SARS COV-2’DEN SONRA SIRADA NE VAR

Artık CoVID’19 demiyorlar. Omicron’dan sonra sıradan bir grip demeye başladılar ama bir yandan da özellikle Türkiye’de aşılamaya tam gaz devam.

Zaten Türeciler de, artık kanser ve AIDS içi aşı geliştirmek için kolları sıvadılar.

Biliyorlar, kalp, kanser, AIDS patlayacak. Nano tüpleri patlatırsın salgın başlar.

En ekonomik, en etkili silah bu mRNA. Ne güzel, hedef ülkeden sıkacağın merminin / aşının parasını da alıyorsun. Cepheye asker sürmene de gerek yok. Sağlıkçılar bu görevi yapıyorlar. Silah kullanmanıza gerek yok, bir şırınga ile işi bitiriyorsunuz. Hem de zaten insanlar kuyruğa girip bekliyor.

Neyse zaten, artık bu aşılamayı da bitirecekler. Chip taktıracaksınız ve artık aşı olmanıza gerek kalmayacak.. Bundan sonra hangi salgınların çıkacağını planladılar zaten. Mesela et. Balık. Onun için sentetik et hazır. Bu grafeni falan artık gıda ile verecekler. Öyle fazla ilaç da kalmayacak. Aynı mRNA’nın sadece “m” kısmına yeni bir mesaj yükleyecekler o kadar. Eczaneye de gerek yok. Zaten uzaktan muayene olacaksınız. Doktor ya da yapay zeka hastalığını teşhis edecek, önerilen tedavi için gerekli mesaj mRNA’nın “m”ine yüklenecek ve onu da dilediğiniz bankamatikten şifrenizi girdiğinizde hemen alabileceksiniz. Ya da MetaVerse gittiğiniz de Dr. Avatarınız sizi muayene edebilir, teşhisi koyar tedavisi eğer BioResonans yöntemi ile mümkünse oracıkta yapabilir.

Ha, bu arada hadi gençler yaşadınız, okul da yok, askerlikte. Beyninize Chip taktırıyorsunuz bilginin kaynağına ulaşıyor, her dili konuşabiliyorsunuz. Okula ne gerek var. Daha sonra da diyecekler ki, insana ne gerek var. Zaten projenin adı TransHumanizm değil mi. NeuraLinkle insan olmaktan çıkıp nesne olmayacak mısınız. İdare edin işte. Sonra Tanrıyı tedavülden kaldırdıktan sonra insanları da tedavülden kaldıracaklar, eğer hayalleri gerçek olursa.

Baksanıza adamlar uzayı işgal ettiler, kimsenin sesi çıkmadı. Şimdi de 5G’lerle donatıyorlar yurdu baştan başa. Akıllı şehirler, akıllı binalar inşa ediyoruz diye elimizde avucumuzda ne varsa alıyorlar. Gerçekte ise, işgalci ülkelerin siber ordularının giriş yollarını açıyoruz.

Amerika, Doğu Akdeniz’den, Baltık denizine kadar bütün ege ve Trakya’yı fiilen işgal etti, kimse farkına varmadı. Hala saflar bunun Ukrayna krizi için bir insani yardım olduğunu zannediyor. Amerika Ukrayna krizi bahanesi ile Karadeniz’de, Rusya’nın burnunun dibinde üs kurma planları yapıyor. Hem Rusyayı ekonomik krize sokuyor, hem Avrupa’yı enerji krizine sokuyor.

Bu arada Irak’ın işgali için bahane olarak kullanılan 11 Eylül ikiz kuleler saldırısı da yalan çıktı. Uçakta öldüğü açıklanan Suudi pilot yaşıyormuş. Biliyorsunuz daha önce de Kenedi’yi CIA’nın öldürdüğü açıklanmıştı. O aya yolculuk da yalan çıktı. En son da Pandemi yalanı patladı. Bu defa da Ukrayna’da savaş çıkacak diye dünya hop oturup hop kalkıyor.

Biri bizi işletiyor ve biz de işletilmeye doymuyoruz.

Hatırlarsanız Şeytan Maskeli sahne gösterisine tepki gelince, “Maske kimsin sn” kaldırıldı. Şeytan şimdi yeni oyununu her de her yerde birden sahnelemeye başladı. Melek maskeli Şeytanlar her yerde.

Dün Demokrasicilik, oynuyorlardı, Laikçilik oynuyorlardı. Bunlar halk düşmanı Satanist bir topluluk ya hu! Herkesi kullanıyorlar. Bunların kadrolarında Şeyh de var Fahişe de. Olmayan yok ki! İcabında sağ-sol kavgası çıkarttılar, soğuk savaş teknikleriyle. Artık bu savaş sanal alemde oyun gibi oynanacak. Evet, evet, Siber savaş bir savaş oyunu gibi oynanacak, ama gerçek insanlar ölecek. Bu kez oyunda gerçek miş gibi mermiler kullanırken sizi enjeksiyonlarla vurabilecekler. Siz gökyüzünde halagromik şovlar izlerken aslında RF bombaları ile vurulabileceksiniz, hem de kimse görmeden, duymadan, sessizce ve doktorlar size kalp krizinden ölüm raporu yazacaklar.

Sahi geçen gün 6 parti bir araya geldi, neyi konuştular. Bunları mı. Yok canım, batı kendine yeni taşeron arıyor. Bunlar taşeronlar konsorsiyumu, ötekiler, berikiler aslında aynı kumpanyanın oyuncuları. Gelin bu oyuna figüran olmayalım. Hayır diyelim. Yüzümüzü Hakka dönelim ve haksızlıklara hep birlikte karşı koyalım. Kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun. Selam ve dua ile.