KANSER İÇİN ONAYLANAN mRNA AŞISI YOK!
BioNTech/Pfizer & Moderna’nın mRNA aşılarından %99 grafen çıktı!..
Yazan Muammer KARABULUT
Dünya’da DSÖ’nün 12 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan etmesi ile birlikte tartışmadığımız, araştırmadığımız ve konuşmadığımız hiçbir şey kalmadı. Çoğumuzun öğrenim yıllarında kabusu olan fen bilimleri, bir anda en çok merak ettiğimiz alana dönüştü. On beş aydır TV’lerde bu ağır konuları dinliyor, sosyal medya da takip edip yorum yapıyoruz. Buna rağmen hala nerdeyse her gün yeni bir konu ile karşılaşıyoruz. İşte o konulardan birisi de GRAFEN(*) oldu.
Grafen ile Covid-19’u bir araya getiren ilk makale 7 Mayıs 2020 tarihinde, “Grafen, COVID-19 ile mücadelede yer alabilir mi?” sorusuna arayış ile fizik, biyoloji ve biyoteknoloji Prof. Massimiliano Papi ve tıbbi biyoteknoloji uzmanı Valentina Palmieri tarafından yazıldı. 21 Ekim 2020 tarihinde ise “COVID-19 ile mücadele için grafen bazlı malzemelerin potansiyeli” başlıkları ile Amerikan NCBI- Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi sayfalarında yayınlandı.
Grafenin gücünü bilen bilim insanların farklı zamanlarda yazdığı makalenin birincisinde, “Yüzeydeki çeşitli grupların kolaylaştırdığı kimyasal olarak seçici işlevselleştirme ile Grafen Oksit, spesifik olarak analitleri hedefleyebilir [1]. SARS-CoV-2 ile mücadelede grafen araştırmalarının nasıl yer alabileceğini kendimize sorabiliriz. İki boyutlu karbon pullarıyla temas eden patojenlerden benzersiz davranışlar gözlemlenmiştir [2].”
Ve Grafen yüzeyine dokunan bakterilerin bütünlüğünü kaybettiği gösterilmiştir [3,4], virüsler üzerindeki etkiler ise daha az iyi karakterize edilmiştir. Aslında virüsle ilgili grafen araştırmalarının çoğu, hastalık teşhisi için sensörlerin geliştirilmesine odaklanmıştır [5]. Bu doğrultuda, antikorla konjuge GO tabakaları, hedeflenen virüs proteinlerini hızlı bir şekilde saptayabilir ve sinyal amplifikasyonu için nanomateryal elektronik özelliklere bağlanabilir [6 , 7]. Yine aynı makalede Grafen türevleri, HIV'i tedavi etmek için grafen kuantum noktaları ile konjuge edilmiş ters transkriptaz inhibitörleri gibi antiviral bileşikler için ilaç dağıtım sistemleri olarak da [8] kullanıldığını yazıyordu. Sonuç bölümünde ise grafen, bulaşma riskini en aza indirmek için yüz maskelerinin kaplaması olarakta kullanılabileceği belirtilmişti. Ama ilerleyen zamanda, Kanada Sağlık Dairesi tarafından yapılan açıklamada grafen içeren maskelerin, oluşturabileceği sağlık riskleri nedeniyle dağıtımının, üretiminin ve ithalatının durdurulması istendi.
GRAFEN MASKEDE ZARAR VERDİ, AŞI’DA?
Grafen içeren maskeler üzerinde araştırma yürüten yetkililer ilk değerlendirmelere göre solunan grafen parçacıklarının akciğer toksisitesine neden olabileceğini belirledi. Acaba aşıda ki belirtileri ne olacaktı?
İkinci makale ise “Grafen ve grafenle ilgili malzemeler (GRM'ler) olağanüstü fizikokimyasal, elektriksel, optik, antiviral, antimikrobiyal ve diğer büyüleyici özellikler sergilerler ve bu da onları COVID-19 salgını ve diğer hastalıklar için gerekli yüksek performanslı bileşenlerin ve cihazların tasarımı ve geliştirilmesi için potansiyel” adaylar arasında güçlü gösteriyordu.
Önden gelen bilimsel makaleler, Covid-19 için yapılan aşı çalışmalarında grafenin uzağında olmadığı kanaatini güçlendirdi. Her ne kadar koronavirüs olarak tanıtılan üst solunum hastalığı olarak kabul gören Covid-19’a garfen ile çözüm üretiliyordu? Diğer tarafta ise henüz izole edilmeyen bir virüs vardı. Ve araştırmacılar sanki izole edilmiş bir virüs için çareler arıyordu!.. Ama asıl konumuz bu olmadığı için grafen covid-19 ilişkisine devam edelim.
AŞIDAN GRAFEN ÇIKTI!
İşte tam bu kargaşa ortamında, ispanya’daki bilim insanlarının, mRNA aşılarının içinde grafen var demesi, şaşkınlığımızı ve ilgimizi iyice artırdı. Aslında grafenin çağı değiştirmeye aday bir madde olduğu ve aşı teknolojisinde kullanıldığını okuyorduk ama kendisi ile ilgili bütünsel bir bilimsel araştırma bulunmuyordu. Ne zaman İspanyol araştırmacılar, Pfizer aşısını bir elektron mikroskobu altına koyarak, mRNA, “aşısında” (gen tedavisi) yok. Üstelik bu aşılar %99 grafen oksit içeriyor ve neredeyse başka hiçbir şey bulunmadığını söyleyinceye kadar haberimiz yoktu.
İspanya Almeria Üniversitesi Gıda, Kimya ve Biyoloji Bilimlerinde uzmanlığı olan Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in üniversitenin laboratuvar çalışmaları ile desteklediği, “GRAFEN OKSİT TESPİTİ SULU SÜSPANSİYONDA (COMINATYTM (RD1) OPTİK VE ELEKTRONİK MİKROSKOPİDE GÖZLEMSEL ÇALIŞMA raporunu 28 Haziran 2021 tarihinde yayınladı.
Ama öncesinde, denek kullanımı rekor seviyeye gelen mRNA aşılarına ve grafen ile ilgili gelişmelere bir bakalım. Çünkü mRNA teknolojisi ile haytaların kurtulacağı ve bugün bu aşıya karşı gelenlerin yarın çok mahcup olacağını söyleyen bilim insanları da var.
Her ne kadar bill&melinde gates vakfı 2000 yılından itibaren aşı şirketlerini fonlasada Queensland Üniversitesi Profesör Ian Hector Frazer, Nisan 2020’de “Daha önce koronavirüs için başarılı bir aşı yapmadık. Onun için çok zor.” dedi.
Hiç Aşı Olacak mıyız?
Kısmen üst solunum yollarını enfekte eden virüsler için aşı geliştirmenin zorluklarından dolayı, insanlarda herhangi bir koronavirüse karşı henüz aşımız yok.
Üst solunum yolunuzu vücudunuzun içindeymiş gibi hissetmenize rağmen, söz konusu bağışıklama ise dış yüzey olarak kabul edilir. Bu da "Cildinizin yüzeyindeki bir virüsü öldürmek için bir aşı bulmaya çalışmak gibi bir şey."
Diğer bir ifade ile cildin ve üst solunum yolunuzdaki hücrelerin dış tabakası, virüslere karşı bir bariyer görevi görerek, onların vücuda girmesini engeller. Ve virüsü vücudun, "dışında" etkisiz hale getirmenin bir yolunu bulmak çok zordur.
