Yazan Abdurahman DİLİPAK
İnşallah bugün bu CoVID yasaklarının son günü olur.
Aşıya devam edecekler sanırım. Zorunlu olmasın da ne yapıyorlarsa yapsınlar. Kim ne yaparsa kendine yapar. Biz yaptırmayalım diyelim ama, yine de yaptırmak istiyorlarsa, kendi düşen ağlamaz.
Öbür dünyada bu aşı üreticileri, bunu pazarlayanlar, bunu tavsiye edenler, gönüllü uygulayıcıları, aşıyı yaptıranlar, kendi aralarında hesaplaşsınlar. Yeter ki yakamıza yapışmasınlar.
Ben, bize bu zulmü yaşatanlardan dünya ahiret davacıyım. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden başımıza gelen bu felaketler ve katlanmak zorunda olduğumuz güçlükler ve sorunlar sebebi ile kendilerine hakkı mızı da helal etmiyoruz.
Allah cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmez.
Yarın iş işten geçtikten sonra ağlayıp sızlanmalar fayda sağlamayacak. Ama bunu kendileri istediler.
Belki de dünya bu gruptaki insanların çoğu yüzünden dünya bugün böyle. Çoğu da bunlara karşı çıkmayıp, aklını kullanmadıkları, haksızlıklar karşısında susanlardan oldukları, onlara destek verdikleri, onların çağrısına uydukları için onların akıbetini paylaşacaklardır.
Kim ne yapıyorsa, hayır ya da şer, kendine yapıyordur.
Bugün yaşadığımız dünya böyle. Birileri geçmişte dünyada yaşayan 4 ırktan birini yoketmişler, birin köleleştirmişler, birini sömürmüşlerdi. Bugünkü servet ve güçlerini, o günkü soygunlarına borçlular. Bilimleri, sanatları, teknolojileri o yağma üzerinde yükseldi.
Düşünsenize birileri bugün, BM raporuna yansıyan şekli ile uyuşturucu sevkiyatında bu zehirleri maske ve dezenfektanla kamufle ediyorlar.
İnanın bu gıda ve ilaç sektörü, “CoVIDMafiası” bunların hepsinden daha tehlikeli.
ABD merkezli sosyal medya platformu Facebook, yeni tip koronavirüsün(CoVID’19) insan yapımı olduğu yönündeki paylaşımlara getirdiği yasağı kaldırdığını duyurdu. ABD Başkanı Biden da COVID-19'un kökenine dair istihbarat raporu istedi.
Tüm dünyada bir uyanış söz konusu. Birileri bizi anlayıp dinlemeden kendi hayali iddialarına kendileri cevap vererek oyalanıyorlar.
Daha aşı uygulaması başlayalı birkaç ay oldu. Şimdiden yan etkileri ortaya çıkmaya başladı. 6 ayda bir farklı aşılar yapılması söz konusu, bunların sonucunda ne olacağı belli. Zaten grip türü mikroplara aşı da ilaç da olmaz. Verilen ilaçlardan ilk daha yeni toplatıldı. BBC sunucusu Lisa Shaw CoVID aşısı olduktan sonra kan pıhtılaşmasından öldü. Meşhur biri ölmeyince kimsenin haberi de olmuyor.
TÜRKİYE AŞI ÇÖPLÜĞÜ OLDU!. 3. Faz bile tamamlanmadan acil onayla herkesi denek yaptılar. Şimdi de Rus aşısı Sputnikle ortak yapımdan söz ediyorlar. Her aşı üreticisi ülke de, kendi ülkesine kabulde kendi aşısını şart koşuyor. Milleti aşı manyağı yapacaklar. Bir de mRNA belası var. İnsanı mutasyona uğratacaklar bu gidişle.
Siyaset toplumdan gelen taleplere kapalı. Hem de iktidarı, muhalefeti ile, İstanbul sözleşmesinde olduğu gibi, DSÖ ve FDA’dan, FAO’dan ne gelirse aynen kabul ediyorlar. Dünya 5’den büyüktür diyorduk, bu 3’üne teslim olduk sanki.
Siyaset ve sermayenin kontrolündeki Media, alternatif seslere kapalı. Media sahibinin sesi. Global Media ve “Yerli(!?) media aynı telden çalıyor. Aykırı ses boğuluyor.
Akademi, Bill’in adamlarından oluşuyor adeta.
Yargı, DSÖ, FDA Microsoft, Huawei, Tesla’nın sponsor olduğu akademik çalışmaların sonuçlarına göre karar veriyor. Ya da karar vermeden bekletiyor. Karşı işlem yapanların başına gelenleri biliyoruz.
Tekrar söylüyorum: Dışarıda Global çete, içeride iktidar ve muhalefet bu konuda tam bir uyum içinde. 7-8 Hasan Paşa mantığı ile bile bu işin içindeki oyunu görmek mümkün.
Bu çevreler asla Global resetten söz etmiyorlar. “Global reset”ten, Neuralink’ten, Klonoidden söz etmiyor. Biz Global Health Pass. dan söz ettiğimizde komplo diyenler bugün HES ile başlayıp geldikleri nokta ortada. Global sağlık pasaportunu dayatıyorlar. Performans Pass’dan söz ederken “Komplo” diyenler, şimdi belediyelerde uygulamaya başladılar bile. Yıllar öncesinden bugün olacakları yazdığımızda, söylediğimizde de “komplo” diyorlardı.
İnşallah bugün bir rahatlama olacak ama, birileri hala bu yalan rüzgarı sürsün istiyor. Hala aşı dayatması devam edecek gibi. Hala karantina süresinin uzatılmasından söz ediyorlar.
Bakın bu aşıların yan etkilerinden, zaman içinde muhtemel sonuçlarından, birden fazla farklı aşı olanların karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarından, bunların sözü edilen mikrobu ve bu mikropların mutasyonunu nasıl ve ne yönde etkileyeceğinden, daha da önemlisi, bu aşıların doğrudan CoVID için kullanılan ilaçlar ve kişilerin diğer sağlık sorunları sebebi ile hem kullandıkları ilaçlar, hem de diğer sağlık sorunları ile muhtemel karşılıklı etkileşimleri konusunda ortada bir bilgi yok. Dolayısı ile bu bilgilendirme ne doktorlara, ne hastahane yönetimlerine, hem de aşı olanlara bildirilmiyor. Çünkü bu yönde bir klinik çalışma, izleme, Adwers formu uygulaması, izleme, değerlendirme, derecelendirme, raporlama sistemi de yok. Çünkü bu yöndeki itirazlar kabul edilmiyor ve değerlendirmeye tabi tutulmuyor. Bu bir cinayettir ve genel bir muvafakatname ile bu işte sorumluluktan hiçbir uygulayıcı kişi ve kurum kurtulamaz. Bu işin sorumluları, bugün birilerinin elinden bugün kurtulsalar ile, yarın İlahi divanda bunun hesabını veremezler, ellerinde Diyanet fetvası da olsa! Selam ve dua ile
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”