Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Bizi bize yalan söyledi. Biri bizimle dalga geçiyor. Birileri sanki ipnoz edilmiş gibi. Akıllı rolü oynadıklarına bakmayın. Yaptıkları akılsızca şeyler. Kulaklarına söyleneni, ya da önlerine konulan metni, hiç düşünmeden aynen okuyorlar. Biyonik robot gibi bunlar, Bunlar sistematik geri zekalı. Bunun politikacısı, bürokratı, bilim adamı, iş adamı, STK temsilcisi, Cemaat ve kanaat önderi, gazetecisi yok. Yok aslında birbirlerinden pek farkları, tek farkları adaları. Koro şeklinde aynı nakaratları tekrarlayıp duruyorlar.
Bunlar mesela anlatırken, dünya oval derler, ama aydan çekilen dünya görseli diye, pergelle çizilmiş bir küre gösterirler, kimse bu farklılığın sebebini sormayı aklına bile getirmez.
Ağır kütle aşağıda, hafif kütle yukarıda, sıcak kütle yukarıda, soğuk kütle aşağıda, sivri tepe yukarıda, yayvan taban aşağıda derler, evet sıcak hava ve duman yukarı çıkar, dağların tepesi sivridir. Ama dünya haritasında bu söylenenin tersi durumlar niye öyledir, bunu görmezler, böyle bir şeyi sormak akıllarına da gelmez. Belki birileri projeksiyon filan diyecektir, eee, minareyi çalacaksınız, kılıfını hazırlamanız gerek. Onun mantıklı, bilimsel bir açıklaması da olması gerek, maske, mesafe, PCR, aşı, ilaç yalanı gibi.
Tabii, uçak ikiz kuleye çarpınca, metalin erimesi. Gerek, ama kimse sormuyor, pilot kabinindeki Usame’nin adamı buhar oluyor da, onun pasaportu küller arasından nasıl bulunuyor!
Fatih İstanbulu Latin işgalinden kurtardığı için Bizans halkı onu imparator ilan etti demiyoruz da, Fatih “Kahpe Bizans”ı (!?) işgal etti diyoruz. Ya hu adam Doğu Roma Bizans’ın imparatoru oldu. Ordusundaki asker sayısı Bizans’ın nüfusundan fazlaydı, ordusundaki gayrimüslim asker sayısı Bizans’ın ordusundan fazlaydı. Eee, gel de bunu dünyaya anlatan. Kendi vatandaşımıza anlatabildik mi ki. Çanakkale savaşındaki Hindistan’dan ve Senegal’den getirilen askerleri, İngilizlerin ve Fransızların niye getirildiğini ve onların ne olduğunu bilen var mı?
Tarih de, bugününün bir çok politik gerçeği yalan üzerine kurgulanmış birer hikaye.
Amentüyü bilmeyen Müslümanlar var, peki Kemalist geçinenlerin büyük bir kısmı, Laiklik ve Cumhuriyetin ne anlama geldiğini biliyor mu? CHP’liler, Cumhuriyetçiliği Halkçılık zanneder. Bunların bir kısmı, Demokrasi ile Cumhuriyet arasındaki farkı da fark etmezler. Laiklik diye “din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması zannederler. 68 kuşağı, kendini Emperyalizme karşı direnişin sembol kuşağı zanneder, CIA tarafından kullanıldıklarını bilmezler. Sağ ve sol kahvehanelerin aynı silahla tarandığını bilmek istemezler. Onlar için bunlar komplodur. Sağı da, solu da, liberal geçineni de, demokrat geçineni de tepe tepe kullandılar. Aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet ürettiler.
Mustafa Kemal inkılapçı değil mi, adamın fikirlerini doğma yaptılar. Hani M. Kamal inkılapçı idi. Hani siyaseti dinden ayıracaktınız, “Türkün dini Kemalizm” oldu. Kemalizm’in Amentüsünü yazdılar. Mustafa Kemal’e Mevlid yazdılar, Mustafa Kemal Türbeleri kaldırdı, Adamın mezarını türbe yaptılar. Dinin de, ideolojilerin de geni ile oynadılar. Onun için benim kitaplarımdan birinin adı “Bu din benim dinim değil.” Siyasal İslam dedikleri, siyasetin tanımladığı din olsa gerek. TSE damgalı bir dinin misyonerlerini yetiştirmek için ve örgütlemek için eğitim ve diyanet örgütlendi rejim tarafından. Laik ülkede, devlet dini vakıfların, din eğitimin ve diyanetin başına geçip imamları maaşa bağladığı yetmiyormuş gibi, “Hacı-hoca” demek yasak ama, Hac yönetmeliği yayınlıyor ve hoca yetiştiriyor. Laikliklerini sevsinler.
