı yapmış O.O ile yapılanmanın ilk tuğlası konulmuş.
Basınla ilişkiler için, E.Y. göreve gelir.
OLMAYAN MİT BAĞLANTISI VARMIŞ GİBİ GÖSTERİLİR
Ankara’nın kendisine destek verdiği havası yaratan Aykut Simon Mistriel’in bütün devlet bağlantılı işleri, KKTC Vatandaşı ve vekaleti olan Ö.K. tarafından yürütülür. Hatta kendisinin olmayan MİT ile ilişkisi olduğu da kulaktan kulağa yayılır.
Yeri gelmişken belirtmeliyim ki başta siyaset yapanlar olmak üzere, KKTC’de Erdoğan’ın adını kullanan da çoktur. Eminim ki adada böyle bin tane laf ediliyorsa bir tanesi bile tam doğru değildir.
CAESAR’DA TÜRK YOK!
Simon’un yaptığı inşaatlarda bir dönem bakanlık yapan A.B.K dört ev aldığı konuşulurken, en güçlü ilişkiyi yakalayanlar arasında ise UBP’nin değişmez bakanlarından N.Ç vardır. Caesar restaurantlarında yemek yiyen Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Simon’dan sayısı 2-3 olarak bilinen ev alan hakimler, sayıca biraz daha fazla olan avukatları da unutmamak gerekiyor.
Çünkü Caesar’ın bir bloğunda 120 kişi varsa bunların ancak %2’si Türk! Onlarda bunlardan oluşuyor!
Şimdi bunlar yabancı yatırımcı mı? Yoksa KKTC’ye yerleşerek kolonileşeme planı olan bir örgüt hareketi mi?
Şuan görüneni siyasi karşılığı olan KOLONİ kurmaktır.
Aşağıdaki açıklama Büyükelçiden geldi.(bkz) Acaba Büyükelçi Metin Feyzioğlu için, Cumhurbaşakanı ve Başabakan doğru söyelemiyor diye bilir mi?
CAFE PARİS DE CHABAD TOPLANTILARI
Tabii ki haftanın 3-4 gününü Caesar’da geçiren Chaim Haim Azimov’da tesis bünyesinde yer alan Cafe Paris de dini tören değil, örgüt toplantıları yapar. Simon’un inşaatlarını, işgal için CHABAD mensuplarına pazarlamak öncelikli işidir. Azimov’un Caesar’daki yasadışı faaliyetleri polise bildirilir. Ama daha önce Girne’deki örgüt evi için yapılan ihbarlarda olduğu gibi ilgilenen olmaz.
CAESAR’DA KAMP YAPAN İSRAİL ASKERLER
Caesar’ın dışarıdan görünmeyen diğer bir faaliyet de Brezilya’dan hoca getirilerek yaptırılan Jiu-jitsu adı ile bilinen savunma ve dövüş sporudur. Buna da Gazze’de soykırım yapan İsrail Ordusunun veya güvenlik elamanlarının ilgisi büyüktür. Yalnızca 2023 yılında yaklaşın 500 kişi bu spora ilgi duyarak kampa girmiş. Konaklamaları ise aynı zamanda kiralık olarak da kullanılan Caesar tarafından sağlanmış.
Demek ki İsrail, Doğu Akdeniz bölgesinde istikrar ve güvenliğini Türkiye’ye karşı güçlendirmek için, Güney Kıbrıs Rum Kesiminde Agapinor-2023 adı ile tatbikat yaparken, Kuzey de ise öldürme sporları ile direkt askeri eğitim yapıyor.
O zaman Simon’un Caesar tesisleri, aynı zamanda İsrail askerleri için de dinlenme ve moral depolama yeri olarak da kullanılıyor.
SİMON’A İMARSIZ ve RUHSATSIZ BİNALARI KİM YAPTIRDI?
CHABAD’ın kontrolünde devam eden kolonileşmenin yoğunluğunu artırmak için ki burası daha akıllara durgunluk verecek bir durum, Simon’un imarsız, alt yapısız, o koca koca bloklarına ruhsat vermek için, 2022 yılında yollar ve binaları düzenleme yasası olan Fasıl 96’da saatlik değişiklik yapılarak açıp kapattılar. Kıyı kenar çizgisine villa yaptı, devam dediler. Böylelikle Simon’un blokları ruhsatlandırıldı. Kimin sayesinde? -Bugün endişelenmeyin diyen, yabancı yatırımcıya ihtiyacımız var, inşaat sektörünü, sektör olarak görenler ve ekonomiye katkı sağlıyor gibisinde ucuz lafların edenlerin sayesinde… Ne hikmetse yabancı yatımcı binlerce ev yaparken, KKTC vatandaşları daha da fakirleşiyor ve çocuklarına ev alamaz duruma geliyor. Ekonomisi güçlenen ise halk ve onun için var olan devlet değil, devleti idare etme konusunda görevde olan bazı siyasetçi, yargı ve güvenlik güçlerinden ibaret.
