ONLAR GÜL-ŞEN, SEN AĞLA          

Dün Gülşen’i konuşuyorduk, bugün “eşcinsel imam”ı. Biz maskeyi, mRNA’ı anlatana kadar alnımızın damarı çatladı, biri anlamadı. Anlamak istemedi. Bunların kimisi siyasetçi, kimi akademisyen, kimi bürokrat, kimi kanaat önderi. İşte geldiğimiz nokta burası. Medya, sanat, Gülşen’i, Aleyna’yı, Tarkanı konuşuyor. Özgürlük çıplaklık üzerinden konuşuluyor. Adaletten, yolsuzluktan, uyuşturucudan, fuhşiyat’tan söz edersen politik muhalif oluyorsun. Türkiye seçime gidiyor ya, herşey sandıktan çıkmak üzere kurgulanmış.

Bir yandan çevremizde savaş tamtamları çalışıyor, kehanetler, komplolar, Mehdi, Mesih, Deccal tartışmaları hepsi birden üst üste geldi.

Siyasilerimizin takıldıkları nokta şu: Şeyhinde bir oyu var fahişenin de, şimdi bunlar arasında bir orta noktayı nasıl bulacaksınız.

Peki biz şimdi, Global Reset, Yeni Normal, 5G, TransHumanizm, Sentetik et, bu gıda, ilaç, iklim ve çevre lobisinin bize dayattığı şeylerle aslında bu LGBT olayının bu şekilde gündeme oturtulması, aynı senaryonun parçası olduğunu insanlara nasıl anlatacağız.

Yıllardır 5G ve Plandemi’yi anlatmaya çalışıyoruz, bu kadar gündem olmuyor. Bir kadın çıkıyor, bir cümle gündem oluyor. Savcılar harekete geçiyor. Herkes bu olayı konuşuyor.

Kadın aylar önce bu işin klipini çekmiş zaten. Hem The Economist’in kapağında okuyacak değiliz ya kehaneti, bu Birey eline kelepçe takılacağını görmüş. Ve demir parmaklıklar arkasında da yapıyor yapacağını. Bir saz arkadaşına söylediği bir söz aylar sonra manşetlere taşınıyor. Kadının zaten bir sürü provokatif davranışları var. LGBT bayrağı açıyor, bir izleyicisinin kucağına oturuyor, falan, filan.. “Sanatçı”(!?) zaten esoterik sembolleri, işaretleri çakmış klipine, kime selam veriyorsa. Ya da onun bu konudaki danışmanı kimse. TheIndependent de olayı “Türk Madonna”sı diye haberleştirmiş. Gözünüz aydın, yerli ve milli yeni bir sanat güneşimiz doğdu. Belki Avrupa’ya da ihraç eder, döviz de kazanırız. Mikenos’ta bir konser düzenleseler mi acaba, Türk-Yunan dostluğuna katkı olurdu.! İzleyenler Rakı içip, Sirtaki oynarlar ve Türk-Yunan kardeş olduğunu anlardı!? Bu Birey Yeşil hat üzerinde de bir konser verebilir aslında. Madem böyle bir “sanat güneşimiz” doğdu, Ukrayna’ya barış için gönderelim, sonra da Moskova’ya gitsin. Zelenski Gülşeni ülkesinde görmekten mutlu olur da Putin izin vermeyebilir. Çünkü artık o da LGBT’ye karşı.

Nasıl oluyorsa futbol holiganları da destek mesajları vermeye başlıyorlar. Troller devreye giriyor. Media-siyaset de çamur deryasına dalınca, sanal alemde yeni bir “Hekimbaşı” değil bu defa “sanat çöplüğü’nde patlama vakası yaşandı.

İşin neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Kanun tartışılıyor, mahkeme tartışılıyor, savcı tartışılıyor.

Sahi biz bu duruma nasıl geldik? Dönüm dolaşıp, “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’lilere ve AKP’nin papatyaları”na gelecek bu iş. Bir takım siyasiler, bürokratlar, iş adamları, Media, Sermaye grubu, “Bu fahişe ve türevleri”ne pozitif ayırımcılık uygulanması için bunlara kapıyı araladı adeta. O İstanbul sözleşmesi ve Lanzarotteye, TBMM’de grubu olan partilerin hepsi oy birliği ile destek verdiler. Bakın aynı çevreler bu 5G ve Plandemi, Aşı konusuna destek veriyorlar. TransHumanizmve Cinsiyetsiz toplum projesi ikiz projeler. 5G, Starlink, NeuraLink, Toplumsal cinsiyet aynı lobilerin projesi. Sağdan-soldan kamu STK herkese mali destek verdiler, fonladılar. KADEM hala “Toplumsal cinsiyet adaleti”nden söz ediyor. Ama mesela GENDER rezaletinden hiç söz etmiyorlar. Biyolojik cinsiyet, din, ahlak ve gelenekten bağımsız bir şekilde, BİREY’dedikleri GENOM’un yönelim, eğilim, deneyimle Cinsel tercihte bulunma rezaletinden söz etmiyorlar.

Bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, 40 akıllı 40 gün o taşı çıkartmak için uğraşıp duruyoruz.

İnanın 5G ve Plandemi komplosu, LGBT ve Gülşen, yolsuzluk ve kaset tartışmalarından daha önemli bir konu. Onlar önemliz değil, ama bu konu hayati! 5G ve Great Resetkoplosunun lokomotif projesi o aşı dedikleri sıvı diğer skandalların hepsinden daha önemli, daha dehşetli, daha acil bir konu. Bu komplo aklınıza, kalbinize ve hayatınıza karşı kurulan bir pusu ve dünya ölçekli bir tehdit.

Bütün bunlar bu seçimde sandığa yansımalı ama öncelik 5G ve Aşının merkezinde yer aldığı Great Reset projesinde olmalı. Bu konuda, yerel, ülke çapında, bölgesel ve evrensel çapta işbirliği yapmalıyız. Yeryüzünün bütün erdemli insanları birleşiniz.

Son birkaç söz: Bu “pandemi” yalanı ellerinde patladı. Bizim yasama, yürütme ve yargı hala uyanmadı da. Gidişatı gören bir takım lobiler, şimdi korku ve panik içinde, savaş kartını açarlar ve “bundan sonrası turan” derlerse, görün o zaman ne olacağını. Dikkat, gelecek günlerin geçen günleri aratmaması için, aklımızı başımıza toplamamız gerek. Zaten çok geç kaldık. Kaybedeceğimiz her dakika, bize kan, can, zaman ve ekonomik maliyet olarak geri dönecektir. Selam ve dua ile.