Öne Çıkanlar DSÖ Göbeklitepe KKTC mRNA Chabad

SİMON’U, “MÜSLÜMANLAR ve TÜRKLER KORUDU!”

Haber Merkezi Lefkoşa / Araştırma ve Yorum / 6 Eylül 2024

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde tutuklu bulunan Simon Aykut’un kızı Sally’nin yaptığı açıklamaya istinaden, KKTC’de, bir hafta önce (30.08.2024) yapılan haberde (bkz),(bkz) “29.08.2024 tarihinde, saat 10.00’da hapishaneye yeni gelen Suriye kökenli ve Rum vatandaşı olan Omar Altney, 4 saat sonra, 14.00 sularında, elinde 3 adet kredi kartını birleştirerek bıçak gibi keskinleştirmiş ve bağırarak:‘Nerede o İsrailli Yahudi? Nerede?’ diye, alt kattan Simon Aykut’un bulunduğu 2. kata çıkmış. Hapishaneye geleli 4 saat olmasına rağmen, Aykut’a zarar verme girişiminde bulunmuş. Aykut’u seven Türkiye doğumlu, KKTC vatandaşı,Müslüman arkadaşıve diğer Müslüman mahkumlar, Simon’un önüne geçerek saldırganı etkisiz hale getirmişler.” Böylelikle Simon, Müslüman Türklerin araya girmesi ile kurtuluyor.

KKTC’de yayınlanan bu haberin içeriği farklı olarak The Jurselam Post’da da 4 ve 6 Eylül 2024 tarihlerinde güncellenerek yayınlandı.(bkz) Haberi yaptıran yine  Simon’un ailesi. Fakat anlaşılan aile, KKTC’de farklı, İsrail’de farklı haber yaptırıyor.

Çünkü İsrail’de yayınlanan özel haberde, Simon Aykut’un nerdeyse tüm kimliği ve ilişkileri de ele alınmış. Ve bugüne kadar Simon Aykut ile ilgili 5gvirusnews hariç, en uzun haber yapılmış diyebiliriz.

SİMON’UN HAYATI TEHLİKEDE Mİ?

Haberde, ‘Diplomatik çapraz ateşe yakalandıklarını’ ve Yahudi ailesinin de Kıbrıs’ta hapsedilen Simon’un hayatından endişe ettiklerini yazıyor.

Simon’u, sanki KKTC’deki gelişmelerden haberi olmayan, sade ve sıradan bir vatandaş gibi yansıtmış, “Kıbrıs, Türkiye ve İsrail arasındaki üçlü diplomatik çapraz ateşe yakalandığı” yazılmış. Aslında konu diplomatik,  Simon’da iş insanı. Amaçları, tam da mahkemenin gözeteceği tutuksuz yargılama kriterlerine uyangerekçeler sunmak veyadava öncesi kamuoyu oluşturmak. Yani her şey dahil bir haber yapılmış.

SİMON’U KİM ÖLDÜRECEK? 

Tabii ki bu haberi dikkatlice okuduğumuzda, nasıl bir hakla ilişkiler de yapıldığı ortaya çıkıyor. Şöyle ki Kıbrıs hapishanesinde tutulan Simon’ın, yine ailesinin anlatımına göre, hapishanedeki insanlık dışı koşullara katlandığı yetmiyormuş gibi bir de banka kartını bıçağa dönüştürüp onu öldürmeye kalkan,“IŞİD mahkûmu” ile aynı koğuşta kalıyor ve bu nedenle de artık hayatından endişe yaşadığı bildiriliyor.

İŞİD üyesi terörist, Rum hapishanesine girer girmez, Simon Aykut’un Yahudi ve İsrailli olduğunu öğreniyor. Hemen banka kartından bıçak yapıyor ve Simon’u öldürme teşebbüsünde bulunuyor.

RUM yönetiminin hakkında dava açtığı Afik Group CEO'su ve Aykut'un oğlu Jack Afik de "Cezaevinin terörizm geçmişi olan suçluları, küçük suçları olan tutuklularla aynı cezaevine koyması utanç verici. Sorumluluk duyguları nerede?... Bu sefer IŞİD'di ama bir dahaki sefere Yunan milliyetçileri olabileceğinden endişeleniyorum.” dedi.

