Öne Çıkanlar DSÖ Göbeklitepe KKTC mRNA Chabad

TATAR'A SIĞINDILAR!

KANAL T'Yİ 800 BİN STERLİNE SATIN ALAN NİYAZİ ŞANAL VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAPTIĞI RASIH REŞAT, ÖZÜR DİLEDİ, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Yazan Sabahattin İSMAİL

AKOL İnşaat şirketi sahibi Niyazi Şanal, CB Tatar ve eşi Sibel Tatar'a 800 bin sterlin ödeyerek, Kanal T'nin isim hakkını satın aldı, başına da Rasıh Reşat'ı genel yayın yönetmeni olarak atadı

Rasıh Reşat ilk olarak bazı eski çalışanları çağırdı.

- "Ben savunulan politikaya karşı sert bir yayın politikası güdeceğim, kanalı muhaliflere açacağım, siz bu sert politikaya ayak uyduramazsınız, bu nedenle sizinle çalışmam mümkün değil, yollarımızı ayıracağız" dedi.

Bazı eski çalışanları kanaldan temizledi, iki devletli çözüm politikasına karşı olan kişileri istihdam ederek etkin görevlere getirdi.

Bunları ve daha fazlasını bana telefon açan işten atılan, ekmek paraları kesilen bazı eski çalışanlar anlattı.

EKMEK PARASI ŞİKAYETİ

Ne ilginçtir ki şimdi Rasıh Reşat, "Sabahattin abi benim işten atılmamı istiyor, ekmek paramla oynuyor" diye şikayet ediyor. Sorarım:

- Sen, daha ilk günden kaç eski çalışanın ekmek parasını kestin Rasıh? Dilek Kırıcı'yı, Gökçe Örnekal'ı ve diğerlerini işten atarak ekmek paralarını kesmedin mi? Hangi yüzle şikayet ediyorsun?

Kimsenin ekmek parası ile asla oynamam. Ne ki bu böyledir diye, her gün Anavatana ve kanla, canla, binlerce şehit pahasına kurduğumuz devletimize Rum ağzıyla saldıranlara, Türkiye ile birlikte belirlenen ortak milli politikayı kötüleyenlere, Rum taleplerinin propagandasının yapılmasına, medyaya, örgütlere ve partilere sızmış 5. Kol mensuplarına göz yumacak değiliz.

Ya Ruma hizmetten vaz geçecekler, ya da tümü birden aynı yoldaki SİM TV ve Yenidüzen'de toplanacaklar...

"Ekmek parası" diyerek müslüman mahallesinde salyangoz satmalarına göz yummayacağımız bilinmelidir.

YAYIN POLİTİKASI DEĞİŞTİ

Rasıh Reşat eski çalışanları attıktan sonra yayın politikasını değiştirdi.

18 Temmuz 2024'de TBMM'nde oy birliği ile onaylanan "iki devletli çözüm ve Tanınma" politikasına karşı çıkanları ekrana çıkarmaya başladı.

Bunlardan biri de, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidi siyasetine tam destek veren TBMM tezkeresini protesto için, Anavatan Büyükelçiliği önünde protesto eylemi yapan KTOEÖS başkanı idi...

MİLLİ POLİTİKAYI SAVUNANLAR DIŞLANDI

Buna karşın şimdiye dek, Anavatan ile ortak belirlenen milli politikayı savunan bir tek kişiyi bile ekrana çıkarmadı...

Hızını alamadı, kendi programında, "Rum yönetiminin yaptığı tutuklamaların sorumlusu kendini milliyetçi sananlar ve görüşme masasına oturmak için MARJİNAL TALEPLER ileri süren Cumhurbaşkanıdır. Rum yönetimi, bunların verdiği bilgileri ve açtığı kanalları kullanarak tutuklama yapıyor. Bunlar inşaat sektörünü ve ekonomiyi çökertecekler, sonra da görüşmeler başlasın diye Ruma yalvaracaklar. Bir an önce bu marjinal talepler geri çekilerek masaya oturulsun....." diye konuştu.

Bir yazı ile yanıt verdim, ona ve onu konuşturan patronu yapsatçı Niyazi Şanal'a sorular sordum, onları ve aynı safsataları ileri süren işbirlikçi Rum lobisini, KANAL T'de canlı yayında tartışmaya davet ettim. Tümüne "HODRİ MEYDAN" dedim.

