Öne Çıkanlar PFİZER İsmail Haniye İbrahim Reisi Metin Gürak Simon Mistriel Aykut

En Büyük Felaket (!), “Cennet Annelerin” Olmamasıdır!        

Gökçeada’da yaşayan 1919 doğumlu Paraskevi MANYA’yı, İçişleri Bakanlığı’nın 81 ilde 100 yaşını aşmış, 5.529 Anne için, “Anneler Günü” hediyesi olarak kurulan, Cennet Anneleri Hatıra Ormanı” projesi sayesinde öğrendim.

İki bakanlığın işbirliği ile 100 yaşını geçen anneler için, Sakarya ili Adapazarı İlçesi Karaman Mahallesinde 30 dönümlük bir alanda, “Cennet Anneleri Hatıra Ormanı” oluşturuldu. Belirlenen alana 5.529 adet karaçam fidanı dikerek her bir fidanı 100 yaşını aşmış annelerin adına sertifikalandırdı. O sertifikayı vermek üzere de 2 Haziran 2020 tarihinde  Gökçeada’ya gelen Anafartalar Orman İşletme Müdürü Yücel MARTİN belgeyi Paraskevi MANYA’ya verdi. (bkz)

İçişleri Bakanlığı projesinden dolayı Gökçeada’da 100 yaşını geçen tek kişi olan Paraskevi MANYA’nın adı da, “Cennet Anne” olarak kaldı.

Gökçeada’da yaşamını sürdüren 1919 doğumlu Paraskevi MANYA geçen Haziran ayında 103 yaşında aramızdan ayrıldı.

ATATÜRK’LE TANIŞTI VE BAHŞİŞ ALDI 

ATATÜRK’le 14-15 yaşlarında tanışarak bahşiş olarak aldığı altın lirayı eritip alyans yaparak ömür boyu parmağında taşıdığı yazılan (bkz) Paraskevi MANYA hakkında çok detaylı bilgiye sahip değilim. Ailesine ulaşmak istedim, fakat görüşmeyi kabul etmediği bilgisi geldi!

Fakat MANYA’nın yaşadığı yer olan, İmroz/Gökçeada ve Bozcada 1923’de Lozan’da karar verilen, “dini nüfus mübadelesinin” dışında tutulduğun biliyoruz.

Tarihe, “Kanlı Noel” olarak geçen 20 Aralık 1963’de başlayan Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türkleri arasındaki çatışmalar Gökçeada’ya kadar uzandı. Gökçeada’da yaşayan Ortodoks Hristiyanlar için artık adada yaşamak zorlaştı, nüfusu hızla erimeye ve okulları teker teker kapanmaya başladı. İşte o okullardan birisi de Zeytin Köy’de bulunan Özel Rum İlkokulu. Okulun Müdürlüğünü de “Cennet Annenin” Gökçeada’da yaşayan (Yorgi Berber ve Stella Berber) torunu Paraskevi BERBER KATAKALOS yapıyor! Okul Kıbrıs’ta yaşananların da etkisiyle 1964’te kurucusunun isteği üzerine kapanmış, 2012’de yoğun bir gayretin sonucunda yeniden açılmış. Okul müdürü Paraskevi’nin annesi Stella ve babası Yorgi Berber’de, "İlkokulu bu okulda okumuş.” (bkz)

Paraskevi MANYA’nın diğer torunu Stelyo Berber  ise 2009 yılında Pelin Suer isminde bir  Müslüman kızla evlenmiş!..(bkz) Aynı yıl Stelyo ve Pelin çifti, özellikle İzmir ve İstanbul’da ortaya çıkan bir çeşit Yunan halk müziği olarakta bilinen Rembetiko (bkz) müziği yapan ve günümüzde de devam eden, “Café Aman İstanbul” grubunu kurmuşlar.

“Café Aman İstanbul” Grubu...

“Cennet Annenin” torunu Stelyo Berber ile yapılan bir röportajda, özellikle 1964 yılında Gökçeada’da Kıbrıs sorunu nedeniyle yaşanan olaylar sonucu adadaki okulların kapatıldığı ve insanların göçe zorlandığını (bkz) ve kısaca huzurun bozulduğunu öğreniyoruz.