Endişeli bekleyişi devam eden ailenin KKTC’de servis ettiği haberde, “Suriye kökenli ve Rum vatandaşı” Simon’a saldırırken,İsrail’de saldırıyı gerçekleştiren “İŞİD mahkûmu” oluyordu.O zaman RUM yönetimi,IŞİD üyesine vatandaşlık veriyordu. Rum vatandaşı olan IŞİD üyesi de hapishaneye girdikten 4 saat sonra Simon’un nerede yattığını biliyor ve saldırıya geçiyordu. -Yazılan haberden çıkan sonuç budur.-

ANALŞILAN SİMON KİM VURDUYA GİDECEK!

Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Komitesi, Simon’un yattığı Lefkoşa Merkez Hapishanesi'nin yetersiz güvenlik önlemleri ve tutuklular arasında gayri resmi hiyerarşiler oluşturduğuna ilişkin Mayıs 2024 tarihli rapor düzenlemiş. 

Haberde bu rapor da hatırlatılarak Yahudi ve İsrailli olduğu için öldürülmek istenen Simon bu arada,“Yunanca bilmeyen bir Türk vatandaşı ve KKTC sakini” oluyordu. Ve Aykut, kendisini "taşınmaz malların gaspçısı" olarak göstermeye çalışan çevrelerin etkisinde kalan “Yunan milliyetçileri tarafından saldırıya uğramasından korkuyor”du. Ayrıca bir Yahudi'yi öldürerek akranlarının işini bitirmeye çalışan başka İslamcı tutuklular da varmış.

Tutuklu avukatı Berkman, hapishanede bir de Filistinliler olduğunu söylerken Simonda "Her an bıçaklanacağını” hissediyormuş.

SİMON ŞİŞEYE İŞİYOR

Hapishane koşulları bununla da sınırlı değil. Avrupa’ya verilen raporda “hapishanenin aşırı kalabalık olduğunu, başlangıçta tasarlanan mahkum kapasitesinin %300'ünü aştığını, bazı konaklama yerlerinin tek bir kişiye bile uygun olmadığını, dört kişiye kadar tıkıştırıldığını ve tüm ortak alanlarda sigara içilmesine izin verildiğini, mahkumların geceleri tuvaleti kullanamadığını, "sıcak, tıka basa dolu hücrelerde" şişelere işediklerini, Simon’un ise yaşından dolayı daha sık idrara çıktığını, koğuş arkadaşlarının da şişelerini verdiğini,  ilaçlarını ise hemşireler değil, hapishane yetkililerinin dağıttığını yazıyormuş.

AB ÜYESİ GKRY’DE HAPİSHANE İŞKENCESİ

Kızı Sally de babasının hapishanedeki durumunu, “babasının dört mahkumla birlikte, bir hücrede uyuduğunu, sıcak olan hücrede de bir gece bayıldığını” söylüyor. Simon’un avukatı Berkmanda “standardın mahkûm başına üç metrekare olduğunu, ancak altı metrekarelik bir hücrede, Aykut'un bu alanın yalnızca yarısına sahip olduğunu” söyledi. Diğer tarafta ise Lefkoşa Rum Merkezi Cezaevi Müdürü Haris Filippidis, cezaevinde kalan tüm mahkumların insan haklarının garanti altına alınması için mümkün olan her şeyi yaptıklarını ve Simon Mistriel Aykut’un, tutukluluk şartlarıyla ilgili herhangi bir şikayette bulunmadığını söyledi.(bkz)

Hapishaneden yargılama öncesi çıkma peşinde olan Simon’a “özel bir doktordan” tıbbi rapor almışlar. Yüksek tansiyon geçmişi olan Simon’a düzenli ilaç verilmesi gerekiyor. Birkaç kez yanlış ilaç verilmiş. Kızı Sally de “normalde bir oksijen maskesiyle uyuduğunu” ancak hapishanenin bu durumu yerine getirmediğini söylemiş.Fakat aile, bu durumu İsrail Büyükelçiliğine bildirilince isteklerinin yerine getirildiğini belirtiyor.  Demek ki Simon’la resmi olarak İsrail Devleti ilgileniyor.

Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Bergama doğumlu olarak bilinen Simon’unailesinin, normalde Türkiye’de olması gerekirken aynı haberde, “Afik Group yöneticisi Simon Aykut, 10 Haziran'da ailesinin büyük bir kısmının yaşadığı İsrail Devleti'ni ziyaret etmek” üzereyken GKRY tarafından tutuklandığını yazıyor.

