Haber Merkezi İstanbul / 23 Kasım 2024
Gerçeklerin hızla üstünün örtüldüğü, neyin doğru neyin yanlış olduğunun bilmeceye dönüştüğü bir zamandan geçiyoruz. İşte bu bilmecelerden birisi de geçen günlerde Husilerin vurduğu, adı Anadolu S olan bir dökme yük gemisi idi. Gemi, Marine Traffic’in verilerine göre, İskenderiye kentinden Panama bandırası ile Pakistan’ın Kasım limanına doğru yola çıkmış.
Gemiye yapılan ilk füze saldırısını, Associated Press’in 17 Kasım’da yaptığı haber ile öğrendik. Haber göre, Yemen’de vurulanın, “OrasShipping”'e (Oras Nakliye Grubu) ait Anadolu S adlı dökme yük gemisi, Yemen'deki İran destekli Husilerin Mocha'nın yaklaşık 48 kilometre batısında yapılan füze saldırısı sonucu vuruldu. İkinci saldırı ise 18 Kasım günü yapıldı. Gemiye yapılan füze saldırısından iki gün sonra (19 Kasım 2024) deniz ve deniz taşımacılığı haberleri yapan Newsatsea’nın yer alan bir haberde, “Oras Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Salih Zeki Çakır, "Şimdilik bir sorun yok. Kaptan tehlikeli bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor." dedi.
Aynı gün Husilerin askeri sözcüsü Yahya Qasim Sare bir açıklama yaparak saldırıyı resmen üstlendi. X’den pazartesi günü yapılan açıklamada, Deniz Kuvvetlerinin uyarılarına yanıt vermeyen ‘Anadolu S’ gemisinin, Kızıldeniz'de bir dizi balistik ve deniz füzesi ile hedef alındığını, ayrıca Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin, “İşgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasaklarını ihlal ettiğine” yer verdi.
SALDIRI TÜRKİYE’YE Mİ ERDOĞAN MI?
Yementdy TV’de yapılan haberde de Husilerin, Türkiye değil(!) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın destekçisi olan Türkiye Eski Başbakanı Binali Yıldırım'ın tanıdığı bir gemiye düzenlenen füze saldırısının sorumluluğunu üstlendiğini ve saldırının nedeninin şirketin İsrail ile sürekli ticaret yapması olduğunu öne sürdü.
Husi militanlarının, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde İstanbul merkezli OrasShipping'in işlettiği Panama bayraklı Anadolu S gemisinin, Türkiye hükümetinin kamuoyundaki İsrail karşıtı söylemine rağmen hedefe ulaşmayan saldırıların, gemi sahiplerinin İsrail ile ticaret iddialarından kaynaklandığı da iddia edildi.
Husi askeri sözcüsü Yahya Sare’eye göre Anadolu S, işletmelerin İsrail limanlarıyla ticaret yapmasına yönelik açıkladıkları yasağı deldi. Türk gemisi olan Anadolu S'ye yapılan saldırı münferit bir olay değildi.
Geminin vurulması ile birlikte yapılan yayınlarda, şirket sahiplerinin Erdoğan'ın arkadaşları ve AKP’nin önemli üyeleri olduğu da ortaya çıktı.
Paylaşılan bilgilerde, Anadolu S gemisi, İstanbul merkezli Oras Denizcilik şirketine ait ve sahibi Türk iş adamı Salih Zeki Çakır. Paylaşımlarda Zeki Çakar’ın İsrail ile kapsamlı iş ilişkileri olduğunun da bilindiği vardı.
Fakat daha sonra yapılan haberlerde füze saldırısına uğrayan geminin adı fazla yer almazken sahipleri konusunda da bilgi yoktu.
Anadolu Ajansı (21 Kasım 2024), Dışişleri Bakanlığı’nın 20 Kasım 2024 tarihli açıklamasını, “Yemen açıklarında seyreden Panama bandıralı Türk firmasına ait Anadolu S adlı kuru yük gemisine düzenlenen füze saldırısını kınadığı”nı haber yapmıştı.
ERDOĞAN İKİLİ Mİ OYNUYOR?
Halbuki geminin vurulması biranda Türkiye’nin ticareti durdurduğunu açıkladığı İsrail ile olan ilişkisini gündeme taşıdı. Türkiye, İsrail ile ticareti durdurmadığını, “Yemen ikili oyunlarını ifşa ettiğini” yazıyorlardı.
HUSİ SALDIRISINI İNGİLİZ KAPTAN MI ÖNLENDİ?
Geminin batırılmaması veya hasar görmemesini ise “gemi kaptanının saldırıdan önce VHF Kanalı'ndan bir İngiliz gemisi tarafından uyarıldığı ve bunun geminin doğrudan vurulmasını önlediğine” bağlıyorlardı.
Ene önemlisi ise AnadoluS’in, Türkiye Eski Başbakanı Binali Yıldırım'ın yakın arkadaşı olan Salih Zeki Çakır'ın sahibi olduğu Oras Shipping'e ait olmasıydı.
