Yazan Sabahattin İSMAİL
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’daki savaşa ilişkin "sahte bilgi yayanlara" 15 yıla kadar hapis cezası öngören yasal düzenleme yaptı.
Yasa çıkınca ABD'ye ait CNN ve Bloomberg televizyonları Rusya'daki yayınlarını durdurma kararı aldı.
Çünkü "basın özgürlüğü " maskesini takarak yalan haber yaymaya devam etmeleri halinde, hapse girecekler.
Rus devleti, emperyalistlerin psikolojik savaş uygulamalarına karşı her türlü önlemi anında alıyor.
Halkın zihninin, düşmanın psikolojik savaş teknikleri ile ele geçirilip iç cephenin çökertilmesini önlüyor.
Nitekim daha önce de Medyanın, TV, Radyo, gazetelerin, gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin devletin bilgisi ve onayı dışında başta ABD ve AB olmak üzere, dış güçlerden ve başta Soros, Alman, İngiliz, Norveç fonlarından/vakıflarından para alması yasaklanmıştı.
Bu çerçevede devletin bilgisi ve onayı dışında dış güçlerden para alınmasını CASUSLUK FAALİYETİ sayan "YABANCI AJAN YASASI" çıkarıldı.
Şimdi Gürcistan da emperyalizmin fonladığı örgüt ve partilerin tüm tepkisine karşın, "DIŞ ETKİNİN ŞEFFAFLAŞMASI YASASI"adı altında benzer bir yasayı çıkarıyor.
Anavatan Türkiye'de de birçok yasa çıkarılmış durumda.
Emperyalizmin iç cepheyi çökertmeye yönelik psikolojik savaş, beyin yıkama operasyonları ve işbirlikçi, yıkıcı taşeron örgütlenmeler ancak böyle önlenebilir
KKTC 'DE DURUM FELAKET
KKTC 'de ise on yıllardır bu yöndeki uyarılarımıza karşın DEVLETİ KORUYUCU YASALAR yapılmamıştır.
Bunun sonucu olarak ABD, AB, İngiliz, Alman Emperyalizminin ve Rum yönetiminin yüz milyonlarca dolar akıtarak fonladığı TV 'ler, radyolar, gazeteler, eğitip, gezdirip rüşvet verdikleri gazeteciler, sendikalar, dernekler, eğittikleri iki toplumlu guruplar uyguladıkları psikolojik savaşla Türkiye ve KKTC düşmanı, milli mücadele karşıtı, Rum sevici, teslimiyetçi kuşaklar yetiştirmişlerdir, yetiştirmeye devam etmektedir.
Sözde basın, fikir, düşünce, örgütlenme özgürlüğü adı altında Anavatana, KKTC'ye, milli değerlere, milli politikaya karşı her türlü aşağılık saldırı yapılmakta, milli politikayı savunan aydınları ve milli duruşu olan siyasilere her türlü alçakça yalan ve iftiralarla pervasızca saldırılmaktadır. Amaçları, milli duruşu olan kanaat önderlerini korkutup sindirmek, susturmak ve saygınlıklarını yok etmektir.
O kadar ki mahkemeler bile Anavatan Türkiye'yi,
"işgalci, istilacı, soykırımcı vb...";
Büyükelçimizi " Vali vb"
Kahraman Ordumuzu, "tecavüzcü, saldırgan, katil vb..."
Devletimiz KKTC'yi, "sahte, manda, muz cumhuriyeti, işgal yönetimi vb..."
Milli mücadele örgütümüz TMT'yi, "cinayetler işleyen katil bir terör örgütü vb..."
Devlet yetkililerini, "Kukla, taşeron, rantçı vb"
Milliyetçi aydınları,"Derin devletin adamı, satılmış vb" olarak niteleyen yazı ve saldırıları basın fikir, ifade ve düşünce özgürlüğü saymaktadır..
İç cephemiz işte böylesine yoğun bir psikolojik savaşla çökertildi.
Rum safsatalarını savunan Anavatan, KKTC, asker, TMT düşmanı kuşaklar işte böyle yetiştirildi, bir günde gökten inmedi...
