5gvirusnews Haber Merkezi Lefkoşa / 3 Şubat 2022
KKTC’de Davacı Avukat Seda OKGÜL’ün Bakanlar Kurulu, Sağlık Bakanlığı, Bulaşıcı Hastalıklar Komitesi aleyhine ikame ettiği, PCR testin işlevsizliği ile test zorunluluğunu kabul etmemesi sonucu ekonomik kayıpların ortaya çıkması, 26 Ocak 2022 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı Tanju ÖNCÜL tarafından, talep ettiği yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Kararda, -İlk elden "yasa" olmaksızın idari karar alamayacağını -Kurulun karar almak suretiyle "yetki aşımı" yaptığını, dolayısı ile "hukuka aykırı" olduğu konusunda değerlendirmelerde bulunmuştur.
Seda OKGÜL’ün savunması KKTC’nin tecrübeli hukukçularından Av. Boysan BOYRA tarafından yapıldı. BOYRA ile de 13 Temmuz 2021 tarihinde açılan PCR Davasını konuştuk.
5gvirusnews olarak, “pandeminin” nasıl çalıştığını, kimlerin etkili olduğunu, küçük bir toplum olan KKTC’de büyük resmi gördüğümüz için ilgimizi hiç esirgemedik. Seda Okgül’ün açtığı davaya da bu pencereden baktık.
Her ülkede, “pandemi tedbirleri” adı altından topluma dayatılan, yasal zeminden yoksun kararlar vardı. Bu kararlar toplumda çok fazla tartışılmasa da duyarlı kişiler tarafından mahkemelere taşındı. KKTC’de tedbir kararlarını alan, “Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi”‘dir. Benzer komiteler bütün ülkelerde olduğu gibi hiçbir yasal dayanağı olmaksızın, işyerlerini kapatma, belirli saatlerde açma, PCR testin zorunlu olduğu alanlar gibi bildik bir sürü karar alma ve yayınlama, yayınladıkları kararların toplumda hızla kabulü için de kolluk güçlerinin emrinde olması da başka bir hukuksuzluğu da beraberinde getirdi.
Yüksek İdare Mahkemenin kararını değerlendiren BOYRA’da, müvekkilim dava dosyalandığında yürürlükte olan bir karar için idareye dava açtı. Ama bir süre sonra idare kararında değişiklik yapıyor! Ne oluyor dava boşa çıkıyor! Fakat burada yargıç bizim açımızdan davanın öznesi ile ilgili karar verdi. O da, “Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi” nin kendi başına yani herhangi bir yasa olmaksızın bu kararları alamayacağı ve kişinin ekonomik gelir elde etmesini kısıtlayacak tedbirler dayatamayacağı yönündeydi. Karar metninde bu durum, “Davacının ve ailesinin yararının üstün tutulması makul ve adil görünmektedir. Belirtilen nedenlerle geçici bir emir verilmezse çalışmayan ve gelir elde edemeyen Davacı açısından ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı kanaatine de ulaşılır.” olarak yazıldı.
Demek ki mahkeme burada, “Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi”’nin verdiği kararların hukuksal bir karşılığının olmadığını da gösterilmiş oldu!
Burada ayırt edilmesi gereken ise Davacının toplumda bulaş yaratacağı kuşkusu ile çalışma hakkına getirilen hak ihlalinin mahkeme tarafından, çalışma hakkının daha belirleyici bir hak olarak görülmesi oldu. Bu bağlamda, Davacının güncel meşru kazancından mahrum kaldığı ve zarar ziyana uğradığını da tespit etti.
Tüm bu nedenlerden dolayı da Av. Boysan BOYRA, Yüksek İdare Mahkemesi ofis çalışanı olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Şimdi benzer durum, Davacı yarın duruşmalara giremediği için de kayıpları olacağından dolayı bu kararın bağlayıcı olacağını da belirtti.
KKTC Yüksek İdare Mahkemesi’nin verdiği karar hiç şüphesiz, hukukun olduğu büyük veya küçük bütün toplumlarda alınacak bir karar olarak duruyor.
Ve pandeminin ardından, yaşanan hukuk ihlalleri mahkemelerin yükünü artıracak gözüküyor!