Bunun nedeni kısmen, yalnızca hücrelerin dış tabakasının (eptelyal hücreler) enfekte olmasıdır; bu, ciddi bir iç organ enfeksiyonuna kıyasla aynı bağışıklık tepkisini üretmez, bu nedenle hedeflenmesi daha zordur.
Profesör Frazer, "Geçmişteki korona aşılarıyla ilgili sorunlardan biri, bağışıklık tepkisi virüs bulaşmış hücrelerin bulunduğu yere geçtiğinde, patolojiyi azaltmak yerine aslında arttırması” olarakta açıkladığı için, virüs güçlü bir bağışıklık tepkisini harekete geçirmiyorsa başarılı bir aşı üretmek zor. Ve bir aşı, hedef hücreleri kaçıran bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarırsa, sonuç potansiyel olarak aşı yapılmamasından daha kötü olabilir.
Queensland Üniversitesi'nden bir immünolog olan Larisa Labzin’de, “mevsimsel grip, HPV ve diğer hastalıklar için aşılarımız olmasına rağmen, yeni bir aşı oluşturmak, mevcut olanı alıp virüsleri değiştirmek kadar basit değil,” dedi.
Queensland Üniversitesi Profesör Ian Hector Frazer’in açıklamaları koronavirüsler yani üst solunum hastalıkları için aşının olmayacağını sakin sakin açıklarken. Devreye, aslında daha çok kanser hastalıkları için araştırmalarına devam eden mRNA aşıları girdi.
mRNA KANSER BIRAKTI, YENİ HEDEFİ COVİD-19
Daha önceden, Grafen Hidrojel(**), mRNA aşısının kanseri daha etkili bir şekilde hedeflemesine yardımcı olabileceği yönünde araştırmaların yıllardır devam ettiğini de biliyoruz. Bu kapsamda Pekin'deki Ulusal Nanobilim ve Teknoloji Merkezi'nden gelen erken sonuçlarda, özel bir “grafen oksit(***) hidrojel,” terapötik (****) mRNA kanser aşılarını stabilize etmeye ve onları yavaş yavaş hedef dokuya salmaya yardımcı olacağını gösteriyordu.
Nihayet mRNA aşıları, BioNTech/Pfizer ve Moderna tarafından geliştirilen COVID-19 mRNA aşılarının onaylanması nedeniyle son aylarda büyük ilgi gördü. Ancak pandemiden önce hem Moderna hem de BioNTech kanser aşıları geliştirmeye odaklanmıştı, ancak hiçbiri kliniğe henüz ulaşmadı.
Terapötik mRNA aşıları, tümöre özgü antijenleri kodlayabildikleri ve vücut tarafından tümör hedefleyen bağışıklık hücrelerinin salınımını tetikleyebildikleri için kanseri hedefleme konusunda çok fazla potansiyele diğer ilaçlarla karşılaştırıldığında iyi bir güvenlik profiline sahiptirler. Ancak geçmişte RNA'nın stabilitesi ile ilgili sorunlar olmuştur. Bu da RNA'yı doğru dokulara almak da bir sorun olabileceği endişesidir.
Lipit (***) partiküllerinde kapsülleme, şu anda piyasada bulunan COVID-19 mRNA aşılarının ve diğer RNA tedavilerinin stabilize edilmesine yardımcı olmuştur. Hai Wang, Ph.D. ve Pekin'deki Ulusal Nanobilim ve Teknoloji Merkezi'ndeki meslektaşları, bu fikri uyarlamaya ve özel olarak tasarlanmış bir grafen oksit hidrojelin, kanser için mRNA aşı tedavisini stabilize etmeye ve odaklamaya yardımcı olup olmayacağının yanı sıra tekrar dozunu azaltarak test etmeye karar verdiler.
Wang ve ortak yazarlar Nano Letters dergisinde, "Belirgin terapötik sonuçlar elde etmek için, nanoparçacık bazlı aşıların, stabil olmayan terapötik sonuçlar üretebilecek ve klinik dönüşümünü engelleyebileceği için tekrar tekrar uygulanması gerekiyor" diye yazdı. Bu nedenle, kanser immünoterapisi için RNA aşılarının uzun süreli sürekli salınımı için etkili bir dağıtım sistemi kurmaya acil bir ihtiyaç vardı.
Araştırma hala erken bir aşamadadır ve henüz kliniğe ulaşmamıştır. Ancak araştırmacılar, yalnızca bir fare melanom cilt kanseri modelinde iyi sonuç elde etti.
Hidrojel, tedavi bölgesine enjekte edildi ve enjeksiyondan en az 30 gün sonra yavaş yavaş mRNA artı aşı takviye adjuvanları (koruyucu) üretti. Wang ve meslektaşları, hidrojel içindeki aşının sadece bir enjeksiyonunun, farenin bağışıklık sistemi tarafından üretilen CD8 T hücrelerini hedef alan kanser seviyelerinin önemli ölçüde artmasına yol açtığını gösterdi. Bu, 22 gün sonra kontrollere kıyasla bu terapi ile tedavi edilen farelerde tümör boyutunda önemli azalmalara yol açtı.
Yazarlar, "Bu dönüştürülebilir hidrojel, mRNA'yı yalnızca kapsüllemek ve bozulmaya karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda bağışıklık hücrelerini aktive etmek için lenf düğümlerini de hedef alır." diye açıkladı.
KANSERE ONAY YOK!, COVİD-19’A ACİL KULLANIMI ONAYI VAR!
mRNA COVID-19 aşılarının başarısı, alanın önümüzdeki birkaç yıl içinde artan ilgi ve yatırım çekeceği anlamına gelse de, terapötik kanser mRNA aşıları, bulaşıcı hastalıkları hedefleyen profilaktik aşılardan daha zor bir hedeftir.
Hem BioNTech hem Moderna ve diğer benzer şirketler, şu anda kanser hastalarında Faz I/II aşamasında test edilmekte olan mRNA aşılarına sahiptir, ancak şu ana kadar hiçbir mRNA kanser aşısı onaylanmamıştır.
Birçok tümördeki karışık hücreler ve dokular, tüm habis hücrelerin hedeflenmesinin önemli bir zorluk olduğu ve başarılı olmak için bir dereceye kadar kişiselleştirme gerektirebileceği anlamına gelir. Bununla birlikte, Wang ve ekibi tarafından geliştirilen uygulama yöntemlerindeki ilerlemeler, onaylanmış tedavileri gerçeğe daha yakın hale getirecektir.
Biyomedikal (AŞI) Uygulamalar; Çalışmalar, GO’nun biyo uyumluluğunun iyi olduğunu ve ilaç dağıtımında kullanılmasının yolunu açtığını göstermiştir. Oksidatif strese neden olmaz çünkü hazırlığı metal katalizörleri içermez ve karbon nanotüpler (CNTa) gibi diğer karbon nanomateryallerinin aksine metal safsızlıklarını önler. Yüzeydeki fonksiyonel gruplar, kovalent, kovalent olmayan (π-π veya hidrofobik) ve / veya iyonik etkileşimler yoluyla çok çeşitli organik ve inorganik moleküllerle başarılı etkileşime izin verir. Bu, ilaç verme uygulamaları için GO’nun kullanılmasını sağlar.