Kısa sürede yüz milyonlarca sterline hükmeden yapsatçı Niyazi Şanal, yedirip içirdiği, Karpaz Otellerinde parasını ödeyerek beleş tatil yaptırdığı Serhat İncirli ve Rasıh Reşat gibi malum "gazetecilerin" yağlama-yıkamalarına alışık olduğu için, eleştiriler karşısında şaşırdı, panikledi.... Kendisinin "TMT'ci bir babanın milliyetçi oğlu olduğunu" belirterek, Rasıh Reşat'ın yazdıklarından haberi olmadığını, onun yazdıklarının kendisini bağlamadığını, onunla hemfikir olmadığını" anlatmaya başladı.

Sorularıma ve HODRİ MEYDAN çağrıma hala yanıt vermediler

RASIH KIVIRDI

Rasıh Reşat'ı da haşlamış olacak ki, o da bir anda yüzde yüz kıvırdı, yazdıklarının arkasında duracak cesareti göstermedi, yazdıklarını inkar etti.

Verdiği yanıtta, " kendisinin de federasyona karşı olduğunu, federasyonun gerçekleşme imkanı olmadığını, MARJİNAL TALEPLER derken, kötü niyetli olmadığını, 'alışılmışın dışında görüşler ortaya konuyor', demek istediğini" yazdı

Bu yazısına verdiğim yanıtlardan ve ısrarla sorduğum sorulardan rahatsızlığı daha da artan Niyazi Şanal, CB Tatar'ın beni durdurabileceğini düşünerek Rasıh Reşat'ı da aldı ve Cumhurbaşkanlığı'na gitti.

Tatar ile yaptıkları görüşmede önce özür dilediler. Sonra, kendilerinin federasyona inanmadıklarını, Rumlara güvenmediklerini, Türkiye ile belirlenen ortak milli politikaya bağlı olduklarını ve Kanal T'nin yayın politikasının milli politika olacağını belirttiler.

Rasıh Reşat, kendisinin sözlerinin, konuşmasını haber yapan Kıbrıs Postası tarafından çarptırıldığını dahi iddia ederek "yanlış anlama olduysa özür dilerim" dedi. Niyazi Şanal ise, Rum tezlerinin bir daha savunulması halinde, her kim olursa olsun Kanal T'den uzaklaştıracağını Tatar önünde söyledi..

TATAR BENİ SUSTURAMAZ

Devamla, sanki Tatar veya bir başkası bana talimat verebilirmiş gibi, eleştirilerimin durdurulmasını da istediler.

Bu hadsizliğe, başta Tatar olmak üzere, kimse cesaret edemez...Eden ağzının payını en sert şekilde alır...

Kimsenin memuru ve adamı değilim, kimseden talimat almam, kimseden maddi veya makam talebim, beklentim de yok. Bazı sözde gazeteciler gibi, üç kuruşa, bir beleş geziye, iki günlük tatile, sponsörlüğe, reklam parasına, zarf içinde Rumdan gelecek eurolara kalemimi satmam...

Nitekim bunu çok iyi bilen Tatar, benden böyle bir talepte bulunmadı.

Bunlar beni hiç ilgilendirmiyor.

Tatar ile ne konuştukları umurumda bile değil.

Tatar beni susturamaz...Onlara bunu söyledi...

Milliyetçi kesim içinde Tatar'ın yanlışlarını daha seçim sürecinden itibaren en sert ve en çok eleştiren, onunla boğaz boğaza gelen bir kişi olduğumu, bu nedenle tetikçilerin çok saldırısına uğradığımı ama susmadığımı, sinmediğimi herkes biliyor.

Tatar, Başbakan, Bakanlar ve herhangi bir siyasi beni susturamaz.

Doğru bildiklerimi cesaretle söylemekten, eleştirmekten, kimse beni durdurumaz...

SÖZ DEĞİL İCRAAT ÖNEMLİ

Tatar'a verdikleri sözlere gelince....

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.

Bundan böyle gözümüz Kanal T'nin ve Rasıh Reşat'ın üzerinde olacaktır

Kendileri Anavatan ile birlikte belirlenen ortak milli politika aleyhine birşey yazmayabilir...

Ne ki, Türkiye- KKTC düşmanı Rum işbirlikçilerini, teslimiyetçileri, Rumdan ve emperyalist güçlerden beslenen 5. KOL mensuplarını Kanal T programlarına çıkararak, kanalı 5. KOL'un bir propaganda ve beyin yıkama aracı haline getirdiler

Nitekim önceki hafta iki devletli çözüm için karar alan TBMM'Yİ, Anavatan Büyükelçiliği önünde protesto için provokatif bir eylem yapan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, KTÖS Başkanı Burak Maviş, ve eski CTP Genel Başkanlarından biri Kanal T'ye çıkarılarak Rum tezlerini savunmalarına imkan sağlandı .