Oras Shipping’in, 2019 yılında %664,9 büyüyen ve TOBB tarafından, “en hızlı büyüyen ilk 100 şirket” arasında gösterildiğive bu hızlı büyümesini de İsrail'e mal göndermeye başladığı dönemde elde ettiği bilgisi vardı.
Üç yıl boyunca Oras Shipping, Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı için Oruç Reis araştırma gemisini işletmek üzere 4,8 milyon dolarlık bir sözleşme de dahil olmak üzere 9,5 milyon dolarlık ihaleleri kazandığı vurgulanıyordu.
Oras Shipping’den yapılan açıklamada:
ANADOLU S isimli gemimize yönelik Husiler tarafından füze saldırısı düzenlenmişti. Öncelikle geçmiş olsun dilekleri için ilgili Bakanlıklar ve denizcilik sektörü mensuplarına tekrardan teşekkür ederiz.
Ancak, bazı çevreler ANADOLU S isimli gemimizin Husiler tarafından saldırıya uğramasının sebebini, İsrail ile ticaret yaptığı iddiaları üzerinden açıklamaya çalışmaktadır. Bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır ve tamamen asılsızdır.
ANADOLU S isimli gemi, Ukrayna’nın Odessa limanından yüklemiş olduğu 43 bin ton “soya fasulyesi” yükünü Pakistan’ın Port Kasım limanına tahliye etmek için Kızıldeniz geçişinde Husiler tarafından saldırıya maruz kalmıştır. Bu süreçte şirketimize ait diğer gemiler bu rotayı (Kızıldeniz) kullanarak sorunsuz geçiş yapmıştır. ANADOLU S gemisinin saldırıya uğramasının sebebi, İsrail ile ticaret yaptığına dair yapılan asılsız iddialarla açıklanamaz. Gerçek sebep, bölgedeki siyasi ve askeri çatışmaların etkisiyle ortaya çıkan güvenlik tehditleridir.
Sonuç olarak, şirketimize ait gemiler İsrail limanlarına kesinlikle uğrak yapmamaktadır. Gemilerimiz, uluslararası hukuk ve denizcilik kuralları çerçevesinde faaliyet göstermeye devam edecektir.” diye belirtildi.
Fakat geminin iki günde, iki kez vurulması, şirketin diğer gemilerine herhangi bir saldırı olmaması, Anadolu S’ye yapılan füze saldırısının anlatıldığı gibi olmadığını gösteriyordu. İran destekli Husilerin bu saldırısında, ya Türkiye’nin yok dediği ama devam eden ticareti ya da bölgedeki bölünmelerde, Türkiye’nin gücünü kırmak için, İran ve hatta Rusya üzerinden bir mesaj vardı. Ne de olsa gemi Ukrayna’dan Pakistan’a gidiyordu.
Tabii ki haberlerde işin bu kısmı nerdeyse hiç yoktu. Husiler vuramadıkları gemi veya vurmak istemedikleri gemi ile Anadolu S ile Erdoğan üzerinden mesaj veriyorlardı.
Görünürde, Türkiye ikiyüzlülük suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı! Anadolu S kargo gemisi İsrail ile ticarete devam ettiği için, Husilerin hedefi olmuştu.
Siyasi hedefleri de olduğu anlaşılan füze saldırısında, İran destekli Yemenli Husiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın müttefiki olan Türkiye Eski Başbakanı Binali Yıldırım'ın iş arkadaşına ait bir gemiye düzenlenen füze saldırısının sorumluluğunu üstlendi ve saldırının nedeni olarak şirketin İsrail ile devam eden ticareti gösteriliyordu. Yine Çakır'ın, İsrail'le ticaret yaptığından şüphelenilen diğer işletmelerle de bağlantısı bulunduğu, Oras Denizcilik'in, Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın Malta'da kurduğu offshore şirketi Nova Warrior Limited'e bağlı olduğunu ortaya koyuyorlardı. Türkiye’de Yıldırım ailesinin, denizcilik imparatoru olduğu ve 2017 yılında 100 milyon EURO’yu aşan servetinden bahsediliyordu.
Vurulan gemi üzerinden, Binali Yıldırım’ın denizcilikteki kariyerinin 1994 yılında belediyeye ait olan ve daha sonra şehrin yeni seçilen belediye başkanı Erdoğan tarafından yönetilen İstanbul Hızlı Feribot İşletmesi'nde (İDO) başladığını ve amcasına yönelik kayırma skandalı nedeniyle 2000 yılında kovulduğu da yazılıyordu.
Geçmişinde, Meclis soruşturmasına rağmen ailesinin ticari faaliyetleri hakkında konuşmaktan kaçınan Yıldırım’ın, yalnızca 2002 yılında milletvekili olduktan sonra gemicilik işini çocuklarına devrettiğini belirtiyordu.
