Milli Eğitim Bakanı olmadan önce Prof. Dr. Ziya SELÇUK bir özel okulda hizmet içi eğitim seminerlerinde, yüz yüze eğitimin önemini anlatırken, “sırtınız dönük asla öğrenciye cevap vermeyin, göz teması ile konuşun” diyordu. Aradan yüzyıllar geçmedi ama şimdi aynı Ziya SELÇUK eğitimin en tepesindeki isim olarak sanal eğitimden bahsediyor.
Bu örnek sanırım, içinde yaşadığımız zamanın ne kadar hızlı değişime uğrayarak ilerlediğini de gösteriyor. Atalarımız dediği gibi, “Ne ekersen onu biçersin.” Geçişinin içinde bulunduğumuz dijital dünyanın eğitim-öğretimi de tabii ki sanal olacaktı.
Asla boş bırakılmayacak olan eğitim konusunda Bill Gates’in 12 Ağustos 2020 tarihli, “COVID çağında öğrencilerin üniversiteye gitmelerine nasıl yardımcı olunur? başlıklı yazısında, Covid-19 tarafından daha da kötüleşen eğitim ortamından dolayı yüz binlerce öğrencinin asla üniversiteye başlayamayacağını ve bunun için de çözümlerini yazdı. Endişeleri yapay zeka ve robotları geliştirmek için, gerçek zekalara ihtiyaç olmasıydı.
Aşı dahil her konuda faaliyet gösteren Melinda&Bill Gates Vakfı’nın, öğrencilere üniversite diplomasına giden yolda ihtiyaç duydukları desteği vermek için çalışan CAC (Collega Advising Corps), City Year ve Saga (Saga Education) ile ortak hareket edeceklerini açıkladı.
CAC ülke çapında 782 lise ile çalışıyor ve okulu bitiren öğrencilerin hangi üniversiteye gideceği konusunda danışmanlık yapıyor.
City Year, öğrencilerin üniversiteye gitmesi konusunda liselere “öğrenci başarı koçları” dedikleri kişileri seçiyor ve yerleştiriyor. Daha sonra da öğrencinin verilerine göre onu yönlendiriyor. Gerekirse bire bir destek veriyor.
Saga Education fen bilimlerine yatkın kişiler ile temasta bulunuyor. Amaç, daha yüksek matematik seviyelerine geçmelerine yardımcı olmak ve öğrencilere çevrimiçi bire bir eğitim-öğretim platformlarında erişim sağlamak.
Bill Gates’in ABD’de eğitim alanında faaliyet gösteren bu üç gruba destek vermesi insanların eğitimine verdiği önemden kaynaklandığını söylemek tabii ki büyük bir saflık olur. Kendi açıkça yazmasa da yeni sistemde ihtiyaç duydukları öğrencileri tespit ediyorlar, onları istedikleri alanlar yönlendiriyorlar ve bir de içlerin de özellikle fen bilimleri konusuna yatkın kişiler ile de bire bir ilgileniyorlar. Şimdi Bill Gates’in öğrenci-okul merakının yanına yakından bildiğimiz FETÖ’ye açtırılan okulları ve Türkçe Olimpiyatları da koyarak birlikte düşünebiliriz.
Eğer şimdiden düşünmeye başlarsak, 2003 yılında başlayan Türkçe Olimpiyatlar için, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mart 2014 tarihinde yaptığı Erzurum mitinginde "Onların malum olimpiyatları vardı, artık bitti bizim için tabii bunlar. Artık bundan sonra bunların olimpiyatları molimpiyatları diye bir şey bizim dünyamızda yok. Bitti onlar, o defterler kapandı, geçti" sözlerinde gecikme yaşanamaz.
Bill Gates’in yazısında dikkatimi çeken diğer bir husus da, beyaz öğrencilerin yüzde 30'u ve Siyah ve Latin öğrencilerinin yüzde 35 ila 40'ı liseyi bitirdikten sonraki iki yıl içinde üniversiteye kaydolmuyor ve bu rakamlar COVID-19'un etkisiyle fırlayacağını göstermesi oldu.
Sanırım bu sorun yalnızca ABD’nin değil dünyanın sorunu olarak karşımıza duruyor. Tüm bunların yanında göz göze eğitimden sanal eğitime hazırlıkların yapıldığı Milli Eğitim Bakanlığında bakan olarak Ziya Selçuk ve ekibine çok iş düşüyor. Belki de şuan ülkemizde, ileride milli güvenliğimizin boşa düşmesine neden olacak ve çok dikkat etmemiz gereken en önemli alan eğitim-öğretimdir.
En büyük tehlike ise geleceği planlayan güçlü sapkınların arkasında gitmektir.