Bugün Türkiye’de Lozan’da karar verilen, aralarında çoğunlukla Karamanlı Türk Ortodokslarının olduğu, “din temelli mübadele” Kıbrıs’ta yaşananlara da etki etmeseydi; Anadolu’da 100 yaşından fazla yaşam bulan Paraskevi MANYA, çocukları ve torunları gibi 100 binlerce insanla birlikte yaşayacaktık. Ama ne yazık ki olmadı! Çünkü, Türkiye ve Yunanistan’da bu ayrılığın en büyük temel nedeni, “dini ayrımcılık” olarak görülmemesidir. Burada arkasına aldığı güçlerle birlikte dini değil, siyasi faaliyetlerin merkezinde yer alan Fener Rum Kilisesi ile 19.yy’da Mora İsyanı ile ortaya çıkan ve İlber ORTAYLI’nın ifade ettiği gibi, Yunanistan’ın Zavallı (bkz) bir ülke olmasının da suçu çok büyüktür.

Yine de Stelyo Berber’in Gökçeada’da bahsettiği huzursuzluğunu kaynağını görmemiz için, Fener Rum Kilisesi’ne, Yunanistan’a değil arkasında onları koç başı gibi kullanan güçlere bakmak gerekiyor!. Eğer, o güçleri hep birlikte ortaya çıkartamazsak, Yunanistan, “Cennet Annenin” doğum günü olan 1919 Mayıs’ı, “Pontus Soykırımı” olarak tanır,  Selanik Belediyesi de Selanik’e “Pontus Soykırım Anıtı” diker. Ama 1919 yılında kurulan Kordos Komitesi’nin faaliyetlerini kimse mercek altında almaz! Fener Rum Kilisesi de İzmir’e 94 yıl sonra Yunan asılı Bartholomeos Samaras’ı metropolit olarak atadığı haberini özellikle 30 Ağustos’a  denk getirir. Türkiye’de Fener Rum Kilisesi’nin yine özellikle 10 Kasım’da (2005) BOP-Annan Planına hayır diyen Güney Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluk seçimini bahane ederek Sen Sinod’unu toplar! Fener Rum Kilisesi, Türk Milletinin Milli Bayramlarını ve anma günlerini kışkırtma aracı olarak kullanır!

Evet, Türkiye’de bu konularda en çok araştıran, yazı yazan kişilerden birsi olarak  açıkçası Atatürk’e saygı duyan, Türkiye’de 100 yılı aşkındır çocukları ve torunları ile yaşayan, adına yeşermesi ve büyümesi için fidan dikilerek sertifikası verilen ve dini inancına göre defnedilen, “Cennet Annelerin” olmasını herkesten çok fazla isteyenlerdenim.

1964 Öncesi Gökçeada'da Hristiyan Ortodoksların gittiği okul.

2012 de açılan "Özel Rum İlkokulu" ...

Eğer bu isteğim insani ve doğru bir istekse, o zaman işe ilk önce, o arkadaki güçlerin kim olduğuna İngiltere’yi aklımızdan hiç çıkartmadan, “gençlerimiz Yunanistan’ın bağımsızlığı için savaştı” ifadelerini kullanan ABD Başkanın sözlerini (25 Mart 2006)  hatırlayarak başlayalım. O ABD’nin bugün küresel paylaşımcıların planı doğrultusunda Ege denizinde kurduğu üsleri sorgulayalım, adalarda asker ve silah bulundurmayalım. O, “Pontus Soykırım Yalanını” ortadan kaldıralım, Fener Rum Kilisesi’nin kendisinin de kabul ettiği, Patrik IV. Meletios’un Kutsal Meclis’inde (9 Temmuz 1923), “patrikhane, her türlü siyasi ve idari karakterini terk ederek sadece, panortodoks din temelli sınırlar içersinde kalacak” değdiği ama bugün de devam eden bırakmadığı siyasi faaliyetlerine son verdirelim.

İşte o zaman, Türk ve Yunan halkları Stelyo ile Pelin gibi mutlu olur, birlikte dans ederler ve Arabesk ile Rembetiko'da bir araya gelirler. Yoksa 1964’den önce binlerce Ortodoks Hristiyan nüfusun yaşadığı Gökçeada’ya bir daha 100 yaşını geçen, “Cennet Anneler” olmaz!

2006 yılı Stelyo ile Pelin'in düğününden...

En büyük felaket(!), “Cennet Annelerin” olmamasıdır!        

Ve 1919 doğumlu Paraskevi MANYA olmasa bu yazı böyle yazılmazdı! Huzur  içinde yat!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Sophia 2 yıl önce

Türkiye de boyle yazilari okumak duaciyiz