YARGILANDIK...

Bugün Ergenekon sanıklarından Muammer Karabulut’un Antalya’da açmış olduğu, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin itiraz, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bozma kararından sonra Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nde karar verildi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, daha önce mahkemenin verdiği maddi 5.462 TL ve 22.000 TL manevi tazminatı, “hak ve nesafet  ilklerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçülerde uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde çok eksik manevi tazminata hükmolunması, kanuna aykırı” bularak bozdu.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi de yapılan duruşmada, davacı Muammer KARABULUT, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yargı yetkisi Türk Mahkemelerinde olması gerekirken, bir terör örgütünün kurduğu özel yetkili mahkemelerde yargılandığını” söyledi. KARABULUT duruşmada yalnızca (26 Şubat 2008) 336 gün cezaevinde değil tutuksuz yargılandığı 2015 yılına kadar yurtdışı yasağı sonucunda ancak 2019 yılında beraat ettiğini talep ettiği tazminat talebinin yaşadığı eziyetin karşılığı olmayacağını belirtti.

Cumhuriyet Savcısı Okan BATO’da esas hakkında mütalaasında, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesine, “hak ve nesafet ilklerine uygun bir şekilde tazminata hükmedilmesine kamu adına talep ve mütalaa olunur.” dedi.

Mahkeme başkanı Şermin BAŞVERDİ davaya son verdikten sonra verdiği hükümde, 5,452 maddi ve 100.000 TL’de manevi tazminata, 26 Şubat 2008 tarihinden itibaren yasal faizler ile birlikte ödenmesine, “davalı hazine yönünden HMK’nın 362/1-(a) maddesi gereğince kesin” olmak üzere karar verdi.

Üç yıl (13 Ocak 2020) süren tazminat davası sonucunda yasal faizlerle birlikte berat eden Ergenekon sanığı Muammer KARABULUT’a  250.000 TL ödenecek.

Dava sonucunda KARABULUT yaptığı açıklamada, “bugünlerde birileri hala Ergenekon davalarına gönderme yapmakta ve yaşanan büyük eziyeti görmezlikten gelmektedir. Onlar unutmasınlar ki  bu davayı CIA açtırmış, terör örgütleri müdahil olmuş, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası İnsan haklarında, Anayasamızda ve kanunlarımızda yeri olmayan özel yetkili mahkemelerde yargılama yapılmıştır!.. Şuursuzca konuşma yapanlar ilk önce bütün boyutları ile ortaya çıkan bu gerçeği görerek konuşsunlar.” dedi.