
Yazan Sabahattin İSMAİL
Hükümetin, reşit olmayan ilk ve orta dereceli okul öğrencilerinin, türbanla okullara girişini serbest bırakmak amacıyla çıkardığı dayatma türban tüzüğü, hem KKTC'nin içini karıştırdı, hem Atatürkçü Kıbrıs Türk Halkını endişelendirerek eyleme geçmesine neden oldu, hem Anavatandaki bazı hadsizlerin Kıbrıs Türklerine hakaret ve küfürlerle saldırmalarına vesile oldu, hem yaratılan kaosu istismar eden Rum yönetimi ve içimizdeki bir avuç Türkiye-KKTC karşıtı Rum sevicinin Anavatana karşı provokasyonlarda bulunmasına fırsat yarattı...
Dayatmaya karşı, KKTC'nin dört bir yanında 10 gündür yoğun katılımlı eylemler sürerken, öğretmen sendikaları da söz konusu tüzüğün iptali için Anayasa Mahkemesine baş vurdu.
Mahkeme 28 Nisan günü davayı görüşecek ve büyük olasılıkla tüzüğü iptal edecek..
Atatürkçü Kıbrıs Türklerinin yaşam biçimine ve laiklik hassasiyetlerine tahammül edemeyen Türkiye'deki Atatürk düşmanları, KKTC'de, reşit olmayan çocukların ilk ve orta dereceli okullarda türbanla okula gitmesine karşı çıkılmasını hazmedemiyor
Tepkileri istismar ederek tüm Kıbrıs Türklerine " dinsizler, din düşmanları, Rum, İngiliz kırmaları, Rumluktan kurtulamayanlar, gidin güneyde yaşayın, hadsizler vb..." aşağılık nitelemelerle saldırıyorlar.
Türkiye'den gönderilen bir köy imamı
" bunların cenazelerini yıkamam, namazlarını kılmam, selalarını okumam" diye açıklama yapıyor.
Cumhurbaşkanlığı Baş danışmanı Oktay Saral, "Kıbrıs'ı Rumluktan kurtaramadık" diye paylaşım yapıyor
İktidar yayın organında bir köşe yazarı,
" Kıbrıs Türklerine yönelik 2. bir barış Harekatı yapılması gereğinden" söz ediyor...
Bunlar KKTC'deki tepkileri daha da artırdı
Yetmezmiş gibi CB Erdoğan'ın da partisindeki bir konuşmasında "KKTC'ye gelip türbana karşı çıkanlara hadlerini bildireceğini ve onları sıkılaştıracağını" söylediğine ilişkin haberler basında yer aldı.
Bu haber de tepkileri doruğa çıkardı.
GENEL GREV YAPILIYOR
Bu duruma tepki gösteren öğretmen, memur, işçi sendikaları ile onları destekleyen 100 civarındaki dernek ve parti, türban tüzüğünün iptali ve CB Erdoğan'ın sözlerini protesto için 2 Mayıs'ta GENEL GREV, YÜRÜYÜŞ VE MİTİNG kararı aldı.
2 Mayıs'ta hayat duracak, Halk sokaklara dökülecek...
Yaratılan ortamı, hegemonyacı siyasi emelleri için kullanmak isteyen Rum yönetimi de fırsatı kaçırmayarak, kendi vatandaşı olarak gördüğü Kıbrıs Türklerine sözümona sahip çıkmak adına, CB Erdoğan'a tepki gösterdi.
Türk düşmanı Rum lideri Hristodulidis, Kıbrıs Türklerine baskı yapıp tehdit ettiği iddiasıyla Türkiye'yi AB'a şikayet etti, Kıbrıs Türklerini de Rumlarla birlikte sözde "işgale" karşı birlikte mücadeleye çağırdı
Durup dururken ve hiç gereği yokken, okulların tatile girmesine 3 ay kala yaratılan türban dayatmasının nereye vardığına bakar mısınız?
SAĞDUYU ŞART
KKTC ve Türkiye'yi yönetenleri, sendika ve partileri, medyayı, olayı Anavatana karşı soğukluk yaratmak için istismar edenleri ve bu kaostan Türkiye ve KKTC'de siyasi çıkar elde etmeye çabalayanları SAĞDUYUYA DAVET EDİYORUM
Anavatanda bu konuyu istismar ederek Atatürkçü Kıbrıs Türk Halkına ve yaşam biçimimize saldıranlar, sosyal medyada ve gazete köşelerinde nefret ve kin kusanlar, hakaret ve küfür edenler, cahilce söylemlerle, Kıbrıs Türk Halkını Türkiye düşmanı göstermeye çalışanlar, bu davranışlarına derhal son vermelidir.
Atatürk ilke ve devrimlerini savunan, bu nedenle haklı ve demokratik tepkilerini ortaya koyan Kıbrıs Türk Halkı da, bu olayı istismar ederek Anavatana saldıranları, Türkiye düşmanlığı yaratmak ve bizi Anavatandan koparmak isteyen 5. Kol mensuplarını, emperyalizm ve ENOSİS’Çİ Rum yönetimi ile işbirliği içindeki işbirlikçi Rum sevicileri tecrit etmelidir.
Onların kimler olduğu, hangi dış güçlerden beslendiği, provokatif yayınlar yapan hangi gazetelere Rum, AB, ABD fonlarından para akıtıldığı ve esas amaçlarının "Türkiyeli-Kıbrıslı" kavgası yaratmak olduğu, uzun yıllardır çok iyi biliniyor.
Dayatmaya karşı haklı tepkilerin bu provokatörler tarafından istismar edilerek Anavatana düşmanca saldırılmasına asla fırsat verilmemelidir.
ET VE TIRNAĞIZ
Türk Ulusu ile Kıbrıs Türk Halkı, Türkiye ile KKTC, et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütündür.
Çok gereksiz bir türban dayatması ile ve amacı aşan tepkilerle et ve tırnağı birbirinden ayırmaya çalışmak ihanettir
Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, her Türkün milli görevidir.
Kıbrıs Türk Halkı da bu milli görevini yerine getirmektedir
Türkiye, KKTC olmadan; KKTC de, Türkiye olmadan savunulamaz.
Bu türden gereksiz dayatma ve çatışmaları yaratanlar ve istismar edenler, Türk Ulusuna ve Türk milli çıkarlarına hızmet etmiyor.
Anavatanda ve KKTC 'de tüm ilgilileri ve yetkilileri SAĞDUYUYA davet ediyorum:
Kardeşliğimizi, birlik ve bütünlüğümüzü daha fazla yaralamadan, daha fazla tahribat yaratmadan dayatma türban tüzüğü iptal edilmelidir.
KKTC Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara herkes saygı duymalıdır...
Gereksiz kavgaya son verilsin, herkesin ağzından çıkanı kulağı duysun, birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz, gereksiz bir konu yüzünden parçalanmasın!.
Emperyalizmin, KKTC'yi yok etmek ve bir teslim anlaşması dayatmak için harekete geçtiği bugünlerde dayatmayı bırakıp kenetlenelim…