5gvirusnews Haber Merkezi İstanbul / 5 Ağustos 2023
EMA'lara maruz kalma arttıkça, "Mikrodalga sendromu" da yükseliyor.
NASA yıllardır mikrodalga radyasyonun olumsuz etkileri konusunda uyarılarda bulunurken, 1971 yılında ABD Deniz Kuvvetleri Tıbbi Araştırma Enstitüsü mikrodalga radyasyonun olumsuz etkilerine ilişkin bulgular yayınlamıştı. Günümüzde ise nesnelerin kullanımında vazgeçilmez duruma gelen araçların yaydığı elektromanyetik dalgalarla gelen milimetrik radyasyon maruziyeti insanlara çok daha fazla zarar veriyor. Fakat, 5G ve kablosuz teknolojilerin hızla gelişmesi, elektromanyetik radyasyon yayan vericilerin sayısını katladı. Ama sanki hiç zararı yokmuş gibi bir sessizlik var.
Hiç kuşkusuz insanlar elektromanyetik alanlara (EMF'ler) her zamankinden çok daha fazla maruz kalmaktadır ve sağlık üzerindeki etkileri yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır.
Yüksek hızlı kablosuz bağlantı, akıllı cihazlar, dijital akıllı sayaçlar ve veri toplama ile ilgili bu yeni çağ, "mikrodalga sendromu" olarak sınıflandırılan yeni bir hastalık dalgasına neden oluyor.(bkz)
Bu sağlık sorunları arasında, bunlarla sınırlı olmamakla birlikte, aklı evvellerin çoğu zaman salgın hastalık belirtisinin içine gömdüğü uykusuzluk, hızlı kalp atışları, genel halsizlik, kulaklarda çınlama, kafada uğultu hissi, baş ağrısı, baş dönmesi ve tam gelişmiş migren yer almaktadır.
EMF'lerin yükselişi ve nörolojimiz ile hücresel sağlığımızın tahribatı..
Artık cep telefonu kuleleri, Wi-Fi modemler, telefonlar, tabletler, akıllı giyilebilir cihazlar ve akıllı ev aletleri ile yılın 365 günü, günün 24 saati sürekli olarak mikrodalga radyasyonu yayan kesintisiz bir EMF kirliliği ortamında yaşıyoruz. Bazı insanlar mikrodalga radyasyonuna diğerlerinden daha duyarlıdır, ancak gerçek şu ki hepimiz öyle ya da böyle bu deneyde yer alıyoruz.
Washington Eyalet Üniversitesi Profesörü Martin, düşük yoğunluklu mikrodalga frekanslı elektromanyetik alanların insan vücudu üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemiş ve etkileri arasında; Beyin yapısında, beyin fonksiyonlarını, psikolojik tepkileri ve davranışları etkileyen kırk kadar farklı nöropsikiyatrik değişikliğin yer aldığını belirtmiştir.
Sorunlar ayrıca hipertiroidizmden hipofiz bezi işlev bozukluğuna kadar sekiz farklı hormonal etkiyi de içermektedir.
EMF'ler ayrıca kalp aktivitesini azaltabilir ve kalbin ritmini değiştirebilir.
Radyasyon testislerde histolojik değişikliklere neden olabilir ve kromozomal kırılmaları ve tam hücre ölümünü başlatabilir.
Kısacası, EMA'lar yaşamın özünü yok etmektedir.
Nüfus temelli araştırmalar, insanların %13,3'ünden fazlasının EMA'lara karşı bir tür duyarlılığa sahip olduğunu göstermektedir.
Massachusetts'te yaşayan on yaşındaki Courtney Gilardi'nin sağlığı, evinin 450 metre yakınına 5G baz istasyonu kurulduktan sonra aniden bozulduğu gözlendi. 5G kulesi kurulduktan hemen sonra uyku sorunları, baş ağrıları, baş dönmesi ve kafasında uğultular yaşamaya başladı. Ailesi, sağlık sorunlarının hızlı kalp atışları, uykusuzluk ve migrene dönüştüğünü söyledi. Sonunda kendisine mikrodalga sendromu teşhisi kondu ve 5G baz istasyonlarından uzak durması söylendi.
Sorun şu ki, 5G evinin hemen dışına kurulduğu için bunun üzerinde hiçbir kontrol yoktur.
Bayan Gilardi'nin diğer kızları da hastalanmaya, uykusuz kalmaya ve gece yarısı kusmaya başladı. Mahallenin diğer sakinleri de sık sık mide bulantısı, uykusuzluk ve baş ağrısı yaşamaya başladı. Bayan Gilardi sonunda kızlarının iyileşebilmesi için mahalleden taşınmak zorunda kaldı.
Endüstrinin radyasyon standartları bir saçmalık
Albany Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'nda çevre sağlığı bilimleri profesörü olan David Carpenter, EMF'lerin sağlık üzerindeki etkilerini araştırdı. Bioinitiative Raporu'nda, endüstrinin standartları dahilinde olan radyasyon seviyelerinde olumsuz biyolojik reaksiyonların tetiklenebileceğini ortaya koydu.
Endüstri, kilogram başına 1,6 watt'lık standartlar belirlemiştir, ancak bazı insanlar için bu radyasyon seviyesi nörolojik işlevlerine müdahale edebilir ve DNA'ya ve hücrelerinin hayatta kalmasına zarar verebilirdi.
Bunun nedeni, endüstri standardının mikrodalga radyasyonun yalnızca termal etkileriyle ilgilenmesidir.
EMF radyasyonunun termal olmayan etkileri gerçektir ve endüstri tarafından genellikle göz ardı edilmektedir.
Çalışmalar, cep telefonları aracılığıyla 0.00034 mikro-watt'lık termal olmayan EMF radyasyonunun sperm sayısını azaltabileceğini göstermektedir. Aslında daha az maruziyet bile genlerde değişikliğe neden olduğu biliniyor.
EMA'ların nörolojik etkileri, multipl skleroz, Parkinson, Lyme vb. gibi nörolojik veya bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklardan muzdarip bireylerde daha yaygındır. Kronik yorgunluk, küf alerjileri ve çoklu kimyasal hassasiyetlerle mücadele eden bireyler de EMA'lara karşı büyük risk altındadır.
Son olarak, henüz Türkiye’de 5G yaygınlaşmamış olması belki bir şans olarak değerlendirebilir. Ama uzun süreli kullanımlarda kablosuz internettin yarattığı etkiler artık insanlarda kalıcı hasarlar bıraktığını da unutmamak gerekiyor.