SİMON, EKMEĞİMİZLE TEHDİT EDİYOR!
Sırada ise Simon ekibinin koloni kurdukları KKTC’de tehditle toprak alma girişimi var.
Onu da yıllardır Simon’un kiracısı olarak market çalıştıran Hüseyin Sayılı’dan öğrendik.
Görünürde, mülk sahibi ve kiracı ilişkisi gibi gözükse de Simom’un aslında tehditle toprak almak istediği bir ilişkide ticari başarısızlığı söz konusu…
Uyuşmazlığın başlangıcında ise Simon’un İskele’de yaklaşık 17 dönüm tarlası olan kadim kiracısı Sayıl’dan yerini %20 kat karşılığına almayı teklif etmesi ile başlar.
Yapılan teklif karşısında Sayılı karar vermek için süre ister ve süre sonunda teklifi kabul etmez. Yeri almayı kafaya koyan Simon bu sefer market karşılığında tarlayı almayı önerir. Toprağını Simon’a satmama konusunda kararlı olan Sayılı onu da kabul etmez. Ve Sayılı yıllardır ekmeğini kazandığı marketi Simon’dan satın almak için fiyatını sorar. Simon 400 m2 market için, Sayılı’nın almayacağı yüksek bir fiyat olan 1 milyon pound ister. Sayılı teklifi kabul eder. 3-4 gün için de parayı toparlayacağını bildirir. Fakat Simon herhangi bir şey söylemeden, tarlasını satmayan kiracısına 2 gün sonra her yıl yenilenen kira kontratını yenilemediği gerekçesi ile İskele Kaza Mahkemesinde tahliye davası açar.
TEHDİTLE TOPRAK ALMA
Devam eden tahliye davası varken, UBP’nin de avukatı olan Ş.A aracılığı ile İskele Belediyesi’ne Sayılı’nın geçmişte verilen izinlerini ve/veya bundan sonra verilecek izinlerin iptal edilmesi için dilekçe verir.
KKTC’de, Simon ve ekibi zorla toprak alımına da başladığı, alamadığı takdirde kurduğu bağlantılara güvenerek, görünürde yasal ama yasal olmayan ilişkilere de girdiğini gösteren Saylı örneğini de adını bilerek koyamadıkları, “yabancı yatırımcı” statüsüne koyalım.
Ve KKTC’de vatandaş yapılan ne idiği belirsiz şeytan kılıklı insanların yarın satın aldıkalrı topraklarda neler yapacaklarını görelim.
Toprak alımının dışında Simon’un kiracı olarak sıkıntılı olduğu yalnızca Sayılı değil, neredeyse diğer kiracıların hepsi ile değişiklik sorunları vardır.
EMLAK SATIŞLARININ REFARANSI CHABAD
Simon’un emlakçısı merkezi İsrail’de bulunan Vershi Group da yapıyor. Grubun sahipleri Vered Baks Levi ile CHABAD mensubu olduğu ima edilen Shimon Shishi Levi. Onlar da Girne’deki CHABAD örgütü evinin önünde tanıtım videosu çekerek, örgüt mensuplarına mesaj yolluyor. Güven vermek için de KKTC’deki Savcılık binasında başlayan tanıtım çekimlerine İskele Kaymakamlığı binasında bulunan, çekim yapması veya görüntü alması yasak olan Tapu dairesinde devam ediyorlar.
NEDEN KKTC’DE EMLAK FİYATLARI FORBES’E GÖRE UCUZ!
FORBES’in Türk Cumhuriyet’i kullanmadan, Kuzey Kıbrıs diyerek geçen günlerde yapılan haberin başlangıcı 2021 olarak gözüküyor. Haberi yapan 2023 yılında olduğu gibi FORBES’in emlak uzman Kathleen PEDDICORD, onun hedef yazısında ise Simon’un yoğunlaşan inşaatlarını pazarlayan Levi çiftinin İskele bölgesindeki satışlarına destek var.