Simon’un GKRY’de tutuklanma nedeni ise “Rumların mülkü olarak elinde tuttuğu Türk işgali altındaki topraklarda mülk satın alma ve geliştirme faaliyetlerine” karışması olarak yazılmış.

İddianamesi 9 Eylül'de okunacak olan davada, Rum mahkemeleri de karar vermemiş olmasına rağmen, Simon’un avukatlarından biri olan avukat Ron Berkman, “Kıbrıs'taki tüm yasal çabalar tükendiğinde AB Adalet Divanı'na başvurmayı umduklarını” söylüyor. Ailede yargılama uzun sürerse Simon’un, “sağ çıkamayacağı” konusunda uyarıyor.

Buradan da anlaşılacağı üzere, Simon’un hapishaneden çıkmasını sağlayacak olan suçsuzluğu değil, sağlık sorunu ve öldürülme senaryosu olacak.  

CHABAD SİMON’UN YANINDA

Haberde dikkat çeken diğer bir durum, beklide en önemlisi, Simon’un KKTC’de -kolonileşmek, para aklamak, siyasi boyutları olan yapılaşma kurmak- işgal için başlattığı yatırımların arkasında CHABAD olduğu gerçeğidir.

KKTC basının özellikle görmek istemediği Simon-CHABAD ilişkisi, Rum mahkemesinde de kendini gösteriyordu. Asıl sorun, KKTC’de Simon veya diğerlerinin örgütlü taşınmaz alımıydı. Simon, bildiğimiz yatırımcılardan değildi. Bu gerçek, 5gvirusnews’in 21 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan haberinde yer alıyordu: Aykut’un adaletten kaçma riskinin aşikâr olduğuna hükmedildiği mahkemede, Rum tarafındaki Temyiz Mahkemesi Simon Aykutu’un şartlı tahliye talebine ilişkin CHABAD Hahamı Aryeh Ze'ev Raskin yazılı taahhüde bulunarak, Simon’un Larnaka’daki sinagogda kalmasını istedi. Mahkeme ise Simon’un duruşma gününe kadar sinagog’da kalma talebini ret etti.(bkz)

SİMON’UN YEMEĞİ CHABAD’DAN

İşte bu haberden 50 gün sonra The Jurselam Post’da yayınlanan haberde, Simon’un kızının hapisane yemekleri yerine, “yerel bir CHABAD evinden koşer yemek siparişi” verdiğini, yine “Ailenin avukatları, elektronik gözetim uygulanmasını veya Aykut'un mahkemeye çıkana kadar Kıbrıslı CHABAD evinde silahlı koruma altında tutulması”gerektiğini yazdı. Fakat Rum mahkemesi sıralanan tüm bu gerekçeleri samimi bulmadığı için kabul etmedi.

Gazze’de 7 Ekim 2024 tarihinde başlayan soykırımın sonucunda, bölgede taşların yerinden oynadığı ve CHABAD’ın insanlara yapılan zulümde Netanyahu ile birlikte olduğu gerçeği, Aileye, Afik gruba veAvukat Berkman'a göre, “Kıbrıs, Türkiye ve İsrail arasındaki JEOPOLİTİK çatışmalar ve entrikalar, Simon Aykut'un iddia edilen sert muamelesine yol açmış.  Temmuz ayında kutlanan Kıbrıs'ın Türk işgalinin 50. yıl dönümünü ve barış görüşmelerinin yeniden canlanma olasılığını belirten Berkman, Aykut'un KKTC ile diplomatik oyunlarda bir kart olarak ve özel mülkiyet iddialarını iç siyasi tüketim için yeniden öne sürmeye yönelik yasal projelerinde, ‘amiral gemisi’ olarak kullanıldığını ileri” sürüyormuş.

CHABAD KIBRIS’I YAHUDİ MERKEZİ YAPACAKTI!

