Öne Çıkanlar Tek Sağlık İpek Yolu Recep Tayyip Erdoğan Yedi NUHİ Kanunun Güneysu

GAYRIRESMİ 3’LÜ YEMEK

BARIŞ ŞARTLARINI GALİPLER KOYAR, MAĞLUPLAR DEĞİL

TATAR'IN YERİNDE OLSAM, HRİSTODULİDİS'E TEPKİ OLARAK GÖRÜŞMEYİ İPTAL EDERDİM.

Yazan Sabahattin İSMAİL

New York’ta organize edilen, BM Genel Sekreteri gözetimindeki sözde "gayrıresmi" 3'lü görüşme, yarın yapılacak.

BM Genel Sekreteri'ne BM Güvenlik Konseyi tarafından verilen İYİ NİYET MİSYONU (Good Offices) kapsamı, " İKİ TOPLUMLU, İKİ BÖLGELİ FEDERASYON ÇÖZÜMÜ İÇİN TARAFLARA YARDIMCI OLMAK"tır

Yani, BMGK'nin verdiği yetki kapsamı değiştirilmedikçe, TBMM, MGK ve KKTC hükümeti tarafından da onaylanmış milli hedefimiz olan "İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM"e, BM Genel Sekreteri'nin destek vermesi söz konusu değildir.

DEĞİŞMESİNİ İSTEDİK

O nedenledir ki Nisan 2021'de BM' ye verdiğimiz 6 maddelik öneri paketinde,,

"EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ BM GÜVENLİK KONSEYİ TARAFINDAN TEYİT EDİLMEDEN GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMAYACAĞINI" ortaya koyarak, BMGK'den bu yetkinin değiştirilmesini istedik.

BMGK bizi ciddiye almadı ve " İYİ NİYET MİSYONU" kapsamını değiştirmedi.

Haliyle Rum tarafı da bundan cesaret alarak " İKİ TOPLUMLU, İKİ BÖLGELİ FEDERASYONU GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN GÖRÜŞMELERİN, 2017'DE CRANS MONTANA'DA KALDIĞI YERDEN BAŞLAMASINI" talep etmeye devam etti.

Bunun anlamı, BM ve Rum yönetiminin yarınki 3'lü görüşmede federasyonu savunmaya devam edeceğidir.

Tatar ise, yüzlerce kez, " TANINMA OLMADAN, EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ BM GÜVENLİK KONSEYİ TARAFINDAN TEYİT EDİLMEDEN GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMAYACAĞI" şeklindeki sözlerini çiğnemekle kalacak.

Tatar, gelen eleştirilere yanıt olarak, " bunun resmi görüşme değil, gayrı resmi bir yemek olduğunu, bu yemek davetini kabul etmesinin kendisine Türkiye tarafından telkin edildiğini" söyleyerek topu Türkiye'ye atıyor.

ARKASI GELECEK

Sadece bu görüşme ile yetineceklerini hiç sanmıyorum.

Türkiye ve Tatar'ın attığı bu geri adımı istismar ederek arkasını getirecekler.

4 olasılık var:

1- BM, " görüşmeler başladı, KKTC 'yi tanımaya gerek yok" algısı yaratmak için bir süre sonra bir başka sözde " gayrı resmi" 3'lü görüşme isteyebilir

2- Bir BM belgesi ortaya koyarak görüşmeleri başlatmak için emrivaki yapmaya kalkabilir

3- 6 aylık görev süresi dolan ve bizim yeniden uzatılmasına şiddetle karşı çıktığımız Guterres'in kişisel temsilcisi Holguin'in görev süresini 6 ay daha uzatmak isteyebilir

4- Yeni bir görüşme sürecinin ilk adımı olarak iki taraf arasındaki işbirliği konularını görüşmekle işe başlanmasını önerebilir.

BİR BAŞKA GERİ ADIM

Bilindiği gibi Tatar, birkaç ay önce, görüşmelerin başlaması için " 3 D " adını verdiği "direk ticaret, direk ulaşım, direk temas" konusunu gündeme getirmişti.