AŞILARIN GRAFEN’DEN DOLAYI ALTI AY RAF ÖMRÜ MÜ VAR?
Grafen Oksitin’in raf ömrü, işlevsellik azalmaya başlamadan yaklaşık 6 aydır, ancak yine de daha uzun süre kullanılabilir. Bir laboratuvar buzdolabında saklanması önerilmektedir.
İşte burada BioNTech'in CEO'su Uğur Şahin’in mRNA teknolojisini anlatırken, Grafen veya Grafen Oksit’en hiç bahsetmemesi dikkatimizi çekti. Çünkü, Uğur Şahin 5 Mayıs 2021 tarihinde Financial Times’ın online konferansında yaptığı açıklamada, daha yüksek sıcaklıkta saklanabilecek ve 6 ay raf ömrü olan Biontech aşısının yolda olduğunu ve geri sayımın başladığı müjdesini verdi. Onay alma aşamasında olan bu yeni Kovid-19 aşı versiyonunun normal buzdolaplarında 2 ila 8 derece arasında saklanabileceğini ve raf ömrünün 6 ay olacağını belirtti.
İsrail 19 Aralık'ta ilk aşısı olan Pfizer-BioNTech’den 4 milyon doz alarak başladı. 30 Haziran 2021 tarihinde ise Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki hafta içinde alıcı bulunmazsa kullanım süresi dolan en az 800 bin aşının imha edileceği belirtildi.
Şahin demecinde, “Bizim ilk formülasyonumuzda bu aşıların eksi 80 santigrat derecede saklanması ve taşınması gerekiyordu. Fakat şu an yeni bir formül geliştirdik. Bu henüz onaylanmadı ama eğer onaylanırsa aşılarımızı 2 ile 8 derecede, tam 6 ay boyunca saklayabileceğiz…” dedi.
Pfizer-BioNTech DENEKLERİ İLE DALGA GEÇTİĞİNİ AÇIKLAMIŞ OLMUYOR MU?
Demek ki İsrail’e ilk etapta veya sonradan giden Pfizer-BioNTech aşıların raf ömrü 6 ay değildi! Eğer BioNTech'in CEO'su Uğur Şahin Mayıs ayında verdiği demeçte yeni formülden ve bunun da onaylanmadığından bahsediyorsa, bu teknoloji veya formülün ve onay verecek olanın kim olduğunu da açıklamak zorunda. Ama bir gerçek var, bu kadar hassasiyeti olan bir sıvının karbon nanotüpler ve o nanotüplerin Grafen Hidrojel olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.
Yine BioNTech'in CEO'su Uğur Şahin Mayıs ayında üretimlerinin 3 milyar doza yaklaştığını söylerken, tek endişesinin aşılarını raf ömrü olduğun artık tahmin etmek hiçte zor değil. Yeni adı DELTA diye devam eden varyantların da yasal olmasa da insanları aşıya zorlamanın da arkasında raf ömrü olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü üretimleri 3 milyar dozu bulan BioNTech’in henüz raf ömrü açısından bekleyen bir onayı var!
Son aylarda varyantların korkunç olmasında, bu raf ömründen dolayı aşıların çöp olmasın diye tüketmek mi var?
Covid-19’u bahanesi ile Pfizer, BioNTech ile ürettikleri koronavirüs aşısından 2021'de elde edecekleri satış geliri beklentisini 15 milyar dolardan 26 milyar dolara yükseltti. Bu yıl 1.6 milyar doz aşı satmayı hedefleyen Pfizer, 2022'de İsrail'e milyonlarca doz, Kanada'ya da 2022 ve 2023'te 125 milyon doz aşı yollanması için anlaştı. 3 Mayıs itibarıyla 91 ülkeye yaklaşık 430 milyon doz Pfizer- BioNTech aşısı gönderildi.
BioNTech'in 18 ay içerisinde 13 dolardan 211 dolara yükselen hisseleri sonrasında da şirketin piyasa değeri 3.81 milyar dolardan 50.45 milyar dolara yükseldi.
Şahin verdiği bu aşı ekonomisi bilgi ile çok basit olarak; eğer BioNTech 2023 yılına aşı siparişi alıyorsa, 2 doz veya 3 doz aşı oldum kurtuldum diyenler sevinmesin, bunların aşısı ömür boyu sürecek! mesajı veriyordu.
Adı ile çok fazla birlikte anılmasa da akıllarda tek soru kaldı, “Aşının içinde var? Bu sorunu yanıtı ne Sağlık Bakanlığı ne de BioNTech ile ilgili bilgilerin yer aldığı sitelerinde vardı. Bu sorunun bilimsel yanıtını, İspanyol Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in üniversitenin laboratuvar çalışması sonucu elde ettiği, BioNTech/Pfizer & Moderna’nın mRNA aşılarından %99 grafen çıktı” raporu ile öğrendik.
Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in 28 Haziran 2021 tarihinde, BioNTech aşısının test örneğinin mikroskobik, gözlemsel ve tanımlayıcı bir çalışma sundu.
Kurye ile 6 Ekim 2021 tarihinde kendisine gelen 1 şişe aşı numunesi, aşının korunmuş ve soğuk olarak analiz etmeye başladı.
AMAÇ: Grafen türevlerinin mikroskobik olarak tanımlanması idi.
METODOLOJİ:
1- Optik ve elektron mikroskobunda görüntüleme.
2- Literatür görüntüleri ve indirgenmiş grafen oksit deseni ile karşılaştırma.
Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in laboratuvar çalışmasını buradan takip edebilirsiniz..
Mikroskopik ortamda çıkan sonuçta Grafit veya grafene karşılık gelen desen, altıgen bir simetriye sahiptir ve genellikle birkaç eş merkezli altıgen içeriyordu.
ÖRNEĞİN FOTOĞRAFLARINA BAKIN
Optik mikroskop görünümü…
Ve aşılarda bulunan indirgenmiş grafen oksidin zehirlenmesinden başka bir şey olmayan SarsCov2'nin nedenine karşı bir panzehir olarak Glutatyon'a(******) sahibiz.
Pfizer'in “aşısında” mRNA (gen tedavisi) yok!
Aşıda yüksek oranda grafen çıkması beraberinde içeriğini de sorgulamaya başladı. Bu "aşı"nın gen tedavisi olduğuna dair pratikte HİÇBİR kanıt yoktu. SIFIR genetik materyal vardı: haberci RNA veya spike DNA veya protein. Bu, "aşı"nın sözde bir virüsle hiçbir ilgisi olmadığı anlamına geliyordu.
İspanyol araştırmacılar, Pfizer aşısını bir elektron mikroskobu altına koydular ve %99 grafen oksit içerdiğini ve neredeyse başka hiçbir şey olmadığını buldular.
Bulunan ana madde, grafen nanoparçacıklarına daha çok benzeyen bir madde veya çok benzer bir nanomateryaldi. Örnekteki mRNA'nın ekstraksiyonu ve nicelenmesi, şişe içindeki tüm maddenin %99'unun büyük olasılıkla grafen oksit veya çok benzer bir şey olduğunu belirledi, sadece çok az genetik materyal bulundu.
