Öne Çıkanlar PFİZER Chabad İsmail Haniye Simon Mistriel Aykut İbrahim Reisi

PCR TEST İLE “X HASTALIK” COVİD-19’A DÖNÜŞTÜRÜLDÜ!

5gvirusnews Haber Merkezi  İstanbul / 13 Ocak 2022

Türkiye’de PCR teste göre; vaka sayısı: 9.482.550 ve vefat eden: 82.361

SARS-CoV-2 adını verdikleri virüsü var gibi göstermek için uydurdukları, üstelik virüs görme özelliği de olmayan PCR test kaldırılmıştır. Zihin bulanıklığından dolayı algılayamadığımız hadise Türkiye’de  9.482.550 vaka sayısı belirlenmiş ve bu kişiler mağdur edilmiştir. Yine PCR test olmadığı için veya olmak zorunda olan milyonlarca insan vardır.

Öncesinde var olan gelişmeleri ve bir takım isimleri bir kenara bırakacak olursak, DSÖ komitesinin bilimsel danışmanlarından ve 'Norveç Araştırma Konseyi baş yöneticisi Profesör John-Arne Rottingen’in 10 Mart 2018 tarihinde, Telegraph gazetesinde yayınlan haberde gelecekte olan “X hastalığı” için, "aşılar ve tanı testlerine olan ihtiyaçtan bahsetmesi ile Covid-19 süreci başlamış diyebiliriz.

Daha sonra plandeminin bütün organizasyonu Dünya Ekonomik Form tarafından yapılan toplantılar ile başlatılmış ve bill gates de vakfıyla bu sürece dahil olmuştur. İlk toplantı   18 Mayıs 2018de  Clade X adı ile dünyanın büyük ve hızla yayılan bir salgınla karşı karşıya kalması durumunda ne kadar hazırlıklı olacağını görmek için yapılan hayali bir salgın Johns Hopkins ile birlikte  simüle edildi.  

Sırada Profesör John-Arne Rottingen’in bahsettiği aşı vardı. Onun için de ilk gelişme 16 Ağustos 2018 tarihinde Pfizer ile BioNTech’in Gripten Korunmaya Yönelik mRNA Tabanlı Aşılar Geliştirmek İçin, “İşbirliği Anlaşması” oldu.

Hemen ardında da Merkel’in katılımı ile Berlin’de, "14. Küresel Büyük Zorluk" toplantısı 16 Ekim 2018 tarihinde yapıldı. Toplantının konusu, antimikrobiyal dirençlere ve pandemik patojenlere odaklandı.

Toplantıda Almanya Şansölyesi Angela Merkel, küresel sağlık politikalarına ilişkin taahhütlerini artırdığını söyledi. Merkel, "Hepimiz çok taraflılığın saldırı altında olduğunu hissediyoruz derken, özellikle sağlık, çok taraflı işbirliğine duyulan ihtiyaç” olduğunun altını çizdi. Toplantıya katılanlar arasında bill gates, DSÖ Başkanı Tedros Ghebreyesus ve Uğur Şahin’de vardı. Şahin toplantıda yaptığı konuşmada daha çok teknolojiden bahsetti. Teknoloji sayesinde mutasyonların tespiti ve tüm verilerin toplanacağı, üstü kapalı da olsa nesnelerin interneti olan 5G’den bahsetti. Ve, “bulut desteği, hastaların verilerine ve ihtiyaçlarına uzaktan erişimi kolaylaştırabilir.” dedi.

Şahin, Endüstride 4.0(*) etkilerinin nihayet üretim maliyetini düşürmeye yardımcı olabileceğini ve kişiselleştirilmiş aşıların daha ucuz hale getirilmesine ve böylece her yerde daha erişilebilir olmasına izin verebileceğini de söyledi.

Böylelikle Almanya’daki toplantıda Uğur Şahin’in mRAN sıvılarının ne işe yarayacağını ve 4.0 ile bağlantısını çok iyi özetledi.

Açık kaynak Şahin yine 2021 de piyasaya çıkacak olan aşıların maliyeti konusunda da müjdeyi 2018 yılında vermiş oldu. 2018 de piyasada 50-100 bin dolar arasında olan mRNA ilacı, sıvı hale geldiğinde 20-30 dolara kadar düşecekti! Şahin onu da bildi, bugünlerde Pfizer-BioNTech 22 dolara satılıyor.

