5gvirusnews Haber Merkezi / 6 Kasım 2022
Otopsi ile gündeme gelen İtalyan atasözünü bir kez daha hatırladık, “ölü yalan söylemez.” (bkz) VE SÖYLEMİYORLAR.
Bu sefer konumuz otopsi değil mumyalayıcılar! Türkiye’de hiç bilinmeyen bu meslek plandemiye karşı en etkin uyanmayı sağladı!
Mumyalayıcılar, ölümden sonra cenazeleri gömmek veya yakmak için hazırlamaktan sorumludur. Bu genellikle vücuttan kan ve diğer vücut sıvılarının boşaltılmasını, çürümeyi önlemek için de kimyasallarla mumyalanmasını ve "Bakımlı, düzenli, özenli" bir duruma getirilmesini içeriyor.
Ayrıca mumyalayıcılar diğer bir ifade ile cenaze yöneticileri, müşterileri için giyinme, tabutlama ve cenaze törenleri düzenleme konusunda yardımcı da oluyorlar.
Bir mumyacı olmak için, bir ön lisans veya lisans derecesine ihtiyaç vardır. Eğitimlerini morg bilimi, anatomi, biyoloji veya başka bir ilgili alanı da oolabiliyor. Bu programlardaki dersler anatomi, fizyoloji, mikrobiyoloji, kimya ve patolojiyi içeriyor. (bkz)
Modern mumyalama prosedürlerinin olmazsa olmazı ve konumuz olan, cerrahi kısmı sırasında, kanın damarlar yoluyla vücuttan çıkarılma işlemidir.
- Mumyalayıcılar mRNA sıvıları sonrası, işlem yaptıkları ölü bedenlerde aniden garip, 'lifli' pıhtılar buluyor ve bunları rapor ediyorlar.
Herşey ABD eyaleti olan Alabama'da 2001 yılından itibaren lisanslı bir cenaze yönetmeni ve mumyacı olan Richard Hirschman’ın Mayıs 2021'den itibaren pıhtı gördüğünü söylemesi ile başladı.
Ve gördüğü tüm pıhtıların listesini paylaştı.
Ekim 2022 tarihine kadar toplam mumyaladığı vücut sayısı: 364
1-Çeyrek 146 (38 pıhtılaşmamış, 67 ağır pıhtı, 20 onaylanmış aşılı)
2-Çeyrek 90 (11 pıhtılaşmamış, 38 ağır pıhtı, 21 onaylanmış aşılı)
3-Çeyrek 128 (19 pıhtılaşmamış, 51 ağır pıhtı , 15 onaylanmış aşılı) (bkz)
Richard Hirschman bir yıldan uzun fazla bir zamandır gördüğü bu pıhtıları, COVID-19 mRNA sıvısı ve belki de yeni koronavirüs ile ilgili olduğunu düşündüğünü söyledi.(bkz)
Ama endişelerini karşılamak için de Hirschman, elde ettiği pıhtıları bir laboratuara gönderdi ve bu pıhtıların demir, potasyum ve çinko açısından düşük olduğunu belirledi ve pıhtıların kandan başka bir şeyden oluştuğunu düşündü.
Bu arada pıhtıların görünme oranı %85 olduğu da konuşuluyor! (bkz)
Hirschman, daha önce pıhtı gördüğünü, ancak define hazırladığı cesetlerden “çıkan şeylerin” normal olmadığını söyledi. Çünkü o, "Kanın neye benzediğini" biliyordu.
Gördükleri, "Normal kan değildi." Ve "Kanla ilgili bir şeyler" değiştiği yönündeydi.
Hirschman COVID-19, “pandemisi” sırasında pıhtılaşmada bir artış olduğunu, ancak aşının kullanıma sunulmasından sonra, “gerçekten olağandışı lifli yapıların ortaya çıkmaya başladığını” belirtti.
Diğer Mumyacılar Konuşuyor;
Hirschman’ın iddiaları sosyal medyada yayılınca diğer mumyalayıcılarda konuşmaya başladı!
Yılda yaklaşık 300 ceset gören uzman mumyacı Wallace Hooker de The Epoch Times’a, mRNA aşılarının pıhtılarla bir ilgisi olabileceğini düşündüğünü ve en az yüzde 25’nden önemli miktarda gördüğünü ifade etti. (bkz)
Lisanslı Missouri cenaze müdürü Anna Foster, COVID pandemisinden sonra daha sık ve daha büyük pıhtılar görmeye başladığını açıkladı.
Avrupa İlaç Ajansı (bkz), kan pıhtılarını AstraZeneca ve Johnson & Johnson COVID-19 aşılarının, "çok nadir" bir yan etki olarak listeledi. Fakat asıl listelemesi gereken, BioNTech ve moderna’dan herhangi bir açıklama gelmedi!
Yine “Health Canada”(bkz), iki aşıdan sonra, “rapor edilen nadir reaksiyonlar” arasında “düşük trombositli kan pıhtılarını” listeledi.
Sonuç; Plandemi ortaya çıkmasın diye otopsi yaptırmadınız ama mumyacıları unuttunuz!
-Dirisi yalan söyleyen insanın ölüsü yalan söylemiyor!