PEDDICORD’un 2021 ile 2023 ısmarlama yazısı okunduğunda dikkat çeken bir husus var. O da satılan ev fiyatları. FORBES’de 2021 yılında yayınlanan makalede, “Doğrudan plaj erişimi olan deniz manzaralı bir apartman dairesine mevcut döviz kurları üzerinden 75.000 $ gibi düşük bir fiyata sahip olmak mümkündür (Kuzey Kıbrıs'ta gayrimenkuller İngiliz Sterlini üzerinden işlem görmektedir).” yazılmıştır..(bkz) Aynı yazar 2023 yılında, “modern sahil mülklerinin 70.000 dolar gibi düşük bir fiyata satıldığını”(bkz) yazıyordu. Demek ki KKTC’de emlak fiyatları artmamış, düşmüş ama biz şişirilmiş fiyatları konuşuyoruz.
Yapılan, o haberin de arkasında CHABAD’çı bir çift ve bu haberi kullanarak pazarlama yaptıklarını da öğreniyoruz. Yani o fiyatlar yanlış yazılmadı. Fiyat manipilasyonu ile kazanç elde etme ve/veya para aklama diyebiliriz. KKTC’de bugün bazılarında sevinç yaratan FORBES haberi aslında KKTC’nin yağmalanmasını için de yapılıyor. Alıcılara Kuzey Kıbrıs'ta mülk bulma ve satın alma konusunda yardımcı olan Vershi Group'tan Vared Baksi-Levy, "Son zamanlarda Kuzey Kıbrıs'taki mülklere olan talepte çılgın bir artış hissediyoruz" diyor.
Misyonlarını anlatırken, Kuzey Kıbrıs'ta mevcut en yüksek gayrimenkul yatırımları - bu bizim misyonumuz.' Vared ve Shishi Levy çifti 2019'dan beri Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyor ve pazarladıkları projelere yatırım yapıyorlar, bu da hem kendileri hem de alıcı için ortak bir ilgi yaratıyor. Kendi ifadelerine göre gün geçtikçe daha fazla aile ve yatırımcı Kuzey Kıbrıs'ta gayrimenkul yatırımı yapmanın daha karlı olduğunun farkına varıyor ve bu durum yakın gelecekte de değişecek gibi görünmüyor, aksine beklenti talebin sadece daha da artacağı yönünde olduğunu söylüyorlar.
Vershi Grubu, Vared ve eski bir Hasidik olan Shishi Levy çifti tarafından birlikte kurulmuş. Şirketin İsrail'de ofisinin, Kuzey Kıbrıs'ta da İsrail ekibinin bulunduğunu, ayrıca, “Kıbrıs Türk” konusunda uzmanlaşmış ve yatırımcılara bizzat eşlik eden İsrailli bir avukatın da bulunduğunu da belirtmekte fayda var.(bkz),(bkz)
İsrail'in sahibi olduğu Karpaz Gate Marina'da Kuzey Kıprıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti değil ama uluslararası yat limanı!
Anlaşılan KKTC’deki avukatlara güvenmeyip bir de İsrail’den avukat getirmişler. Türkiye’den gelen şirketlere bile KKTC şirket kurmadan faaliyet göstermezken, acaba Vershi Grubu yüzlerce mülkü nasıl satıyor? Kıbrıs Türk Emlakçılar Odasına bir kaydı var mı? İskele Tapu’da ev satışı yaparken video kaydı için bir işlem yapılması gerekmiyor mu? Ve ne kadar vergi verdi? gibi soruları da ekleyelim.
Endişelenmeyin diyen Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın konuşmalarına bakılırsa, Simon’u ve Azimov’u tanımazlar. Her ikisi de halkın karşısına çıkıp tanımadıklarını söyleyebilirler mi sorusu ile de yazımı sonlandırayım.
Ben meseleyi toprak ve vatan inancı ile kısaca vurgulayacağım. “Toprak uğrunda ölen varsa vatandır” Biz mücahitler Rum’a karşı direnmemizde ne canlar verdik ne acılar çektik 1974 ün Temmuz ayında Türk askeri. de şehitler verdi. Bunun neticesinde de yıllar önce elimizden binbir oyunlarla bize ait toprağımızın kuzey bölümünü vatan yaptık. Şimdi de parayla vatanı satmaya başladı hem de kime?! Yahudiye ki onun insanlık dışı olan ideali vardır. Nedir nedir bu ideal ? “ Kıbrıs dahil Nilden Fırat’a kadar olan toprak Yahudilerindir” Bu ideal asırlardır ateşli bir şekilde devam etmektedir. Meseleyi ciddi olarak ele almalıyız. Biz öleceğiz ama çocuklarımıza torunlarımız kötü bir miras bırakmayalım.