5gvirusnews / Röportaj
Konuğumuz AK Parti Kurucu Üyesi, 23. Dönem Karabük Milletvekili Mustafa Ünal, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Goethe Enstitüsü'nde Dil Eğitimi gördü. Doktorasını Berlin Hür Üniversitesi'nde ticaret hukuku dalında tamamladı. AGİTPA ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyesi oldu. Çok iyi düzeyde Almanca, iyi düzeyde İngilizce ve Arapça biliyor.
Mustafa Ünal’ın gündemimize gelme nedeni, bugünlerde pandemi ve etrafında dönen tedbir adı altında yaşananları daha iyi anlamak ve görmek için, 12 yıl öncesinde hayatımıza sokulan, “Yeni Tip Domuz Virüs” ile yaşatılanlara ve çıkış noktasını görmemizden kaynaklandı.
Adını ile ilk kez California ve Teksas’ta Mart’ın sonlarında ve DSÖ’nün 27 Nisan 2009 tarihinde Meksika’da 900 kişinin, “Domuz Gribi”ne yakalandığının duyurulmasından sonra iyice duymaya başladık. DSÖ’de salgının alarm derecesini altı dereceli ölçekte 3’ten 4’e yükselttiğini açıkladı. 4. Pandemik düzey, riskin büyümesi ile birlikte hastalığa neden olan virüsün toplumsal bir salgın ihtimali anlamına geliyordu. Ve nihayet 11 Haziran 2009 tarihinde güya “Domuz Gribi” ABD’de de görününce DSÖ pandemi ilan etti. ABD hemen Meksika sınırını kapattı.
DSÖ’nün “Yeni Tip Domuz Virüs” ilanını pandemi olarak görmeyen ve bu virüse inanmayan bir kişi vardı. O da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Sağlık Alt Komisyonu Başkanı Dr. Wolfgang Wodarg idi.
Wodarg pandemi ilan eden DSÖ’ye soru önergesi vermek ve konunun araştırılmasını istedi. İşe Wodarg’ın bu isteğine Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyesi AK Parti milletvekilleri Lokman Ayva ve Mustafa Ünal destek verdi.
Bugünde, “Yeni tip corona virüs” (Covid-19) olarak karşımıza çıkan pandemiyi sorgumla zamanı geldi ve geçiyordu. Onun için 23. Dönem Karabük Milletvekili Mustafa Ünal
5gvirusnews: Yeni Tip Domuz Gribi’nin bitmesine neden olan Avrupa Konseyi Komisyon başkanı Dr. Wolfgang Wodarg neden destek verdiniz
Mustafa Ünal: 2009 yılının ikinci yarısında başlayan domuz gribi salgını söylemleri günlerce sözel ve görsel yayın organlarında yer aldı. Dünya Sağlık Örgütü domuz gribinin ilk görüldüğü 2009 Nisan ayında yaptığı açıklamada 6 ayda 2 milyardan fazla insanın bu hastalığa yakalanacağına ve 100 milyondan fazla insanın da öleceğine yönelik açıklamalar yaptı. O dönemlerde hepimizin hatırlayacağı gibi televizyonlarda astronot kıyafetli görevliler ilaçlamalar yaptı. Büyük bir korku ortamı oluşturuldu. Ancak, domuz gribinden ölenlerin sayısı dünya genelinde 15 bin civarında idi.
Avrupa Konseyinde Türk Delegasyon üyeleri olarak ben ve İstanbul Milletvekili sayın Lokman Ayva Avrupa Konseyi Aile ve Sağlık Komisyonunda görevli idik. Komisyon Başkanı sayın Wolfgang Wodarg’ın “Domuz gribi sahte bir salgın mıydı, araştırılsın” başlıklı araştırma önergesi vermeyi bizlerle paylaşınca, tabii olmadığına ve abartıldığına inandığımız, bu salgın söylentisinin araştırılması önergesine katıldık. Nitekim, domuz gribi söylentisinden 5 yıl kadar önce de tavuk katliamına, insanlık dışı yöntemlerle tavukların diri diri yakılmalarına, sebep olan kuş gribi rivayetleri ortada dolaşmıştı.
Bizlerin verdiği önergeye istinaden yapılan bu araştırma döneminde ve araştırmanın sonuçlarının müzakere edildiği toplantılarda Dünya sağlık Örgütü Epidemioloji Birimi Direktörü Prof. Keil’in “Domuz gribi ilaç üreticilerinin karlarını artırmak için üretilen bir korku kampanyasıydı” şeklindeki ifadesi ile Dünya sağlık Örgütü Grip Direktörü Fukuda’nın Konsey’e gönderdiği “Domuz gribi ile ilgili olarak karar alan bilim adamlarımızın ilaç şirketleri ile çıkar anlaşması yoktur” şeklindeki savunması, o günlerden hatırımda kalan önemli bilgilerdir. Neticede domuz gribinin sahte bir salgın söylemi olduğu ve ilaç sanayiinin bu söylemlerden çok karlı çıktığı Avrupa Konseyinin bu araştırması ile saptanmış oldu.
5gvirusnews: Şimdi de, DSÖ’ye “Yeni Tip Korona Virüsün” varlığı konusunda soru soracak Dr. Wolfgang Wodarg ve Mustafa Ünal’a ihtiyaç var.