Şimdiye kadar, hiçbir lipid nanokapsül tanımlanmadı.Çalışma, indirgenmiş bir grafen oksit (GO) formunun olduğundan bahseder. Grafen oksit hidrojen ile karıştığında Aynı zamanda indirgenmiş grafen oksit olarak da bilinir (bu, kan enjekte edildiğinde de olur).
Bilimsel literatürden ve ticari bir grafen oksit örneğinden elde edilen grafen oksit katmanları , Pfizer numunesi üzerinde gerçekleştirilen mikroskopi ile karşılaştırıldığında, hem elektron hem de optik mikroskopide aynı desenleri göstererek, aynı malzemeden bahsettiğimize dair şüphe uyandırıyor.
Çalışma, mikroskop altında görülen yapı karakteristik olduğundan, olası grafen türevleri için güçlü kanıtlar sağlıyor. Daha önce grafen oksit ile çalışan bilim adamlarına danışıldı ve flakonda grafen oksitin varlığı hakkında bir soru olmadığı konusunda anlaştılar.
SORULARLA GRAFEN OKSİTİN TOKSİSİTESİ VE SİTOTOKSİSİTESİ İLE İLGİLİ EK BİLGİ ve REFERANSLAR;
- Grafen oksit, vücuda farklı yollardan girdiğinde trombojeniteye(*) neden olan güçlü bir toksindir.
(*)Trombojenite (uyumsuzluk sorunu) , kanla temas eden bir materyalin trombüs veya pıhtı oluşturma eğilimini ifade eder.
https://www.researchgate.net/publication/328338305_Graphene_Oxide_Touches_Blood_In_Vivo_Interactions_o
f_Bio-Coronated_2D_Materials
- Grafen oksit vücutta pıhtılaştırıcı etkiler yaratır.
http://vu2004.admin.hosting8.ing.udec.cl/Proyectos/investigacion-con-grafeno-con-aplicaciones-hemostaticas/
- Grafen oksit mitokondriyal hasara, post-inflamatuar sendroma, pulmoner fibrozise, bozulmuş bağışıklık sistemine ve sitokin fırtınasına neden olur.
https://particleandfibretoxicology.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12989-016-0168-y
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6274822/
https://francis.naukas.com/2009/10/29/nanotixologia-respirar-nanotubos-de-carbono-produce-fibrosispulmonar-una-causa-de-cancer-de-pulmon/
- Grafen oksit, mukozanın (sümsüksü doku) iltihaplanmasına neden olur ve bunun sonucunda; Anosmi yani koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir.
https://www.20minutos.es/noticia/4658080/0/todo-sobre-grafeno-para-que-se-usa-peligros-efectos-secundarios/
- Grafen oksit, pulmoner alveolar(*) yol boyunca düzgün bir şekilde yayılır ve iki taraflı pnömoniler(**) oluşturur.
(*)Pulmoner alveoler; mikrolitiazis, kalsiyum fosfat denilen bir bileşiğin birçok küçük parçasının (mikrolit) yavaş yavaş küçük hava keselerinde (alveollerde biriktiği bir hastalıktır. Akciğerlerin her yerinde bulunur.
(**) Pnömoni halk arasındaki bilinen tabiriyle zatürre; kısaca akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir. Bazı pnömoni türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski vardır.
https://www.youtube.com/watch?v=uIIaSuorifA
- Grafen oksit, aerosollerde (Katı veya sıvı parçacık) veya partiküllerde(*) daha güçlüdür.
(*)Partikül; havada asılı katı veya sıvı maddelerin mikroskobik parçacıkları olup en tehlikeli hava kirliliğidir.
https://pdm.com.co/el-grafeno-en-aerosol-es-aun-mas-fuerte/
- Grafen oksit nanoparçacıkları içeren maskeler toksisite ve akciğer hastalığı nedeniyle "geri çekildiyse", nüfusun endüstriyel miktarlarda ve hangi amaçlarla aşılanması nasıl mümkün olabilir?
https://www.lne.es/vida-y-estilo/salud/2021/05/03/son-mascarillas-han-retirado-mercado-50746986.html
https://medium.com/edge-of-innovation/how-safe-are-graphene-based-face-masks-b88740547e8c
- Nanoteknoloji şirketi Nanografi, COVID19 için grafen oksit nanoparçacıkları ile burun içi aşılar (aerosollerde) geliştiriyor.
https://oncenoticias.tv/salud/turquia-anuncia-el-desarrollo-de-vacuna-anticovid-intranasal
https://www.aa.com.tr/es/mundo/turqu%C3%ADa-avanza-en-la-primera-vacuna-intranasal-contra-lacovid-19/2193220
https://nanografi.com/graphene/
- Astrazeneca'nın yöneticileri aynı zamanda Graphene Flagship'in (*) üyeleridir.
(*)Graphene Flagship; 2013 yılında kurulan Avrupa Birliği’nin bilimsel araştırma girişimidir.
https://graphene-flagship.eu/collaboration/about-us/meet-the-team/ethics-advisory-board/
- Grafen oksit nanoparçacıkları ile maskeler ve hızlı PCR testleri hala piyasada.
https://nanografi.com/genetics/n-fast-fast-pcr-covid-test-kit/
https://www.graphenemasks.co.uk/product/graphene-masks/
- Grafen oksit nanoparçacıkları ile "gribe karşı" burun içi aşılar geliştiriyorlar.
https://www.webconsultas.com/noticias/medicamentos/una-vacuna-intranasal-contra-la-flu-protege-dediferentes-zepas
https://www.infosalus.com/pharmacy/noticia-vacuna-intranasal-contra-flu-improve-responseinmunitaria-20210504075333.html
https://www.pnas.org/content/118/19/e2024998118
- Grafen oksit nanoparçacıkları kan-beyin bariyerini geçer ve küçük pulları beyindeki sinapsların(*) tepkisini etkiliyor.
(*) Sinaps, nöronların (sinir hücrelerinin) diğer nöronlara ya da kas veya salgı bezleri gibi nöron olmayan hücrelere mesaj iletmesine olanak tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. Diğer bir bağlantı ise Kimyasal Sinaps: Örnek bir kimyasal sinapstaki temel öğeleri gösteren ilüstrasyon. Sinapslar elektriksel uyarıları kimyasal mesajlara çevirerek, nöron hücreleri arasında aksondan dendrite doğru vektörel iletişim kurulmasını sağlarlar.
https://www.materialstoday.com/carbon/news/graphene-oxide-on-the-brain/
COVID19, GLUTATION'ın doğal antioksidan rezervleri ile sittoksisite oluşturan ROS serbest radikalleri arasındaki dengenin bozulduğu bir hastalıktır. Bu nedenle hastalara doğrudan uygulanan Glutatyon veya Glutatyon öncülü N Asetil Sistein (NAC) ile yapılan tedaviler işe yaradı.
https://ichgcp.net/es/clinical-trials-registry/NCT04419025
http://www.murciasalud.es/preevid/23788#
https://consultorsalud.com/n-acetilcisteina-adyuvante-tratamiento-covid19/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7374140/
https://consumidoresorganicos.org/2020/05/26/funciones-de-la-nac-y-el-glutation-en-el-tratamiento-prometedorcontra-el-covid-19/
https://www.paleolf.es/la-deficiencia-de-glutation-podria-estar-asociada-con-la-gravedad-de-covid-19/
NAC veya Glutatyon gibi bir ilacın bir hastalığın tüm semptomlarına etki etmesinin nedeni, etiyolojik veya nedensel ajan üzerinde etkili olmasıdır. Gerçekten de, Glutatyon veya onun öncüsü olan NAC, doğrulayabildikleri gibi, çeşitli uygulama yolları geliştirildi. (en azından, maskeler, PCR testi, burun içi grip aşıları ve bir ön rapora göre “anticovid” aşılar).
