5gvirusnews Haber Merkezi İstanbul / 29 Nisan 2021
5gvirüs platformu kapanma ile ilgili bugün yaptığı basın duyurusunda, bugüne kadar Wuhan’da ortaya çıktığı söylenen CoVİD-19 adı verilen virüs izole edilmediğini, 17 Ocak 2020 (1) tarihinde DSÖ’nün PCR tanı kiti protokolü ve protokolün 23 Ocak 2020(*) (2) tarihinde yazılan makalesinde de izolatarının olmadığını açıkladı.
İzole edilemeyen bir virüsün pandemesi, mutasyonu, varyantı, PCR testi, ilacı, aşısı, tedbirleri ve kapanması da olamaz diyen 5gvirüs platformu, Ekim 2020 tarihinde kapanmanın ulaştığı tek şeyin yoksulluk olduğunu söyleyen DSÖ'nün CoVID-19 Özel Temsilcisi Dr.David Nabarro yaptığı açıklamada, “Kapanmaların asla küçümsemeyeceğiniz bir sonucu var ve bu da fakir insanları çok daha fakir yapıyor… Dünya Sağlık Örgütü olarak bizler, bu virüsün birincil kontrol aracı olarak kapanmayı savunmuyoruz."(3) sözlerine dikkat çekti.
Platform sözcüsü olan Muammer KARABULUT ve Abdurrahman DİLİPAK’ın birlikte yaptığı açıklamda şu görüşlere yer verildi; Şimdi bir tarafta izole edildiğine ilişkin bilimsel kanıtı olmayan CoVİD-19 virüsü, diğer tarafta böyle bir virüs olsa dahil kapanmanın fayda sağlamayacağına ilişkin DSÖ’nün görüşlerini sunan bir yetkili…
O zaman geriye tek bir şey kalıyor. O da bu pandeminin sağlık ile ilgili bir tarafı yok. Hadise tamamen Milli Güvenlik meselesidir. Bu tür uygulamalarla kaçıldığı sanılan sona doğru koşulmaktadır. Sürekli mutasyon ve varyant haberleri gelirken, aşılar, mikrobun çok gerisinde kaldığı için faydasız olmuyor mu? O zaman bu yapılanların anlamı var mı? Fransa'da ortaya çıkan COVİD-19 varyantı PCR ile tespit edilemedi.(4) Acaba İstanbul'da ortaya çıkan Hindistan varyantı hangi PCR test kiti ile tespit edildi? Bütün dünyada katı tedbirlerden vazgeçilirken, bu uygulamanın mantığı nedir? Turistlere serbest olan kendi yurttaşımıza neden yasak.. Bulaş olmasın diyorsanız, insanları bayram öncesi memleketine yönlendirerek bahsettiğiniz bulaşı ülke geneline yaymış olmuyor musunuz, bu nasıl bir mantıktır?
Biz, bu biyolojik savaş ve gıda tehdidi karşısında uluslararası emperyal güçlere karşı, “Hayır” diyen bir Türkiye için, yarın çok geç olmadan siyaset, bürokrasi, medya, STK, üniversitelerimizi gerçeklerle yüzleşmeye çağırıyoruz. Çünkü bilimsel gerçeklikle pandemiyi var eden COVİD-19 virüsüne rastlayamadık. O zaman kapanması da olmaz!. Eğer bilimsel gerçeklik varsa, bu gerçek bilim kurulu tarafından belgeleri ile birlikte açıklansın…
1-
2-https://www.eurosurveillance.org/content/10.2807/1560-7917.ES.2020.25.3.2000045
4- https://tr.euronews.com/2021/03/16/fransa-da-ortaya-c-kan-yeni-covid-19-varyant-pcr-testlerde-tespit-edilemiyor
(*) DSÖ’nün 17 Ocak 2020 yılında ki kabul ettiği protokolde, orijinal olarak yayınlanan23 Ocak 2020 tarihili makalede, Virüs İZOLATLARI ile ilgili elimizde hiçbir materyal / Yani enfekte olmuş bir kişiden, veya doğal ortamdan elde edilmiş, laboratuvar kökenli olmayan, mikrobiyal veya viral anlamda saf bir numune yok diyor. Açıkçası Covid-19 tanısı konmuş hasta yoktu, laboratuvarda masa başında
Aynen katılıyorum