5gvirüsnews Haber Merkezi Antalya / 21 Haziran 2021
DSÖ’nün 12 Mart 2020 tarihinde, yarasadan çıktığı var sayılan, konakçısı tartışılan Covid-19 adı verilen ve özellikle medya aracılığı ile çok hızla yayılan bir virüs var diyerek Pandemi ilanından sonra, halka açık testlerin yapıldığı bir aşılama ortamı da yaratıldı. Onun kısa adı, yani giydirilen kılıfına da AKO (Acil Kullanım Onayı) denildi.
Dünyadaki bilim insanları pandemiyi aşı için var ettiler, “Aşı’nın yan etkileri beraberinde ölümleri de getirecek.” uyarısı yapmalarına rağmen fazla itibar edilmedi. Şimdi karşımızda aşı olan Serkan SAVLI gibi örnekler oluşmaya başladı!..
Antalya’da yaşayan Serkan SAVLI 1982 doğumlu, Antalya/Beldibi’nde bulunan Rixos Sungate’de güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Otelin güvenlik müdürü K.Ç personeline haftada iki kere PCR test veya aşı yaptırmasını istedi. PCR test paralı olduğu için geriye tek seçenek aşı olmak kaldı. SAVLI, “alerjik hastalığım var, aşı olmazsam olmaz mı?” dedi. Yönetici, “bu durumunu hastanede anlatırsın doktorlar karar verir.” dedi. SAVLI’da 6 Mayıs 2021 tarihinde Antalya Eğitim Araştırma Hastanesine gitti. Bu sefer karşında otelin güvenlik müdürü değil doktor vardı. Ona da alerjik hastalığına ilave olarak bağırsaklarında da sorun olduğunu söyledi. Doktor, “yok bir şey olmaz” diyerek, ilk doz BioNTech aşıyı yaptı. Aradan 30 dakika geçti, Serkan SAVLI nefes almakta zorlandı, tansiyonu çıktı ve kendini hastanenin acilinde buldu. Yapılan müdahalenin ardından kendisini o gün taburcu ettiler. Ama ertesi gün, bu seferde hızlı atan kalbinden dolayı ambulansla bir gün önce taburcu olduğu hastaneye geldi. Klinikteki klasik tetkiklerin ardından taburcu edildi. Taburcu olması fazla sürmedi, 24 saat geçmeden fenalaşan SAVLI ambulans ile yine hastaneye yetiştirildi.
Serkan SAVLI bugüne kadar 20’den fazla ambulans ile hastaneye gitti, 5-6 kez ölümden döndü. İşyerine 20 günden fazla rapor götürmediği için, 14 Haziran’da istifa etmek zorunda kaldı. O günden sonra zorla aşı olmasını istenen Sungate Rixos’dan kimse Serkan SAVLI’yı aramadı.
Alerjik rahatsızlığı ve özellikle de bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu söylemesine rağmen aşı yapılan SAVLI’nın tetkiklerinde bir şey çıkmadığı için hastaneye de yatırılmadı. Bugüne kadar kendisini arayan yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın ALO184 hattı olurken, söyledikleri de, “biz bir şey yapayız” oldu!..
Antalya’da yaşayan, aşı olmadan önce sağlığı yerinde ve iş olan Serkan SAVLI’nın aşı sonrası sağlığını ve işini kaybetti.
Aşı’nın vücuttaki hasarları, belki de yol açtığı yan etkiler tam olarak bilinmediği için ve özellikle de kronik rahatsızlıkları olan kişilerde, aşının ne tür belirtileri olacağı yönünde hiç araştırma olmadığından dolayı Serkan SAVLI’ya teşhis konulamıyor!.. Ama biliyoruz ki Türkiye’de, Serkan SAVLI gibi aşı sonrası bu tür rahatsızlıklar yaşayan ve hayatını kaybeden yüzlerce insan var!..
Aşı hayatımıza giren yeni bir silah olduğu için Türk Ceza Kanun’da yeri yok. Bir de olmayanlar için kanun çıkartalım diyen aklı evvel hukukçular var. Diğer yanda ise Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar TCK’nın 86. maddesinde düzenlenmiştir. Kasten yaralama suçunun kanunda öngörülen cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis var. Aynı kanuna ufak bir değişiklik ile aşı içinde uygulanabilir mi sorusu bile saflık olduğu bir ortamdayız. Çünkü karşımızda aşı sonrası ölümün bile sorgulanmadığı bir durumdayız.
Serkan SAVLI’ya geçmiş olsun…
BU HABERLERİ MALESEF VERMEZ BİZİM SATILMIŞ KUKLA MEDYA.!