On yıllardır devleti koruyucu yasaların çıkarılması için defalarca yaptığımız uyarılar, yazdığımız yazılar, ne yazık ki, "milliyetçi" geçinen korkak siyasilerin, "soldan da oy alalım" hesapları ile dikkate alınmadı
Bunda gelmiş geçmiş ve halen görevde olan tüm cumhurbaşkanlarının başbakanların, hükümetlerin, Bakanların, milletvekillerinin, siyasi partilerin büyük sorumluluğu vardır
Ne yazık ki, özgürlüğümüz ve kurtuluşumuz için yüzlerce evladını şehit veren, bir asırdır bize milyarlarca dolar yardım yapan Anavatan Türkiye de, devleti koruyucu yasaları çıkarmaları için, hükümetlere gerekli baskıyı yapmamış, onları buna zorlamamıştır. O nedenle bugün gelinen durumdan o da sorumludur.
ÇIKARILMASI GEREKEN YASALAR
Ne ki, artık bıçak kemiğe dayanmıştır
"Milliyetçi" olduğunu ve "Türkiye ile KKTC’yi savunduğunu" iddia eden 3'lü koalisyon hükümeti devleti koruyucu aşağıdaki yasaları süratle çıkarmalıdır. Türkiye de bu yasalar çıkana kadar hükümete para akışını durdurmalıdır:
1- Görsel, dijital yazılı Medya vb yollarla ısrarla, istikrarlı ve sürekli olarak Anavatanı, devleti ve makamları yıpratmaya yönelik BELGESİZ KANITSIZ yalan haber yaymaya hapislik, ağır para cezası ve kamu görevinden yasaklanmayı ön gören yasal düzenleme.
2- Anavatana, KKTC'ye, Anavatan ve KKTC yetkililerine, TMT'ye, ordumuza "işgalci, işgal yönetimi, işgal ordusu" vb aşağılayıcı, yıkıcı, yalan, hakaret teşkil eden ve tarihi gerçeklere ters olan ifadelerle saldırmayı suç kabul eden, hapislik, ağır para cezası ve kamu görevinden yasaklanmayı öngören yasal düzenleme.
3- Bu tür suçları ikinci kez işleyecek medya organları, sendikalar ve derneklerin kapatılmasını, yöneticilerin kamu görevinden yasaklanmasını öngören yasal düzenleme.
4- Sendika ,sivil toplum örgütü, medya kuruluşları yöneticilerinin sahiplerinin ve gazetecilerin, Devletin bilgisi ve onayı dışında yurt dışından, vakıf, kişi ve fonlardan para almasını yasaklayacak, devletten gizli dıştan para alınmasını casusluk faaliyeti sayacak ve bu suçu işleyenlere hapislik ve ağır para cezası öngören yasal düzenleme
5- Siyasi Partiler Yasası, Sendikalar Yasası, Kamu Görevlileri Yasası, Dernekler Yasası ve Basın Yasası yeniden düzenlenerek, hiçbir parti, dernek, sendika medya kuruluşu ve kamu görevlisinin Türkiye, KKTC, ordumuz, polisimiz vd... aleyhtarı faaliyetler içinde bulunamayacağı, Türkiye ve KKTC’yi aşağılayıcı, küçük düşürücü, itibarsızlaştırıcı faaliyet, açıklama yapamayacağı, ateşkes halinin devam ettiği düşman Rum devleti ile veya örgütleri ile ortak faaliyet yapamayacağı vurgulanmalıdır. Buna uymayan tüzel kuruluşların kapatılması ve kamu görevlisi ise memuriyetten çıkarılması öngörülmelidir.
YAPILMAZSA DEVLET ELİMİZDEN GİDER
Bu yasal düzenlemelerin yapılmaması halinde Emperyalizmin ve Rum yönetiminin, içimizdeki taşeronları vasıtası ile uyguladığı yoğun psikolojik savaşa karşı durulamayacak, iç cephemiz çökertilecek ve Türkiye ile KKTC'nin dayandığı halk desteği zaman içinde eriyecektir.
Her devletin ve halkın, dıştan organize ve finanse edilen yıkıcı faaliyetlere ve psikolojik savaş uygulamalarına karşı kendini savunma hakkı vardır.
Bunun gereğini yapmayıp devleti savunmasız bırakanlar en az emperyalistler ve taşeronları kadar suçludur ve suça ortaktır.
Bunlar hem ilk seçimi kaybedecekler, hem devlet ve halk elimizden kayacak hem de tarihin şaşmaz yargısı önünde mahkum olacaktır.