Kıbrıs adasını CHABAD Yahudi merkezi yapacaklarını 2007 yılında açıklayacaklar. Simon gibilerinin yaptığı konut projeleri, Annan Planı ile birlikte başlayacak. Yükselen binaların önünden her hafta binlerce Rum geçecek. Yani aradan 17 yıl geçtikten sonra Rumlar, Simon’u yargılamakta geç mi kaldı, yoksa Gazze’den sonra taşlar yerinden mi oynadı? Simon için yapılan özel haberde, “Kıbrıs ceza kanununun kapsamı 2006 yılında KKTC'deki Kıbrıslı Rumların, ‘taşınmaz malları’ ile ilgili her türlü eylemi kapsayacak şekilde genişletilirken, Berkman yaklaşık 15 yıldır yasaya dayalı neredeyse hiçbir cezai işlem yapılmadığı” söylerken, bahsettiğimiz 17 yıllık süreç de doğrulanıyordu. -Simon Gazze’deki soykırımın kurbanı olmuştu! Yoksa öncesinde Türkiye, KKTC, Yunanistan, GKRY ve hatta İngiltere, CHABAD’ın Kıbrıs adasında karar para akladığını, aklayan kişilerin de konut projeleri geliştirdiğini biliyordu! Şimdi Rum mahkemelerinde yapılmak istenen Simon’u kirli siyasetin dışında tutarak temize çıkartmak. Simon’un bu kapsamda kurtuluş savunması da hazır. Avukat Berkman'a göre, “Aykut yalnızca nominal olarak Afik Grubu'nda yer alıyordu ve oğlu şirketin gerçek baş yöneticisi olarak görev yapıyordu. Afik, babasını projelere dahil etti ve onu aile reisi olarak rolüne saygısından dolayı mülk sahibi olarak gösterdi. Afik ve kardeşi için de tutuklama emirleri çıkarılmıştı.”Ama paçayı Simon kaptırdı, demek istiyorlar. Tabii ki Berkman’ın bu savunmasına göre de Simon Mistriel Aykut’un ikinci eşinden olma ve Afik Grubun direktörü, AB pasaportu (MEU1-Meşruhatlı vize) olan Simon’un üvey oğlu Yaacov Afik tarafından paravan olarak kullanılmış. KKTC’de yapılan inşaatlar ile ilgili hiçbir sorumluluğu bulunmuyor. Fakat, Afik Grubu'nun başarısı nedeniyle hedef alınıyor.

DİPLOMATİK YOKLAMALAR

Bu arada aile “Türk hükümetinin babasına yardım etmek için daha fazlasını yapması gerektiğini ve ailenin güvenliğini sağlamasına yardımcı olacaklarını umduğunu” söylüyor. Bugüne kadar Simon hakkında hiçbir açıklama yapmayan Ankara’nın, aslında kamuoyuna yansımayan yardımı olduğunu da öğreniyoruz. Teyidi ancak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılacak bir açıklama ile anlaşılacaktır.  

MOSSAD’ın avukatı olarak bilinen kişilerin de izlediği duruşma safasında Simon’un tutuklanması ile ilgili İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ofisi, konuyu GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides’e de taşır, ancak “yargı sisteminin bağımsız işleyişine müdahale” edilmeyeceği sonucu çıkar.

Diplomatik yoklamalardan sonuç alınamayınca, Afik Grup, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nı yasanın gerektirdiği, "asgari"yi yapmakla da suçladı. Ve İsrail’in eylemsizliğinin de "Türkiye karşıtı bir gündemden" kaynaklandığına inandığını söyledi. Berkman ise "Kıbrıs'ın İsrail'e Hizbullah'tan gelen tehditlerle yardım ettiğini" iddia etti ve "Kıbrıs'ta Jack Afik'ten daha önemli çıkarlar olduğunu" öne sürdü. Anlaşılan GKRY kolay lokma olmadığı gibi iç içe geçmiş karşılıklı çıkarlarda var.

Diplomatik korumadaki boşluklardan dolayı sonuç alınmazken, yine Berkman’ın ifadesine göre, Simon Aykut, KKTC’deki “diğer gayrimenkul geliştiricilerini ve yabancı yatırımcıları tehdit etmek için mükemmel bir örnek olarak” kullanılıyor.

Sonuç olarak ailenin tek isteği babalarını kurtarmak.

Ama en iyisi Simon’un itirafçı olması, CHABAD başta olmak üzere KKTC’ye nasıl geldiğini tek tek anlatmasıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Tarık 1 hafta önce

Ne Simonmus be

Avatar
Tülay 1 hafta önce

((((((

Avatar
Zekai 1 hafta önce

KKTC başka havada, adam yatırımcı size göre makbul birisi değil kafalar karisik

Avatar
Bekir 1 hafta önce

S8zden başka gören yok mu