Gözümüzün önüne bir perde çektiler CoVID diye, arkasında dönen büyük oyunu adeta kaybettik.
Hani derler ya, “kibriti gözüne çok yaklaştırırsan arkasında bir ormanı kaybedersin” diye. CoVID’i gözümüze çok yaklaştırmaları yetmedi, ağzımızı-burnumuzu kapattılar, dört duvar arasına hapsettiler, ekrandan sürekli ipnoz eder gibi mesajlar yayınladılar. “Maske, Mesafe, Musluk!” Herkes her an ölebilirdi onun için, eve kapanmalı ve aşıya razı olmalıydı. Evde herkes aynı kişilerin propagandalarını dinliyordu. Politikacılar, Bill’in adamları, Gazeteciler, Meslek odaları temsilcileri..
Zaten onların dediğiniz yapmazsanız, sokağa bile çıkmanıza izin verilmiyordu, AVM’lere giremiyor, toplu taşıma araçlarına binemiyordunuz. “Yargısız bir infazla gözaltı” yetmiyormuş gibi, onların dediklerini yapmaya “Mecburdunuz”. Yoksa kamu haklarınıza erişemeyecektiniz.
Aslında biz de CoVID komplosuna kandık ve bununla mücadeleye yöneldik. Çünkü işin insanlara dokunan ucu buydu. Ama mesela Starlik, Neuralink, Chip, 5G bu kadar gündem olmadı. Ve bu biyolojik ajanlar, uzayda ve dünyada hızla yayılıyor ve stratejik mevkilerde konumlandırılıyor.
İtiraf edelim, bu iş “Canbaza bak canbaza” oyunu idi ve biz CoVID ile oyalanırken onlar başka işler peşindeydi. Ülkemiz bir siber işgal operasyonu ile karşı karşıyaydı. Uzay alçak irtifa uyduları ile işgal ediliyordu.
Biz oyunun farkındaydık aslında. İlk dava 5G ile ilgili idi. Ama bu işler daha sofistike konulardı. İnsanlara bunu anlatmak daha zordu. Oysa CoVID herkesin gördüğü, bildiği, yaşadığı bir gerçekti.
Aslında CoVID ilk basamaktı. Bir sonraki basamak 5G, bir sonrası basamak Starlink. Zaten ondan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Bu süreç tamamlandıktan sonra Chip ve Neuralink zaman alıcı zor bir karar olmayacak. Önemli olan CoVID ve aşı eşiğinin aşılması. Nihai hedef’e gelince o Global Reset! Ondan sonra yeni bir süreç yani “yeni normal dönem” başlayacak.
Biz bu anlamda, eğer bu lanet olası Şeytani proje başarılı olacaksa, son biyolojik nesil olacağız, bizden sonra Siborglar, Klonoidler, Humanoidler, Avatarların, Kimeriklerin dünyası olacak.
Dikkat ediyor musunuz bizim Bilim Teknoloji, Ulaştırma Bakanlığı, Dijital Dönüşüm Ajansı, Uzay Ajansı,, TÜBİTAK, TUBA, BTK’nın böyle “gereksiz” konulara hiç girdikleri yok. Onlar “Yeni normal döneme hızlı geçiş için yeni ihale şartnameleri hazırlamakla meşguller” herhalde. Şehircilik Bakanlığı “akıllı şehir” projesi hazırlıyor. “E devlet” projesi, yeni dünya düzeninin sistem altyapısını hazırlamaya çalışıyor. Biz “E-Millet”le bu konudaki endişelerimizi gündem yapmak için yeni bir oluşum çabasındayız.
“Global reset” diye bir musibete doğru yokuş aşağı koşar gibi gidiyoruz.
“Yeni Normal” dönem geliyor. “Ulus devlet” değil, “devlet” diye bir şey kalmıyor ortada. İnsan yok ki, millet olsun. Evet evet, “STK (Vakıf dernek sendika, oda, demokratik kitle örgütleri) Media, Akademi, Özerk kuruluşlar, Partiler, yerel yönetimler her şey değişecek ama kimsenin umurunda değil. CoVID korkutmacısı ile yaklaşık 8 milyar nüfusu ile insanlık adeta teslim alındı. İnsanlık adeta ipnoz edildi. İnsanlar Allah’ın emrine bu kadar sadakat göstermiyorlar. Bu kadar risk alarak böyle şüpheli bir konuda böyle bir bedel ödemeyi kabul etmezler. Ama durum bu.”
Bakın, “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder”. “Güç” de öyle. “Kontrolsüz güç, güç değildir.”, “Güvenmek güzeldir, ama güveni hak etmek daha güzeldir. Daha da güzel olan kontrol etmektir”. Geçenlerde şöyle yazmıştım: “Bugün maalesef dünyada ne doğru düzgün bir devlet, ne sivil toplum, ne sermaye, ne medya kaldı. ‘Globalizm’ ve ‘sanal çete’ her şeyi dönüştürüyor. Din, ahlak, hayat tarzı, ekonomi, her şey acımasızca yağmalanıyor. Ve geniş halk kitleri devletler örgütler gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Dilerim daha fazla geç olmadan uyanırlar. Yoksa insanlığın geleceği hiç iyi gözükmüyor. Gelecek günler geçen günleri aratabilir. Birileri Şeytani bir akılla, Mars’a, Uzay gemisi ile kaçmaya çalışırken, dünyada kalacak olanlar bir uzay filmi seyreder gibi boş gözlerle olup bitenleri seyrediyorlar.” Sormak gerek, bu gidiş nereye? Sağlık ve Gıda-Tarımda oynanan oyunlara dikkat! Dört koldan saldırıyorlar. Tek dert CoVID değil, o bu işin ilk basamağı. Dikkat: Böyle giderse, gelecek günler geçen günleri aratabilir. Onun için herkesin dikkatli olması gerek. İdeolojik ve politik farklılıklarımıza rağmen erdem üzerinde uzlaşmalıyız. Yani dünyanın bütün akıl, vicdan ve erdem sahibi insanları bir araya gelmeliyiz.
Selâm ve dua ile.
İsa Vural 3 Yıl Önce
DSÖ nün Türkiye'deki statüsüne kimse dokunabilir mi ? Neden ; kendi ellerimizle ayaklarımıza prangalar vuruyoruz.
Ulvi Alacakaptan 3 Yıl Önce
Yine eklektik bir çorba Hollywood çakması bir senaryo Cok tehlikeli değil patolojik Dili pak olmayan Tehlikeli değil çünkü içine hiç doğru karışmamış Dili pak olmayanın safsatalarına Oysa entehlikeli yalan içine doğru karışmış olandır