Bir yıldan biraz daha uzun bir süre sonra, WEF bir kez daha Bill ve Melinda Gates Vakfı ve Johns Hopkins ile birlikte 18 Ekim 2019'da “Event 201” adlı başka bir pandemik tatbikat düzenlemek için bir araya geldi. Her iki simülasyon da şu sonuca varıldı: Dünya küresel bir pandemi için hazırlıklı değildi!

Pandeminin olmazsa olmazı DSÖ’den John-Arne Rottingen’in “X hastalığı” için, ifade ettiği gibi  tanı testinegeldi. Onu da yine Almanya’dan Merkel Hükümetinin sağlık danışmanı olan  Prof. Christian Drosten’in PCR Tanı Kiti Protokolünü DSÖ’nün 17 Ocak 2020 tarihinde kabul etmesi ile başladı. Böylelikle vaka sayıları hızla dünyanın dört bir tarafında artmaya başladı.  

Tabii ki Almanya’da Merkel’in etkin olmak istediği insan sağlığı değildi. Onun istediği yeni dünya düzenin geçişte yani 4.0’da öncü rolünü devam ettirmekti. Ve o geçişin anahtarı da plandemi olacaktı. Anlaşılan Almanya’da Adolf Hitlerle başlayan süreci Merkel, dünyada adı dolandırıcı olarak anılan Christian ve ne idüğü belirsiz Şahin ile devam ettiriyordu!

DSÖ’den John-Arne Rottingen 2018 yılında bahsettiği “X hastalığı” için aşı mRNA sıvısı, tanı için de PCR Tanı kiti hazırdı.  

Şimdi sırada Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi durumuna yani vaka sayısına ulaşmasını vardı. Onu da 11 Mart 2020 tarihinde açıkladı.

Sonuç: Gen terapisinde kullanılmak üzere tasarlanan mRNA’nın yan etkileri ve bir insan soykırımına gittiği halkın en alt kesimleri tarafından bile anlaşılmaya başlandı. PCR Testin hastalık belirlemediği, virüs görmediği ve 42 döngü ile çalıştırması gibi ağır kusurların üstü örtülemedi. Mızrak çuvalla sığmadı. Hitler ile başlayan süreç Angela Dorothea Merkel ile devam ettirildi. Ama yine sonuç hüsran oldu.

Gelelim Türkiye'ye 12 Ocak 2022 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA  ilk kez Bilim Kurulu’nun kararını banttan duyurdu. O duyuruda,  "Bundan böyle PCR testi yalnızca semptom gösteren kişilere yapılacaktır." dedi. Doğrusu İngiltere Sağlık Güvenliği Kurumu'nun "belirti göstermeyenler" PCR test yaptırmayacak! Ve zaten ABD 31 Aralık 2021 tarihinde PCR testi kaldırdı!  Bizde onlara uyduk şeklinde olmalıydı!...

Diğer bir ifade ile “Pandemi” ile başlatılan 3. Dünya savaşı yine Almanya’nın bu sefer 4.0 hırsından kaynaklanan teknolojik üstünlük kurma isteği saf dışı bırakılarak sona erdi.  

Geride her savaş sonrası kalanlar kaldı!

Tabii ki devam edecekler. Çünkü varlıklarını ancak böylesi sapkınlıklarla sürdürme konusunda şeytani inançları vardı.

Fakat her savaş sonrası kurulan veya kurulacak olan mahkemede, mRNA ve PCR testin merkezi olan Almanya ve  o ülkede başbakanlık yapan Angela Dorothea Merkel, Dünya Ekonomik Formun Başkanı Klaus Schwab, bill gates ve DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus mutlaka yargılanmalıdır.

(*) Endüstri 4.0, 4. Endüstri Devrimi ya da 4. Sanayi Devrimi; terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı'nda kullanıldı. Ekim 2012 yılında ise Robert Bosch GmbH ve Henning Kagermann çalışma grubu oluşturarak hazırladıkları 4. Sanayi Devrimi öneri dosyasını Alman Federal Hükümeti'ne sunmuştur. 8 Nisan 2013 tarihinde yine Hannover Fuarı'nda çalışma grubu Endüstri 4.0 raporunu sunmuştur.

Gelişmiş ülkelerde hazırlıklarına yıllar önce başlanıp hayata geçirilmeye başlanmış sanayi-teknoloji bütünleşmesidir. Üretim sektöründeki önemli endüstriyel devrimler sonrası ülkeler ve şirketler küresel boyutta yaşanan bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmış ve artan rekabet koşulları arasında rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmek amacıyla bazı stratejiler geliştirmişlerdir. Almanya'da gündeme gelen Endüstri 4.0 da bu stratejilerden birinin adıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.