Yıldırım ailesinin nakliye ağının, Yıldırım'ın yeğeni Süleyman Vural ve oğlu Erkam tarafından yönetilen DertelShipping Limited, Nova Ponza Limited, Rory Malta Limited ve Nova Warrior Limited gibi Malta merkezli çeşitli kuruluşların yer aldığına dikkat çekiliyordu.
Sorgulanan diğer bir konu ise…
-İsrail petrolünü nereden alıyor?
-Azerbaycan.
-Nasıl?
-Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla.
-Son sevkiyat nereden geldi?
-Türkiye.
-Türkiye'nin bunda bir payı var mı?
-Evet, varil başına 80 sent komisyon.
-Sevkiyatlar yıl başından bu yana arttı mı azaldı mı?
-Sürekli artarak dört katına çıktılar. (Tablo ve grafik ektedir. Kaynak: Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük Komitesi)
-Türkiye bu sevkiyatları durdurmak için herhangi bir çaba gösterdi mi?
-Hayır.
-Bakanlık ne diyor?
-"Bu petrol sevkiyatına müdahale edemeyiz."
-Sevkiyatlar hala devam ediyor mu?
-Bakanlık: Mayıs ayından bu yana Ceyhan'dan İsrail'e sevkiyat yapılmadı.
-Mayıs ayından önce sevkiyat var mıydı?
-Bakanlık: Cevap yok. (Sevkiyatlar vardı. Raporda gösteriliyor.)
-Ceyhan dışında başka bir limandan sevkiyat yapılıyor mu?
-Bakanlık: Cevap yok.
Her ay milyonlarca ton petrol Azerbaycan'dan ülkemize İsrail'e sevkiyat için taşınıyor.
-Bu petrol İsrail'e nasıl ulaşıyor?
-Bakanlık: Ulaşmıyor, çünkü şirketler saygılı ve petrolü İsrail'e taşımıyor.
(Bakanlığın senaryosuna göre Azerbaycan her ay milyonlarca ton petrolü İsrail'e satıyor, İsrail ödüyor, biz aracı olarak hareket ediyoruz ve komisyon alıyoruz, ancak BP ve SOCAR, nazik davranarak teslimatı gerçekleştirmiyor. Petrol aylardır limanlarımızda bekliyor.)
-İsrail için en caydırıcı yaptırım ne olurdu?
-Petrol sevkiyatlarını durdurmak.
Sonuçta; Erdoğan uzun süredir, kendisini Müslüman dünyasında Filistin haklarının savunucusu ve Tel Aviv'i sert bir şekilde eleştiren biri olarak tanıttığını, İsrail'in, "terörist bir devlet" olduğu yönünde defalarca suçladığını ama İsrail ile olan ticarette bu söylemleri ile tutarlı olmadığını ise artık uluslararası alan konuşuluyor ve yazılıyor. Tüm bu olanlar ANADOLU S’nin vurulması ile ortalığa iyice saçıldı.
Liman kayıtları
ANADOLU S’nin iki kez vurulması, Husilerin ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor! Fakat geminin İsrail’e sevkiyatlarında daha fazla Binali Yıldırım üzerinde Erdoğan’a saldırılması ise füzelerin başka bir hedefi gösterdiğine tanıklık ediyoruz.
Üstelik yapılan haberlerde, saldırıya uğrayan geminin Ukrayna’dan aldığı kuru yükle, İsrail limanlarına uğramadan, direk Pakistan’a gittiği de anlaşılıyor. Eğer Husiler veya bu haberi araştıranlar, seyir halinde olan bu geminin yakın zamanda İsrail limanları ile bir bağlantısı olduğunun istihbaratını ve bilgisini almış olsalardı bunu paylaşırlardı. Paylaşılanların hepsi eski kayıtlar. İşte bu bağlamda bir de Türkiye’nin uyuşturucu ticareti yaptığı ve Husilere zamanında ödenmeyen bir paradan da bahsediliyor. Bunu ilişkin başka bir kaynak yok. Fakat Husilerin uyuşturucu ticaret yaptığı uzun zamandır biliniyor.
Ayrıca İsrail Kızıldeniz’deki Husilerin saldırısından doğan güvenlik nedeni ile liman olarak uzun zamandır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn üzerinden alternatif ticaret rotaları kullanırken, karayolu sevkiyatında da Ürdün’e ait tırları kullanıyor.
Evet, AnadoluS üzerinden Erdoğan dolayası ile Türkiye’nin hedef gösterildiği gerçeği var gibi gözüküyor!
Kaynaklar
https://yementdy.tv/news42692.html
https://mobile.x.com/UnvirtuousElite
https://www.tribunnews.com/internasional/2024/11/21/turki-dianggap-munafik-kapal-kargo-anadolu-s-dirudal-houthi-karena-terus-berdagang-dengan-israel?page=3
https://www.tribunnews.com/internasional/2024/11/21/turki-dianggap-munafik-kapal-kargo-anadolu-s-dirudal-houthi-karena-terus-berdagang-dengan-israel#.
https://newsatsea.com/turkish-maritime-news/missile-attack-on-turkish-ship/
Kafam karıştı