Yazan Muammer KARABULUT
Türkiye’deki siyasilerin hiç gündeminde olmasa da insan soykırımı artık bilinmeyen bir hadise olmaktan çıktı!.. Yeni Dünya Düzeni’nde planlanan konuların başında, ihtiyaca göre ve kontrolü, “insan nüfusu” var.
İnsan nüfusunun azaltılmasına gerekçe olarak da bir çok konu ileri sürülüyor!.
Nüfus azaltmanın hızla gündeme gelmesinin asıl sebebi ise 4.0 sanayi devrimi, bu devrimin çok fazla insana ihtiyacı yok. İşte bu konu hakkında ilk kez geçen günlerde Dünya Ekonomik Forum’da yıllardır ne konuşulduğunu öğrendiğimiz adını yazmak istemediğim kişinin YouTube’deki paylaşımını izledim… “Bu benim düşüncem” başlıklı, “Nüfus Teorisi”’ne göre, “mesela 1 milyar nüfusta çok fazla, taş çatlasa 100 milyon nüfusun” onlara yeteceğini ifade ediyordu.
Nüfus azaltmak isteyenleri fark etmediğimizi söylerken, açıkça çok samimi ve endişeli buldum. Çünkü, “onlar” dediği kesimin, nüfus azaltma nedenlerinden bahsederken baştan sona doğruydu. Dünya yapay zekanın, mühendislerin ve işçilerin yerini almasıyla oluşan işsizliğin getirdiği bunalım ile patlayacaktı.
DSÖ’nün planlı salgın ilan ettiği 11 Mart 2020 tarihinden itibaren aynı zamanda nüfus azaltmanın düğmesine de basıldı. İşte bu gerçeğe insanlar algısını kapattı. Daha doğrusu insanların, bu çerçevede algısını açacak olan gündem hiç yaratılmadı! Onun için küresel güçleri tanıyan, onlarla birlikte olan bu kişinin, “insan nüfusunu azaltmam lazım.” eyleminin içinde olanları ihbar ederek nedenlerini açıklamasını çok önemsedim.
Türkiye’de ilk kez küresel güçlerin, “nüfus azaltma” zorunluluğunu, küresel güçlerin içinde olan bir kişi tarafında dile getiriliyordu!
Anlatımlarında hem nüfus azaltmanın nedenleri hem de nasıl azaltıldığı vardı.
Nedenlerin başında işsizliğe karşı 3. Dünya ülkelerindeki orantısız nüfus artışı olurken, artık fabrikalarda insana ihtiyaç yoktu! Açıkça fakirleri neden beslesinlere getiriyordu!
Planlı salgınla eş zamanlı başlayan Ukrayna savaşı ile “Rusya’yı nükleer silah” kullanmaya zorlamaktan da bahsediyordu. Ne de olsa Rusya’nın tahminlere göre 5.977 nükleer silahı bulunuyordu. Köşeye sıkışmış gibi yaparak haklı 3-4 tane atsa herkes , "olacağı buydu” bile derdi.
Yine sürekli gündemimize aldığımız hastalıktan (Covid-19) 2 milyon kişi ölürken, gündemimizde hiç yer almayan, “Covid yüzünden 25-30 milyon kişi daha ekstra açlıktan öldü.”
Bu örnek ise açlığın nasıl bir felaket getireceği uyarısında bulunurken iyi okunduğunda hastalığa bakış açısına da kuşku yüklüyordu. Bu durumda kaç kişi kaç kişiyi besleyebilir sorusunun karşılığı da nüfus azaltmaktı.
Nüfusu azalmanın diğer bir yöntemi de kısırlaştırma! Bunu için de kadına şiddet kalkanı ile birlikte yürütülen LGBTQ projesi de “cinsiyetsizlik denilen bir akımı” beraberinde getirdi. Nüfus azaltma projesinin mihenk taşı olan bu akım “memleketimizde ortaokul” seviyesine kadar indiği için de kaygılıydı. Öyle ki, en son ABD ziyaretinde, “Boston’un en büyük kilisesinin üstüne kocaman bir gökkuşağı bayrağı” ile kaplandığını da görmüştü. Yani dinleri de yeni dünya düzeni için kullandıklarını, “İslamiyet’in ise düşman tarafa konulduğunu” anlatıyordu.
Sorduğu soru, -Nüfus nasıl azalır? Yanıtı, “Nüfus bir de çoğalmayarak azalır!” Yani cinsiyetsizsen, yeni dünya düzeninde, “erkeklere zaten ihtiyaç yok!”
Burada daha önceki yazılarımda da (bkz) belirttiğim gibi, LGBTQ ile insanlar bölünüyor. Sorun insanların cinsel yönelimlerine saygı veya özgürlükleri değil, cinsiyetsizleştirmektir!..
Sonuçta 30 yıllık Dünya Ekonomik Forum’un müdavimi geldiğimiz durumu, “Bazıların düşüncelerine göre mesela bir milyar, bir milyara düşürdükleri takdirde bir nüfusu, o bile çok fazla olacak onlara (küreselcilere). Onlara taş çatlasın 100 milyon yeter. 900 milyonun gıdalarını ve yaşamlarını verecekler. Her gün zil çalacak biri diyecekler ki: Al senin bugünkü torban bu…” diye açıklıyordu.
“Onların” planlarını bilen ve tanıyan bir kişi dünyanın, bir tarafa zorla gittiğini söylüyor!
Onun düşüncesi, kasap dükkanında 30 yıl çalışan bir kişinin etten ne kadar anladığı kadardır.
Güvenin!...
Yine, “taş çatlasa 100 milyon” olacak dünya nüfusu kapsamında, Türkiye’deki seçim öncesi siyasiler de insanlardan oy istemeden önce, gelecekteki nüfusu ve seçmen sayısı konusunda düşüncelerini açıklasa iyi olacak…
Onun tüm insanları ilgilendiren bu açıklamaları, daha önce hiç haber yapılmadı ve hiçbir yazarın köşesine konu edilmediği için özellikle yazdım!
Adını bu satırlarda kullanmadığı kişinin açıklamlarını YouTube’den izleyebilirsiniz.
Kalemine sağlık Muammer KARABULUT....
Cüneyt Zapsu daha ne kadar açık itiraf edebilirdi ki,