Bizi ne işlettiler ama! FETÖ bir yandan, “yeşil Kemalistler” öte yandan, daha sonra mason olduğunu açıklayan Adnan Oktay, Müslümanları Masonlara karşı kışkırtıyordu. Hitler Yahudi imiş, 11 Eylülde ikiz kulelere uçak çarpmamış. Ne olacak şimdi.. CoVİD diye bir mikrop da yokmuş. Zaten artık SARS CoV 2 diyorlar. Bu da bir grip.. Bakın bunun hesabı sorulmayacak ve bu konunun da göreceksiniz üstü örtülecek. Ölen öldüğü batan battığı ile kalacak. DSÖ de sınır dışı edilmeyecek. Yine bizim politikacılar, DAVOS’a gidecekler. O yalan bitti, yeni yalan İklim yalanı, onu savunmaya devam edecekler. Starlik, NeuraLink konusunda itiraz olmayacak, Starlink’ler tepemizde uçmaya devam edecek! Hiçbir siyasi bu gerçekler konusunda ağzını açmayacak.
Adnan Hoca bir yandan Mehdi-Mesih, Darvin dersleri verirken dindarlara, öte yandan TSK’da askeri öğrencilere Kemalizm dersi veriyordu. FETÖ de benzer şeyler yapmıyor mu idi. Yıllar önce de Nejla Çarpan, “Atatürk’ün ve Mevlana’nın ruhu ile konuştum” diye, “Yeni Nutuk”, “Yeni Mesnevi” yazmadı mı! TSK da bu yeni Nutuk’u askerlere tavsiye etmişti o zamanlar. Osman Nuri Çerken, Kur’an-ı Kerim’den ahkam ayetlerini çıkartıp, yerine nutuktan parçalar eklemeyi savunuyordu, “Dinde Reform” projesinde.
Hala şapka giymek mecbur, ama şapka giyen kimse kalmadı asker polis dışında, peki o zaman bu yasayı değiştirelim, Amaaan olmaz yapamazsınız, değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz.
İşte bu kafa ile yetiştirilen öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir toplumda, bundan başka ne bekleyebilirdiniz ki!
Sahi, en akılsızlar, en akıllığı seçse, kimi seçerlerdi devleti yönetsin diye,. Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl.
Huuu! Mahallenin akıllıları, ne buyururlar bu hususta. Bakın bu medeniyet denilen maskara mahluk, tek dişi kalmış canavar, ülkemizin farklı inanç ve fikre sahip kişilerinin, hatta aynı din ve ideoloji içindeki kişilerini birbirine karşı kışkırtarak, onların kanları ve gözyaşları üzerinde kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor. Bu “siyasi emellerini müstevlilerin siyasi emelleri, şahsi çıkarlarının finans kapitalin çıkarları ile tevhit eden haydutların gelin oyunlarını hep birlikte bozalım. Onun bu global tehdide karşı, yeryüzünün ve ülkemizin tüm erdemli insanları ortak bir kelimede buluşalım. Bir araya gelelim, birbirimizi dinleyelim ve konuşalım. Millete alçakça vuran darbelere, haydutlara karşı birlikte ses verelim. Unutmayalım, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır ve kederler paylaşıldıkça azalır.
Aman ha, maske, mesafe, PCR, aşı.. Bakanlık kaldırsa da, siz maskenizi sakın çıkartmayın, Camiye giderken seccadenizi yanınıza alın. Elde kalan yerli ve milli aşımız da israf olmasın. Siz yine gidin aşınızı olun, elde kalan Sinovac ya da mRNA varsa onlardan da olun. Biliyorsunuz israf haramdır. Lucifer Bill Gates ve Elon Musk efendilerimizden ve onlara yardım ve yataklık edenlerden razı olsun. Allah onları onlarla birlikte haşretsin,!? İman edenler, akıl ve erdem sahiplerine gelince Allah insanlığı bunların şerrinden korusun ve bu insanlığın baş belalarını kahretsin.. Bizler de cahillerden ve zalimlerden olmayalım. Unutmayın: Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır!
Hüda’ya tabi olanlara selam ve dua ile.