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30892320/
https://okayama.pure.elsevier.com/en/publications/reaction-between-graphene-oxide-and-intraselülerglutatyon-aff
https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/17435390.2016.1210692
SARSCOV2 adlı yeni bir koronavirüsün gerçek izolasyonu ve saflaştırılmasına dair hiçbir zaman bilimsel kanıtımız olmadığı için. Bu anlamda, bunu yaptığını iddia eden kurumlar, MUSCLE adı verilen bir bilgisayar algoritması ile bir bilgisayardaki kıt bir örnekten ve %99'un üzerinde çıkarım yapılan bir “sanal dizileme”den bahsediyorlar. Ama bu sanal yapı, DOĞADA BULUNMAMAKTADIR.
COVID19 hastalığına neden olan ajanın tam olarak grafen oksit olduğunu belirtmek çok mantıklı. Vücuttaki ROS/Glutatyon dengesini bozan, ilk sonucu; postinflamatuar sendrom, pıhtılaşma, trombosit azalması ve dengenin sağlanamaması durumunda; akciğerlerde grafen oksit nanoparçacıklarının tek tip yayılması nedeniyle iki taraflı pnömoni ile bağışıklık sisteminin çökmesi ve sitozin fırtınası. (Bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona tepkisinde yer alan bir grup hücreye sitokin adı veriliyor.)
Glutatyon'un aynı zamanda D Vitamini'nin bir öncüsü olduğu belirtilmelidir, bu nedenle toksik grafen oksitle "mücadelede" Glutatyon'un tükenmesi, COVID19 hastalarında düşük D vitamini seviyelerini açıklar.
https://scielo.isciiii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S1889-836X2020000400009
Öte yandan, Glutatyon düzeyleri çocuk popülasyonunda normalde yüksektir, 30 yaşında azalmaya başlar ve 60-65 yaşından itibaren önemli ölçüde düşer, bu da hastalığın neden yaşlı popülasyonu diğer patolojilerden bağımsız olarak etkilediğini açıklar.
https://www.douglaslabs.es/blog/glutation-el-gran-protector/
Obezitesi olan kişilerde de glutatyon seviyeleri düşüktür, bu da COVID19'un neden bu hedef popülasyonda daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını ve onları risk altına soktuğunu açıklıyor.
https://www.glutation.net/obezite
Yoğun spor ayrıca Glutatyon seviyelerini önemli ölçüde yükseltir, bu da gözlemsel çalışmaların gösterdiği gibi COVID19 hastalığının sporcular üzerinde neden çok düşük bir etkiye sahip olduğunu açıklar.
https://www.consejo-colef.es/post/covid19-potencial-ejercicio-fisico
Grafen oksit nanoparçacıkları, kan-beyin bariyerini kolayca geçer ve nöronal seviyeye yerleşir.
https://www.elobservador.com.uy/nota/chile-a-un-paso-de-aprobar-la-primera-ley-de-neuroderechos--2021428142425
https://graphene-flagship.eu/graphene/news/graphene-sensors-read-low-frequency-neural-wavesassociated-with-distinct-brain-states/?fbclid=IwAR3gSesN_72iMIGSg8xSTfjZ8Izlp7jnIlHboJW5
Sonuç, NÖRODEJENERASYON veya başka bir deyişle, iyi bilinen nörolojik COVID19'dur.
https://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:v_qZT9TPZTUJ:https://memorias.somib.org.mx/
index.php / anılar / makale / indir / 107/103 + & cd = 3 & hl = es & ct = clnk & gl = es
Son olarak, grafen oksit, vücutta hidrojen ile temas halinde güçlü manyetik özellikler kazanan bir nanomalzemedir ve ayrıca COVID19'a karşı "aşılanmış" olanlar tarafından sergilenen manyetizma, süper iletkenlik ve enerji depolamasını açıklar.
Sık sık maske takanlar veya PCR sürüntüsü geçirmiş olanlarda (burun ve kafatasının üst kısmında manyetizma)
https://www.usc.es/ciqus/es/noticias/descifrando-el-magnetismo-del-grafeno
https://www.agenciasinc.es/Noticias/Como-introducir-grafeno-en-nuestro-cuerpo-sin-provocar-rechazo
Kısacası, nüfus potansiyel olarak hastalığa neden olacak şeylere maruz bırakıldı ve hatta “kendini korumaya” zorlandı.
Son olarak, tüm malzemeler gibi grafen oksitin de elektronik absorpsiyon bandı dediğimiz şeye sahip olduğu belirtilmelidir. Yani, uyarıldığı ve frekansını çoğalttığı, çok daha hızlı oksitlendiği, toksisitesini yalnızca belirli uyarma frekanslarının üretilmesiyle çarptığı ve böylece ROS / Glutatyon dengesini çok daha hızlı bozduğu bir mikrodalga frekansı.
Bu, bir kişinin bir hastane merkezine yürüyerek girebileceğini ve birkaç saat içinde ölebileceğini açıklar ki bu, sözde “kuluçka dönemleri” nedeniyle biyolojik açıdan pek olası değildir.
https://www.euroresidentes.com/tecnologia/nanotecnologia/utilizar-grafeno-para-multiplicar-una
Bahsedilen soğurma bandı, tam olarak uygulanan ve "pandemi" ile eş zamanlı olarak başlayan yeni 5G teknolojisinin üçüncü bant genişliğindedir.
Ayrıca, bu teknolojinin dünyadaki ilk denemesinin, pandeminin başladığı zaman olarak örtüşen, Kasım 2019'da Wuhan (Çin) şehrinde gerçekleştiğinin altını çizmek gerekiyor.
https://www.mapfre.com/actualidad/innovacion/5g-covid/
"Aşılar" olarak aşılanan şişelerin içeriği ile ilgili olarak, "İçlerinde vücudun bir tür bağışıklık geliştirmesine yardımcı olacak hiçbir biyolojik materyal bulunmadığını", ancak çoğunun bu güçlü toksik maddenin önemli bir dozunu içerdiğini belirtiyoruz. Cep telefonu bantlarının harici mikrodalga elektromanyetik alanları tarafından da uyarılabilen ve sitotoksisitesini ROS / Glutatyon dengesini kırmak ve iyi bilinen COVID19 hastalığını oluşturmak için önemli ölçüde genişleten grafen oksit.
Yakında, hassas frekansları grafen oksidin elektronik absorpsiyon bandıyla çakışan teknolojik ateşleme olacak.
Artık ölümlerin hangi oranda olacağını hesaplamak, bu konuda sürekli tahminde bulunan, tahmincilerin işi.
https://www.eleconomista.es/tecnologia/noticias/11244613/05/21/El-Gobierno-publica-las-bases-para-la-subastadel-5G-que-arrancara-en-julio.html
https://acratasnet.wordpress.com/2021/06/14/con-frecursos-5g-los-nanotubos-inyectados-en-las-vacunasentran-en-resonancia-y-propagan-potencia-electrica-a-la- insan-düşünce hızı /
Mart-Nisan 2020'de teknolojik denemeyi yaptıklarında, özellikle yakın antenleri olan bakım evlerinde (gözlemsel ve istatistiksel olarak 179'dan fazla vakayı inceledik) ve önemli dozlarında günde yaklaşık 1.000 ölümle kendimizi sınırladık. 2019 grip kampanyasında grafen oksit.
