Bizler; adına salgın tedbirleri denilen, bilimsel hiçbir dayanağı bulunmayan, hukuka, vicdana ve etiğe aykırı olan yaptırımlara karşı, doğuştan sahip olduğumuz vazgeçilmez, devredilmez, ertelenmez ve değişmez olan haklarımızı koruma noktasında buluştuk.
Başta mevcudiyetimizi sağlayan ve bizleri Türkiye Cumhuriyetinin özgür ve eşit vatandaşları kılan en temel Anayasal haklarımıza ve özgürlüklerimize olan bağlılığımız, birlik ve beraberliğimizin temel motivasyonudur. Bu motivasyonla, haklarımızı ve özgürlüklerimizi kısıtlamaya hatta tümüyle gasp etmeye çalışan küresel çetenin ve ülkemiz içerisinde yerli ve milli kisvesi gerisinde bu çeteye göbekten bağlı olduğunu açık eden uzantılarının kesinkes karşısındayız.
İdare tarafından alınan salgın tedbirleri; maske takma zorunluluğu, HES kodu almayanların kamusal hizmetlerden faydalanamaması, tam ve yarı kapanmalar, aşı ya da haftada iki kez PCR testi ibraz zorunluluğu, Çin tipi katı totaliter rejimlere has dijital takip ve kontrol sistemleri, vatandaşlık puanlama uygulamaları evrensel insan haklarına, mevcut Anayasamıza ve kanunlara açıkça aykırıdır.
Şimdiden insani tüm değerlere müdahale eden, insan ve toplum hayatına büyük zararları dokunan, Anayasal düzenle çatışan bu uygulamaların, onarılması mümkün olmayan yıkımlara sebebiyet vermesini engellemek için,
- İdare içerisindeki sorumluların görevlerine son verilmesini,
-Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’deki ofislerinin kapatılmasını,
- Bilim Kurulu’nun lağvedilip, üyelerin lisanslarının geri verilmemek üzere iptal edilmesini ve akabinde;
- Sağlık hakkını hiçe sayan, Dünya Sağlık Örgütü’nün dayattığı tedavi protokolüne,
- Maddi ve manevi kişiliği koruma hakkına saldıran maske takma zorunluluğu, aşı ve PCR testi ibraz zorunluluğuna,
- Özel nitelikli kişisel verileri koruma kanununa aykırı olan HES kodu, dijital takip ve kontrol sistemlerine,
- Seyahat, ibadet ve eğitim hakkını ihlal eden, ekonomimizin bel kemiği esnaflarımızı, emekçilerimizi iflasa sürükleyen tam ve yarı kapanmalara derhal son verilmesini, talep ediyoruz.
İki seneye yakın bir süredir, salgını bahane edip, hak hukuk tanımaz genelgeler aracılığıyla dayatılan tüm yaptırımların tıbbi gereklilik ile açıklanabilir hiçbir yanının olmadığı, bilimselliğe dayanmadığı ortadadır. Bizler, bu yaptırımların tamamen politik olduğunu biliyor ve buna itiraz ediyoruz.
11 Eylül 2021’de Maltepe Meydanı’nda, Anayasal haklarımızı ve özgürlüklerimizi savunmak, Yeni Normal dedikleri sosyal hayat ve toplum dizaynının, insan fıtratına yaraşır olmadığını deklare etmek, küresel çetelerin ve yerli işbirlikçilerinin despotik güç kullanarak tesis etmek istedikleri dijital kölelik sistemine karşı durmak adına toplanıyoruz.
Bizler işçi, emekçi, memur, eğitimci; yaşlı, genç, çocuk her yaştan insanlarız. Bizler milyonlarız ve bir sesi haykırıyoruz: ÖZGÜRLÜK.
Gelin bu sesi hep birlikte haykıralım.
ALLAH C.C YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN. ŞEYTANA UYANLARA ALLAH C.C HİDAYET VERSİN...