Devamla, "3 D" konusunda ilerleme sağlanmasının görüşmelere başlamak için yeterli olacağını açıklayarak " TANINMA OLMADAN, EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ BM GÜVENLİK KONSEYİ TARAFINDAN TEYİT EDİLMEDEN GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMAYACAĞI" şeklindeki milli politikayı esnetmişti.

Tatar, ilk günden beri karşı çıkıp eleştirdiğim bu esnemenin veya " açılımın" da "Türkiye tarafından telkin edildiğini ve Türkiye'nin onay vermediği hiçbir adımı atmadığını" iddia etmişti.

Herhalde, Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan içeriği gizli görüşmelerde, sadece Doğu Akdeniz'deki sondajlar, Adalar Denizi'ndeki adaların durumu, kıta sahanlığı, kara suları, FIR Hattı, Heybeli Ada Ruhban Okulu'nun açılması, Patrikhane'nin ekümemikliği vb. konuları değil, Kıbrıs'taki görüşme sürecinin yeniden başlatılması da konuşulmaktadır.

Tatar'ın iddia ettiği "Türkiye'nin telkini var" ifadesi de bundan kaynaklanıyor olabilir.

Ben Tatar'ın yerinde olsaydım, perde gerisinde telkin ne olursa olsun, TBMM, MGK ve KKTC hükümeti tarafından onaylanan resmi milli politikadan milim geri atmazdım. Çünkü atılan geri adımların faturası sonunda kendisine çıkacaktır.

OYUN KURUCU İNGİLTERE

Son 60 yıldır BM'de Kıbrıs ile ilgili ne karar alınırsa alınsın, hangi açıklama yapılırsa yapılsın arkasında, adadaki üslerini koruma kaygusuyla hareket eden ve adayı arka bahçesi sayan İngiltere vardır.

BMGK ve AB, Kıbrıs'ı İngiltere'nin gözetimine devretmiştir.

1985-1986 Cuellar Planları'nın da, 1992 Gali Planı'nın da, 1994 Güven Yaratıcı Önlemler Paketi'nin de, 2004 Annan Planı'nın da gizli mimarı İngiltere'dir

Şimdiki bu 3'lü görüşmenin de, yeni bir süreç başlayacaksa, onun da mimarı yine İngiltere'dir

Nitekim Rum basınında yer alan haberlerde, " İngiltere, Türk tarafının artık egemen eşitlikten değil, "3 D"den söz ettiğine dikkat çektiği" iddia edilmiştir.

İngiltere ile yakın ilişki içinde olan Türkiye ile Tatar'ın, kısa süre önce durup dururken, "3 D" konusunu ortaya atması ve bu konuda ilerleme olursa görüşmelerin başlayabileceğinin ifade edilmesi dikkate değerdir

Acaba perde gerisinde Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve hatta AB/ABD konu üzerinde çalışmakta mıdır?

Bu sorunun yanıtını önümüzdeki birkaç ay içinde alacağız.

TATAR İSTESE OYUNU BOZABİLİRDİ

Aslında, Rum yönetimi başkanı Hristodulidis, yarınki görüşmeye gitmemesi için Tatar'a altın bir fırsat vermişti.

Hristodulidis 13 Ekim tarihinde düzenlenen "Güzelyurt'u anma etkinliğinde yaptığı konuşmada çözümden ne anladığını şöyle vurgulamıştır:

1- Çözüm, "işgalci " Türk askerinin adadan çıkarılmasıdır

2- Çözüm, Güzelyurt ve Maraş başta olmak üzere tüm ata topraklarının Rumlara iadesidir.

3- Çözüm, Türkiye'nin Garantörlüğünün ve tek yanlı müdahale hakkının ortadan kaldırılmasıdır.

4- Çözüm, AB normlarına uygun tek egemenliğe, tek vatandaşlığa, tek temsiliyete dayalı federasyon kurulmasıdır.

