Dr. Nurfer TERCAN
Büyük Finansal Sıfırlama: 15 Ekim 2020 IMF Başkanı “Yeni Bretton Woods Anı” Çağrısı Yaptı. Hayırdır İnşallah, diyesimiz vardı, ancak bu çağrının ön hazırlığını 03 Haziran 2020’da en iyi şekilde yapmış, tane tane anlatmış idi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva. Kendisini birkaç hafta önce bazı haber programlarını içeren youtube kanallarının reklam arasında daha iyi tanıdık.
Küresel ekonomi, merkezi planlamanın feci etkilerinden ürperdiğini anlatmaya çalışıyordu. “Yeni bir Bretton Woods anı” çağrısında bulundu. Georgieva, 15 Ekim’deki dönemeç hakkında konuştu ve bugünün ekonomik zorluklarının, 2. Dünya Savaşı’nın sonunda dünyanın karşılaştığı zorluklarla aynı olduğunu vurguladı. Sosyal medya ve forumlardaki serbest piyasa savunucuları, IMF Başkanının son Bretton Woods konuşmasının daha fazla şüphe uyandırması gerektiğine inandırarak, bizlerinde eninde sonunda ikna olacağını 25. kareye gerek duymadan iletmeyi başardılar.
Başkan Kristalina Georgieva, daha dirençli, sürdürülebilir ve kapsayıcı nasıl bir dünya inşa edebilirizi, bize en gülümsemeye zorlandığı hali ile anlatmaya çalışıyordu.
Başkan, pandemi sürecinde epey korkmuş olacak ki, 3 Haziran 2020 tarihinde yazdığı sıcak kucaklaşmanın kendisine ne kadar iyi geldiğini, Ekselansları Galler Prensi’ne ve kendilerini bir araya getiren Profesör Schwab’a sunduğu şükranlarından anlayabiliyoruz. Ve şu şekilde tüm yetkililere seslenerek, acil görev çağrısını şu sözlerle yapmış. “Şimdi tarihin bu kriz hakkında ne söyleyeceğini düşünme zamanı. Ve şimdi hepimizin kendi rolümüzü tanımlama zamanı.” Ve devam etmiş...
Daha akıllı büyümeden bahsetmiş. Dijital ekonominin bu krizin en büyük kazananı olduğu uyarısını aylar öncesinden yani 15 Ekim 2020 konuşması ile ilgili ipucunu da vermeyi ihmal etmemiş. Ancak dijital uçurumun genişlemesinin izin verilmeyeceğini, bazı ülkeler ve toplulukların geride kalmasının gelecekte kazançtan çok acı getireceğini de en merhametli sözlerine eklemiş.
Bu nedenle, IMF gibi kurumların dijital uçurumu küçültecek - Dünya Bankası ve diğerleriyle ortaklık içinde çalışarak - yatırımları desteklemesinin ne kadar önemli olduğunu da vurgulamış.
Dijital sektördeki büyüme ve karlılıktaki sıçramanın toplumların faydasına yol açtığından nasıl emin olunması gerektiği üzerinde dikkatlice düşünülmesi gerektiğini de iletmiş. Daha adil büyümenin önemi ile sözlerine devam etmiş.
Kendi haline bırakılırsa bu salgının eşitsizliği derinleştireceği uyarısı ile birlikte; “Bu, önceki salgınlarda da oldu, aman haa! Siz, Yine Aynı Siz olunda işimizi zorlaştırmayın” demeye getirmiş.
Ve hepimiz için daha iyi bir dünyaya nasıl sahip olabilirizin tanımını da, yine yüreğimize dokunarak yapmış. “İnsanlara yatırım yapmaya, toplumumuzun sosyal dokusuna, fırsatlara erişime, herkes için eğitime ve sosyal programların genişletilmesine, böylece en savunmasız insanlara yatırım yapmaya konsantre olursak bundan kaçınabiliriz”, demiş.
Geçmişten bir örnekle şefkat dolu sözlerine 15 Ekim 2020 tarihine kadar ara vermiş.
İkinci Dünya Savaşı’nın ortalarında, bireysel varoluşu çürüten sosyal kötülüklerden bireyi koruyarak özgürlüğü genişletebilecek olan sosyal refah biçimindeki müdahalelerin tanınmasıyla tasvir edilen bir rapora işaret etmiş. İngiltere’de 1942 yılındaki Beveridge Raporu’nda teşhiş etmiş olduğu, toplumun yaşadığı kötülükler “beş dev” olarak belirtilmiş idi. “The Five Giants”
Bunlar; Fakirlik, Cehalet, İşsizlik, Bakımsızlık ve Hastalık!
Başkanın buradaki altını çizdiği hatırlatma; William Beveridge, 1942’de İngiltere’nin beş dev kötülük; olarak adlandırdığı şeyi nasıl ele alması gerektiğini öngördüğü ünlü raporunu tekrar işaret etmiş. Bu ünlü; Beveridge Raporu’u, bugün Birleşik Krallık’ta çok sayıda hayatı kurtaran Ulusal Sağlık Hizmetinin kurulması dahil olmak üzere savaştan sonra daha iyi bir ülke olma yolunda en iyi alt yapı olduğuna dikkat çekmeyi başarmış, görünüyor. ŞİMDİLİK!
2020 yılının başından bu tarihe kadar sürekli, “okumanın tam zamanı, aman dostlar düşünmenin tam zamanı” diyerek yazıyoruz. Meydanı boş bulanları artık zamanında dinleyip, yaptıklarının arkasını tarihten okuyarak en iyi şekilde anlayabiliriz. Yeter ki gölgelerinde yok olup gitmeyelim artık. Mücadelemizi bu yolda, bölmeden, parçalamadan, “The Five Giants” diyenlerin eline bırakmadan yapabilir, başarabiliriz.