Yaşlılarımız yeni bir koronavirüsten veya biyolojik ajandan ölmedi, muhtemelen grip aşılarında "adjuvan" olarak kullanma olasılığı olduğundan, flakonlarda grafen oksit ile 2019 grip kampanyasında sarhoş oldular, ancak bu bilgi hiçbir zaman ortaya çıkmadı veya ortaya çıkarılmadı.
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1742706120303305
https://pubs.rsc.org/en/content/articlelanding/2016/nr/c5nr09208f#!divAbstract
Ancak 5G teknolojisi ile gücün artması, pandemi döneminde montajı hiç durmayan bu antenlerin çoğalması ve özellikle nüfustaki hatırı sayılır sayıda aşılı ya da "yakalanan" göz önüne alındığında, ortalama düzine binler olduğunu tahmin ediyoruz. Vücutlarına toksik grafen oksidin girmesi ve 5G ateşlemesi ve belirli niteliklerin emisyonu ile etkileşimin neden olduğu bir COVID19 tahmini ile günlük ölümlerin sayısı. Bu nedenle anlaşılmaz bir şekilde yeni varyantlar ve türler (delta, delta plus, beta, alpha, eta, lambda, vb.) duyuruyorlar.
Bu bilgi, sadece kendimizi nasıl koruyacağımızı ve COVID19'u nasıl önleyeceğimizi bilen değil, aynı zamanda medyayı kullanarak nedense tüm dünya nüfusunu maruz bırakan MUHTEŞEM ALDALANMADAN çıkan yüz binlerce insan tarafından paylaşıldı ve geniş çapta araştırıldı. Toplumun “Sürdürülebilir” Kalkınma 2030 GÜNDEM kapsamında “resmi” iletişim, 5G teknolojisinin uygulanması ve yapay zekanın tanıtılması.
Bu bilimsel bilginin uygulanmasının ve yayılmasının sonucu, doğrudan "köken" üzerinde hareket etmesi ve bir kez çok kolay bir şekilde önlenmesi nedeniyle yoğun bakım ünitesindeki solunum cihazlı hastaların aşırı vakaları da dahil olmak üzere her gün gezegendeki milyonlarca insanın hayatını kurtarmasıyla sonuçlandı.
Ve elbette, bize "aşılamamız" için sunulan şeyin tam olarak, şişenin içeriğini eklediğimiz üniversite raporu nedeniyle, bizi ciddi şekilde hasta edecek olan şey olduğunu da hesaba katarsak.
AÇIN KOLLARINIZI
mRNA aşısı için kuyumcu olan AHLATICI, “4 farklı daldan 40 tıp profesörünü bir araya getirdi.” Aşı tamam!
YÜKSEK TEKNOLOJİ Mİ?
-mRNA Aşı Teknolojisinin İpuçlarını Dünya’da Ararken Çorum’da Çıktı!
Burada hesaba katmadığımız, Fatih Altaylı’nın 9 Mart 2021 tarihinde, “Yerli ve milli burundan aşı” başlıklı yazısında, Nanografi Nano Teknoloji AŞ’nin çatı şirketi Ahlatcı Holding’in Başkanı Ahmet Ahlatcı’yı araması oldu. Çünkü bu grafen ile aşı teknolojisinin bağlantısını en net ifadeleri vardı. Buraya kadar grafen ile mRNA aşılarını içeriği konusunda en net bilgile da Altaylı’nın bu yazısında vardı. Daha doğrusu, işin sırrı veya iş dünyasının, “Ticari Sırrı”. Üstelik açıklamayı yapanın, bir süredir sıkça duyduğumuz, -sizin branşınız ne, doktor musunuz, sorularına da yanıt veriyordu. Ahlatıcı kuyumcuydu ve tıp ile de hiç ilgisi yoktu!
Kendi ifadesine göre, “Fatih Bey, sizin de dediğiniz gibi bizim tıp alanı ile bir ilgimiz yoktu. Nanografi şirketini de birkaç yıl önce Bakanımız Mustafa Varank’ın bize tanıştırdığı 4 genç bilim insanı için kurduk. Bir toplantıda Sayın Varank bize 4 genç tanıştırdı ve -Bu gençler dahi. Onlara sahip çıkın” dedi.
Biz de ODTÜ’lü bu 4 gencimizle ortak bir şirket kurduk. Şimdiye kadar uçaklara sürülen ve görünmezlik sağlayan bir boyanın da aralarında olduğu pek çok nanoteknoloji icadı yapıp bunların patentlerini aldılar, üretimlerine başladılar. Sonra bu pandemi patlak verince ben bu genç bilim insanları ile toplandım. Aşı bulalım dedim. ‘Bu tıp konusu biz tıpçı değiliz' dediler. Ben de ‘Tıpçı değilsiniz ama sonuçta bilim insanısınız. Bunu kim geliştirebilir, nasıl geliştirebilir onu çözersiniz’ dedim. Ve hemen harekete geçtik. Nanografi şirketimiz bu alanda Türkiye’nin en iyileri arasında yer alan 4 farklı daldan 40 tıp profesörünü bir araya getirdi.
Ve sonunda aşıyı buldular.”
Altaylı aşıyı bulan Ahatlı’ya aşının etkinliği ile ilgili araştırmaların ne durumda olduğunu da sordu.
Ahlatcı heyecanla anlattı:
FAZ 1 KENDİ İÇİMİZDE HALLETTİK
“Bu farklı bir aşı, protein bazlı geliştirmişler. Yani içinde virüs veya virüs benzeri parçacık yok. İlk aşamadan beri bunu kendi içimizde deniyoruz zaten. Yani faz 1 dedikleri aşamayı kendi içimizde hallettik. Bu iğne ile yapılmayacak. Burundan fıs fıs ile alınacak. Nazal bir aşı. Çok hızlı ilerledik ama zor olan aşıyı geliştirmek değil bürokrasiyi aşmak” diye dert yandı.
Ahmet Ahlatcı’ya aşı ve ilaç konusundaki bürokrasinin insanları korumak için şart olduğunu söyledim.
"Buna bir itirazım yok ama Kayseri ya da Erciyes aşısına gösterilen kolaylıklar bize asla gösterilmedi. Onlar her şeyi rahatça aşıp destek gördü biz ise bürokrasi tarafından engellendik hep” dedi.
“Mayıs ayında piyasaya vermeye hazırız ve 250 milyon doz üretecek hale geldik. Sağlık Bakanlığı ile de anlaştık” dedi.
“Bildiğim kadarı ile faz 1’desiniz bu kadar sürede faz 3’ü tamamlamak imkansız” dedim.
“Hızlı yaparız. İkisini birlikte yaparız” dedi.
Heyecanını sevdim, aceleciliğine güldüm.
“Devletten bugüne kadar beş kuruş almadık. İstemedik. Bundan sonra da istemiyoruz. Bu aşının tüm gelirini de devlete bırakacağız. Buradan para kazanma arzumuz da yok” dedi.
