Covid konusundaki açıklamalarla ilgili tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce, uzmanlardan aldığım bilgiye göre tanı kitleri çoğu zaman doğru sonuç vermiyor. Zatürre ve sıradan grip vakaları bile bu süreçte Covid olarak rapor ediliyor.
Hani bir fıkra var. Komutan askere sormuş, “niye ateş etmiyorsun”. Asker cevap vermiş: “40 sebebi var”. Komutan, “birincisini söyle”. Asker: ”Barut yok”. Komutan, “tamam gerisini sayma”..
İki: Birçok insan sürü bağışıklığı ile Covid’e yakalandı ve iyileşti, hatta bir kısmı kendisi bile farkına varmadan. Üç, “Covid’den öldü” denilenlerin çoğunun, daha önceden önemli başka bir hastalığı vardı ya da geriatrik sorunları vardı, Covid, ölümün bahanesi oldu.
Verilen ölüm rakamları, geçen yıl aynı dönemde başka sebeplerle yaşanan ölüm vakaları ile bu sene aynı türden ölüm vakaları karşılaştırılıp mahsup edildikten sonra kalan sayı bu seneki ölüm vakası tespit edilebilir. Aşağıda, ülkelerdeki ölüm sayılarını bulacaksınız. Tek başına sayılar fazla bir anlam ifade etmez. Suudi Arabistan’ın nüfusu 33 milyon, Mısır’ın 100 milyon. Suudi Arabistan’ın yüzölçümü 2.150.000 km². Mısır’ın yüzölçümü 1.010.000 km². Mısır’da vaka 98.000, iyileşen 70.000, ölüm 5362. Suudi Arabistan’da 315.000 vaka, 290.000 iyileşen, ölüm 3870.
Çin Covid konusunda dünyanın en başarılı ülkesi :) Dünyada nüfusunun nerede ise 6’da biri bu ülkede yaşıyor. Toplam vaka: 85.048, iyileşen 80.177, ölüm vakası 4.634. Çin’den dünyaya yayılan Covid, Çin’de beş eyaletin dışına çıkmadı. Çin’de normal olarak bir ayda normal gripten ölen insan sayısı ile açıklanan ölüm rakamından daha fazla. Ve Çin Corona tedbirlerini kaldırdı!!
Dünyadan Çin’in bu açıklamalarına, lakaydi politikalarına karşı, siyasi, insani bir tepki var mı?
Bu konuda tek yalan söyleyen ülke Çin mi? Çin yalanını yalan olduğunu gizlemeden söylerken acaba bir mesaj vermek istiyor olabilir mi?
ABD’nin açıklanan rakamları ile ilgili eleştirileri daha önce sıralamıştım. Zaten artık Covid konusu seçim için kullanılan bir politik koz. Tıpkı, bir siyahinin bir polis tarafından sokak ortasında öldürülmesinden sonra gelişen olaylarda olduğu gibi. Ben ısrarla Covid, 5G, NEOM, Starlink, Neuralink ve GPT3 arasındaki derin bağa dikkat çekiyorum ama dinleyen kim, anlayan kim.
Bakın bakalım ABD’de ölümler hangi eyaletlerde ve hangi toplumsal grupta yoğunlaşıyor. Söyleyeyim, ölenlerin çok büyük bir kısmı siyahi, sonra göçmenler, evsizler, sonra toplumsal risk grubundaki, uyuşturucu kullanan, kriminal risk taşıyan kişiler, ardından geriatrik sorunu olanlar ve kanser, şeker, astım, AIDS ya da benzer ağır hastalığı olanlar, sağlık sigortası olmayanlar ve bunların dışında pek az ölüm vakası yaşanıyor. ABD nüfusu 350 milyon, Corona sebebiyle ölüm vakası 186.000. Komediye bakar mısınız, 100 milyonluk Mısır’da 5362 kişi hayatını kaybediyor. Eee bunu nasıl açıklayacaksınız. Türkiye’de vaka sayısı 269.000, iyileşen 244.000, ölüm vakası 6326. Resmi rakamlara göre, Mısır bizden de iyi durumda. Tabii, kaç kişi tanı testinden geçirilmiş o da ayrı bir hesap da tanı kiti ne kadar doğru sonuç veriyor ki zaten.
Ölümlerin çoğu hastahanede. Evde bitkisellerle tedavi aslında sanki daha iyi sonuç veriyor gibi.
Ben aynı şeyleri söylemeye devam edeceğim. Covid sıradan bir virüs değil, H1N1 üzerine inşa edilmiş bir biyolojik ajan. “Covid pandemisi” bir kibrit çöpü gibi gözümüze yaklaştırarak arkasındaki ormanı görmemiz engellenmeye çalışılıyor. Bir “korku pandemisi” söz konusu. İşin sırrı bu işin “aşı”sında gizli. Bir oyun oynanıyor. Dünya ekonomisi çökertiliyor, insanlık yargısız bir infazla evine hapsediliyor. Mutasyona uğradığını söylediğiniz bir mikroba nasıl aşı üretiyorsunuz? Sürü bağışıklığında bile, bu hastalığa yakalananlar 3-5 ay sonra tekrar yakalanabildiğini söylerken, hangi ilaç ve aşıdan söz ediyorsunuz. Maskenin fayda mı, zarar mı verdiği tartışılıyor ve sonuç ortada. Sosyal mesafenin pratik hayattaki sonuçları da ortada. Eve kapanacaksınız, nereye kadar! Kolonya ve el yıkamaktan mı ibaret çözüm!
Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan’da ortaya çıkan ve buradan yayılarak dünyayı kasıp kavuran yeni tip Koronavirüsün enfekte ettiği kişi sayısı 25 milyon 182 bin olarak açıklandı. Ölü sayısı 1 milyona doğru gidiyor! Ama bu rakamların hiçbiri bana ciddi, inandırıcı gelmiyor. Sürekli çelişen bilgiler pompalanıyor. Bilim, sermaye, media, STK ve siyasetin de işin içinde olduğu bir trajikomik, oyun oynanıyor. Bu süreçte 17 milyon 515 bin 59 kişi iyileşmiş. Dünya genelinde 6 milyon 820 bin 318 aktif vaka bulunuyormuş. En fazla vaka ve en fazla ölüm ABD’de. Çin ve ABD en yalancı iki ülke konumunda. Vaka sayılarının 250 bini aştığı ülkeler ise şu şekilde: Brezilya (3.846.965), Hindistan (3.546.705), Rusya (990.326), Peru (639.435), Güney Afrika (622.551), Kolombiya (599.914), Meksika (591.712), İspanya (455.621), Şili (408.009), Arjantin (401.239), İran (371.816), İngiltere (332.752), Suudi Arabistan (313.911), Bangladeş (308.925), Pakistan (295.636), Fransa (272.530), Türkiye (267.064), İtalya (266.853). ABD haricinde ölü sayısının 10 bini aştığı ülkeler ise şöyle: Brezilya (120.856), Meksika (63.819), Hindistan (63.690), İngiltere (41.498), İtalya (35.473), Fransa (30.602), İspanya (29.011), Peru (28.607), İran (21.359), Kolombiya (19.064), Rusya (17.093), Güney Afrika (13.981), Şili (11.181).
Yalancının mumu bakalım daha ne kadar yanacak. Politikacıların, Media’nın, bilim adamlarının her sabah burunlarını kontrol etmesi gerek, bakalım burunları uzuyor mu? Belki “Pinokyo sendromu”na yakalanmışlardır. Bu konudaki haberler için bakınız: “5gvirusnews.com”. Selâm ve dua ile.