Ne ki ortak milli politikayı savunan bir tek kişi bile ekrana çıkarılmadı

MUHALEFET, KANALLARINI BİZE AÇIYOR MU?

Şimdi, "ifade ve basın özgürlüğüne karşı mısın?, herkes görüşünü söylesin, bir TV tarafsız yayın yapmalı" denebilir.

Sorarım:

- İfade ve basın özgürlüğü ile tarafsızlık, sadece milliyetçi olduğunu söyleyen kanallardan mı talep edilmektedir?

SİM TV, Radyo Mayıs, Kanal T, hatta BRTK vb kanallar " herkesin ifade ve basın özgürlüğü var, tarafsızız " diyerek, örneğin beni, Özer Kanlı'yı, TMT'cileri, MMV Başkanı Aziz Gülbahar'ı, Meclis Başkanı Zorlu Töre'yi Vatansever akademisyenleri niye programlarına davet etmiyorlar?

İfade ve basın özgürlüğü sadece Türkiye-KKTC karşıtları için mi vardır?

İfade ve basın özgürlüğüne sadece BRTK ve Kanal T mi uymak zorundadır.? SİM TV ve diğerlerinin uyma zorunluluğu yok mu?

Aptal değiliz.

Ne yapıldığını görüyoruz.

Türkiye- KKTC karşıtları, ifade ve basın özgürlüğünü sadece kendileri için ve milliyetçi kanalları da kullanmak için savunuyorlar

Ama kendi kanallarında milliyetçi insanları asla konuşturmuyorlar

O halde Kanal T ve devletin sesi olan BRTK da aynı yolu izlemelidir, Türkiye- KKTC karşıtlarına ekranı kapatmalıdır.

Esasen bu Anayasa gereğidir.

Devlete ve Anavatana karşı düşmanca yayın yapılamaz....

Onlar TV'lerini, radyolarını bizlere açmadıkları sürece, devleti savunanların da ekranı onlara kapatma hakkı vardır.

Herkes artık safını belli etmelidir

5. KOL'A SPONSÖR OLMAYIN

Hem milliyetçi geçinip, hem de Türkiye-KKTC karşıtlarını, işbirlikçi teslimiyetçileri, 5. Kol mensuplarını beslemeye, reklamlarla finanse etmeye, itibar kazandırmaya vb iki yüzlü tutumlara da son verilmelidir.

Buna Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Kamu Kurumları, Kamu Bankaları, işadamları ve KANAL T sahibi/yöneticileri de dahildir.

Gece gündüz Türkiye ve KKTC'ye aşağılık, alçakça ifadelerle saldıranlara, Rum milli politikasını savunanlara reklam vermek, onlara sponsör olmak Türkiye ve KKTC'ye düşmanlıktır, o ajan provokatörlerle birlikte hareket etmektir.

Bunun bir bedeli olmalıdır.

Bu bedeli göze alıyorlarsa sorun yok, sonra ağlayıp sızlamasınlar!

Onlara sesleniyorum:

Ya göründüğünüz gibi olun, ya da olduğunuz gibi görünün.

Oy ve maddi çıkar hesabıyla veya "aman bana saldırmasınlar" korkusuyla hareket etmeyin, her gün Anavatana " işgalci", KKTC'ye "sahte" diye saldıran ajan provokatörlerden, Türkiye-KKTC düşmanı işbirlikçi 5. KOL mensuplarından uzak durun, onları reklamlarınızla, örtülü ödeneklerinizle finanse etmeyin, otellerde ağırlayıp yedirip içirmeyin, bu casuslardan uzak durun.

Çoğu KKTC ve Türkiye'den nemalanan sahte milliyetçi, hatta UBP'li işadamlarından, müteahhitlerden kamu/özel bankalardan ve kamu kurumlarından ve hatta TC kökenli işadamı/ şirketlerden oluşan iki yüzlü sponsörlerin ve finansörlerin kimler olduğunu biliyoruz

Bu iki yüzlülükten vaz geçmeyip Rum yönetiminin propaganda elemanı etki ajanlarını ve 5. Kol'u finanse etmeye, onlara sponsorluk yapmaya devam ederlerse tümünü manşetlerde teşhir edeceğiz. Anavatanın bilgisine getireceğiz. İhalelerden dışlanmalarını ve onların da Türkiye'ye sokulmamalarını talep edeceğiz

Artık Türkiye- KKTC karşıtlarını finanse eden iş çevrelerine ve siyasetçilere karşı kesin tavır alınmasını istiyoruz.

Anahtar Kelimeler:
RumErsin TatarKKTC
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.