Merak ettiğimiz, Grafen’e yatırım yapan AHLATICI Holdingin, Sağlık Bakanlığı ile anlaştık diyerek ürettiği, “250 milyon doz” mRNA aşısı nerede?
Ayrıca Ahlatcı Holding’in Başkanı Ahmet Ahlatcı’ya teşekkür etmek istiyoruz, Grafen ve aşı ilişkisini İspanya’daki laboratuvardan sonra en güçlü delilini kendisi verdi. Yine konuyla ilgili Ahlatacı Holding’den bir yetklili biz ulaştı ve açıklama yaptı. Onu da ayrıca yayınlayacağız.
Sonuçta; BioNTech’in mRNA aşısını İspanya Almeria Üniversitesi laboratuvarında analizi yapan Prof. Dr. Pablo Campra Madrid’in bu aşıda grafen var tespiti sonrası konuyu mümkün olduğu kadar bütün boyutları ile anlatmaya çalıştım. Ama konuyla ilgili Kanada/Ottawa’da yaşayan, farmakokinetik, biyofarmasötik ve analitik kimya konularında uluslararası alanda tanınan bir uzman olan Dr. Saeed Qureshi’ye sordum ve Madrid’in ilgili çalışmasını yolladım.
Ve yazımı da Qureshi’den gelen yanıt ile bitirmek istiyorum!..
OLMAYAN VİRÜS İLE UĞRAŞTIRIYORLAR!
Merhaba Muammer:
Hafta içinde bu soruyu soran ikinci kişisin. İlkine cevap vermekten kaçındım. Ancak, sorduğunuz gibi, size yardımcı olabilecek veya olmayacak görüşümü bildirmeyi düşündüm.
Üzgünüm, bu konuda fazla bilgim yok. Kısaca yanıtımı nitelemek için buraya biraz ayrıntı ekleyebilirim.
Birincisi, bu konuda yazılanları veya yayınlananları okumaktan ve inanmaktan rahatsızlık duyuyorum. Günümüz tıp/eczacılık, "biliminin" öncelikle ritüel temelli uygulama olmasının nedeni; ne yazık ki, çoğunlukla sunulan sonuçlar, uygun şekilde yürütülen bilimsel çalışmalara dayanmayan görüşler olmasıdır.
Genelde konuyu kimyasal olarak değerlendirirsek, grafen, tıpkı grafit ve elmaslar gibi (ancak karbon atomlarının farklı uzamsal yönelimlerine sahip) belirli bir kömür formudur. Grafen karbondur ve vücut karbon bileşikleri (proteinler, yağlar, karbonhidratlar vb.) ile doludur. Bu nedenle, genel olarak, zararlı değildir.
Bununla birlikte kimyasal yapıların sertliği göz önüne alındığında, grafen parçacıklarının karbon gibi davranması mümkün değildir, ancak kum gibi çözülmeyen parçacıklar gibi davranır. Kana bulaşırlarsa vücudun herhangi bir yerinde sıkışabilirler. Kan kaynağına ulaşacaklar mı veya ulaşmayacaklar mı? Bu tür bir değerlendirme, uygun emilim ve diğer farmakokinetik(*******) çalışmaları gerektirir. Ancak literatürde böyle bir çalışma göremiyorum.
Bence bu tür çalışmalar kimya kurumlarında yapılmalı ama eczacılık/tıp fakülteleri tarafından yapılıyor. Bunu kesin olarak biliyorum çünkü bu tür (emilim/farmakokinetik) çalışmalar ve tasarımları bilimsel inandırıcılıktan yoksun. Bu nedenle sonuçlar genel olarak bilimsel olarak yetersiz veya geçersizdir. Buna göre, insanlara genellikle herhangi bir sonuç çıkarırken dikkatli olmalarını tavsiye ederim. Belki de hiç sonuç çıkmayacak.
COVID-19'un kendisini düşünün. İnsanlar her türlü etkiyi değerlendiriyor, her türlü tedaviyi ve "çalışmayı" (ritüel) yürütüyorlar.
Ancak, COVID-19 nerede?
Yok, çünkü çıkması için virüsün var olması gerekiyor.
Ama bizde virüs yok.
Bu nedenle COVID-19 - dönemi olamaz. Tıp/ilaç bilimciler ve uzmanlar, halkı etkilemek/kafa karıştırmak için her türlü kelime dağarcığına sahip hayali bir virüs ve hastalık yarattılar. Bununla ilgili hiçbir şey gerçek veya bilimsel değildir.
Yanıtımın yardımcı olup olmadığından emin değilim, ancak yapabileceğimin en iyisi bu. Benim önerim, araştırmacı bir yaklaşıma odaklanmak ve yetkililerde bir bilim denetimi aramaktır. Bilimle çalışmadıkları bir kez bilindiğinde, bilim düzeltilecek ve daha sonra sağlık hizmetleri basit, anlaşılır, uygun maliyetli, eğlenceli ve birlikte çalışması keyifli hale gelecek ve dünya nüfusuna büyük bir hediye olacaktır.
Saygılarımızla
Saeed Qureshi, Ph.D.
(*) Grafen; Fizikokimyasal özellikleri nedeniyle, grafen ailesi nanomalzemeler (GFN'ler) birçok alanda, özellikle biyomedikal uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bakırdan çok daha iyi elektrik iletir. Mekanik olarak çelikten 200 kat daha mukavimi vardır. Karbon nanotüpler elmastan daha iyi ısı iletkenliği sağlar. Yüksek yüzey alanlı ve yüksek optik geçirgenliğe sahip bir malzemedir.
(**) Hidrojel; Suyla etkileştiklerinde diğer maddelerin aksine çözünmeyen ve çözücüyü içine alarak şişen üç boyutlu yapıda ki polimerlerdir. (Bir polimer, (adı “birçok parça” anlamına gelir), monomer denilen birçok tekrar eden birimi oluşturan uzun zincirli moleküllerdir. Polimerler doğal (organik) veya sentetik olabilir. Ve DNA’nızda bile! yer almaktadır.)
(***) Grafen Oksit, kenarlarında ve bazal düzleminde oksijen içeren fonksiyonel gruplar ile süslenmiş, yüksek derecede oksitlenmiş karbon atomlarından oluşan 2 boyutlu bir nano tabakadır.
Grafen oksidin özellikleri, yüksek yüzey alanı, işlevselliği ve iki boyutlu (2D) levhadır. Oksitlenmiş karbon atomları bal peteği altıgen kafes modelinde düzenlenmiştir. Bireysel pullar tipik olarak X ve Y yönlerinde nanometre ila mikron genişliğindedir. Tek katmanlı GO tipik olarak 0,7-1,2 nm kalınlığındadır. Grafit oksit ve grafen oksit arasındaki fark, pulların toplam kalınlığıdır. 10 katın üzerindeki kalın malzemeler genellikle grafen değil grafit olarak kabul edilir. Tipik olarak, bir çözücü veya polimer içinde dağılmış bir toz olarak veya bir spin kaplamalı film olarak satılır.
(****) Terapötik (Ajanlar) ; Özel tanı testlerinin kullanıldığı bu yaklaşım ile tümör hücreleri üzerindeki belirli moleküler hedefler tanımlanır ve böylece tedavi edici ajanın reseptörlere bağlanarak spesifik olarak tümöral alanı hedeflemesi sağlanır.
