Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Bu CoVID lobisi köşeye sıkıştı. Kaçacak yer arama noktasına geldiler ama, artık zor. PCR ve Aşı ile ilgili “İzole edilen mikrop” konusunda suçüstü oldular. Maske komedi’ye döndü, ilaçlar da deva değil, ölüm sebebi oldu. Daha önceki ilacı da geri çekmişlerdi, bunu da çekecekler.
Ekim ayında yeni stratejilerini açıklayacaklar. Hem mikrop tanımı, hem tedavi yöntemi ve şeklini, ilaç ve aşı politikasını güncelleyecekler.
Bir süre gündem TurkoVac ile oyalanacak sanırım. Bu aslında SinoVac’ın bir benzeri. Sadece üzerinde “Made in Turkey” yazacak. “Yerli ve Milli” diye pazarlayacaklar. Yeni trend bu, Fransa’da da aynı yolu deniyorlar, başka ülkelerde de. Daha sonra biz Protein bazlı, burundan püskürtmeli mRNA benzeri “Yerli ve Milli” bir aşıya daha tanışacağız. 2 SinoVac + 2 BionTech +1 Hatırlatma, çok daha iyi olacak denirken, DSÖ kendi lobisini yalanladı ve “ölümcül olabilir” dedi. Bunların “Advers formları” düzenlenmediği için, ilaç etkileşimi, gıda etkileşimi, çevresel etkileşim de izlenmiyor. Bu “Advers İlaç Reaksiyon Etki Bildirim Formu” pek bilinmez ama önemli bir konu. Aşılama devam edecek. Çünkü bu süreçte SinoVac’ın etki süresi 6 ay. O süre dolduğu için yerli ve milli TurkoVac’ı dayatacaklar. 2+1 Hatırlatma, etti mi 8, adından “Made in Turkey”, yerli ve milli mRNA türü, burundan protein bazı 2 aşı daha, 1 de hatırlatma, 11.. Sonra da bu böyle olmayacak, en iyisi size “Chip” takalım, aşı ve maskeden kurtulun diyecekler. Yani ölümü gösterip hastalığa razı edecekler.
12 Eylül sonrası Kenan Evren Anayasası oylamasının sonucunu hatırlıyor musunuz? 12 Eylül Darbesi'nden sonra hazırlanan 1982 Anayasası 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylaması ile 1982 Anayasası %8,63 "hayır" oyuna karşılık %91,37 "evet" oyuyla kabul edildi. Peki insanlar nasıl bu kadar büyük orada “evet” oyu kullandı!? İşin püf noktası şu: Ya bu Anayasayı kabul edersiniz ya da darbeci 5 generalden oluşan Milli Güvenlik Kurulu kararları ile yönetilirsiniz. Yani onların yazdığı anayasayı onaylamamak, 5 generalin cuntasına razı olmak anlamına geliyordu. Bu Anayasada bunların görev süresi, Meclisin ve hükümetin şekli vardı. Sonunda Darbe Anayasasına Evet demek, Cuntanın keyfi yönetimine hayır demek anlamına geliyordu. Bu çok açık bir Dilemma! İkircikli bir oyun. Bugün de Maske, aşı ve PCR konusunda aynı oyun oynanıyor. “Yerli ve Milli” de bunun kandırmacası.
“TurkoVac”, yeni bir “KolaTurka” uygulamasıdır!
Bugün gelinen noktada bu balonun patlatılması için elimizde iki önemli ipucu var. Siz bu aşı ve ilaçları neye göre yapıyorsunuz? Şu Wuhan’da Yarasa’dan insana geçtiğini söylediğiniz mikrobun bize adresini gösterebilir misiniz? DSÖ de bulamadı bu mikrobu. Bize bu mikrop diye tanıtılan görsel, bilgisayardan elde edilmiş bir modelleme. Yani gerçek bir elektron mikroskop görüntüsü değil. Yani “DeepFake” bir görsel.
2. bir konu. Pandemi ilan edildiğinde elinizde mikrop yoksa, PCR testi ile ne arıyordunuz. Zaten PCR sahte, manipülasyona açık ve bu işe uygun değil. O zaman neden bunu dünyaya dayattınız.
Pandemi yok diyince, bu hastalar, ölenler ne oluyor diyorlar. Ama öte yandan ülkelerin karşılaştırmalı ölüme dayalı hastalık istatistiklerini yayınlamıyorlar. Bu kadar aşıya rağmen salgın nasıl artıyor açıklamıyorlar, İdlib’de maske falan hiç biri yok. PCR’de yok, hastalık da! Buna da söyleyecekleri bir şey yok.
Evet bu “izole edilen mikrop yalanı”nı ve “PCR yalanı”nı insanlara anlatabilirsek, bu balon patlayacak. Ve DSÖ’ye soruyoruz #DSÖ Yarasa Nerede? Selam ve dua ile.