Hristodulidis geçmiş tüm açıklamalarında bunları "MÜZAKERE KONUSU OLMAYAN VE TAVİZ VERİLMEYECEK KIRMIZI ÇİZGİLERİ " olarak nitelemiştir

Yani, kendilerinin KIRMIZI ÇİZGİLERİ var ama Türk tarafının KIRMIZI ÇİZGİLERİ olmamalıdır.

Ben Tatar'ın yerinde olsam, bu provokatif, hakimiyetçi, hegemonyacı ve yayılmacı konuşmaya tepki olarak Newyork görüşmesine gitmez ve " bu zihniyetle görüşülecek bişey yok" diyerek yemeği iptal ederdim.

Aynı zamanda, KKTC 'ye yatırım yapan kişilerin tutuklanmasını, terör devleti İsrail'e yardım için emperyalist ülkelere üsler ve imkanlar verilmesini ve yoğun şekilde silahlanmalarını da, bu tavrımı destekleyen somut örnekler olarak ortaya koyardım

Ne ki, bu altın fırsatı değerlendiremedi, bugün Newyork’a uçtu.

BARİ DİK DURMALI

Tatar New York’ta GALİP, HAKLI VE GÜÇLÜ TARAF olduğumuzun bilinci içinde çok kararlı ve dik durmalıdır.

Bu bağlamda şunları yapmalıdır:

1- Resmi görüşmelerin başlaması için, TBMM, MGK ve KKTC hükümeti tarafından onaylanan milli politika olan, EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN-EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZÜN BM GÜVENLİK KONSEYİ TARAFINDAN TEYİDİNİ şart koşmalıdır

2- BM Genel Sekreteri veya Hristodulidis’in ortaya koyacağı herhangi bir belgeyi görüşmeyi ve almayı reddetmelidir

3- Guterres'in kişisel temsilcisi Holguin'in görev süresinin uzatılmasına kesinlikle karşı çıkmalıdır

4- "Bunun gayrı resmi bir yemek" olduğunu belirterek görüşme sonunda BM Genel Sekreteri'nin "ORTAK AÇIKLAMA" yapmasına onay vermemelidir

5- Bu görüşmenin devamı niteliğinde olacak bir başka 3'lü görüşme için tarih belirlenmesine karşı çıkmalıdır

6- "3 D" konusunun egemen eşitlikten ve eşit uluslararası statü talebimizden vaz geçtiğimiz anlamına gelmediğini ve bu talebimizin Rum yönetimi izniyle değil, BMGK kararı ile gerçekleşmesi halinde görüşmelerin başlayabileceğini ortaya koymalıdır

7- Türk askerinin adadaki varlığının, Türkiye'nin etkin ve fiili Garantörlüğünün aynen devamının, KKTC 'nin sonsuza dek yaşamasının ve İKİ DEVLETLİ BİR UZLAŞININ MÜZAKERE KONUSU OLMAYAN KIRMIZI ÇİZGİMİZ OLDUĞUNU sert bir üslupla vurgulamalıdır.

SONUÇ

Sonuç olarak Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak isteyenlerin başlattığı bir savaş sonunda MAĞLUP OLAN DEĞİL, GALİP GELEN VE GÜÇLÜ tarafız.

BARIŞ ŞARTLARINI SUÇLU, HAKSIZ VE MAĞLUP TARAF DEĞİL, MASUM, HAKLI VE GALİP TARAF koyar, üstüne SAVAŞ TAZMİNATI da talep eder ...

Biz Kıbrıs'ta, masum, haklı, galip ve savaş tazminatı almaya hak eden güçlü tarafız.

Türkiye ve KKTC, bu bilinçle şart kabul eden değil, şart koyan taraf olmalıdır.

Tatar, bu bilinçle dik durmalı ve yukarıdaki 7 maddeden asla geri adım atmamalıdır.

Anahtar Kelimeler:
KKTCRumBMErsin TatarMGK
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Fadil 2 gün önce

Kapak... kapak olsun