(*****) Lipit; Tüm canlıların yapısında bulunan temel organik bileşiklerden biridir. Lipitler, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılır. Doymamış yağlar, oda sıcaklığında sıvı halde bulunan lipitler; doymuş yağlar ise yine oda sıcaklığında katı halde bulunan lipitlerdir.
(******) Glutatyon; hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin (hücrede enerji üreten organeldir.[ Organel, hücre içerisinde bulunan kendi içinde özelleşmiş yapılardır] ) kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon molekülü üç yapı taşından oluşur, bunlar karaciğerde sistein, glisin ve glutamit adlı aminoasitlerdir.
Vücudun kendi ürettiği güçlü antioksidanlardan biri olan glutatyon, tüm organ ve dokuları serbest radikallerin neden olacağı zararlı etkilere karşı korur. Bağışıklık sistemini destekler, sigara ve alkolün zararlı etkilerinin önlenmesinde görev alır.
Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık işlevi ve enflamasyonun kontrolü için glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır. Araştırmalar yüksek glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir.
İç faktörler vücudumuzda bağışıklık, DNA onarımı, oksidatif stresten korunma gibi çeşitli süreçlerin önemli bir parçası olan glutatyona duyulan gereksinimin artmasıyla ilgilidir.
Her gün maruz kaldığımız toksik ve zararlı maddeler gibi dış faktörler kayda değer miktarda glutatyonun detoksifikasyon için kullanılması sonucunu doğurur.
Bu maddelerden bazıları şunlardır:
asetaminofen (parasetamol) ;
aseton, çözücüler (tiner);
akaryakıt ve yan ürünleri;
ağır metaller (civa, diş dolguları, aşılar, dövmeler), kurşun, kadmiyum, bakır vb.);
böcek öldürücüler (pestisitler), zirai mücadele ilaçları (herbisidler);
nitratlar ve kimyasal gıda katkıları (salam, sosis, tütsülenmiş gıdalar vb);
yapay tatlandırıcı aspartam;
sentetik gıda boyaları;
benzopirenler (sigara dumanı, mangal dumanı, egzos dumanı vb.);
alkol;
ev temizlik ürünleri (deterjanlar, çamaşır yumuşatıcılar, oda kokuları, naftalin, temizlik malzemeleri, beyazlatıcılar vb.);
mutfak malzemeleri (yapışmayan tava kaplamaları, plastik saklama kapları, konserve kutuları ve karton ambalajların iç kaplamaları vb.);
formaldehid ve stiren (fotokopi ve printer toner mürekkepleri);
klorlu su;
röntgen ışınları;
UV radyasyon;
Elektromanyetik alanlar (EMF);
Endüstriyel atıklar.
Diğer dış faktörler:
Yetersiz beslenme – kofaktör olan vitamin ve minerallerin eksikliği sonucunda glutatyon sentezi yetersiz kalır, başka antioksidanların yetersizliği de glutatyonun harcanmasına neden olur;
Aşırı egzersiz – vücutta fazla miktarda serbest radikal oluşması sonucunda glutatyonu harcanmasına neden olur;
kronik stres;
kaygı, endişe;
depresyon;
gece saatlerinde ışığa maruz kalınması melatonin salınmasını baskılayarak glutatyonun azalmasına neden olur (başuucu lambaları, cep telefonu, tablet gibi cihazların ekranından yayılan mavi ışık);
yaş - 20 yaşından sonra doğal glutatyon üretimi her on yılda ortalama %10 azalmaktadır.
(*******) Farmakokinetik, farmakoloji biliminin ilaçların vücuda emilimi, dağılımı, dönüşümü ve atılması gibi süreçlerini matematiksel modeller kurarak inceleyen bir alt dalıdır.
Farmakokinetik genel olarak dört ana bölümden oluşur:
1-Emilim (absorbsiyon)
2-Dağılım (distribüsyon)
3-Metabolizma (biyotransformasyon)
4-Eliminasyon (itrah veya atılım)
Kaynak:
1. Chauhan N., Maekawa T., Kumar DNS Grafen tabanlı biyosensörler—tıbbi tanılamayı yeni boyutlara hızlandırıyor. J. Mater. Araş. 2017; 32 :2860–2882.
2. Palmieri V., Perini G., De Spirito M., Papi M. Grafen oksit kanla temas ediyor:: Biyo-koronalı 2D malzemelerin in vivo etkileşimleri. Nano Ölçekli Ufuklar. 2019; 4 :464-471. doi: 10.1039/c8nh00318a.
3. Palmieri V., Bugli F., Lauriola MC, Cacaci M., Torelli R., Ciasca G., Conti C., Sanguinetti M., Papi M., De Spirito M. Bacteria Meet Graphene: Modulation of Graphene Oxide Nanosheet Etkili Antimikrobiyal Tedavi için İnsan Patojenleri ile Etkileşim. ACS Biyomater. bilim Müh. 2017; 3 :619–627. doi: 10.1021/acsbiomaterials.6b00812.
4. Palmieri V., Lauriola MC, Ciasca G., Conti C., De Spirito M., Papi M. Grafen oksit insan patojenlerine karşı çelişkili etkiler. Nanoteknoloji. 2017; 28
5. Joshi SR, Sharma A., Kim G.-H., Jang J. İnfluenza virüsü sensörü için biyopolimer kullanılarak indirgenmiş grafen oksitin düşük maliyetli sentezi. Anne. bilim Müh. C. 2020;
6 Xie Z., Huang J., Luo S., Xie Z., Xie L., Liu J., Pang Y., Deng X., Fan Q. Nanokompozit kullanılarak kuş gribi alt tipi H5 için ultrasensitif elektrokimyasal immünolojik test. PLoS Bir. 2014; 9
7. Huang J., Xie Z., Xie Z., Luo S., Xie L., Huang L., Fan Q., Zhang Y., Wang S., Zeng T. Ultrasensitif için gümüş nanopartiküller kaplı grafen elektrokimyasal sensör kuş gribi virüsü H7 analizi. Anal. Chim. Acta. 2016; 913 :121–127.
8. Iannazzo D., Pistone A., Ferro S., De Luca L., Monforte AM, Romeo R., Buemi MR, Pannecouque C. HIV inhibitörleri olarak grafen kuantum noktalarına dayalı sistemler. Biyokonjug. Kimya 2018; 29 :3084–3093.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7203038/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7577689/#bib39
https://www.abc.net.au/news/health/2020-04-17/coronavirus-vaccine-ian-frazer/12146616
https://grafen.com.tr/grafen-oksit-ozellikleri/
https://particleandfibretoxicology.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12989-016-0168-y
https://grafen.com.tr/grafen-oksit-ozellikleri/
https://www.haberturk.com/israil-de-1-milyona-yakin-koronavirus-asisi-cope-gidebilir-3119194
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55610937
https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/36-asi-icerikleri.html
https://www.medicalpark.com.tr/biontech/hg-2531
https://particleandfibretoxicology.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12989-016-0168-y
https://ejercitoremanente.com/2021/06/30/sin-arnm-terapia-genica-en-la-vacuna-de-pfizer/
https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/3021121-yerli-ve-milli-burundan-asi
https://nanografi.com/?utm_source=kurumsal_site&utm_medium=referral&utm_campaign=homepage
İlk kez duyduğumuz bir çok konu biraz ağır. Emeğinize sağlık.