Sık yiyin az yiyin... Bu düpedüz sahtekarlık...
●Özellikle Tip-2 diyabet hastalarına ve obezite sorunu olanlara, ya da diyet yapmak isteyenlere söylenen söz "SIK YE, AZ YE"
●Evet,böyle yap insulin direnci oluşsun, daha beter ol.
Mekanizmaya bakalım
●Midemiz boş kaldığı zaman kıvrımlar bir birine yapışır.
("Açlıktan midem bir birine yapıştı" cümlesi gerçektir. )
●Bu durumda mideden GHRELIN hormonu salgılanır ve kanda dolaşmaya başlar (başka organlardan dq bir miktar salgılanır)
●Ghrelin "açlık hormonudur" beyin bunu algılar.
●Midede GASTRİT ASİT salgılanarak gıdaya sindirme hazırlanır.
●Kuru fasulye+pilav+tursuyu gömeriz. E karbonhidrat var burada zaten.
●Pankreastan Amilaz (karbonhidrati parçalayacak),lipaz (yağları parçalayacak), İNSULİN (glikoz için hücre kapısını açacak) salgılanır
●İNSULİN hücre kapısını açar, glikoza kadar parçalanan karbonhidratlar iceriye girer. Enerji olarak kullanılacaklar kullanılır
●Fazlası GLİKOJEN olarak depolanır (kanda glikoz düşerse bunlar glikoza dönüşüp kullanılır)
●Daha fazlası yağ olarak depolanmak üzere sisteme girer.
●Bu arada yağ dokuları LEPTIN salgılar ve doydun yeter der,beyin kandaki leptini algılayınca İŞTAH KESİLİR...Sistem mükemmel....
Şimdi Tip-2 diyabet,ya da kilo vermek isteyen, obezite sorunu olan bir hastaya "SIK YE,AZ YE" dedik...
●Mide hiç boş değil,maşallah götür lop lop yee.. GHRELİN hiç acıktım demiyor.
●Mide hep dolu, İNSULİN devamlı salgılanıyor
●Hep tokluk var, LEPTIN devamlı salgılanıp hipotalamusa Tokum diyor.
Eeeee şimdi ne hücrelerdeki İNSULİN RESEPTÖRLERI,ne Hipotalsmustaki LEPTIN RESEPTÖRLERI Mevlana’nın türbesi değil. Ne olursan ol gel, bin kere tövbeni bozmuş olsan da gel YOK...
●Bir süre sonra duyarsızlaşırlar, direnç gelişir. Hem İNSULİN, hem LEPTİN direnci
●Mide sindiriyor, biz 2-3 saatte bir yiyoruz,kanda glikoz çok, insulin var ama hücreler direnç gösteriyor.
●Glikoz hücreye girmeyip kanda dolaştıkça insulin basıyor Pankreas.
●Eee,pankreasta bir süre sonra yeter bu kadar üretmiyorum insulin diyor,ve geri dönüş sistemi bozulup o da hasar alıyor
●LEPTİN.... leptin doyduk diyordu değil mi? Buna da direnç gelişti...demiyor artik. Doyma merkezi bozuldu.
●"yiyor yiyor doymuyor" denilen İnsanlar varya, iste bu sistemi bozdular.
●Obez ve tip-2 diyabetlilerde bu doymama çok olur.
GHRELİN sadece acıktım sinyali vermez. BÜYÜME HORMONUNU tetikler.
●En çok aç iken ve uyurken salgılanan BÜYÜME HORMONU için bebekleri düşünun
"Uyusunda büyüsün...." sözü doğrudur.
BIR NOT: Glikozun fazlası ilk önce GLİKOJEN, kalanı YAĞ olarak depolanmıştı ya, "Bir haftada 4 kilo verdim" denildiğinde verilen o kilolar glikojenden gider. Bir gunde geri alınır.
●Glikojeni bu denli boşaltmak tehlikelidir,zaten 80 kilo insan bir hafta 4 kilo vermez
SONUÇ:
●Az ye, sık ye insana özgü bir şey değil.
●Kanda sürekli glikoz fazla, insulini sürekli salgılatmak bizi HASTA eder, karaciğeri yağlandırır.
●insan için ideal olan ÖNCE YAKMAK,sonra yemektir
●Günün 9 saati tok, 15 saati aç kalmak bizi daha sağlıklı yapar. ! (OTOFAJİ denilen durum)
Öncelikle GEÇ KAHVALTI.. önce kazan sonra ye...
●Hiç bir memeli doğada yiyeceğini bulmadan, kazanmadan sabah kalkıp yemez
●insan ve insanin beslediği memeliler hariç
●Akşamda saat 7-8 den sonra su harici(abartmadan) yemek yok
●Öğle yemeği zaten yok
Bayram geldi, dolmalar, baklavalar (Glikoz şurubu varsa o da ayrı bir kitap konusu...), tatlısı tuzlusu aman da aman ye kardeşim bayram geldi yee, 5kapı gezdin 5inde de tıkarlar boğazdan ayıp olmasın karaciğer, pankreas hepsi çalışsın derseniz ok.. Ee bir de asla sütü var, 30 gün ara verdik dinlendik onu da akşam oturalım öyleydi böyleydi olursa bir ufak oldu büyük vs.. gerisini siz düşünün...
CBD işte tüm metabolizmayı dengelemek için uğraşan CB1-CB2 reseptörleri arasında mekik dokuyan cannabinoiddir. Devamlı onarıma çalışır, devamlı her yeri tamire gider. CBD- Diyabet2 ilişkisinde CBD 99kere galip ayrılır minderden. Lakin sizin de dikkat etmeniz gerekenler var...
Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yemek pişirme
DERSİ,EĞİTİM MÜFRADATIMIZDA niye yoktur,?
Tarladan sofraya kadar geçen sürenin nasıl olması
İle ilgili DOĞRULARI yetişen geleceğimiz olan yeni
NESİLLERE ÖĞRETİLMEZ, hala anlayabilmiş değilim.
Sağlam kafa, sağlam vucutta bulunur. Sözü
Boşuna söğlenmemiştir.
Hayatımızın her alanında DOĞRU EĞİTİMİN
Önemini kavrayabilen,hayata geçirebilecek LİYAKATLI
YÖNETİCİLERE büyük görevler DÜŞTÜĞÜNÜ,
ÖLÇÜYÜ, DENGEYİ ve KANAATKARLIĞI ÖZÜMSEYEBİLEN
Bu DEĞERLERİ yaşam felsefesi yapmış, yapabien
NESİLLERİMİZİN sonsuza dek var olmasını ALLAH
TÜRK GENÇLİĞİNE NASİP ETSİN.